ALAÇATI SONESİ
Alaçatı,Çeşme’nin otantik mahallesi!
Son zamanlar dadanan bir kitle var buraya.
Yerli halkı merkezin sınırları dışına
Sürerek çöreklenen Megapol bilmem nesi!
Çılgınlığı,israfı,hazzı,hızı,tuğyanı
Yaşam tarzı olarak benimsediklerinden,
Sakin,kendi halinde yaşayan kasabayı
Kaosa,curcunaya çevirdiler bu yüzden!
Kuralsız,idealsiz,hedefsiz eğlenceyi (…eğlenmeyi)
Yaşamak sananlardan başka ne beklenir ki!
Görmüyorlar mı büyük,yıkıcı tehlikeyi?
Gözü kara dalanlar onlar değilmiş gibi
Gaflet dehlizlerine,ne bir özeleştiri,
Ne empati yapmaya niyetleri yok gibi!
***
20-21 Muharrem 1443//28-29 Ağustos 2021
KURAN-I KERİM (1)
En Güzel’in sözleri,sözlerin en güzeli…
“İnsanı karanlıktan aydınlığa çıkarmak”
-Unuttuğu şeyleri yeniden hatırlatmak-
(İnsan’ı “insan” yapan ilahi değerleri.)
İçin RAB tarafından büyük lütuf olarak
Nezdinden indirilen,seçtiği Son Elçisi
Hz.Muhammed’in eksiksiz bildirdiği
Yerler/zamanlar üstü Son İlahi Mesaj’dır.
Düşünerek,bıkmadan,sıkılmadan okunan, (2)
Okundukça ölümsüz,ilahi ilkeleri
Hayata uygulanmak zorunluluğu olan
Dünyada,ahirette mutluluğa çağıran
İlahi bir mektuptur,reçetedir,hitaptır.(3)
Doğru ile yanlışı ortaya koyabilen,
Kendisiyle doğru ve yanlış ayırt edilen, (4)
Cehaletin zifiri karanlığına karşı
İlahi aydınlığı,esenliği getiren, (5)
Manevi cansızlığı,silik anlamsızlığı
Gidererek, hayata can,anlam,değer katan, (6)
Problemleri çıkmadan önce engellemeyi
Amaçlayan,çıktıktan sonra çözüm öneren,
Bazı gönüllerdeki inançsızlık illeti
İçin en güvenilir şifa kaynağı olan, (7)
ALLAH’ın çağlar üstü Ölümsüz Mesajı’yla
Kendisini ifade etme aracı olan , (8)
İnsanlığa doğruyu,gerçekleri ALLAH’ı
Hatırlatan,kendine gelmesini haykıran. (9)
Ölümsüz Hakikati getiren,temsil eden, (10)
Bütün ilkelerinde öğüdü esas alan, (11)
Şaşkınlıktan yolunu şaşırmış olanları
Doğru yola yönelten misyona sahip olan , (12)
İnsanlığa varlığı,merhameti tanıtan, (13)
Ve ilahi rahmetin bir tecellisi olan,
Sunduğu ilkelere iman eden eden,yaşayan
Mü’minlere ahrette Cennet müjdesi veren, (14)
Gerçekler kendisiyle-dünyada/ahirette-
Görülen,basiretler ve hikmetler kaynağı. (15)
Hem açık bir metin,hem açıklayıcı olan ,(16)
Çok yüce bir kaynaktan gelen,çok yüce olan, (17)
Hikmetlerle dopdolu mesajlar sergileyen, (18)
Yüce,onur kaynağı olduğu gibi kendi,
Ona sahip çıkana onur veren,yücelten. (19)
İçerdiği ölümsüz,ilahi bilgilerle
Koyu karanlıkları aydınlığa çeviren, (20)
Konuları ya eşi,ya zıddıyla işleyen,
Ya da tekrarlayarak sürekli hatırlatan,
Ayrıca hak ettiği övgüye layık olan. (21)
Kaynağı sebebiyle her sözden güçlü olan, (22)
Değerin ve ikramın sonsuz kaynağı olan, (23)
Nice öğüt içeren,gerçeği hatırlatan, (24)
Bir dolu bereketler,hikmetler,dersler veren. (25)
Kendisinden önceki ilahi mesajları
Doğrulayan,en yüce makamdan onay alan, (26)
Önceki vahiyleri koruyan ve kollayan. (27)
Ayet ve konuları birbiriyle benzeşen, (28)
Ayetleri güvence altına alınarak korunmuş,
Muhkem/sağlam kılınmış,yerine oturtulmuş . (29)
ALLAH’ın en anlamlı,en hikmetli Kelam’ı, (30)
RAHMAN’ın hiçbir zaman kopmayan sağlam İp’i. (31)
Tutunulacak kulpun en güçlü,en sağlamı. (32)
Sözlerin en güzeli,derini,hikmetlisi. (33)
Gerçekleri açıkça gözler önüne seren
Ve gerçeği batıldan ayıran,ayrıştıran. (34)
İnsanlar için kutlu,yerler zamanlar aşan
Evrensel bir uyarı,mesaj,bildiri olan. (35)
Etkileyici,dikkat çekici mesajlarla
Dolu ayetlerini açık,seçik gösteren
İç ve dış ufuklarda-iç/dış boyutlarıyla.- (36)
Fasih Arap diliyle indirilmiş bir Kelam. (37)
Gerçekleri en ince detaylarına kadar
Açıklayan,enfüsü/afakıyla yansıtan. (38)
Yüce RAB tarafından/ nezdinden indirilmiş
İnsan’a tenezzülen,lütfen ikram edilmiş, (39)
Cehaletin zifiri,ağır karanlığını
Bir yıldız gibi delen aydınlatan,dağıtan… (40)
Varlığında şek,şüphe,bir kuşku bulunmayan , (41)
Alemlerin Rabbi’nden/katından gönderilen
Çağlar üstü,evrensel,ölümsüz bir Mesaj’dır. (42)
“ Azgınlığı yüzünden onu kim terk ederse, (43)
ALLAH perişan eder dünyada,ahrette.
Ondan başka bir yerde hidayet arayanı
ALLAH şaşırtır,artık O’nun şaşırttığını
O’ndan başka kim doğru yola çevirebilir?
Taşkın arzular ancak onunla dizginlenir,
Azmaz,diller onunla karışmaz,uzamazlar.
Alimler ancak O’ndan dolayı şaşırmazlar.
Onu konuşan doğru söz söylemiş demektir.
Onunla amel eden mükafatlandırılır.
Onunla hüküm veren adil olur,adildir.
O’na çağıran kimse doğru aydınlık yola
Rehberlik etmiş olur gönül ışıltısıyla…”
En çok okunan Kitab FURKAN’ken yeryüzünde,
Açlık,savaşlar,zulüm,tuğyan kol geziyorsa,
Sevgisizlik,kabalık,cehalet revaçtaysa,
Adalet,barış sevgi,kardeşlik kayıptaysa,
Güvensizlik,arsızlık,kin kanıksanıyorsa,
Bağnazlık,utanmazlık,hinlik prim yapıyorsa,
Yalancılar,ahmaklar,şarlatanlar,şeytanlar
Baş tacı ediliyor,şımartılıyorlarsa,
Tefekküre,edebe,zarafete,hürmete
Dudak bükülüyorsa,burun kıvrılıyorsa,
İnsan’ın egosuna tutsak olmasındadır,
RAHMAN’a değil,taşkın,sapkın tutkularına
Engel olamayarak kula kulluğundandır.
KİTAB’ın,ELÇİSİ’nin kadrini,kıymetini
Bilememesindendir ve nankörlüğündendir.
Kendini beğenmesi,bir şet sanmasındandır.
RABBİ’ne,kendisine yabancılaşmasından,
İç,dış dengelerini kuramamasındandır…
Velhasıl,söylenecek son söz ne olabilir?
İnsanın hayatında FURKAN yer almıyorsa,
O gerçekten yaşıyor,var sayılabilir mi?
Bir mecliste FURKAN’dan bahis açılmıyorsa,
Orada konuşulan hiçbir şey yok demektir! (114)
***
23-27 Muharrem 1443//31 Ağustos-03 Eylül 2021
_______________________________________________________
(1): KUR’AN (MEAL/TEFSİR)Prof.Dr.Mehmet OKUYAN-Sh:III-
IV-V
(2): (el-Kur’an),(3):(el-Kitab),(4)(el-Furkan),(5);(:en-Nur),
(6): (er-Ruh),(7):(eş-Şifa),(8):(el-Beyan),(9):(ez-Zikir),(10):(el-Hakk),
(11): (el-Mev’izah),(12):(el-Hüda),(13):(er-Rahmeh),(14):(el-Büşra),
(15): (Besair),(16):(el-Mübin),(17)(el-Azim),(18):(el-Hakim),
(19): (el-Mecid),(20):(el-Münir),(21):(Mesani),(22):(el-Aziz),
(23): (el-Kerim),(24):(zi’z Zikr).(25):(Mübarak),(26):(Musaddık),
(27): (Müheymin),(28):(Müteşabih),(29):(Uhkimet Ayatühü Yuhkimu),
(30): (Kelamullah),(31):(Hablüllah),(32):(el-Urvetü’l Vüska),
(33): (Ahsenü’l Hadis),(34):(Kavlün Faslün),(35):(Belağ),(36):(Aceb)
(37): (Arabiyy),(38):(Tafsil),39):(Tenzil),(40):(en-Necm),(41):(La
Raybe Fihi).42:(min-Rabb’il Alemin),(43):HADİS:(Tirmizi,
Fedailü’l Kur’an,14//Darimi,Fedailü’l Kur’an,1.)
PARADOKS(İKİLEM)
SONESİ
Paradoks dediğin ne,paradoks olmayan ne?
Paradoksa paradoks diyen mi paradoksta?
Paradoks olmayan bir yer arayan kendine
Nerde aramalıdır,hangi zaman/mekanda?
Evren(ler)i ayakta tutan paradoks(lar) mı?
Aydınlıkla,karanlık,zamanla zamansızlık…
Birbirinden habersiz varlıklar boyutlar mı
Çağdaşlık,çağ dışılık,bağnazlık,adanmışlık…?
(Varlık içinde yokluk,yokluk içinde varlık…)
Soyutlar mı somuttur,somutlar mı soyuttur?
Rakamlar mı,harfler mi,semboller mi doğrudur?
Hangi atlet yarışa kalkabilir ışıkla? (…mekik…)
Ne kadar barışıktır paradoks paradoksla?
Paradoksun en ketum sırdaşı paradoks mu?
Paradoksu olmayan benliklere ne mutlu!
***
10 Muharrem 1443//18 Ağustos 2021
TURKUAZ SONESİ
Turkuaz mavilerin en güzel tonu belki!
Mavi sonsuzluk mudur,özgürlük mü,aşk mıdır?
Denizler öyle derin,gökler öyle yüksek ki,
Özgürlük,aşk,sonsuzluk yakın mı uzak mıdır?
Mavi bakış,şefkattir,merhamettir,sevdadır,
Mavi gülüş,hoşgörü,barış,erinç,sempati…
Mavi duyuş öteler,ötesinden mesajdır,
Mavi uyku,düşlerin görmek en güzelini…
Onları önemsemek,tek,tek gerçekleştirmek
Aşkıyla,çabasıyla hedef belirleyerek
Mavi geleceklerde dermek mavi gülleri…
Mavi hayat,mutluluk,samimiyet,özveri,
Dostluk,kardeşlik,barış ortamını sağlamak
İçin aşk denizinde sonsuz kulaçlar atmak…
***
22 Muharrem 1443//30 Ağustos 2021
N E Y A P M A L I ? ( *)
İnsanlığı-şu anda-içinde çırpındığı
Duyarlı yürekleri ,beyinleri dağlayan
Bataklıktan,tagutun sinsi tuzaklarından,
Tüketim bağımlısı,kuklası oyuncağı
Rabbine,kendisine an,an yabancılaşan,
Zavallı,silik,sinik bir kişilik olmaktan
Kurtarmak,benliğine yeniden kavuşturmak
Yitirdiği beşeri-özellikle gençleri-
Değerleriyle tekrar buluşturmak,donatmak,
En korkunç,en yıkıcı fitne olan nifaktan,
Çakma Müslümanların yalancılıklarından,
Bağnazlığın,fitnenin zifir karanlığından,
Vicdansız zorbaların ağır tasallutundan,
(Halkların vampirleri Firavun,Karun,Bel’am…)
Miskin hurafelerden kurtarmak,arındırmak, (…uyuşturucu…)
Coşkun,ateşli,soylu bir ruha kavuşturmak,
Tefekkür boyutunda sorgulayan,üreten,
Çağını görebilen,doğru okuyabilen,
Batı’ya dönük olan yüzünü aydınlığa
Doğu’ya çevirmesi için uyarmak,sarsmak!
Batı’nın kötü,köksüz,kof yeniliklerine (!)
Hayran,aşık olarak sanal albenisine
Kapılarak,bağlanan,körü körüne tapan,
Oradan gönderilen zevk,ahlak ve düşünce
Artıklarına değer vererek,benimseyen
Yozlaşmış kişilikler,benliklerin yanında,
Büyük fedakarlıklar,atılımlar gösteren (….sergileyen)
Ulusal kültürüne,tarih geleneğine
Sahip çıkarak,fikri,bağımsızlık ruhunu
Bulması,kazanması,kendi değerlerine
Dönmesi,kurtulması için taklitçilikten,
Vahyin aydınlığıyla aydınlanmış ruhuyla,
Şer güçlere aşkıyla,bilgisiyle direnen
Bir nesil,genç bir kuşak yetiştirilmelidir.
En modern okullarda,en modern bilgilerle
Donatılmış bir profil inşa edilmelidir.
O zaman insanlığın yakın geleceğine
Ümitle,özgüvenle,aşkla bakılabilir…
***
21 Zilhicce 1442-17 Muharrem 1443
31 Temmuz-25 Ağustos 2021
______________________________________________________
(*): Ali ŞERİATİ’nin aynı isim çalışmasından Katkılarımızla.
ALLAH VE EVREN
(SONE)
Ne içindedir ALLAH evrenin,ne dışında,
Zaman/mekan üstünde,ötesinde,künhünde.
Varlığı dizayn eden,yeden,tutan ayakta
O’dur sonsuz bilgisi,gücüyle uhdaesinde.
O’nun için bir güçlük söz konusu değildir,
Külli aklıyla,külli iradesiyle her an
Tecelli eder durur bıkmadan,yorulmadan (*)
Sonsuz seçenek,sonsuz imkan Kendi içindir.
Yaratmak sanatıdır,her işi hikmetlidir.
Her hükmü,her fiili yerindedir,adildir.
(Her işinde,hükmünde tam isabet edendir.)
Her zaman karlı çıkar sevenler,güvenenler…
ALLAH’la yolculuğa çıkabilenler ancak
Özgürlüğü,vuslatı,aşkı tadabilirler,
En onurlu bir insan müslüman/kul olarak.
***
07 Muharrem 1443//15 Ağustos 2021
________________________________________
(*): RAHMAN (55/29)
M Ü J D E
Allah’a,Elçisi’ne kim itaat ederse, (*)
Yürekten sever,sayar,gerçekten güvenirse,
Onların gösterdiği yolu seçer,yürürse,
Rabb’i Tek İlah bilir,kula kulluk etmezse,
İşte onlar ALLAH’ın limitsiz keremiyle
İkramda bulunduğu nebiler,sıdıklarla,
Şehidler,Salihlerle-katıksız mü’minlerle-
Beraber olurlar ki,ne güzel arkadaşlar,
Ne güzel yoldaşlardır onlar,o soylu ruhlar.
Bu fazl,bu büyük nimet ALLAH’tandır onlara.
Ve yeter/yeterlidir Ölümsüz Varlığı’yla
İkramıyla,lutfuyla,ilmiyle kullarına…
Kim Rasul’e inanır,güvenirse,uyarsa, (…itaat ederse,)
ALLAH’a boyun eğmiş,kulluk etmiş sayılır.
Kim de yüz çevirirse,bencilliği,kibriyle (…görmezse,işitmezse,)
Kendi bilir,tercihi kendisine aittir.
Biz seni başlarına bir koruyucu,bekçi
Olarak göndermedik,hakikat bilgisini
Sen onlara tebliğ et,ötesine karışma!
(Artık onların işi Biz’e kalmış demektir.
Kim neyi hak ederse onu/payını alır.
***
10-11 Şevval 1442//22-23 Mayıs 2021
____________________________________________________
(*): NİSA (4/69-70)
FAKR SONESİ (*)
Para,mal/mülk,ün,unvan,söz sahibi olsak da,
Hiçbir şeyin sahibi değil,emanetçisi
Olduğumuzu asla unutmadan,aslında
Aldatmamalı bizi Şeytan’ın vesvesesi! (**)
REZZAK’tan başkasından hiçbir şey istemeden,(***)
Onların varlığıyla,yokluğu arasında
En doğru tercihimiz,sevdiğimiz şeylerden
Seve,seve vermektir hem bolluk,hem darlıkta.(****)
Hastaya,çaresize,engelliye,yetime,
Yoksula,horlanmışa,ezilmişe,miskine
Kol kanat gerilmeli,kucak açılmalıdır.
Velhasıl fakr,dünyanın sanal albenisine,
Nazına,işvesine,fettanca gülüşüne
Aldanmadan özgürce,onurla yaşamaktır.
***
07-08 Muharrem 1443//15-16 Ağustos 2921
________________________________________________________
(*): Fakr;Tasavvufun temel ilkelerinden/kavramlarından biri.Dünya-
gelip,geçici,iğreti nimetlerine kapılmamak,onlardan etkilenmeme-
mek.ALLAH(CC)’dan başkasından hiçbir şey beklememek.
(BAKARA(2/268)
(**): Fakirlikle korkutmak.
(***): REZZAK(ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Yarattıklarının
rızkını bol,bol veren,yarattığı rızkı-sonsuz hazinelerinden-yarat-
tıklarına-inanan,inanmayan ayırt etmeksizin-her daim dağıtan.
(****): AL-İ İMRAN (3/134)
BAKIŞ AÇISI-II-
İnsanlar birbirine RAHMAN’ın nazarıyla
-Şefkatle,merhametle,sevgiyle,iyilikle…-
Bakmadıkları için-bakamadıklarından-,
Ve biribirlerini anlamadıklarından
Bir arada yaşıyor gibi görünseler de,
Kardeşlik,arkadaşlık,dostluk,aşk bağlarından
Birbirlerinden kopuk,birbirlerinden uzak
Bir ömür sürüyorlar yaşıyorum sanarak!
Ne biribirlerine bir saygı duyuyorlar,
Ne güven,iyi niyet,hoşgörü besliyorlar,
Dürülmüş eleştiri,empati,bağnazlıkla
İnsanlar birbirinden habersiz yaşıyorlar,
Gaflet tayfunlarıyla savrulup duruyorlar!
Ne kadar çırpınsalar mutlu olamıyorlar,
Mutlu olamayınca,mutlu edemiyorlar!
İşte,işte bu yüzden “insan” olamıyorlar,
“İnsan” olmanın büyük onurunu,hazzını
Bir türlü tadamıyor ve tattıramıyorlar!
Kendi kendilerinin mücrimi oluyorlar!
Birbirlerine destek olacakları yerde,
Köstek olarak doğal yasam alanlarını
Daraltmış oluyorlar,karartmış oluyorlar!
Yakın ufuklarını,uzak ufuklarını!
Velhasıl lütfedilmiş insanlık haklarını
Fütursuzca har vurup harman savuruyorlar!
Birinci sınıf insan olmak istiyorsanız,
Özgürlüğü,erinci doyasıya yaşamak,
Dünyada,ahirette en seçkin,en onurlu
Bir yerde,bir konumda,bir boyutta bulunmak
RAHMAN’a ”kul” olmayı onur saymalısınız.(...ya talip olmalısınız.)
ÇALAB’a kul,YALVAÇ’a ümmet olmalısınız.
(İnsanın “üst kimliği” işte budur aslında.
Ötekilerin hepsi geçici,iğretidir!)
İnsanlar birbirine verdikleri unvanlar
İle birbirlerine değerler biçiyorlar!
Bilmiyorlar,oysa “en doğru ölçü”ye göre
İnsan için en üstün unvan RAHMAN Katı’nda
“Kulluk”tur ki,özgürlük,onur verir insana.
Dünyada,ahirette kim onur arıyorsa, (*)
Bilsin ki,onurların tamamı ALLAH’ındır.
Ve kuşkusuz ki,O’na bağlı olanlarındır.
ÇALAB’a kul,YALVAÇ’a ümmet olmuyorsanız (…olamazsanız,)
Ruhunuzu şefkate,aşka açmıyorsanız,
Adalete,rahmete,dostluğa,kardeşliğe…
Ak,kara ayırmadan kucaklamıyorsanız
İnsanlık boyutundan uzaklaşıyorsanız,
Şer güçlerin karanlık,sinsi oyunlarını
Bozmak için yiğitçe çabalamıyorsanız,
Yaşadığınızdan söz edebilir misiniz?
Kendi değerimizin farkına varmalıyız,
Bizi kendilerine benzetmeye çalışan
Kibirli bencilleri bir şey sanmamalıyız!
Doğal hayatımızı yaşamak zorundayız.
Yoksa silik,yüzeysel tipler olur çıkarız!
Başkalarına hayran olarak taklit etmek,
Onlar gibi davranmak,onlar gibi düşünmek
Bize ne kazandırır onursuzluktan başka!
Attığım her adımda,her aldığım solukta
Sonsuz şükürler olsun ey Yüce Rabbim Sana!
SEN’den iyisi,SEN’den güzeli,şefkatlisi,
SEN’den güçlüsü,SEN’den güvenilir olanı
Yokken,kulların niçin idollerin peşinden
Koşuşturup dururlar,yeğlerler alçaklığı?(…tutsaklığı!?)
Başkasının aklıyla,eliyle,ayağıyla
Düşünürsek,tutarsak,yürümeye kalkarsak,
Ellerin gözleriyle,kulakları,diliyle
Bakarsak,işitirsek,konuşmaya kalkarsak,
Artık benliğimizden söz edebilir miyiz?
İpleri başkasını elinde bir oyuncak
Olmanı utancını yaşamış olmaz mıyız?
Başkasının aklıyla düşündüğünü sanan
Saçma,saçman söylemler,eciş,bücüş eylemler,
İncir çekirdeğini doldurmayan fikirler(!) (Hurma…)
Sergileyen birine itibar edilir mi,
Çılgınlar(!) meclisinde ona yer verilir mi?(Aşıklar…)
Onur,özgürlük,erdem yarışına çıkanlar,
Ahmaklık,ahlaksızlık yarışına kalkanlar
Yanında azınlıkta kalıyor olsalar da,
Onlar olacaklardır yarışı kazananlar,
-İpi göğüsleyenler-insanlık kulvarında.
İnsanlığın birinci sorunu bilgisizlik!
Sonucu ahlaksızlık,kuralsızlık,bağnazlık,
Miskinlik,güvensizlik,zevzeklik,dengesizlik,
Gurur,kibir,bencillik,densizlik,edepsizlik…
İnsanlık düşmanları insanlar(!) tarafından
Planlanan,kotarılan,ustaca(!)dayatılan
Savaşlar,cinayetler,politik entrikalar…
Büyük doğal afetler,hastalıklar,yıkımlar,
Kendini bir şey sanan,adap,erkan bilmeyen,
Yanılmazlık zırhını kuşanmış kaltabanlar,
Takva elbisesine bürünmüş münafıklar,
Aklı evvel,uyanık geçinen mankafalar,
Kendi kendilerini aldatan kırk yalanlar,
Dünyayı düzetmeye,insanı yönetmeye
Talip olan kendini yönetmekten acizler
Kartallarla yarışa soyunan kelaynaklar,
Tanrılığa özenen kuklalar,şarlatanlar
Üst akıl kasıntısı ufuksuzlar,çapsızlar,
Aklını kullanmaktan kaçınanlar yüzünden
Çekilen bunca utanç,kahır,ızdırap,elem…
Balon gibi şiştikçe,şişen egolarıyla,
(Bir toplu iğne yeter balonu patlatmaya!)
Gurur,kibirleriyle kendilerine göre
Bir yere koyuyorlar kendilerini güya!
Tarihin akışını değiştireceklermiş!
Onlar öyle sanıyor kısa akıllarıyla!
Güleyim de yabana gitmesin dostlar bari!
Değiştirin bakalım,nasıl olacak bu iş!
Tarihi yaratan da,yazan da,akıtan da
Külli iradesiyle,aklıyla,bilgisiyle
YÜCELER YÜCESİ’dir sınırsız kudretiyle.
Kendilerini bir şey sanan megalomanlar
Rollerini oynayan birer figürandırlar,
Ki,çoğu beceriksiz yeteneksizdirler de!
İyi at koştururlar yalan vadilerinde!
Bir kaş yapayım derken,bin bir göz çıkarırlar,
Bir de yaptıklarıyla övünürler,dururlar!
Başkalarında övgü,alkış alma uğrunda
Yapmayacakları rol,kotaramayacakları
Kuyruklu yalan yoktur,kimliksiz yığınları
Aldatma sanatının usta oyuncuları(!)
Olarak başarıdan,başarıya koşarlar!
Bunu karşılığını fazlasıyla alırlar!
Köşklerde,saraylarda,yatlarda,şatolarda
Gurur,kibir içinde görgüsüzce yaşarlar
Yaşamanın ne demek olduğunu bilmeden!
Vicdandan,özgürlükten,şefkatten,adaletten
Bir nasipleri yoktur,asıl başarıları
Servetlerine servet katmaktır,ihtirasta
Kimseler su dökemez günahkar ellerine!
Bir gün hiç beklenmedik,umulmadık bir anda
Her şey tersine döner,söner parlak ışıklar
Ecel gelip çatınca,hulkuma dayanınca,
Duruşma başlayınca,defterler açılınca,
Hiçbir işe yaramaz bunca güç,bunca caka!
Yetmez çaba açmaya kapılar kapanınca!
Anlamıyor musunuz,akletmiyor musunuz
Yeryüzünün,evrenin Tek Ölümsüz İlah’ı
Kendi Dini’nden başka bir din kabul etmiyor (**)
Beşeri sistemlere hiçbir değer vermiyor!
Nasıl bu kadar aymaz olabiliyorsunuz,
Odun kafalılıkta ısrar ediyorsunuz?
Evren(ler)i yöneten külli aklın sistemi
Dururken bir sıkımlık aklınızla ortaya
Koyduğunuz şeylerle,O’nunla yarışmaya
Kalkışınca gerçekten gülünç oluyorsunuz!
İdeolojilerin yapay idollerini
ALLAH’a,PEYGAMBER’e tercih ediyorsunuz,
Korkunç bir aldanışa düşmüş oluyorsunuz!
(İdeolojilerin İnsan’a verdikleri
Aldıkları yanında okyanusta damladır!
Üç söylemi doğruysa,otuz üçü yanlıştır!
Falanın ilkeleri,filanın fikirleri
Hakk’ın yasalarına uyuyorsa ne ala, (…amenna!)
Uymuyorsa çöplüktür artık onların yeri!
-Yoktur hiçbir önemi,güzelliği,değeri.-
İnsan’ın çıtasının yükseldiği çağlara,
Büyük sanatçıların,bilginlerin ortaya
Çıktığı zamanlara bir göz attığımızda,
İdeolojilerin o kadar da etkili
Olduğunu söylemek mümkün mü,doğru mudur?
O üstün zekaların beslendiği kaynaklar
İdeolojiler mi,idoller mi olmuştur,
Yoksa ilhamla gelen hakikat bilgisi mi?
Ve kuşkusuz sabırla sürdürülen çabalar…
Allah rızası için doğru dürüst,bir tutam,
Duygu,düşünce,fikir kırıntısı olmayan (…sermayesi…)
Beyinler düşünürden,bilgeden,sanatçıdan
Sayılmıyor mu işte buna şaşıyor insan!) (…gülüyor…)
İnsanlığın önderi Hz.MUHAMMED’dir.
İnsanlık bunu kabul etmediği sürece,
Barış,erinç,kardeşlik nedir bilmeyecektir,
Mutsuzluktan,kaostan kurtulmayacaktır,
Adalet,sevgi,saygı yüzü görmeyecektir,
Her iki dünyasının ışığı sönecektir,
Gönlü gönenmeyecek,yüzü gülmeyecektir…
Tek kurtuluş çaresi,reçetesi İSLAM’dır,
EVRENSEL KILAVUZ’un MEDİNE SÖZLEŞMESİ (Vesikası…)
Her çağ,her toplum için sistemin en iyisi. (…yöntemin…)
Ne olur brakın artık bu kibri,bencilliği
Bilgisizlikten doğan inadı,önyargıyı,
Hakkını teslim edin güvenilir ELÇİ’nin.
Has varisleri olun dünyanın,ahiretin.
Sevginiz,hoşgörünüz,mahzun yüreğinizle,
ALEMLERİN RABBİ’ne adanmış ömrünüzle,
Erdemli benliğiniz,içten rağbetinizle,
Sözünüzde durmanız,samimiyetinizle,
Affediciliğiniz,iyi niyetinizle,
Herkese “insan” gözü ile bakışımızla
Düşmanlarınız bile gıpta etsinler size!
Olanca imanınız,coşkunuz,aşkınızla
Katılın evren(ler)in kozmik senfonisine
İnsanlar arasında en erdemli,en seçkin
En onurlu konumda yaşayarak insanca,
Çağlar üstü bir benlik,kişilik sergileyin,
Ulular Ulusu’na sonsuz teşekkür edin!
***
07 Zilhicce 1442-15 Muharrem 1443
17 Temmuz-23 Ağustos 2021
_________________________________________________
(*): NİSA (4/139),FATIR(35/10),MÜNAFİKUN (63/9)
(**): AL-İ İMRAN(3/19,85)
TUĞYAN VE TUFAN
SONESİ
Ey insan!Sen insansın,özgürlüğün,ışığın
Yeryüzünün,göklerin,arasındakilerin
Emrine verildiği,yaratılış/varlığın
Özü,göz bebeğisin,farkında değil misin?(*)
Kendi kendine niçin haksızlık ediyorsun?
Yüceler Yücesi’nin sana verdiklerinin (Kerimler Kerimi’nin…)
Değerini bilmiyor hoyratça harcıyorsun!
Yamandır tuzakları unutma ,benliğinin!
Güzelim fıtratını zedeleyen,yıpratan (…kirleten)
Çürüten,kokuşturan sapkın davranışlardan
Sakınmadığın süre ufkun kararabilir!
İmansızlık,bencillik,akılsızlık,tuğyandır,
Ahlaksızlık,bağnazlık,bilgisizlik tuğyandır.
Tufan’ın habercisi başka ne olabilir?
***
09-10 Muharrem 1443//17-18 Ağustos 2021
_________________________________________________
(*): “Hoşça bak zatına ki,zübde-i alemsin sen.”Şeyh Galip
TA L İ B A N (*)
Talebeler dersler’ni savsaklamamışlarsa,(…iyi çalışmışlarsa,)
Akıllarını doğru kullanabilirlerse,
Lotus bahçelerine bir zarar vermezlerse,
Atların gemlerini gevşetebilirlerse,
İyi niyetlerini gösterebilirlerse,
Bakış açılarını düzeltebilirlerse,
(Aşırılıklarına gem vurabilirlerse,)
Nefsin tağut’a meyli olabileceğini
Göz ardı etmeyerek temkinli olurlarsa,
Vahyin aydınlığıyla aydınlanabilirler,
İçselleştirebilir,özümseyebilirler,
Adaleti,barışı,erinci,kardeşliği
Tesis edebilirler,uygulayabilirler,
-Özgün dokuya zarar vermemesi kaydıyla,
Çağdaş argümanlardan yararlanabilirler.-
Yaşayabilirlerse,yaşatabilirlerse,
Açılan kapıları kapatabilirlerse,
Atların gemlerini fazla gevşemezlerse,
Çağ’ı,Çağlar’ı doğru okuyabilirlerse,
Halklarının yıllardır birikmiş derlerine
Derman olabilecek formüller bulurlarsa, (…üretirler,)
Ayrılanlar dönerler,liderler anlaşırlar
Ortak akıllarını kardeşçe,olgunlukla
Birleştirebilirler,destekleyebilirler,
Adil,şefkatli,hakça bir yönetim şeklini
Titizlikle hayata geçirebilirlerse,
Zararlı üretimden kurtulabilirlerse,
Güzel,yararlı şeyler üretebilirlerse,
Kullukla bilinçlenir,Millet’le bütünleşir,
Adanmışlık ruhuyla çalışır,çabalarlar,
Bilim,sanat,eğitim,siyaset,ekonomi,
Düşünce,teknoloji,ahlak alanlarında
Büyük atılımları gerçekleştirebilir,
RAHMAN’ın,ELÇİSİ’nin,BEŞER’in güvenini
Kazanabilirlerse,sürdürebilirlerse,
Sözün özü;İSLAM’ı temsil edebilirler,
Yaşayabilirlerse,yaşatabilirlerse,
MÜSTE’AN’dan yakınlık,destek umabilirler,(**)
(KERİM’ın ikramına nail olabilirler.) (***)
Sınavdan yüzlerin akıyla çıkabilir,
Büyük bir başarıya imza atabilirler,
Çağ’a,Çağlar’a örnek/model olabilirler.
Eğer adımlarını sağlam atamazlarsa,
O karanlık günlere geri dönebilirler!
Kendilerine zarar verirlerken bir yandan,
Başkaları da zarar görürler öte yandan!
Bütün emekler boşa gitmiş olur o zaman! (…umutlar…çıkmış…)
Dibi delik havada su dövmeye kalkınca,
Başka ne olabilir sağduyu tavsayınca? (…özgüven…)
***
10-12 Muharrem 1443//18-20 Ağustos 2021
_______________________________________________________
(*): TALİBAN : Arapça talip (öğrenci) kelimesinin çoğulu.
(**): MÜSTE’AN :(ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Yardım
dilenilen.Yegane yardım mercii.Eşsiz,benzersiz yardım kaynağı.
(***): KERİM(EKREM): (ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Keremi
(ikramı/cömertliği)pek çok olan.Erdemin eşsiz kaynağı.İkramda
sınır tanımayan.
ÇEŞME SONESİ
Turkuvaz deniziyle,imbatı,meltemiyle,(…turkuaz mavisiyle,)
Aromalı limonu,kavunu,mandalini,
Barbunu,sinavriti,çıprası,levreğiyle
Yüzler,binlerle yıllık tarihi,geleneği,
Olağanüstü ışık,renk,ses armonisiyle
Ruhları tutuşturan,esriten ufukları,
Sakızlı dondurması,muhallebisi ile,
Hüzünlü kumruları,coşkulu martıları
Şifalı zeytiniyle,balıyla,sakızıyla,
Lodosu,poyrazıyla,altın kumsallarıyla
O her zaman gözdedir geçmişte,gelecekte…
Başlarını secdeye vuranlar az olsa da,
Dedi-kodu her köşe başında duyulsa da,
Çeşmemiz görülmeye değerdir ah,yine de!
***
06-07 Muharrem 1443//14-15 Ağustos 2021
KERBELA SONESİ
Beşer Ailesi’nin en münbit bahçesinin
En nadide,en güzel,en hoş çiçeklerini
Zamanların en temiz,en rikkatli kalbinin
Ciğer parelerini,kutlu gözdelerini
Hoyratça hırpalayan,dallarından koparan
O zalim,acımasız,mücrim eller kimlerin?
Özgürlüğü,imanı,adaleti haykıran
Yerler/zamanlar üstü ölümsüz simgelerin
Ahıyla,acısıyla dareyn/iman kardeşlerinin
Dağlanan yürekleri,Divan kurulduğunda
Mutlulukla çarpacak Hakim’in Huzuru’nda.
Işığı sönmediği sürece Hakikat’in,
Her şey unutulsa da çağlar,çağlar boyunca
Onlar anılacaklar hüzün,saygı,onurla…
***
05-06 Muharrem 1443//13-14 Ağustos 2021
H İ C R E T
(Göç)
Eyerleyin
atlarınız ey
soylu
süvariler,
Kuşanın
pusatlarınızı
gözde
yiğitler,
Yükleyin
denklerinizi
ey
çileli
kervancılar,
Hazırlayım
azık
torbalarınızı
ey
çobanlar,
Sefer var çöllere,
Ufuklar ötesine…
Çözün
çımalarını
bütün
teknelerin
gemiciler,
Vira
demir
edin
ey
güngörmüş
kaptanlar,
Hicret
var
açık
sulara,
Denizaşırı
ülkelere/iklimlere…
Giyin
kasklarınızı
gözüpek
pilotlar,
Hicret,hicret
var göklere…
Kalkın,kalkın
ölü
uykusuna
dalanlar
Hicret
var
fecirlere…,
Dolunaylı
gecelere,
Alev
alev
gurublara…
Bir göç
başlıyor dostlar,düşmanlar,
Büyük,evrensel
bir
göç,ey
Çağ,ey
Çağlar…
Kırlangıçlar,kumrular,ringalar,balinalar,
Martılar,albatroslar,şahinler,kartallar,
Güvercinler,serçeler,şahinler,akbabalar…
Uzun,çok
uzun
yollardan,
Uzak
çok
uzak
kuşaklardan
Bölük
bölük,takım
takım
Geliyorlar,geliyorlar,gidiyorlar
Bir yerlere
akın
akın…
Uzak
çok
uzaklara
hicret
ediyorlar…
Ölümsüz Efendi’lerinin
kutsal
buyruğuna
uyarak
İlerliyorlar,ilerliyorlar
Aşk’ı
iliklerinde
duyarak…
Dayanılmaz özlemlerle
sarsılan
Ruhların
hicretidir başlayan
Koza
devrini
tamamlayan
Kelebeklerin
Vuslat’a
hicretidir
bu…
Hicret
var,hicret
var…
Dağlardan
ovalara,köklerden
dallara,
Doruklardan
koyaklara,kanyonlara,
Şafaklardan
gurublara,
Gurublardan
şafaklara,
Gecelerden
gündüzlere,
Gündüzlerden
gecelere,
Damarlardan
damarlara,
Yüreklerden
yüreklere,
Kemiyetten
keyfiyete…
Hicret,hicret,hicret
var…
Kaostan
dinginliğe,
İçlerden
dışlara,
Dışlardan
içlere,
Çokyüzlülükten
tekyüzlülüğe,
Savaşlardan,küskünlüklerden,kırgınlıklardan
Barışlara,kardeşliklere, dinginliklere…
Yenilgilerden
yengilere,
Gözlerden
gözlere,
Gönüllerden
gönüllere,
Ormanlardan
kırlara,bayırlara,
Vahşetten
medeniyete,
Sevgisizlikten
sevgiye…
Hicret
var,hicret
var…
Göklerin
yere
hicreti
başlıyor,
Ruhlardan
ruhlara
Işıktan
seller,ırmaklar akıyor…
Şafak
büyük
göçe
hazırlanan
Yolcuların
yollarına
ışık
serpiyor…
Ve
sonsuz
hicret
kervanları
Dağlar,ovalar,çöller,kuşaklar
aşıyor
Meridyen
meridyen,paralel
paralel…
İlk
ve
son
kez buluşuyor/vedalaşıyor
Sevenler sevilenler…
İşte
bakın,bakın
Onlardır adım
adım,
Soluk
soluk
çağ
çağ
Şanlı
avazlarla
ilerleyen
Sevgi
Ve
Barış Sancağı’nın
Sonsuz gölgesi
altında,
Atomlardan
galaksilere
Her şeyi
tiril
tiril
ürperten
İmrenilen
bir
vakarla…
Ancak
bu
kervana
katılanlar
Çıkabilir
sonsuzluğa,
Gerçek
aşkın,özgürlüğün,barışın,kardeşliğin
Sırrına
erer
kolayca,
Tattırabilir tattıklarını
cömertçe
Tatsız,tuzsuz canlara…
Bu
Hicret,bu
Hicret
ne
büyük
bir şey,
Her şeyi
ardından
sürükleyen
Anlatılmaz bir büyüsü
var…
Suyun
köklere
yürüyüşü
gibi
bir
şey…
Ölmüş volkanların
yeniden
canlanışı,
Kurumuş pınarların
yeniden
patlayışı,
Çınarların,çamların
çiçeklerde
donanması,
Patikaların
yeşermesi
gibi
bir şey…
Bir şeyler,değişen
bir
şeyler
var
İçlerde ,
dışlarda,
Yakınlarda,ıraklarda,
Yerlerde,
göklerde…
Gitgide
azalıyor karanlıklar,
Çatır
çatır yarılıyor kabuklar,
Dal
uçlarında
tomurlar…
Gelin,gelin
hicret
edelim
dostlar,
Yeter pineklediğimiz köşemizde…
Aydınlıklar’ın
hicreti
var Karanlıklar’a…
Gelin,koşun
katılın
bu
muhteşem
kervana,
Baş koyalım
hep
birlikte
yiğitçe
Bu
çileli,bu
kutlu
Yol’a…
Taygalardan,kanyonlardan,koyaklardan,kuyulardan,
Ufuklar,doruklar,okyanuslar ötesinden
Göç,göç
çığlıklarıdır
yankılanan
şimdi,
Dalga
dalga,çember çember
yedi
kat
yeri,
Yedi
kat göğü
saran,
Evrenleri
fırdolayı
arşınlayan…
Hicret,hicret
var…
Evrenlerin
yüreğine,
Kölelikten
efendiliğe,
Karanlıklardan
aydınlıklara
Özlerden,kabuklara,
Kabuklardan
Nefretlerden
sevecenliklere
Karalardan
denizlere,
Denizlerden
karalara,
Ölümlülükten
ölümsüzlüğe,
Çokluk(lar)dan
Tek’liğe
Hicret
var…
Evrenlerin
yüreğinden
Hicret
var,
Tekmil
hücrelerine,atomlarına
bedenin…
Hicret
var
gül
bahçelerine,
Zakkum
bahçelerinden,
Kaktüslü,savanlı
çöllerden
steplerden…
Hicret
var,
Putlar/putperestler ülkesinden
Putkıranlar ülkesine…
Hicret
var,hicret
var
Öteler ötesinden…
Yarasaların
yuvalandığı
mağaralardan
Şafaklar,zambaklar ülkesine…
Sabrın,çilenin
alev
rüzgarlı
labirentlerinden
Zafer ovalarına,barış doruklarına
Hicret
var…
Darağaçlarından,kabirlerden,zindanlardan
Işıltılı
kumsallara,rüzgarlı
tepelere,
Kuyulardan
tahtlara,taçlara,sütunlara,
Yaylalardan
uzaylara,
Korkulardan,korkusuzluklara,
Kuşaklardan
kuşaklara,Çağlar’dan,Çağlar’a,
İklimlerden
iklimlere,
Mutsuzluklar
Çağı’ndan,Mutluluklar
Çağı’na
Hicret
var…
Olağanüstü
med-cezirlerle
Zorlanıyor kıyılar,
Aşınıyor,yıkılıyor
falezler,yalıyarlar…
Hicret’e,Hicret’e
Hicret
var…
Önü
alınmaz
kasırgalarla
Uğulduyor,sarsılıyor ormanlar…
Hicret’e,Hicret’e…
Daha
ne
duruyorsunuz göçerler,
İnançlı,coşkun,özgür yürekler…
Hicret
zamanı
geldi,
Hicret,hicret…
Zilletten,meskenetten,izzete,
Bilgisizlikten
bilgiye,
Hoyratlıktan,nadanlıktan,zarafete,
Yalanlardan
gerçeğe,
Ölümden,dirime,
Hilal’den,Dolunay’a,
Dolunay’dan,Hilal’e,
Erdemsizlikten,erdemliliğe,
Kinden,kibirden,gönülsüzlüğe…
Cennetlerden,cehennemlere,
Cehennemlerden,cennetlere,
Evrenlerin
can
evine,
Kesretten
Vahdet’e,
Hiçlikten
Her şeye…
Davranın,davranın
haydi…!
Bu
fırsat
bir daha
ele
geçer mi…?
Her zerrede
aynı
haykırış,arzu
Hicret,hicret…
Her yürekte
kat
kat
iman,
Kalsın
geride
yurt,yer,
Ev-bark,sevgili,yar,
Mal-mülk,ün,şan,
Tütmez
olsun
bacalar…
Bu
hicret
başka
hicret,
Bu
hicret
her
şeye
değer…
Bu
büyük,evrensel
yolculuğa
katılanlar
Adım
atabilir korkusuzca
Ölümlülükten
ölümsüzlüğe…
Hicret
var,hicret,hicret…
Hicret’e
Yürü,yürüt
Çağlarüstünden
geçen
Yol’da
Barışa,adalete,uygarlığa,Aşk’a,
Ey
yüce
gönüllü
soylu
Millet,
Sensin
insanlığın
son
umudu,
Bil ,anla!
(Şiir uzun yıllar önce yazıldığından tarih konulamamıştır.)
MUHARREM SONESİ
Bir yıl daha geride kaldı göç takvimiyle.
Kimine göre acı,kimine göre tatlı,
Kimine göre şöyle,kimine göre böyle,
Kimine göre bahtsız,kimine göre bahtlı…
İnsan artılarına artılar mı ekledi
Tefekkürde,bilimde,sanatta,siyasette,
Yoksa artılarını eksiye mi çevirdi
Adalette,sevgide,barışta,kardeşlikte?
Rabbine,kendisine daha mı yakınlaştı,
Yoksa uzaklaştı mı,sınırları aştı mı?
Aşkını,onurunu yerlere mi geçirdi?(…yerle yeksan mı etti?)
Bakıyoruz gerçekçi bir bakış açısıyla,
İnsanlık bugün nerde duruyor varlığıyla?
Kimler kurguluyorlar nasıl geleceğini?
***
28-29 Zilhicce 1442//07-08 Ağustos 2021
ZÜMRÜD-Ü ANKA(SİMURG)
SONESİ
O Dağ’da yuvalanmış o Kuş’u bilirsiniz!
O olağanüstü Kuş,küllerinden doğmuştur.
En yoğun acılarla,çilelerle bilenmiş (…yangınlarla…)
Kim bilir nice büyük yangınla boğuşmuştur!
Asla ümit kesmemek gerek İnsanoğlu’ndan!
İnsanlığı bugüne getirenler kimlerse,
Yine onlar gibiler-insanlar arasından
Çıkanlar-taşıyacak mutlu geleceklere!
İnsanlık için onlar,o büyük muzdaripler
En başta peygamberler,onları izleyenler
Işıklar saçmışlardır için,için yandıkça!
En üstün başarılar yana,yana kül olan,
Kendi külünden doğan simurglar tarafından
Ortaya konulmuştur çağlar,çağlar boyunca…
***
27-28 Zilhicce 1442//06-07 Ağustos 2021
ALİ SONESİ
Tekerlekli sandalye bağımlısı sanılan
Bizim Ali,aslında özgürlük simgesidir.
Dürüsttür,duygusaldır,içli şiirler yazan
Yetenekli bir şair,iyi bir gözlemcidir.
Sempatiktir,tebessüm eksik olmaz yüzünden…
Bir otel/kafeterya yönetecek bilgiye,
Ticari zekaya da sahiptir çekirdekten!
Elektronik işleri yakışır ellerine….
Her gün sahil turunu,beş vakit namazını
Aksatmaz,iyi korur ruh,beden sağlığını.
Göklerden renk almıştır menevişli gözleri…(Denizden…)
Karşılık beklemeden kendi ailesine,
Topluma hizmetini sürdürür içtenlikle…
Velhasıl adam gibi adamdır bizim Ali…
***
28 Zilhicce 1442//07 Ağustos 2021
YANGIN SONESİ
Aylardır yeryüzünde,yurdumuzda yangınlar
Kasıp kavurur oldu ormanları,kentleri…
Alevler arasında kalanlar,çırpınanlar
Dağlıyor,kanatıyor mühürsüz yürekleri! (…akleden…)
Ateş,suyla bir türlü barışmak istemiyor!
Su olanca gücüyle,sevgisi,şefkatiyle
Zararının önüne geçmeye çabalıyor,
Alevler direniyor olanca öfkesiyle…
Bu yangınlar sönecek,ardında ızdıraplar,
Yıkımlar bıraksa da,sarılacak yaralar
Helal süt emmişlerin gül kokan elleriyle…(Fedakar doktorların…)
Ciğerleri dumansız alevlerle kavrulan (Benlikleri…yoğrulan…)
Sadıklar söndürecek İnsan’ı tutuşturan (İnsanlığı kuşatan)
Alevleri,içine su serperek sevgiyle…
***
25-26 Zilhicce 1442//04-05 Ağustos 2021
SANAT SONESİ
Acunda nice soylu ruhlar,cins kafalar var…
Allah vergisi üstün yetenek sahipleri…
İnsanlığa adanmış büyük,kutlu hayatlar,
Çağlar sütü Haber’in mahzun havarileri!(…emekçileri/gönüllüleri!)
Kimi,ruhu titreten içli notalarıyla,
Kimi,kanatlandıran coşkun dizeleriyle,
Gönülleri fetheden yüksek ahlaklarıyla,
Özgün fikirleriyle,özgür eylemleriyle
Onlar kıyısız/sonsuz zaman ummanlarında
Yoğun ışıklar saçan fenerler gibidirler,
Yıldızsız gecelerde yol göstericidirler! (…kılavuzluk ederler!)
Yazık ki,insanları baskın bir çoğunluğu
Onlardan habersizdir,bu yüzden mutluluğu
Tadamamaktadırlar ömürleri boyunca!
***
25-26 Zilhicce 1442//04-05 Ağustos 2021
İÇTİHAT SONESİ (*)
İslam’ın gerçek yüzü,çağlar üstü Mesaj’ı (Haber’i/Davet’i)
Her zaman arı,duru gücü,potansiyeli
İnsanlığın içinde kaldığı karanlığı
Aydınlatabilecek Alemlere Rahmet’i…(…tükenmeyen kandili.)
Kitab’ı Çağ’a göre yorumlayabilecek,
İnsan’ı yüzyıllardır içinde çırpındığı (…çıkmaya çalıştığı)
Burgaçtan kurtaracak,yüzünü güldürecek
Bilginlerin özgürce görüşler sunacağı (…ufuklar açacağı)
Sorunları çözerek,erince,özgürlüğe
Mutluluğa,barışa,sevgiye,adalete
Kavuşturacak olan doğru/gerçek İslam’ın
Boy göstermesi için olanca görkemiyle,
Olanca bilgeliği,hikmeti,şefkatiyle
Açılması gerekir içtihat kapısının.
***
23-24 Zilhicce 1442//02-03 Ağustos 2021
_________________________________________________
(*): Ali ŞERİATİ (NE YAPMALI) Sh:102 v.d.
İÇTİHAT SONESİ (*)
İslam’ın gerçek yüzü,çağlar üstü Mesaj’ı (Haber’i/Davet’i)
Her zaman arı,duru gücü,potansiyeli
İnsanlığın içinde kaldığı karanlığı
Aydınlatabilecek Alemlere Rahmet’i…(…tükenmeyen kandili.)
Kitab’ı Çağ’a göre yorumlayabilecek,
İnsan’ı yüzyıllardır içinde çırpındığı (…çıkmaya çalıştığı)
Burgaçtan kurtaracak,yüzünü güldürecek
Bilginlerin özgürce görüşler sunacağı (…ufuklar açacağı)
Sorunları çözerek,erince,özgürlüğe
Mutluluğa,barışa,sevgiye,adalete
Kavuşturacak olan doğru/gerçek İslam’ın
Boy göstermesi için olanca görkemiyle,
Olanca bilgeliği,hikmeti,şefkatiyle
Açılması gerekir içtihat kapısının.
***
23-24 Zilhicce 1442//02-03 Ağustos 2021
_________________________________________________
(*): Ali ŞERİATİ (NE YAPMALI) Sh:102 v.d.
ONUR,HUZUR,MUTLULUK
En mutlu,en onurlu,en huzurlu anlarım
Diz çöktüğüm anlardır Rahman’ın Huzuru’nda.
Secdeye vardığımda hele artık,sormayın
Neler olur ruhumun kılcal damarlarında,
Neler olur kıyısız gönül ummanlarında,
Neler olur zamansız beyin ufuklarında…
Ayrı bir haz,anlam var rukular,kıyamlarda…
Frekanssız haykırışlar vahdet doruklarında…
İnsan için en büyük onursuzluk,mutsuzluk,
Huzursuzluk insanlık fıtratından yoksunluk (…bilincinden…)
Bir insanın önünde eğilip,bükülmektir
Onu Tek Ölümsüz’ün önüne geçirmektir,
O’na kulluğa,kula kulluğu yeğlemektir,
Yankısız kanyonlara doğru hicret etmektir!
Yazık ki insanların baskın bir çoğunluğu
Bilerek/bilmeyerek böyle bir konumdadır.
Bu yüzden de huzuru,onuru,mutluluğu,
Yaşayamamaktadır,yaşatamamaktadır… (…ve tadamamaktadır.)
Birbirlerinden uzak,habersiz kalmaktadır.(…yaşamaktadır!)
Bir hayatı değersiz kılmak istiyorsanız,
Bağnazlığı,yalanı kanıksamalısınız,
Riyakarlık olmalı doğal davranışınız,
Gösteriş,gurur,kibir alışkanlıklarınız!
Bir insana tüm dünya hayran olsa tap(ın)sa,
Onun yaşama tarzı,ahlakı,kişiliği
İlahi yasalara uymuyor,geçmiyorsa
RAHMAN’ın onayından,ne önemi olur ki!
(Eksiktir,kusurludur beşerin ölçüleri.)
İmrenilecek olan akıldır,düşüncedir,
Sevgidir,merhamettir,onurdur,iyiliktir,
Özveridir,güvendir,tevazudur,hikmettir,
İnsanı insanlıktan çıkaran şeyler değil!
Bağnazlık,bilgisizlik,kin,haset,gurur,kibir…
“Ben Müslümanlardanım,teslim olanlardanım!” (*)
Diyenden daha güzel,doğru sözlü kim vardır?
O En Yüce Varlığa adanmış has insandır…
“Hayatım ve ölümüm,inancım,tüm varlığım (**)
O’na armağan olsun dünlerim,yarınlarım!”
(Zaten O’ndan emanet değil mi yoğum,varım?)
Sadece müslümanım başka hiçbir şey değil!
Bu,onur olarak da,kişilik olarak da
Yeter de artar bana ahirette,dünyada.
Diğer bütün payeler iğreti alt kimliktir.
Üst kimliği Müslüman olanlara ne mutlu!
( Onların kişiliği kutludur,muhteşemdir!)(…evrenseldir!))
İşte budur insana ufukları aşırtan
Öteler ötesine doğru kanatlandıran…
Niçin hala anlamak istemiyor insanlar!
İnsanı “insan” yapan,diğer yaratıklardan
Ayıran,üstün,seçkin,onurlu,özgür kılan
RAHMAN’ın Huzuru’nda saygınlık kazandıran
Ne ündür,ne zenginlik,ne güzellik,ne makam…
(Adama göre makam,makama göre adam,
Hangisi daha uygun,daha yerinde sizce?
Akan sular durulur boyunlar bükülünce,
Ağızlar büzülünce,düğümler çözülünce?)
O’ndan başka bir şeyler peşinden koşturanlar
Elleri,yürekleri boş olarak çıkarlar
Hakimler Hakimi’nin Yüce Mahkemesi’ne.
İnsanlar hiçbir çağda bu kadar düşmemiştir!
(Sodom.Gomora,Eyke,Pompei vesaire…
Bugün onlardan beter,fazla olanlar yok mu?)
İnsanlık onurunu yerle bir etmemiştir.
RAHMAN’ın sistemini,dosdoğru ELÇİSİ’ni
Beğenmemek,hor görmek dangalaklıktan öte
Büyük terbiyesizlik,nankörlük,bağnazlıktır,
Onların önlerine geçmeye çalışmaktır,
Onlardan rol çalmaktır,ilahlık taslamaktır,
Yalancı pehlivanlık,ucuz kahramanlıktır
Ki bu,bir insan için ateşle oynamaktır,
Dünyayı,ahireti zindana çevirmektir.
(Ölümlü idolleri,putları,sanemleri
Onlara tercih etmek çılgınlık,sapkınlıktır.)
Bu korkunç haksızlığın hesabını vermeniz
Pek olay olmayacak Duruşma’da şüphesiz.
Çakma Müslümanlara,yarım akıllılara,
Düşünceden,duygudan,zarafetten,hikmetten
Yoksun kalmış kliklerin uygulamalarına
Bakarak İslam’a dil uzatmak bahanedir,
Bilgisiz,önyargılı beyinlerin gafıdır.
Nedir Müslümanlığın en büyük bahtsızlığı?
Nedir müslümanların asıl talihsizliği?
Yöneten kadroların liyakatsizliği mi,
Çoğunun zalim,hırsız,arsız oluşları mı,
Kişisel çıkarları,sadık yalakaları (Özel çıkarlarını…)
Elinden kaçırmamak için gayretleri mi?
Keseleri doldurma,taşırma düşleri mi?
Halklarından gitgide uzaklaşmaları mı,
Müslümanları başsız,mahzun brakmaları mı,
Adaletten,şefkatten yoksun kalmaları mı?
Böylelerinden hayır gelir mi,beklenir mi?
İnanlığın en büyük sorunu ne korona,
Ne seller,ne depremler,ne savaşlar,kıyımlar…
Asıl en büyük sorun insanın ta kendisi!
İnsanlığın başına bela olan alçaklar,
Zulmü meslek edinmiş taş yürekli çılgınlar!
İnsan’ın insanlıktan çıkması,sapıtması,
ALLAH’tan,Peygamber’den habersiz yaşaması,
İnsanı “insan” yapan evrensel değerleri
Yitirmiş olduğundan değerinin düşmesi!
Kendini bilmezliğin dipsiz burgaçlarına
Düştüğünün farkına bile varamaması!
RAHMAN’ın nezdindeki,yerdeki,evrendeki
Değerinin farkına varamamış olması.
Dünyanın hay/huyuna,sanal albenisine
Çağıran idollerin peşinden koşturması!(..idollere kendini kaptırması.)
İnançsızlık,bağnazlık,vicdansızlık,arsızlık,
Bencillik,şımarıklık,doyumsuzluk,aymazlık
Vadilerinde alev atları koşturması…
O hayran olduğunuz Batı,horladığınız
İslam’la Orta Çağ’da(!) eğer karşılaşmamış,
Onun yüksek ilmini almamış/aşırmamış
Olsaydı rönesansı yaşayabilir miydi,
Uykusunda böyle düş görebilir miydi?
Tıpta,astronomide,fizikte,mimaride,
Yüksek edebiyatta,manevi ilimlerde,
Cebirde,coğrafyada,tarihte,adalette…
Nice büyük mucitler,bilginler,sanatçılar
Yetiştiren İnsan’a katkılar sağlayanlar,
İslam’ı özümseyen,yaşayan Müslümanlar
Olarak Sayfalar’da yerlerini aldılar…
(Gerçek/doğru İslam’ın uygulandığı çağlar,
-Doğru anlaşıldığı,özümsendiği zaman-
Avrupa birçok şeyden habersizken,uzakken,
Yüksek medeniyetler kuran Müslümanları
(Şu halimizle bile onlardan ileriyiz,
Hem manevi,hem maddi zenginlik açısından,
Duygu,düşünce,tutum,davranış bakımından.
Onlar moderndir ama medeni değillerdir.
Medeniyet adalet,rahmet,şefkat,hikmettir,
Dostluktur,kardeşliktir,içtenliktir,sevgidir…
Bunların ne kadarı var bugün Batılar’da?
Gerçek budur,bakmayın aval,aval yüzüme!)
Görmezden gelenlerin bellidir amaçları. (…niyetleri/tıynetleri.)
Yaşamayı bir türlü beceremedikleri,
(Başıbozuk,yüzeysel,anlamsız,idealsiz,
Kıyamet,Mahşer,Divan,Duruşma yokmuş gibi
Tek dünyalı,iğreti bir ömür sürmeleri.)
İçlerine-nedense,sindiremedikleri
İslam’ı karalama,öteleme,horlama,
Yaşam alanlarından çıkarma gayretleri
Ne kadar nafiledir çırpınıp durmaları,
Önyargı öksesinden kurtulmamaları!
İslam’ı karalayım derken kendilerini
Karalamaktadırlar,yalanlamaktadırlar.
Kendi kendilerinden,insanlık boyutundan
Uzaklaşmaktadırlar,bağnazlaşmaktadırlar…
Hakikat bilgisinden uzak kaldıklarından
Asıl kendileridir ilkel,cahil olanlar!
O çok beğendikleri,övünüp durdukları
Akıllarını doğru kullanabilselerdi, (…işletebilselerdi,)
-Tefekkür boyutuna yükselebilselerdi-
Sapkın egolarına tutsak olmasalardı (…egolarını ilah edinmeseler,)
Nerde durduklarını,nerde olduklarını
Görebileceklerdi,sezebileceklerdi.
ALLAH’a,Peygamber’e minnet duyacaklardı.
Gericilikle(!) falan suçlamayacaklardı!
Nankörlüğü,gururu,zulmü yüzünden Batı
Çökerken göreceğiz yükselirken İslam’ı.
İnsanlığın yüzünü güldürecek olanlar
Müslümanlar olacak,FURKAN havarileri,(‘ın hamilleri.)
(Muvahhidler,muhsinler,muttakiler,sadıklar…) (…sıddıklar…)(***)
İnsan’ın çoraklaşan gönül bahçelerine
Yeniden can verecek vahiy sağanakları.
Aydınlanacak Sonsuz Nur’un ışıltısıyla
Aydınlanmaz sanılan iç ve dış ufukları.
Başlayacak ALLAH’ın,PEYGAMBER’in günleri…
Ve onlara gönülden bağlanmış,onurlanmış
Halis Müslümanların çilesi,ızdırabı
Sona ererken,mazlum insan kardeşlerine
Kol,kanat gerecekler,hep birlikte kardeşçe.
Zalimlerin zulmünün,sözünün geçmediği
Bir dünya kuracaklar,adalet,erinç,barış,
Başlara taç olacak sevgi,saygı,anlayış…
(Güvenilir,kalıcı,güçlü bir barış için
Kolları sıvayalım,bu dünya hepimizin!)
Müslüman kişiliğe/kimliğe her yönüyle
Sözlerin en güzeli Kitaplar Anası’nda
En güzel örnek/model gösterilen ELÇİ’dir. (****)
İnsanlığa önderlik edebilecek çapta
Maddi/manevi üstün donanıma sahiptir.
İnsanlık bugün eğer şu perişan haldeyse,
Evrensel Mesajı’na uymadığı içindir.
En başta Müslümanlar aldanış içindedir!
Bu gafletten kurtulmaz,kendine dönemezse,
Kutlu Peygamberi’nin yolunu izlemezse,
Yüzüne bakan olmaz dünyada,ahirette.
Evrensel çapta,üstün ruhlarla,beyinlerle
Oluşturulacak dev,kutlu kadrolarıyla
Ve onlara inanmış aşk kahramanlarıyla
(Bu potansiyel gerçek Müslümanlarda vardır.
Yeter ki içtenlikle,adanmışlık ruhuyla
Bağlansın,güven duysun Alemlerin Rabbine.
Başarı yalnız O’nun el uzatmasıyladır.)
Medine Vesikası,bir sonuca varmada(…Sözleşmesi…)
Sorunları çözmede,liyakatli ellerde
En uygun,en kalıcı argüman olabilir.
İnsanlığın durduğu bu zamanda/mekanda
Ona biçilmiş kaftan olsa,olsa İslam’dır.
Bundan başka bir çıkış arayanlar,umanlar
Hep yaya kalmışlardır,hep yaya kalıyorlar…
Hep yaya kalacaklar,başaramayacaklar,
Dünyada,ahirette zararlı çıkacaklar…
Akılsızlıklarının,doyumsuzluklarının,
Yalancılıklarının,utanmazlıklarının (…ahlaksızlıklarının)
Karşılığına tanık olacaklar dehşetle!
Ateş’e girecekler iş birlikçileriyle…
İnsanlık bir gün ya bu noktaya gelecektir,
Ya da kana bulanmış,günahkar elleriyle
Sonunu getirmesi işten bile değildir!
Paylaşan,yardımlaşan,insanca bir arada iş birlikçileriyle…
Yaşayan mutlu,özgür kullarını görünce, (…gördükçe)
Emeklerinin boşa gitmemiş olduğunu
Yer altından,üstünden,göklerden rahmetini
Gönderip,gösterecek RAHMAN hoşnutluğunu…
Tamamlamış olacak bir kez daha nurunu (*****)
Onlar istemese de,yerinse,dövünse de…
İnsanoğlu tadacak yeniden mutluluğu,
Özgürlüğü,onuru,aşkın coşkunluğunu…
***
07-19 Zilkade//17-29 Temmuz 2021
______________________________________________________
(*): FUSSİLET(41/33)
(**): EN’AM (6/162)
(***): Muvahhid:ALLAH’ı Birleyen.Tek Ölümsüz İlah’a inanan(lar.)
Muhsin: ALLAH’ı görüyormuşçasına,(sen O’nu görmesen de
O’nun seni gördüğünün bilincinde olarak).ibadetlerini içtenlikle,
titizlikle yerine getiren(ler.)
Muttaki:Sorumluluk bilinciyle kuşanan ve hareket eden(ler.)
Sadık(Sıddık): ALLAH’la yaptığı sözleşmeye sadık kalan(lar.)
O’na içtenlikle bağlı olan(lar.)
(****): AHZAB(33/21)
(*****): SAFF(61/8)
BAHÇIVANLAR VE BAHÇELER
Debiler üstü vahiy ırmağından fışkıran
Barış,kardeşlik,sevgi,ilim,sanat,adalet,
Vahdet ırmağı onsuz helezonlar çizerek
Gürül,gürül akıyor zaman ovalarında…
Çağlardır kurak kalmış toprakları yeniden
Kendine getiriyor,aslına döndürüyor…
Geçtiği her iklime,her kuşağa bereket,
Umut,rahmet,mutluluk,gönenç ve medeniyet…
(Paylaştıkça mutluluk doruklara çıkıyor…)
Nehrin kıyılarında,her iki yakasında
Zaman/mekan içinde yerleşen,eğleşenler
Çoluk/çocuk/genç/yaşlı dişiler ve erkekler
İlk zamanlar bir avuç tohum,bir dal,bir fide
(Kiminde gül,kiminde,nergis,krizantem,lale…)
Dikmeye başladılar,ekmeye koyuldular…
(Kuruyan her ağacın,kuruyan her çiçeğin
Yerine dikenlerin elleri dert görmesin!)
Zaman su gibi aktı,su zaman gibi aktı…
Birlikte büyüdüler,birlikte güçlendiler
Irmağın kıyıları bağlaştı,ormanlaştı…
O bahçeler,o bağlar,o çayırlar ormanlar
Boynuna abanılan,soluksuz bırakılan
İnsanlığa oksijen saçan ciğer oldular…
(Bu bahtlılar kimlerdir,kimler olabilirler?)
Uğurlu elleriyle,olanca güçleriyle,
İyi niyetleriyle,sonsuz ümitleriyle
O fideleri diken,o tohumları eken
Çiftçiler,bahçıvanlar,güzelim emekçiler
Zamanların en mutlu insanları oldular!
En saygın,en sevilen,en onurluları da…
***
16-20 Zilkade 1442//26-30 Haziran 2021
Ş U R A S O N E S İ (*)
Devletleri/insanı yönetmek ciddi iştir!
Analitik bir zeka,sağlıklı ruh ve beden,
Yüksek ahlak,bilgelik,karizma gerektirir.
Ancak bir akıl yetmez yine her şeye rağmen
Doğru,yerinde birey,toplum için yararlı
Bir karar verebilmek için fikirlerine
Baş vurulacak olan liyakatli,akıllı
Kimselerle birlikte hakkıdır milletin de
Fikir beyan etmesi her zamanda/zeminde.
Onları dinlemesi yöneticilerin de
Doğru karar vermesi açısından uygundur
Katılsın,katılmasın fikrine,görüşüne…
Velhasıl ortak akıl,devlet yönetiminde
Vaz geçilmez bir prensip,en güvenilir yoldur.
***
13-15 Zilhicce 1442//23-25 Temmuz 2021
_____________________________________________
(*): ŞURA için Bkz.ŞURA(42/38),AL-İ İMRAN(3/159)
N O S T A L J İ
78.yaş anısına…
Olağan üstü bir panorama
Çizen ovanın bir noktasında
Doğduğum evin yanı başında,
Hala olanca ihtişamıyla
Ayakta duran incir altında
Daldım özgürce düşüncelere,
Bir temmuz günü yalnız başıma!
(Yalnız değildim aslında ama!)
Su gibi akan zaman içinde
Geçti bir şerit gibi önümden
Yetmiş yedi yıl,”bir an” halinde! (…içinde!)
Davrandım kalkmak için yerimden,
Üç ak güvercin belirdi birden,
Kanat çırptılar başım üstünde
Çağlar,çağlarca,anlar,anlarca…
Bir hüzün vardı çığlıklarında!
Sonsuz şükürler ettim Mevla’ma,
Ömür kattığı için ömrüme,
Sabır kattığı için sabrıma!
Anladım neden sonra aniden
Yaşadığımı kalbim durunca!
***
17-18 Zilkade 1442//27-28 Haziran 2021
(23 Temmuz 1943)
İNSANLAR VE İNSANSILAR
Bir insan,insan için nice fedakarlıklar
Yaparken,genellikle karşılık bekler,umar!
Hiçbir şey beklemeden fedakarlık yapanlar (Karşılık…)
Parmakla sayılacak,gösterilecek kadar
Azınlıkta kalırken,çoğu yüze gülerken,
Bir yanda kardeşlikler,dostluklar pekişirken,
Birbirinin ardından kuyusunu kazanlar,
Bacaklarını kırar,gözlerini oyanlar,
Kıskançlığın,nefretin tuzağına düşenler,
Sevgiye,kardeşliğe,dostluğa yeğleyenler, (…sırt dönenler,)
Tutkuların kuklası,oyuncağı olmuşlar,
İnsanlık boyutundan çoktan uzaklaşmışlar,
Yankısız kanyonlara doğru koşmaktadırlar!
Bir de kendilerini insan sanmaktadırlar!
(İnsan(!) diye ortada salınanlara bakın,
Tanrılığa soyunan maymun maskaralara!
Aman Allah,onlardan uzak durun,sakının!)
Bu bakışlar,bu sözler,tutumlar,davranışlar
İnsanla,insanlıkla bağdaştırılamazlar!
Ne selam,sabah bilir,ne hal hatır sorarlar,
Tebessümü unutmuş yüzlerle somurturlar,
Ne konuşmayı bilir,ne susmayı yeğlerler,
Bir kaş yapayım derken bin bir göz çıkarırlar!
Gözleri yaşarırsa kahkahadan yaşarır
Damarları İfrit’in gezi alanlarıdır!
Barışın,kardeşliğin semtine uğramazlar,
İçinden pazarlıklı akıllı(!) kurnazlardır, (…yarım/kısa akıllılardır.)
Post-modern görünüşlü müptezel bağnazlardır!
İnsanları kandırmak en güzel(!) huylarıdır.
Hatta ALLAH’ı bile kandırmaya kalkarlar,
Asıl kendilerini aldatan bahtsızlardır!
Akılları tutulmuş kibir kumkumaları,
Tağut’un canlar yakan zalim yardakçıları,(…azatsız piyonları!)
Barışın,özgürlüğün,erincin düşmanları!
Artık olsa,olsalar “insansılar”dır onlar!
Yüksek teknolojinin(!) yan ürünü olarak
Yakın zamanda belki androidleşecekler!
İnsanı “insan” yapan şeyler sıfırlanacak,
O zaman uygarlık(!) da doruklaşmış olacak!
***
13 Şevval-04 Zilhicce 1442//25 Mayıs-14 Temmuz 2021
BAYRAM SONESİ
İnsanın içindeki tahakküm güdüsünü
Yumuşatmak,şefkate,merhamete çevirmek
Takvanın ondurucu ışıktan süngüsünü
Egonun sinesine saplayarak sindirmek!(…dindirmek!)
Sevgiye,kardeşliğe,erince,iyiliğe
Ve onların eksilmez,tükenmez kaynağına
Daha yakın,çok yakın olmanın özgürlüğe
Yakın,çok daha yakın olmanın coşkusuyla
Paylaşınca mutluluk,ölmezlik muştusuyla,
Ödüllendirilmekten büyük ecir mi vardır?
Bu ne güzel bir nimet,bir alın yazısıdır….
Mevsimsiz bahçelerden ürün devşirmek için
Sağlam fideler dikmek gerekir,gözyaşıyla
Sulamak boynu bükük,gözü yaşlılar için…
***
05-06 Zilhicce 1442//15-16 Temmuz 2021
BAKIŞ AÇISI (G)
İnsanın kendisini,insanın insanları
En yalın,en gerekçi şekilde tanımanın
Yolu doğru açıdan bakabilmekten geçer.
Ki onu yaratanın,en iyi tanıyanın
Gözleriyle bakmadan “görmek” mümkün değildir!
(Bize gelen,ulaşan cümle olumsuzluklar,
Hastalıklar,savaşlar,sapkınlıklar,kıyımlar,
Kin,haset,gurur,kibir,fitne gibi sapmalar
Bu bakış açısını bilmemek yüzündendir…)
O zaman kendisinin yeryüzünün,evrenin
En değerli,en güzel varlığı olduğunu (…onurlu…)
Görebilir,kendine,herkese sevgi,saygı
Duyar,dostluk,kardeşlik,özveri bağlarını
Her zaman güçlü tutar,barışı,paylaşmayı,
Adaleti,sevgiyi ayakta tutmak için (…egemen kılmak…)
Çok boyutlu düşünür,gece,gündüz ter döker!
Bir “insan” olduğunun künhüne varabilir,
Zaman/mekan içinde yerini alabilir.
Mutluluğun,erincin,özgürlüğün yolunu
Bulmanın coşkusuyla kendinden geçebilir!
Çırpındığı burgaçtan nasıl kurtulabilir?
***
02-03 Zilhicce 1442//12-13 Temmuz 2021
H Ü S R A N !
Yeryüzünü/evreni/arasındakileri
“Kün!”(Ol!)emriyle “bir an”da “ak nokta”dan yaratan
Limitsiz bir bilginin,sonsuz bir iradenin (…kudretin…)
Aklın sahibi olan Yüceler Yücesi’nin
Aklıyla,kudretiyle,Zatı’yla,bilgisiyle (…nefsiyle)
Boy ölçüşmeye kalkmak en büyük ahmaklıktır,
Dahası nankörlüktür,bağnazlık,alçaklıktır!
İnsanın kendisine yaptığı haksızlıktır,
Dünyada,ahirette rezil,rüsva olmaktır.(…rezillik,rüsvalıktır.)
Buna tevessül eden kendini bilmezlerin
Başarı ihtimali sıfırın altındadır.
İnsanlık tarihinin en büyük davasının
En akıllı,en yiğit,en soylu temsilcisi,
Yerler/zamanlar üstü vahiy uygarlığının (…aşk medeniyetinin)
İlk temel taşlarını yerleştiren banisi
(Görev verilmiş olan mimarı,mühendisi.)
Son Elçi’nin Evrensel Çağrı’sını duymayan
Sağırların,körlerin,mağra yüreklilerin
Akıbetini artık varın siz takdir edin!
***
26-28 Zilkade 1442//06-08 Temmuz 2021
KURAKLIK SONESİ
Kasıp kavurur oldu kuraklık ortalığı!
Topraklar yarılırken,buharlaşıyor sular…
Uzmanlar uyarıyor durmadan insanlığı
İsraf etmeyin,susuz kalmasın susamışlar!
Yeryüzünde bir yudum bile bulamayan var!
Gönül bahçelerine yağmadığı sürece (…düşmesi kesilince)
Vahiy sağanakları asıl kuraklık başlar,
RAHMAN üzerimizden rahmetini çekince…
Rahmetini ne zaman,niçin çeker O,insan(dan)?
Çizdiği sınırları hoyratça çiğneyince…
Kurumuş ağaçlardan,çoraklaşmış topraktan
Mahsul devşirmek artık nasıl mümkün değilse…
Asıl felaket onun rahmetinden uzaklık,
İnsan’ın beynindeki, ruhundaki kuraklık…
***
24-25 Zilkade 1442//04-05 Temmuz 2021
TESETTÜR SONESİ
“Tesettür” örtünmekse nasıl örtünülecek?
Kolları,bacakları,saçı,başı örtmekle
Buyruk yerine gelir,örnek olabilecek
Bir figür oluşur mu “müslüman” kimliğiyle?
Duygular,düşünceler,davranışlar Kitab’a
Uymuyor,bakışlardan,yüzlerden yansımıyor, (…okunmuyor,)
Yaşam şekli olarak ortaya çıkmıyorsa,
On türban bağlasanız üst,üste sırıtıyor! (…bir anlam taşımıyor!)
Hele altında taytı,aşındırılmış kotu,
Daracık,kısa kolu,yarı saydam ti-şortu
Kırıtarak yürüyen “Müslüman” hanımların
Tesettür anlayışı ne kadar kabul görür?
Yamuk düşüncelerin,taşkın davranışların
Örtülmesidir belki hedeflenen “tesettür..(…arzulanan…)
***
23-4 Zilkade 1442//03-04Temmuz 2021
OVACIKTA ZAMAN
(SONE)
Ovacık denince ilk akla bereket gelir…
Gümrah ekin,anason,tütün tarlalarıyla,
Cömert bağlar,bahçeler,bostanlar,zeytin,incir…
Aydınlanmış yürekler Gökler’in ışığıyla.
Hamaratlık,paylaşım,emek havarileri
Zamanla yarışırlar gündüz,gece demeden,
Tokgözlülük,cömertlik,doğallık simgeleri
Tek döker elmas,elmas yılmadan,yüksünmeden…
Hayatın anlamını,değerini bilenler (Yaşamanın ne demek olduğunu..)
İyilikler,dostluklar,sevgiler üretirler…
Dolu,dopdolu geçer güzelim ömürleri…
Üretmenin verdiği erinçtir ödülleri…
Emeği emek yapan o tatlı yorgunluktur,
Çalışkanlık,üretmek özgürlüktür,onurdur.
***
26-27 Zilkade 1442//06-07 Temmuz 2021
PEYGAMBERLER VE..
(Erdemin Alınyazısı)
Türünün en erdemli,en seçkin örnekleri
En akıllı,en bilge,en emin benlikleri…
Toplumlara RAHMAN’ın hakikat bilgisini
(Adaleti,barışı,sevgiyi,kardeşliği,
Onuru,tefekkürü,şefkati,merhameti,
İçtenliği,emeğin değerini,iffeti
İnsanı “insan” yapan evrensel değerleri…)
Tebliğ eden,çağların dosdoğru rehberleri…
Peygamberleri en çok istemeyenler kimler?
Erdemsiz bir hayatı,erdemli bir hayata
Yeğleyen,sınırları çiğneyen dengesizler!
Şımarıklar,benciller,kendini bilmeyenler,
Egolarını ilah edinen kimliksizler!
Onların sevdikleri,beğendikleri kimler?(…neler?)
Yalancılar,hırsızlar,talancılar,arsızlar,
İnsanlığı canından bezdiren edepsizler!
Kumarbazlar,çapkınlar,dinsizler,imansızlar…
Komedyenler,aktörler,artistler,futbolcular…(…palyaçolar…)
Topluma yarardan çok zararı dokunanlar…
(En azından olumlu katkısı olmayanlar.)
Zalimler,muktedirler,mağrur megalomanlar,
Cepleri,kasaları dolup taştığı halde
Kalpleri,kafaları tamtakır kalantorlar.(…bomboş yoksul varsıllar!)
(Olmayanları tenzih ederiz kuşkusuz ki!
Varlıklarını hayra harcayan ahileri
Selamlarız sevgiyle,saygıyla,içtenlikle.
Hem maddi,hem manevi varlığa varlık katar
İyilikler,hayırlar,insanca paylaşımlar…)
Ama her madalyonun bir de öbür yüzü var!
Yerinden oynatılan,alt/üst edilen taşlar
Gelmesinin önüne geçilemeyen Gün’de
Yeniden yerlerine oturtulmuş olacak!
Kar ve zarar edenler,haksızlar ve haklılar,
Akıllılar,alıklar,uslular,şımarıklar
Şaşmaz bir adaletle ortaya konulacak!
Işık/İnanç Çağı’nın muştucusu civanlar,(…kametler)
İmanları,el,gönül,akıl birlikteliği
Olanca güçleriyle,güzel emekleriyle,
Sütunları yükseltmek için taşıyacaklar,
(Aşkı,sabrı,barışı,özgürlüğü,şefkati…)
Yükselecek zamanlar üstü kule görkemle.
Işık/İnanç Çağı’nın derin temellerine
İlk taş oturtulacak,ilk harç dökülecektir
Vahiy uygarlığının güçlü,kutlu ellerce…(…hizmetkarı…)
Koşuşacak,çağlardır aldatılmış bahtsızlar
Yerler/zamanlar üstü Çağrı’ya düşe,kalka,
Önlenmez bir coşkuyla,sevinçle,heyecanla…
Muhteşem zafer er-geç onların olacaktır,(*)
Galipler Galibi’yle kutlu elçilerinin,
Onların ve onların peşinden gidenlerin…
(Adanmışlık ruhuyla donanmış mü’minlerin,
Görünen,görünmeyen orduların,güçlerin…)
Bu ALLAH’ın sözüdür,yerine gelecektir.
Örselenmiş ruhların yüzleri gülecektir…
***
17 Şevval-15 Zilkade//29 Mayıs-25 Haziran 2021
_____________________________________________________
(*): MÜCADİLE(58/21),SAFFAT(37/171-173)
MEMLEKET’ İM
Rüzgarlı dorukların,debisiz ırmakların,
Evren gönüllü,buğday benizli insanların
Memleketinde gamlar,tasalar önemsenmez…!
Katmerli nergislerin boy attığı bahçemde,
Gonca,gonca güllerin solduğu mevsimlerde
Fırtınalar hiç dinmez,sağanaklar kesilmez…
Hüznü kurşuna dizer acı,loş avlularda,
İrin dolu sağraklar boşalan salonlarda,
Özgürlükten,sevgiden söz edilmeye değmez!
Evren ailesinin en onurlu ferdinde
Nedendir bu sebepsiz nankörlükler,isyanlar,
Neden eşe,dosta yüz çevirmeler bilinmez!
Koltuklar değerlidir kırılan gönüllerden,
Bin bir yüzlülük çürük omuzlar üzerinde(n)
Tabut gibi taşınır,indirilmek istenmez…
İnancın aydınlığı ürkütür sapkınları,
Tebessümleri ağu,tağut’un ıuşakları,
Bir gönüle girmenin ne olduğunu bilmez!
Dolunay,günışığı,gönlümün saf çığlığı,
Eksilmesin başımdan,soframdan,hayatımdan,
Aşsın Aşk’ım,inancım Yüzyıl’ı,Yüzyıllar’ı…
Sarılsın hale hale çevresi Dolunay’ın,
Sökülsün,paralansın lime lime bohçalar,
Dinsin evreni sarsan sancının saltanatı…
Görünsün ufuklarda sonsuz gözlü Dolunay,
Aydınlansın kanyonlar,mağaralar,doruklar,
Kaçacak yer arasın fincancı katırları…
Yakılsın obalarda,yaylalarda ateşler,
Kuzgunlar,kırlangıçlar,baykuşlar,güvercinler
Öbek,öbek paylaşsın revaklı avluları…
Kenetlensin gönüller,eller “O Kelime”de,
Birleşsin sesler,renkler “En Yüce İdeal”de.
O’na adanmayan can kurda,kuşa yem olsun!
O’nu övmeyen diller konuşmayı unutsun,
O’nu sevmeyen canlar özgürlüğünden olsun…!
(Şiir uzun yıllar önce yazıldığından tarih atılmamıştır.)
G E L İ Y O R U M
Bir Yol’un başındayım sonsuzluğa açılan,
Sonsuzluk özleminin sevinciyle kavrulan
Ruhumun çığlıkları sarıyor evrenleri,
Evrenler yalım,yalım yakıyor evrenleri…
Geliyorum “elest” in yakıcı ikliminden,
Her atomum o “müthiş soru”yla alev,alev…
Geliyorum evrenin en ücra köşesinden,
Sonsuz boyutlu yatay,dikey yüzeylerinden,
Sarmış dört bir yanımı yıldızlar,galaksiler…
Geliyorum mevsimsiz sevda bahçelerinden,
Kucak,kucak nergisler,orkideler,lotüsler
Hiçbir mevsim solmayan,pörsümeyen,ölmeyen…
Geliyorum çiçeksiz,olgun yemişler veren
O Ağaç’ın altından kollarımda sepetler…
Geliyorum umudun,saf inancın,acının
Baş tacı edildiği yoksulluk ülkesinden,
Geliyorum hicranın,özgürlüğün,barışın
Bir yudum sudan aziz bellendiği ellerden…
Geliyorum kıyısız,ufuksuz enginlerin
Gözlerime renk veren tuzlu maviliğinden,
Geliyorum ebedi ilkbahar cephesinden…
-Ne güzel yalın sevgi,yalın iman vuruşmak
Yolunda bin can vermek Ölümsüz Sevgili’nin.-
Geliyorum her iki elimde sonsuz sağrak,
Bal Cehennemlerinden,ağu Cennetlerinden,
Lebaleb doldurulmuş hicran,vuslat,istiğrak…
Geliyorum hüzünlü kirpiklerden damlayan
Şebnemlerle kabaran Nehr’in kıyılarından…
Gizemli kuşaklardan,Sidret’ül Münteha’dan,
Güzelliğin odağı Aşk’ın bakışlarından…
Geliyorum hayatın,ölümün ötesinden,
Güvercin şafaklardan,yarasa akşamlardan,
Öteler ötesinin ölümsüz bestesinden,
Bire on binler veren ekin tarlalarından,
Savrulması geciken tınazsız harmanlardan…
Bir şimşek,bir kasırga,bir pulsar kadar canlı
Kutlu,bengi ateşten tutuşmuş sonsuz ruhla
Düğüm,düğüm üstüne atılmış prangaları
Parçalamak üzere ışık parmaklarımla…
Olağan üstü barış,sevgi tapınağının
Yıkıldı,yıkılacak,silindi silinecek
Sanılan çatısını,eğik sütunlarını
Dikmek,yükseltmek için yeniden yüklenerek,
Gözlerini dünyaya yeni açmış bir bebek
Kadar özgür,dupduru,dipdiri geliyorum…
İlkyazda doruklardan çözülen,yamaçlardan
Gürül gürül akan kar suları kadar coşkun,
Bağrından alev alev dev çiçekler fışkıran
Volkanlar kadar güçlü,öfkeli,düşünceli,
Bir derviş kadar dingin,mütevekkil,sabırlı,
Kavalıyla büyülü ezgiler çala çala
Gürbüz sürülerini yayan bir çoban kadar
Gözlerine içinden yansıyan ışıltılar…
Değdiği yerde güller açan bir mermi gibi
Barışın,kardeşliğin,sevginin ak gülleri…
Bahtsız Çağ’ın üstüne,üstüne hoşgörüyle,
Acımasız ruhların acunu alt-üst eden
Densizliklerine son vermek için yiğitçe…
Kır,dağ çiçeklerinden bal toplayan arılar,
Yuvalarına azık taşıyan karıncalar
Gibi mutlu,kararlı,enerjik,özverili…
Geliyorum öteler,öteler,ötesinden,
Olanca aydınlığım,olanca duruluğum,
Olanca içtenliğim,olanca hoşnudluğum…
Geliyorum sevgiler üstü sevgiyle yanan
Bir yürek,düşünceler üstü bir düşünceyle
Zonklayan şakaklarım,yarılan şah damarım…
Geliyorum Bedir’den,Mohaç’tan.Niğbolu’dan,
Sakarya’dan,Tuna’dan,Malazgirt’ten,Varna’dan,
Preveze’den,Revan’dan,Kıbrıs’tan,Çaldıran’dan,
Barış naralarıyla Çağlar’ı sarsa sarsa…
Geliyorum Yunus’un,Mevlana’nın,Hallac’ın,
Yesevi’nin,Veysel’in,Bistami’nin,Hamza’nın
Gönülü feleklere sıçratan ocağından…
Geliyorum Aksa’dan,Ravza’dan,Beytullah’tan,
Gönüllerin Allah’a,Allah’ın gönüllere
Daha yakın olduğu “olağanüstü an”dan,
Ruhun kanatlarını kavuran maveradan…
Doludizgin sonsuzluk ufkuna koşanların,
Evrenleri yerinden oynatan sayhaların
Sonsuz çemberlerinden,sonsuz burgaçlarından
Geçe geçe evrenin ürpertisi içimde
Çatlamış tabanlarla,gül bahçesi yürekle…
Geliyorum gözlerin,gözlerin,gözlerinden,
Her şeye aşkla bakan gözlerin irisinden…
Geliyorum tayfunlar,kasırgalar içinden,
Kozmik fırtınaların dinmeyen öfkesinden…
Geliyorum Sodom’dan,Gomore’den,Kudüs’ten,
Bağdat’tan,Semerkant’tan,Maveraünnehir’den…
Firdevsleşen sinemde ak güller tomur,tomur,
Geliyorum seslerin,renklerin,ışıkların
Sonsuz yakamozlarla kaynaştığı tayflardan,
Zamansız mekanlardan,mekansız zamanlardan…
Geliyorum Hira’dan,Tur’dan,Beyt-ül Mamur’dan,
Yalın ayak,baş açık,yüreğim yağmur,yağmur..
Geliyorum Uhud’dan,Sina’dan,Tiyen-Şan’dan,
İstanbul’dan,Bursa’dan,İzmir’den,Ankara’dan,
Erzurum’dan,Urfa’dan,Samsun’dan,Antalya’dan…
Sibirya’dan,Kırım’dan,Ural’dan,Kafkaslar’dan,
Geliyorum,Tibet’ten,Sih’ten,Taklamakan’dan…
Geliyorum şimşekler,yıldırımlar,boralar
Arasından özgürlük türküleri dilimde,
Geçiyorum selvalar,çağlayanlar,volkanlar
İçinden yalnızlığın tuğrası benliğimde…
Geliyorum Nemrut’tan,Kop’tan,Çanakkale’den,
Ebemkuşaklarından,ateş çemberlerinden,
Küf kokan zindanlardan,Levanten salonlardan,
Işıklı bulvarlardan,öfkeli meydanlardan…
Alev vadilerinden,yakarış tepesinden,
Güneşsiz sokaklardan,soğuk kaldırımlardan,
Nişanlı alınlardan,zikirli dudaklardan,
Terleyen ayalardan,hünerli parmaklardan,
Fetihsiz doruklara kurulan sofralardan…
Geliyorum cüzamlı hastalar koğuşundan,
Geliyorum sonsuz gül,zakkum bahçelerinden…
Geliyorum gurubsuz,şafaksız çevrenlerden,
Gözlerin değmediği yurtlardan,obalardan,
Yağmur ormanlarından,gözyaşı çavlanından…
Geliyorum Tuva’dan,Buhara’dan,Fırat’tan,
Ağrı’dan,Toroslar’dan,Erciyeş’ten,Bolu’dan,
Geliyorum Hazar’dan,Ninova’dan,Harran’dan,
Ergenekon’dan,Belh’ten,Gobi’den,Elhamra’dan…
Geliyorum Tokyo’dan,Washington’dan,New-York’tan,
Agarta’dan,Alpler’den,Roma’dan,Çin’den,Mu’dan…
Geliyorum Berlin’den,Everest’ten,Dicle’den,
Amazon’dan,Kongo’dan,Kenan’dan,Kurtuba’dan…
Geliyorum Londra’dan,Kahire’den,Paris’ten,
Moskova’dan,Gulag’tan,Taşkent’ten,Atlantis’ten…
Geliyorum hüzünlü Başkentler Başkenti’nden,
Geliyorum Babil’in asma bahçelerinden,
Geliyorum gizemli,soğuk labirentlerden…
Geliyorum ışıktan alev atlar sırtında,
Aşk’ın nebülöz mührü günışığı bağrımda…
Geliyorum Necid’den,Kerbela’dan,Hicaz’dan,
Arafat’tan,Mina’dan,Hayber’den,Kandehar’dan,
Klimanjaro’dan,Ganj’dan,Serendip’ten,İndus’tan,
Nil’den,Misissipi’den,hasadsız deltalardan…
Geliyorum ellerim galaksi hevenkleri,
Sinemde yüreklerin sönmeyen ateşleri…
Geliyorum zamanın eli şakaklarımda,
Evrenlerin özünün özü atomlarımda…
Geliyorum neylerin,kavalların,udların,
Kopuzların,sazların,köslerin,kanunların,
Horonların,barların,zillerin,tamburların,
Kudümlerin,deflerin,tuğların,davulların,
Geliyorum İtri’nin,Dede’nin,Sadullah’ın
Yeri,gökleri sarsan müthiş armonisinden,
Besteler,bestesinin esriten finalinden…
Geliyorum ruhumun sırlı boyutlarından,
Geliyorum Mahşer’den,Büyük Yargılama’dan…
Başım bir alev topu ızdırabtan,utançtan,
Mümkün olsa Ateş’e tek başıma atılsam,
And olsun Sevgili’nin bengi adı üstüne
İnsanların cümlesi kurtulsun prangalardan…
-Haya ederim güneş başaklar biçilirken
Tağut’un kuruyası,hayırsız elleriyle,
Güvercinler,serçeler kartal pençeleriyle
Lime,lime edilir,sonsuza savrulurken,
Fildişi vadilerden gül,zambak devşirmekten…-
Geçiyorum frekanslar üstü ürperişlerle
İnsanlar İnsanı’nın yüreğinin içinden,
Fışkırıyor debisiz gayzerler her gözemden…
Geçiyorum dumansız alevlerin içinden,
Sonsuz tayflarla yanan,sönen nur denizinden…
Ben İslam’ım,yani aşk,bilgi,özgürlük,sevgi,
Ey Çağ,ey Çağlar,yani gerçeğin ta kendisi,
Dindirin gül sinemde sonsuz özleminizi…
Yürüyorum ellerim bomboş,başım önümde,
O’nun ölümsüz aşkı gül şafağı içimde…
Çıkıyorum Huzur’a yüreğim ellerimde,
O’nun silinmez Adı canımın iliğinde…
***
(Şiir yıllar önce yazıldığından tarih atılamamıştır.)
K U ŞY E R İ -II-
Gün sonu tutuşurken ilahi yangınlarla
Mor ufuklar,dönerler yorgun,argın insanlar,
Usul,usul çobanlar,küçükler,büyük başlar…
Ay ışığıyla çıkar kimi tütün kırmaya…
Dev zeytinin,asmanın,gür incirin altında
Kurulur bet bereket taşan cömert sofralar.
Gün(düz)ün yorgunluğu gecenin kollarında
Dinlenerek yumuşar,mahmurlaşır bakışlar…
Ne kadar mutludurlar toprakla dost olanlar (…buluşanlar/anlaşanlar.)
Çocukların günahsız elleriyle toplanan
Mahsulleri cömertçe,severek paylaşanlar…
Gecenin dinginliği,serinliği içinde
Yaklaşan yıldızların anbean yoğunlaşan
Büyüsünü hissetmek nasıl bir şeydir hele!
***
17-18 Zilkade 1442//27-28 Haziran 2021
K U Ş Y E R İ (*)-I-
(Soneler)
Çocukluğunu yaşayan/yaşayamayan çocuklara…
Gün doğumu kuşların şölenleriyle başlar…
Tutuşur boydan boya ufkun yalazlarıyla
Gümrah ekinler,bağlar,bahçeler,dağlar,taşlar…
Gün doğmadan açılır gözler umutlarıyla…
Kelle peyniri,pekmez,süt,hurma,ev ekmeği
Kahvaltının olmazsa olmazlardır,bir de
Komşular davet eder her gün birbirlerini..
Sonra işe koyulur herkes er saatlerde…
Kimisi harman döver,kimi fırını yakar,
Kimi elma,erik,nar devşirir,üzüm toplar,
Kimi çamaşırları bastırır küllü suya.
Kimi begonyaları,akşam sefalarını,
Krizantemleri sular buğulu bakışlarla,
Duyar iliklerinde nabız atışlarını!
________________________________________________________
(*):Çeşme/Ovacık Ovası’nın batı kesimleri.(Çocukluğumun bir döne-
minin-halamların çiftliği-geçtiği yer.Doğu kesiminde de dedemlerin
arazileri ve doğduğum ev-hala ayakta-bulunmaktaydı.)
BOYALIKTA ZAMAN
(Yaz Sonesi)
Yaşlı ama heybetli,bereketli,gayretli
Zeytin ağaçlarının müşfik gölgelerinde
Mahsul devşirdiğim(n)iz günleri düşününce,
Sarmıyor mu bir hüzün yorgun yüreğin(m)izi?
O günleri yaşayan,bu günlere ulaşan
Serviler,çitlembikler,mersinler,palmiyeler…
Bükük boyunlarından,melül bakışlarından
Belli ki o günlerin hala etkisindeler…
Ne var ki hüznümüzü umuda çevirecek, (coşkuya…şetaretlendirecek)
Taze,körpe fideler boy atıyor giderek…
Belki onların serin,koyu gölgelerinde
Eğleşenler de benzer duygular,düşünceler
İçinde anacaklar bizleri gelecekte!
Ne kadar uzak,yakın geçmişler,gelecekler?
***
17-17 Zilkade 1442//26-27 Haziran 2021
SAHİL DÜŞÜNCELERİ
İmbatın o kadife/ipek soluklarıyla
Ürperen derisinde sonsuz yakamozların
Parıldadığı mavi,ışıl,ışıl suların
Kıyısında duygusuz,düşüncesiz kalmanın
Mümkün olmadığını söylemek gerekir mi?
Tiz/boğuk çığlıkları,köpük kanatlarıyla
Sonsuz desenler çizen,bir yandan da avlanan
Martıların dilinden o kadar iste(r)dim ki,
Ruhu kanatlandıran,sonsuzluklara açan,
Ufuklar ötesine uzanan ummanlarda
Yaşanan acı,tatlı,buruk serüvenleri
Dinlemeyi,duymayı,ne var ki ketumdular!
Martılardan birisi hemen yanı başıma
Konacak gibi oldu yumuşak bir inişle.
Gelen gönüldaşları sevinç çığlıklarıyla
Çevresini sardılar,onu sarmaladılar,
Sonsuz gizemleriyle,sonsuz maviliklere,
Doğru kanat çırptılar,yalnız bırakmadılar…
Bir yandan kıyılarda köpük parmaklarıyla
Dantelalar örerken,öte yandan ezgiler
Mırıldanan aydınlık yürekli dalgalardan
Bir şeyler öğrenmenin niyeti,umuduyla
Yaklaştım usul,usul olanca varlığımla.
Hissettim ellerinin pamuk serinliğini
İliklerime kadar,ürperdim için,için…
İçimden geçenleri sanki okumuş gibi,
Anlatmaya başladı başından geçenleri,
Yıllar,yüzyıllar boyu tanık olduklarını!
Dili o kadar tatlı,öyle etkiliydi ki,
Elimde olmayarak kaptırmıştım kendimi!
Bazen ürperiyordum,bazen seviniyordum,
Bazen onur duyuyor,bazen utanıyordum,
Bazen göz yaşlarıma engel olamıyordum.
Bazen sarsılıyordum,çıldıra yazıyordum,
Bazen gülümsüyordum,bazen somurtuyordum,
Bazen hüzünleniyor,bazen şaşırıyordum,
Bazen karamsar,bazen ümit var oluyordum…
Öyle bir an geldi ki,dinlemiş olduklarım
Artık kaldırılması,artık dayanılması
Mümkün olmayan şeyler haline geliverdi!
Bir anda haykırmışım;”Sus artık,ne olursun!”
O sustu susmasına,ancak anlattıkları
İçimde sonsuza dek yankılanacak gibi!
(Ki sanırım yaşamış oldukları yanında
Bunlar ummanda damla kadar bile değildi!
Düşündüm geçirdiğim deniz yolculuğunun
Ne kadar sönük,kısa,yetersiz olduğunu,
Denizin sırlarını öğrenmenin yolunun
Anladım bilenlerle dostluktan geçtiğini.
Bu da hiç kolay bir şey değildi(r)kuşkusuz ki!)
İyisi mi herkesin sırrına,hayatına
Saygı duymalı,asla karışılmamalıdır.
Kendini başkasının yerine koymalıdır,
Empatinin önemi unutulmamalıdır.
Büzülen damarlara kan pompalanmalıdır,
Sağduyu devreden hiç çıkarılmamalıdır.
Her şeye rağmen yine ben umut kesmiyorum
İnsan’dan,İnsanlık’tan,özlemle bekliyorum
Yitirdiği beşeri/evrensel değerleri
Yeniden kazanarak temiz öz benliğine
Dönecek,yüzyıllarca özlediği çağları
Kuracak,yaşayacak “insanca” özgür,mutlu,
Gerçek kişiliğini kazanarak onurlu… (…kişiliğine kavuşarak…)
***
10-13 Zilkade 1442//20-23 Haziran 2021
DİRİLİŞİN EŞİĞİNDE (*)
(KIYAMIN AYAK SESLERİ)
İnsanlık büyük,derin bir travma geçiriyor!
Yanlış adımlarının,işlediği suçların
(Fıtratına aykırı bir yaşama tarzının,
Sınırları aşmanın,taşkınlığın,tuğyanın…)
Getirisi her yandan sarıyor,sarmalıyor
Ruhları,yürekleri,kulakları,gözleri,
Ufukları,yolları,dorukları,kentleri…
(Korkunç bir bilgisizlik,bağnazlık burgacında
Çırpınıp duruyorlar insanlar/insansılar!
ALLAH’ı,Kitab’ını,güzelim Peygamber’i,
RAHMAN’ın çağlar üstü ölümsüz Mesajı’nı(Davet’ini…)
Dışlamak,beğenmemek,ötelemekten büyük
Bir cahillik,nankörlük düşünülebilir mi?
İnsanın kendisine bundan beter kötülük
Etmesi için ancak çıldırması gerekir!
Yeryüzünde şu anda ve her zaman görülen
Bütün olumsuzluklar,düşmanlıklar,savaşlar
Akılsızlık,bağnazlık,gurur,kibir yüzünden
Ola gelmemiş midir ve gitmemekte midir?)
Gözümüzün yaşına bakmazlar bu alçaklar,
Canımıza okurlar hiç acımadan yoksa!
Acı çekmemiz mutlu bile eder onları!
Sırtlanlardan,kurtlardan beterdir vicdanları!
Yaptıkları-belki de-yapacak oldukları
Yanında denizde kum,okyanusta bir damla,
Devede kulak kalır,o kadar doyumsuzlar,
O kadar acımasız,o kadar karanlıklar!
Toprak bile doyurmaz bunların gözlerini!
Yarasalardan başka kim duyar seslerini,
Köstebeklerden başka kim sürer izlerini,
Papağanlardan başka kim dinler sözlerini,
Bakarkörlerden başka kim görür gözlerini?
Aldananlardan başka kim döver dizlerini?
Karanlıkların cicim günleri sonlanıyor!
Toz,toz dağılacaklar,kül,kül savrulacaklar,
Sonsuz Sönmez Işık’ın güçlü soluklarıyla.
Bitmeyecek sanılan umutlar tükeniyor,
Düzenlenen oyunlar,tasarlanan tuzaklar
Bir,bir geri tepiyor,akamete uğruyor!
Bela kasırgaları vuruyor denizleri,
Karaya oturuyor kağıttan gemileri,
Bir kıvılcımla küle dönüyor hayalleri!(…emelleri!)
Onlar istemese de,dirense,tepinse de (**)
ALLAH tamamlayacak nurunu bir kez daha.
(Katıksız muvahhidler görür mü o günleri?)
İstesek,istemesek,beğensek,beğenmesek(!)
O Kendi yasasını uyguluyor her zaman.
Hiçbir şey karşılıksız kalmıyor giderayak.
İyilikler ödülle,kötülükler misliyle
Cezalandırılıyor,sonuçlandırılıyor,
Değerlendiriyor,haksızlık edilmiyor.
Muktedir görünenler,iktidar(!)sahipleri
Anlamıyor musunuz,akletmiyor musunuz?
Yerlerin ve göklerin,arasındakilerin
Tek Ölümsüz Melik’i,mutlak otoritesi
Yüceler Yücesi’dir,Hakimler Hakimi’dir.
Sonsuz güven duyarak O’na kayıtsız,şartsız
Teslim olmaktan başka yapacak bir şey yoktur,
Bir insan/bir kul için en büyük onur budur.
Sizin iktidarınız(!)sonsuzlukta bir nokta,
Novada bir kıvılcım,okyanusta bir damla
Değilken,olamazken nedir bu fiyakanız,
Pinokyo burnunuzdan bir kıl aldırmamanız?
Ne kadar komiksiniz anlamıyor musunuz,
Aşk olsun,kendinize hiç acımıyor musunuz?
(Allah’tan rol çalmaya kalkışan şarlatanlar,
Perişanlıklarının farkında değiller mi?)
O’nun izni olmadan,onayından geçmeden
Hiç kimsenin,hiçbir şey yapmaya yetkisi yok!
(Yarım aklına göre kendine buyruk olmak!)
Hele O’nun adına konuşmak,ahkam kesmek!
Tek Mutlak Otorite yeryüzünde,evrende,
Dünyada/ahirette,her zamanda her yerde.
Bundan aptalca bir şey var mı yeryüzünde,yok!
O nitelik,nicelik olarak Ölümsüz Tek.
(Zaman/mekan dışında sonsuzluk ötesi Bir.)
Gerçek kimliği kendi ağzından duyulmadan,
Apaçık kanıtlarla oraya konulmadan,
Kimse,kimse hakkında fikir beyan edemez!-,
Kimliğiyle ilgili kesin hüküm veremez!
ALLAH Adına kimse ELÇİSİ’nin dışında,
(Yine o’nun izniyle,vahyiyle,ilhamıyla…)
Konuşamaz,yetkisi olamaz bu konuda!
Kendinde bu yetkiyi görenlere gelince,
Akıl tutulmasından muzdariptirler onlar!
Yobaz hurafeciler,hurafeci yobazlar.)
Bundan kurtulmak için yapılması gereken
Nedir,bilen biliyor,bilmeyen çırpınıyor
Dipsiz burgaçlarında sapkın egolarının.
(Kimileri biliyor,bilmezlikten geliyor!)
Uzanacak bir eli,bir bakışı gözlüyor!
Aslında o bakış da,o el de her zaman var!
O eli tutabilen,bakışı görebilen
Ufuklar ötesine çıkan yola giriyor…(…yollar bulabiliyor!)
Bu görevi yerine getirecek olanlar,
Ayaklarını sağlam basan,Din’den dönmeyen
Halis Müslümanlardır,katıksız mü’minlerdir.
(Dünyanın çivisini oynatmaya kalkanlar
Sizin de çivinizi oynatan çıkabilir!
Asıl savaş rahmani-külli-olan akılla,
Şeytani-kurnaz-aklın savaşıdır aslında.)
Bize fıtratımızı,”insan” olduğumuzu
Unutturmak isteyen şeytansılara karşı
Hatırlatacak olan ZİKİR’dir hiç kuşkusuz! (***)
Sonsuzluklara çıkan uğurlu yolumuzu
Gösteren,aydınlatan en güvenli kılavuz.
Cephemizi çok iyi belirlememiz için,
Bu alçakça,çok yünlü,acımasız savaşı
Lehimize çevirmek,ya da durdurmak için,
Ondan uzak,habersiz kalmamalıyız asla!
O zaman şer güçlerin olanca çabaları
Boşa çıkar sinsice kurulan tuzakları,
O zaman,çıkmaz olur sesleri,solukları,
O zaman tutmaz olur kolları,bacakları,
O zaman,tefekkürsüz kalır ki,akılları,
O zaman,görmez olur perdeli bakışları!
Siz ey iman edenler!Sizlerden kim dininden (****)
Dönerse iyi bilsin,ALLAH onun yerine (…onlar…)
Öyle seçkin,erdemli bir topluluk getirir
Ki,iman edenlere karşı alçakgönüllü, (Has mü’minlere…)
Hakikat bilgisini yadsıyan bahtsızlara
Karşı onurludurlar,başları dik dururlar.
Kendilerini küçük,güçsüz görmezler asla,
Bir zaaf göstermezler onların karşısında!
Hiçbir kınayıcının kınamasından onlar
Korkmadan çekinmeden Yüce ALLAH uğruna
Mücahade ederler,insanları düştüğü
Burgaçlardan kurtarmak için var güçleriyle
Çalışır,çabalarlar,çare,formül ararlar.
(Maskesiz yüzlerini görebildiklerinden
RAHMAN’a sığınırlar onlara benzemekten!)
(Savaş,ölünce değil düşmana benzeyince (*****)
Onunla aynı safa düşünce kaybedilir.)
ALLAH onları sever,onlar ALLAH’ı sever.
Bu ALLAH’ın fazlıdır,dilediğine verir.
O ALLAH ki,yerlerin,göklerin sahibidir.
(Varis’i,Muris’idir,Malik’i,Meliki’dir.))
Her şeyi her yönüyle,-afakı/enfüsüyle-
Bilendir gözetendir ve değerlendirendir.
ALLAH’tan utanmadan rol çalmaya kalkışan
O’nun yarattığını yarattığın sanan,
Kendinin yaratılmış olduğunu unutan
Kibirli hadsizlere hadlerini bildirmek,
-Manen ölmüş halinden-kurtarıp diriltecek,
İnsanlığı sarsarak kendine getirecek,
Düştüğü bataklıktan,burgaçlardan çekerek
Barışa,özgürlüğe,sevgiye,kardeşliğe
Giden yolda dosdoğru kılavuzluk edecek
İçin görev verilen kimler olabilirler?
Bu onura kim layık görülmek istiyorsa,
Kendini göz kırpmadan adayabilmelidir,
Diriliş için feda etmeyi bilmelidir
En Yüce İdeal’e olanca varlığıyla.
İnanç/Işık Çağı’nın mimarları da onlar
Olabilirler eğer çağları aşarlarsa,
Hiç kimseden hiçbir şey ummadan,beklemeden,
Sadece Yüce Rabbin hoşnutluğunu bekler, (…umar,)
Adanmışlık ruhuyla coşarlar,taşarlarsa
Güller derercesine ölüme koşarlarsa,
Mahzun yüzler-inş’allah-artık gülebilirler…(…gülecek günler görebilirler..)
***
14 Şevval-09 Zilkade 1442//26 Mayıs-19 Haziran 2021
_______________________________________________________________
(*): BEYAZ TV’nin HER AÇIDAN isimli proğramından.Katkılarımızla.
(**): SAFF(61/8)
(***): ZİKİR;(KUR’AN-I KERİM’in isimlerinden biri.Hatırlatan.İnsanı
kendisine hatırlatan,yitirdiği değerleri kazandıran.
(****): SAFFAT(37/8),MAİDE(5/54)
(*****): Aliya İzzet BEGOVİÇ
ŞAFAK YAĞMURLARI (*)
(SAHABE)
Ölümcül uykumuzdan şafak yağmurlarıyla
Uyandık,perdelenmiş gözlerimiz açıldı,
Zifiri karanlıklar ağardı,ışıldadı…
Durdurulmak üzere olan nabızlarımız
Atmaya,hızlanmaya,duymaya başladılar
-Kurşunlandığı için-sağır kulaklarımız!
Yolculuk hazırlığı başladı er saatte…
Uzun,çileli,büyük bir menzil var hedefte.
(Bu yolun yolcuları,bahtlılar,bahtlısıdır,
Bu yol bütün yolların en çetin olanıdır.)
Yürüdük,ilerledik sağanaklar altında,
Sonsuz ışık topuyduk karanlığın bağrında!
Geçtiğimiz her kuşak,her iklim,her ufukta
Silinmez izler braktık,renkler,sesler,ışıklar…
Onlara ulaşanlar,onlarla buluşanlar
Özgürlüğü,onuru,,mutluluğu tattılar.
Tatmakla kalmadılar,cömertçe paylaştılar…
“İnsan” olduklarını bildiler anladılar…
Muvahhidler,sadıklar,muttakiler oldular!
Onlar ötelerin de göz bebekleridirler,
Adn’ın,Firdevs’in bahtlı,özgür varisleri de,
Onlar Mevlalarının kıymetlileridirler,
İnanç/Işık Çağı’nın kutlu mimarları da.
İnsanlığın şafağı bir gün ışıyacaksa,
Çoraklaşmış topraklar,kuru dallar,yapraklar,
Bağlar,bahçeler,ruhlar,gönüller,dağlar,taşlar
Eğer canlanacaksa,coşacak,taşacaksa,
Şafak yağmurlarının kristal damlalarıyla
(Her birinin saçtığı sonsuz ışıltılarla…)
Işıyacaktır ancak,başka bir şeyle değil!
Bu verilen bir sözdür,bu sözü veren Kim’dir?
Yerlerin ve göklerin-arasındakilerin-
Geçmişin,geleceğin,dünyanın ahiretin
Varisi,Murisi’dir,Malik’i,Melik’idir.
Ki O’ndan daha doğru,güzel sözlü var mıdır?
O’nun kadar sözünün arkasında duran da!
***
07-12 Zilkade 1442//17-22 Haziran 2021
______________________________________________________
(*): H.Muhammed(AS)’in arkadaşlarına(sahabeye)yapılan yakıştırma.
Karanlığın zifiri bir noktaya ulaştığı sırada gönderilen-çorak
toprağa can/hayat veren şafak(rahmet)bulutları/yağmurları.
ÇEŞME’DE GÜN DOĞUMU
Karanlığın bağrından usul,usul fışkıran
Işık fırtınaları olanca coşkusuyla
Sarıyor güçlenerek ufukları anbean
Dumansız alev,alev mavi soluklarıyla…
Kanatları,dalları,yaprakları tutuşan
Kırlangıçlar,martılar,kumrular,erguvanlar
İlahi senfoniye katılan coşan,taşan
Sesler,renkler,ışıklar,çığlıklar,haykırışlar…
Kızıldan,gül pembeye,safrana,viyoleye
Dönüşerek mavide karar kılan,mavilye
Donanan yerler,gökler,içler,dışlar dip bucak…
Renklerin,ışıkların büyüsüne kapılan
Çimenler,galaksiler,mahzunlar hırpalanan (…aydınlanan)
Ömürlerine ömür katanlar olur ancak!
***
07 Zilkade 1442//17 Haziran 2021
ÇİFTLİKKÖY’DE GÜNBATIMI (*)
( S O N E )
İmbatın yosun kokan mavi soluklarıyla
Genziniz yana,yana ardıçlar,fundalıklar
Arasında(n) yürüyün başınızda martılar
İçinizi ürpertsin köpük çığlıklarıyla…
Akşamüstüne doğru batı yamaçlarında
Çiftlikköy’ün-her mevsim-yeter ki hazır olun
Yeryüzünün en güzel,en muhteşem,en coşkun
Günbatımına tanık olmaya o coşkuyla…
Anbean koyulaşan mavinin laciverte,
Alevden erguvana,safrana,eflatuna
Dönüştüğü o anlar ne olağan üstüdür…
Renklerin ışıklarla,ışıkların seslerle
Sonsuz armonisine katılan dalgalarla
Tutuşan ruhunuzun vuslatı özgürlüktür…
***
05 Zilkade 1442//15 Haziran 2021
__________________________________________________
(*): Benim Gözümden ÇEŞME(Ruhi Mehmet ÇİLEK)Sh:96
Y A T
Sere serpe uzanmış dev bir yat iskelede!
Öylesine bir gurur,gösteriş halinde ki,
Martılar bile uzak duruyor kendisinden!
(Yayılan bir koku var-belki de-çevresinden
Bilmediğimiz başka bir şey vardır belki de!)
Yoksa bu gurur,kibir içindekilerden mi,
Yansıyor,dışarıya vuruyor,saçılıyor
Yılanlar,kırkayaklar,yarasalar halinde…
Denizin,gökyüzünün güzelim mavileri
Renkten renge giriyor,inliyor,kıvranıyor, (…ürperiyor)
Krizantemler,serçeler,çimenler,galaksiler…
Güneş ak bulutların ardına çekiliyor!
Kim bilir kaç çıplağın,açın gereksinimi
Onun bir dakikalık masrafıyla,lüksüyle
Karşılanır bir,iki öğünlük menüsüyle(!),
Bir günlük,bir gecelik keyfiyle,kaprisiyle…
İçindekilerin bir ti-şortu,gömleğiyle,
Bir yüzüğü,kolyesi,kravatı,gözlüğüyle
Kaç çıplak çıplaklıktan kurtulur ederiyle!
Velhasıl,aldanmamak gerekir görünüşe!
Teknenin yükü ağır,batma tehlikesiyle
Karşı karşıymış gibi diğerlerine göre
Riski yüksek olarak görünse de gözlere,
Hiçbir şey göründüğü gibi değildir evrenlerde.
(Bu kadar da karamsar,umutsuz olmamalı!
En olumsuz,gereksiz,en önemsiz,zararlı
Görünen bir şeyin de yararlı bir tarafı
Mutlaka vardır,bunun en çarpıcı örneği
Arıdır,bir yanıyla zehirli iğnesiyle,
Diğer yandan şifalı bal akıtan karnıyla…
(Daha nice örnekler vardır hiç kuşkusuz ki!)
Bunların tam aksinin yaşanabileceği (…tanık olunacağı)
Tekneler olamaz mı evren denizlerinde?
***
24-29 Şevval 1442//05-10 Haziran 2021
ÖZELEŞTİRİ DERKEN…
Müslümanlığı hiç anlamayan,(*)
Hiç yaşamayan müslümanlardan
Müslümanlığa sığınıyorum!
Ne kadar doğru olduğu kadar
O kadar acı bir gerçek işte!
Mahzun şaire katılıyorum
Ben de olanca mahzunluğumla,
İçimi yakan kahırla,aşkla!
Müslümanların çağlardan beri
İki yakası niçin gelmiyor
Bir araya bir türlü acaba?
Bu bilgisizlik,bu aymazlıkla,
Bu güvensizlik,saygısızlıkla,
Suçu,günahı kanıksamakla,
Bin bir yüzlülük,içtensizlikle
Geleceği yok gibi çağlarca!
Biz kendimizi her an hesaba
Çekeceğimiz yerde dürüstçe,
Özeleştiri yapamıyoruz,
Ya da empati kuramıyoruz.
Şol cennetlerin son varisleri,
Sütten çıkmış ak kaşık olarak(…misali)
Burnumuzdan kıl aldırmıyoruz!
Başkalarından hesap sormaya
Kalkışıyoruz,yelteniyoruz
Şımarıklıkla,ukalalıkla…
Önyargılara,saldırılara
Karşı koyacak güç bulamıyor
Bocalıyoruz,yeniliyoruz!
Müslümanlığın Müslümanlardan
Çektiği nedir,birbirlerinden
Müslümanların,bağnazlıklardan,
Edepsizlikten,dengesizlikten…
Oysa gerçekten samimi olsak,
İnsan/Müslüman gibi yaşasak
Hem onlar için,hem bizim için
Her şey çok daha güzel olacak!
Mavi bilyenin hepimiz için
Ortak bir mekan olduğu niçin
Unutuluyor,öteleniyor,
Bazı benlikler hor görülüyor,
Affedilmez bir suç işleniyor
ALLAH’a karşı,insana karşı.
(İnsandan başka türüne karşı
Bu kadar düşman bir tür var mıdır?)
Hakkı,erinci,aşkı,barışı
İstemeyenler,küçümseyenler,
Düşünmeyenler,öteleyenler,
Nefret,kıskançlık,kin üretenler,
Pompalayanlar,tutuşturanlar
Kendilerini unutuyorlar,
Kandırıyorlar,alçaltıyorlar!
Hayatlarını kötü bir sona
Hazırlıyorlar,savruluyorlar!
Birbirlerine diş bileyenler
Bir insan mıdır,Müslüman mıdır?
(Ne bir insandır,ne müslümandır!)
Onun yatacak yeri var mıdır?
Dünya/ahiret boyutlarında (…hayatlarında)
Yeri,önemi ne olabilir?
Doğru ve gerçek Müslümanlığa
Kimsenin sözü olmaz herhalde!
Önyargıları,düşmanlıkları
Olanlar bile göründüğünden
Fazla değildir,koyu cahildir!
Onlar bu hale bilgisizlikten
Düşmüştür ancak başka şey değil!
(Kibir,kurur da vardır hesapta!)
Müslümanlığa karşı çıkmakla,
Aşka,barışa,aydınlıklara
İlme,sanata,yüksek ahlaka
Karşı çıkılmış olur çılgınca!
Hayatının bir döneminde her (**)
İnsan,içinde zaten var olan
Müslümanlığı yaşamak ister.
Ancak egosu Şeytan’la eğer
Dostluk kurmuşsa,aynı yoldaysa,
Bu büyük şansı yakalaması
Suya düşmüştür,düşte kalmıştır.
Her şeye rağmen ümitsizliğe
Düşmemelidir,güvenmelidir
Ulu Rahman’ın mağfiretine,
Hidayetine,merhametine
Sığınmalıdır,yönelmelidir…
Kimileri de kibirlerinden
Karşı çıkar ki,onlar gerçekten
En zavallılar,talihsizlerdir.
Soylu duygular,düşüncelerden
Yoksun olanlar ne nasipsizdir!
Ne doğru dürüst düşünebilir,
Ne doğru dürüst davranabilir,
Ne doğru dürüst yaşayabilir!
Ne kendisine,ne başkasına
Hayrı,yararı dokunabilir!
(Hayrı olmayan bir kadavradır.) (…asalaktır!)
Ne doğru dürüst can verebilir,
Ne doğru dürüst dirilebilir, (haşrolabilir,)
(Şeytan çarpmıştan beter haldedir!)
Mutlak Hakim’in Divanı’ndaki
Fani ömrünün savunmasında
Ne doğru dürüst savunacak bir
Söz bulabilir,savunabilir
Ne ak bir yüzle,ne pak alınla
Umut,mağfiret bekleyebilir!
ALLAH,aklını amacına en (***)
Uygun şekilde değerlendirme
Başarısını gösteremeyen
Akılsızların akılların(d)a
-Düşünsel-pislik oluşturur ki,
Kirlenmiş olur düşünceleri!
Düşünmesini bilmeyen biri
“İnsan” yerine konabilir mi?
(Artık bir “insan” olabilir mi?)
ALLAH korusun düşünmemekten!
***
24-29 Şevval 1442//05-10 Haziran 2021
________________________________________________
(*): M.İkbal(Pakistan’ın milli şairi.(M.Akif’i)
(**): HİCR (15/2)
(***): YUNUS (10/100)
LALE SONESİ
Sonsuz lalezarların alevleri için(m)de
Yürüyorum,ruhumun dinmeyen yangınları
Sarıyor dalga,dalga en yüksek ufukları.
Asıl büyük yangınlar ufuklar ötesinde…
Mevsimsiz bayırlardan derdiğim laleleri
Kime sunayım derken,alevlerin içinden
Çıkarak bana doğru çığlık,çığlığa gelen
Tutuşanları gördüm,pek tuhaftı halleri!
Laleler ellerimde dona kaldım öylece!
Yüreğimi dağladı bakışları,sözleri!
Gözleri gözlerime,yüreğime değince
Savruldu kucağımdan sonsuzluğa laleler…
Can lalezarlarından laleler derenleri
Görünce tutuşmaz mı baştan,başa evrenler!
***
18-19 Şevval 1442//30-31Mayıs 2021
A V C I
Kedi,günlerdir açtı,içi kazınıyordu!
Karnını doyuracak bir şeyler arıyordu!
Rabbisinden gelecek ikramı bekliyordu!
Yorgun/bitkin bir halde bir ağaç gölgesine
Uzandı ki,gördüğü nelerdi düşlerinde!(…görenler acırdı o haline!)
Belli,belirsiz,ince gürültülü bir sesle
Uyanıverdi derin olmayan uykusundan!
Bu,zar/zor kanat çırpan,nasılsa yuvasından
Ayrı düşmüş,çaresiz bir kumru yavrusuydu!
Gözleri ışıldadı,tırnakları gerildi!
Bir süre sinsi,sinsi yavrucağı gözledi!
Tam dişine göreydi,Rabbisine şükretti!
Hiç vakit kaybetmeden usulca ilerledi!
(Zaten avın kaçacak gücü,mecali yoktu!)
Kaşla göz arasında saldırı gerçekleşti!
Savunmasız yavrucak artık pençesindeydi!
(Olanı tam kestirmek mümkün olmadığından) (…Bunu önceden
Engel olmak kimsenin aklına gelmemişti!) bilmek…)
Bir kez daha doğanın muhteşem dengesine,
Yüce Yaratıcı’nın kusursuz düzenine
Tanık oldu orada bulunanlar hayretle!(…haşyetle!)
***
05-06 Şevval 1442//17-18 Mayıs 2021
A R I (L A R)
Rabbin bal arısına vahyetti,görev verdi.(*)
İzlenmesi gereken yolu çizdi,gösterdi.
(Hz.Muhammed’e vahiy geldiği anda (…zaman)
Arı vızıltısına benzer sesler duyardı.)
“Dağlardan,ağaçlardan,kurulmuş kovanlardan
Evler edin,muhteşem işin için hazırlan!
Sonra her çiçeğe kon,proğramının gereği.
Çiçeklerin özünden içtiğin usareyi
Kovan atölyesinde işleyerek özenle,
Hiç boşluk bırakmadan doldur altıgenleri.
Olağan üstü sabrın,eforun,emeğinle
Örnek ol miskinlere,tembel tenekelere.
Hiç emek sarf etmeden bir yerlere gelmeyi
Düşleyen hazır lopçu,fırsatçı böceklere,
Üç kağıtçı,kimliksiz,arsız yalakalara.
Ökse otundan,bitten,pireden beter olan
Tembel asalaklara,maymun maskaralara!
Karnından kokuları,renkleri,kıvamları
Değişik bir içecek-bal-çıkar ki,içinde
Bir şey vardır insanlar için şifa kaynağı.
Aklını kullananlar için bu olayda da
Nice ibretler vardır,başka olaylarda da
Olduğu gibi iman sahipleri için de.
Aklını kullanmayı bilen herkes için de.
Yeryüzünün en büyük,iddialı yarışı (…savaşı)
Arılarla böcekler arasındadır belki! (…arasında olmalı!)
Bitlerin,pirelerin yarışı kazanması,
Arıların-mazallah-kaybetmesi halinde
Varın siz tahmin edin artık olacakları!
(Arıları kaldırın kaldırabilirseniz
-Bu gidişle bunu da halledebilirsiniz!-
Yeryüzünden,onu da becerebilirseniz
Bakın,görün o zaman ne olacak halimiz!
Siz bunu düşünecek bir halde değilsiniz!)
Ekolojik dengeler alt/üst olduğu gibi,
Yeryüzü dönmüş olur yangın/savaş yerine!
(Yerimizi almazsak arıların safında,
Suçumuz büyük olur yaşanacak yıkımda!)
***
09-17 Şevval 1442//21-29 Mayıs 2021
___________________________________________________
(*): NAHL (16/68-69)
KU’RAN VE EVREN
(S O N E )
RAHMAN’ın bir kitabı Kur’an,öteki evren…
İç ve dış çevrenlerde yüce iradesiyle
O’dur ayetlerini lutfuyla,keremiyle
Yüreklere nakşeden,gözler önüne seren…
Kur’an’da hikmet,ibret dolu ölümsüz sözler, (Birinde…)
Evrende sonsuz yüzey,erişilmez ihtişam. (Birinde…)
Elipsler,helezonlar,insler,cinler melekler…
Zaman içinde mekan,mekan içinde zaman…
Varlık içinde yokluk,yokluk içinde varlık,
Gizem içinde gizem,evren içinde evren…
Karanlığın bağrından püsküren sonsuz ışık…
Evren içinde Kur’an,Kur’an içinde evren,
Yakınlaşan uzaklık,uzaklaşan yakınlık…
Gurur,kibir,nankörlük burgacında insancık!
***
24 Ramazan 1442//06 Mayıs 2021
Ö L Ç Ü L E R
Düşünüp durmuşumdur,tefekkür etmişimdir
Dinginleşen gecenin bir vaktinde mü’mince!
İlahi ölçülere göre yaşayanlar mı
Akıllıdır,mutludur,özgürdür,yararlıdır, (…kazançlıdır,)
Beşeri ölçülere göre yaşayanlar mı?
Bu yaşama tarzına,duruşuna bağlıdır.
Duygu/fikir/düşünce/davranış biçimleri
Onun maddi/manevi sınırlarını çizer…
Bir bakarsınız bir gün kuzu/melek gibidir,
Bir bakarsınız bir gün şeytanlaşıvermiştir!
Hiç beklenmedik tutum,davranışlar içine
Girebilir ki,ancak bu samimiyetsizliktir. (…özgüvensizliktir.)
Rabbi’ne,kendisine tam bir güvensizliktir!
Haksızlık,bağnazlıktır,dahası ihanettir!
(İnsanın kendisine,insanın birbirine
Yaptığı haksızlığı,verdiği zararları
-Kullanamadığından aklını,mantığını-
Hiçbir canlı yaratık yapmıyor evren(ler)de.)
Her gün oruçlu olsan,yüz rekat namaz kılsan,
Hakkını vermiyorsan,gösteriş yapıyorsan,
İnsanca,müslümanca bir ömür sürmüyorsan,
Kendini bilmiyorsan,sevmiyor,saymıyorsan,
Bilerek,bilmeyerek dünyayı,ahirete
Yeğliyor,çıkarların için eğiliyorsan,
Sanal albenisine kapılıveriyorsan,
Kula kul olmak gibi bir utanç yaşıyorsan
Aldanış yarışının favorilerindensen,
Ödeyemeyeceğin bir borca gömülmüşsen,
İyimserlik,hoşgörü,sorumluluk,özgüven,
Gönülsüzlük,sağduyu,samimiyet,empati,
Tefekkür,ilim,irfan,hikmet,basiret,takva,
Şefkat,merhamet,iman,zarafet,ahde vefa
Velhasıl insaniyet,haysiyet yetimiysen,
Aklın oyunlarına kayıtsız kalıyorsan, (Nefsin…)
Hele,hele RAHMAN’ı kandırmak gafletiyle
Böyle akıl dışı bir işe yelteniyorsan,
Onurunu ayaklar altına alıyorsan,
İçinden çıkılmaz bir açmaza düşebilir (…gayyaya…)
Hiç kimseden bir yardım,bir destek göremezsin!
Kendini aldatırsın başkalarını değil!
Nasıl,nasıl bu kadar aymaz olabilirsin?
Bir “insan” olduğunu nasıl fark edemezsin?
Güzelim hayatını rezil,rüsva edersin!
(Yerle yeksan edersin,zindana çevirirsin!)
Beşeri ölçüleri yeğleyen,benimseyen
Benlikler de erdemli bir ömür sürebilir.
Yeter ki,onurunu,umudunu,aşkını,
Yitirmesin,kendine,insana saygısını,
Ailesi,çevresi,toplumla bağlarını
Koparmasın,yaşasın dolu,dolu hayatı.
Soy düşüncelerini,güzel duygularını
Paylaşsın seve,seve insan kardeşleriyle,
Aklara,karalara kucak açsın şefkatle…
Belki de-bilmeyerek-ilahi ilkelere (…buyruklara/yasalara)
Uyduğundan düzgündür,anlamlıdır hayatı.
(Yani istemeyerek,belki de isteyerek
İlahi sınırları aşmadan yaşıyordur.
(Bu belki ateist bir kimlik de olabilir!)
Bu bile ne demektir,herhalde bilmiyordur!)
Zaten o sınırları aşmak mümkün değildir!
İstesek,istemesek,aslına bakarsanız, (İnansak,inanmasak…)
Çizilen sınırların dışına çıkamayız!
Buna yeltenmek ancak tutsakların işidir.
Egolarına ilah edilen müşriklerin!
(O limitsiz bilgisi,sonsuz iradesiyle (…külli…)
Kuşatmıştır varlığı bütün boyutlarıyla,(a)
-İç ve dış dengeleri/afakı,enfüsüyle.-
İlahi sınırları belirlemiş,çizmiştir,
Kusursuz dengelerle kurmuş,dizayn etmiştir.
Ve mülkünde bir ortak kabul etmemektedir.)(Fiillerinde/İradesinde..)
Kimin gücü yeterse aşsın o sınırları!
(Bu kadar terbiyesiz,sorumsuz,haysiyetsiz,
Nasıl olabiliyor insanlar(!),hiç şüphesiz
Bunun için büyük bir yetenek gereklidir.)
RAHMAN’ı gücendirmek bir kulun yapacağı
En büyük nankörlüktür,en korkunç aldanıştır.
O,bolca bağışlayan,affetmeyi sevendir.
Tövbe edenler,Doğru Yol’a girenler için
Affedilme ümidi her zaman olasıdır.
ALLAH’tan ümidini ancak kafirler keser.(b)
Onlar ki,özgüvenden yoksun karamsarlardır!
Körlerdir,sağırlardır,dilsizler,bahtsızlardır…
Ne doğru duyabilir,ne düşünebilirler!
Gözlerin,yüreklerin,kulakların,ellerin (c)
Fiillerinden hesap sorulacağı Gün’de
Onlar,belki,en şaşkın benlikler olacaktır!
Herkes hakkında en son,en yerinde kararı
Arasat Meydanı’nda-Mahşer’de-kuracağı
Divan’ında Hakimler Hakimi verecektir.
Başkaları hakkında yetersiz aklımızla (…yarım aklına göre)
Hüküm vermeye kalkmak bağnazlık,hadsizliktir.
Haddini bilmemenin ödülü(!)hezimettir,
Meskenettir,utançtır,nedamettir,zillettir!
Haddimiz bilirsek,RABBİMİZ’i seversek,
Sonsuz merhametine,affına güvenirsek,(…sığınırsak,inanırsak,)
Dosdoğru Elçisi’ni rol/model edinirsek,
Bir “insan/kul” olmanın bilincine varırsak, (…erersek,)
Adaleti,barışı,kardeşliği,imanı
İçselleştirebilir,temsil edebilirsek
Mümkün olur en güzel zamanları yaşamak!
İnsanlığı düştüğü bataklıktan çıkarmak,
İnsanlığını tekrar kazandırmak,yaşatmak!
Yitirdiği beşeri/evrensel değerleri(ni),(…moral…)
Allak/bullak ettiği iç,dış dengelerini
Sarsarak hatırlatmak,yeniden canlandırmak!
En etkili,en güçlü hatırlatıcı olan,
ALLAH’ı unuttuğu için kendilerini (d)
Yine kendilerine unutturmuş olduğu
Kimseler olmamızı önleyen,engelleyen,
Adalete,barışa,sevgiye çıkan yolu,
Rotayı belirleyen,güvenle ilerleten,
İnsan’ı kendisine getiren,hatırlatan,
Tan yeri ağarmadan ölümcül uykusundan
Uyandıran ZİKİR’dir,”o an” gelip çatmadan ,(e)
Beklenmedik bir anda kapımızı çalmadan!
Gelin gönül,gönüle yürüyelim bu yolda,
Özgürlüğü,barışı tadalım hep birlikte…
Gelecekler saygıyla,hayranlıkla,minnetle
Ansın,bizi sevgiyle,onurla,içtenlikle
MEVLAMIZ tam da bunu istemiyor mu bizden!
***
05-09 Şevval 1442//17-21 Mayıs 2021
_______________________________________________________
(a): MUHİT:(ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Her şeyi(ilmiyle,
kudretiyle)kuşatan.Varlığı kuşatan.Sıfatlarının tüm tecellileriyle
Varlığı kuşatan,ihata eden.)
(b) : YUSUF (12/87)
(c): İSRA (17/36)
(d): HAŞR (59/19)
(e): ZİKİR (KUR’AN’I-KERİM’in isimlerinden.İnsanı kendine
getiren,kendine hatırlatan.
DO(SDO)ĞRULUK SONESİ
“Ya Rasulallah!Bana öyle bir şey söyle ki,
Senden başka kimseye Müslümanlık hakkında
Artık soru sormama-bir kanıt aramama-
Gerek kalmasın!”diyen sahabeye,Son Elçi
“ALLAH’a-içtenlikle-iman ettim!”de,sonra
“Dosdoğru ol!”diyerek bilgece cevap verdi.
İşte budur İslam’ın çizdiği “kul” profili
İnsana,müslümana evrensel yasalarla.
RAHMAN’a,Elçisi’ne,kendine,ailene
Yakın,uzak çevrene,yeryüzüne,evrene
Karşı do(sdo)ğru olmak insanlık görevi(n)dir
Ve boynunun borcudur,RAHMAN’ın dileğidir.
RAHMAN’ın dileğini yerine getirenler
Dünyada/ahirette özgürleşebilirler…(…mutludur,özgürdürler!)
***
05-06 Şevval 1442//17-18 Mayıs 2021
BEN-İ İSRAİL
İnsanlık Ailesi,şımarıklıktan öte
Artık dengelerini,aklını,mantığını
Yitiren,arsızlaşan,yozan,saldırganlaşan,
Çevresine zalimce zarar veren.çıldıran
Evladının yüzünden tedirgin,mahçup,kırgın…
Artık ona haddini bildirmenin zamanı
Geldi,geçiyor bile,ancak bir ses,seda yok!
Hiç kimsenin,hiç bir şey gelmiyor mu elinden?
(Aslında bal gibi var,ancak engel olmazlar!
Ne gezer,bakarkörler,kurşunlu kulakların
Bir etkin adım bile atmaya niyeti yok!
(BM’in dilinde çıban mı var?)
Hatta onu kışkırtan,sırtını sıvazlayan
Zulmünü alkışlayan ondan alçaklar da var!)
Onların karşısında bir yapının taşları (*)
Gibi kenetlenerek saf tutması gereken
Müslümanların hali ibretliktir gerçekten!
Onlar birbirlerine arka/sahip çıkarken, (**)
Bizler birbirimizle dayanışma,anlaşma,
İçinde bulunmazsak,çözülürsek acunda (…olmazsak yeryüzünde)
Büyük kargaşa çıkar,alır başını gider
Meydanı boş bulunca kötüler,kötülükler…
Ceremesini çeker mazlumlar,ezilmişler! (…muztazaflar…)
Ah,onlar başımıza iyi bir şey gelince (***)
Üzülür,mutlu olur bir kötülük gelince!
Eğer birbirimize dayanır,korunursak (…
Göklerden inen İp’e sımsıkı sarılırsak, (****)
Hiçbir zarar veremez onların hileleri!
Siz onları Müslüman sevgisi, şefkatiyle
Seversiniz ya onlar sizi asla sevmezler!
Size bir zarar vermek için fırsat beklerler!(…kollarlar!)
Kinleri,hasetleri ağızlarından taşar!
İçlerinde saklamış oldukları daha da
Büyüktür ki,açığa çıkınca canlar yanar! (…yakar!)
Nitekim onlar bugün bunu yapmaktadırlar!
Başımızı alarak avuç içlerimize,
Düşünmeliyiz niçin bu perişan haldeyiz!
Kendimizin,dünyanın ve Ben-İsrail’in
-Sınırları aşarak-bu hale gelmesinde
Ne kadar payımız var,hiç sorguluyor muyuz?
Yoksa,sütten çıkmış ak kaşık mı oluyoruz?
Yoksa,yoksa aydınlık sandığımız yolumuz
Yankısız kanyonlara sürüklemesin bizi!
Kabul etmeyen kimse öz eleştirimizi,
Çekilsin dikildiği dev aynası önünden!
***
04-05 Şevval 1442//16-17 Mayıs 2021
_________________________________________________________
(*): SAFF(61/4)
(**): EN’AM (8/73)
(***): AL-İ İMRAN (3/118-121)
(****): AL-İ İMRAN(3/103)
GEÇERLİ VE DEĞERLİ OLAN
İnanların bir çoğu (şunu) anlamıyorlar!(…neden/niçin?)
Gözlerde büyütülen,göklere çıkarılan,
Büyük adam(!) olarak bilinen,alkışlanan,
Hatta taparcasına sevilen,yüceltilen
İdollerin hayatı,üretmiş oldukları (…ortaya koydukları)
(İnsanın ürettiği bir düşünce,bir sistem…)
RAHMAN’ın KİTABI’nda yazdığı ilkelere
Uymuyorsa önemi,değeri yok demektir!(…yoktur hiçbir değeri!)
(İnsanın ürettiği bir düşünce,bir sistem…)
O,O GÜN,kuracağı Yüce Mahkemesi’nde
Beşerin değil,Kendi ölçülerine göre
Sorular soracaktır,hükmünü verecektir.
Anlamıyor musunuz,akletmiyor musunuz?
Dibi delik havanda hava dövüyorsunuz!
Ölümlü idollerin,kof ideolojilerin
Peşinden öbek,öbek koşuşturuyorsunuz,
Her iki dünyanızı heder ediyorsunuz!
Gelin,dönün bu fırsat-ömür-elden gitmeden,
Ecel denilen konuk kapımıza gelmeden,
Nedametin temreni bağrımızı delmeden,
Egonuzun kurduğu tuzakları fark edin!
(İnanmamakla bir şey değiştiremezsiniz!
O GÜN,er-geç gelecek,olmasın hiç şüpheniz!)
“İNSAN” olduğunuzu anlayın,görün lütfen!(Kim,ne…)
İnsanların bir çoğu niçin yaşamıyorlar?
***
05 Şevval 1442//17 Mayıs 2021
VAKIF SONESİ
Muhteşem bir Sistem’in,muhteşem ilkeleri
Ona bağlananları muhteşem girişimler
Yapmaya yönlendirmiş,iyiler birleşmişler
Vakıflar’ı kurmuşlar,dert görmesin elleri.
Varlıksız olanlara hem maddi,hem manevi
El uzatmak üzere,bol,bol kendilerine
Sonsuz haznesinden REZZAK’ın lütfettiği (*)
Rızıkları paylaşma görevini yerine
Getirmişler olanca iyi niyetleriyle,
Emanet bilinciyle,yoğun bir özveriyle
Karşılığını yalnız umarak Rableri’nden.
Onlara seve,seve sevdiğimiz şeylerden,(**)
Bolluk günlerimizde,darlık günlerimizde,(***)
İkram etsek aç,çıplak kalır mı yeryüzünde?
***
03-04 Şevval 1442//15-16 Mayıs 2021
________________________________________________________
(*): REZZAK(ALLAH(CC) kutlu isimlerinden,Kullarına-cümle
yaratılmışa-rızıklarını veren.Rızık vermekte,cömertlikte sınır
tanımayan.
(**): AL-İ İMRAN(3/92)
(***): AL-İ İMRAN(3/134)
BİN DOKUZ YÜZ ONBEŞ (*)
Bin dokuz yüz on beşin yirmi dört nisanında
İnsanlık tarihinin belki de “bir anı”nda
Niçin,nasıl,nerede olduğu loş ışıkta
Doğru görülemeyen,tam yorumlanamayan
Olay(lar)ın ardında-sebep/sonuçlarında-
Kimleri(n) rol üstlenen figüranlar olarak
Uzun/kısa vadede devreye girdikleri,
Zalimler,mazlumlar mı pek anlaşılamayan(!)
Yanlış,doğru,şer,hayır ayrımı yapılmayan,
Üzeri örtülmeye çalışılmış olsa da,
Zulüm ki,bağnazlıktır,iftiradır,ateştir! (…nefrettir!)
Onu etkisiz kılan,kılacak olan nedir?(…merhamettir,şefkattir!)
Neler yaptıklarını göstermek,önlemektir,
Barışa,kardeşliğe,hakka davet etmektir.
En güzel bir şekilde “insan/kul” kimlikleri (…kim ve ne oldukları…)
Şahid’in Huzuru’nda her an anlatılarak! (…hep hatıratılarak!)
***
25-26 Ramazan 1442//07-08 Mayıs 2021
______________________________________________________
(*):Akrostiş.
EN GÜZEL SÖZ
Önce inanan,sonra insanları ALLAH’a (*)
Çağıran,imanının gereğini yaşayan,
Hayatına hakkıyla-takvayla-uygulayan,
(Böylece adaletten,kardeşlikten,barıştan,
Sevgiden,paylaşmaktan,hayırdan yana olan…)
Ve;”Ben,-hiç kuşkusuz ki-mutlak teslimiyeti,
RAHMAN’a sonsuz saygı ve güven beslemeyi (…güvenle bağlanmayı)
Yaşayan birisiyim,kul/insanım!”diyenden
Daha güzel sözlü kim olur bir müslümandan?
Bir,eşdeğer olamaz iyilik.kötülükle!
Sen en güzel olanla-katıksız bir imanla- (Kitaplar Anası’yla)
Kötülüğü uzak tut çevrenden,yüreğinden.
O zaman bir bakarsın,tanıklık edersin ki,
Seninle düşmanlığı olan bir kimse bile
Sanki sımsıcacık bir dost,yoldaş oluvermiş,
Sendeki güzelliğe,iyiliğe imrenmiş!
-Bu özelliğe-ancak sabredenler,ihlasla
RAHMAN’a bağlananlar,büyük nasip sahibi
Kullar kavuşturulur,O’nun inayetiyle.(…fazlıyla,keremiyle.)
Tatlı dil deliğinden nasıl çıkarıyorsa
Yılanı,güzel huy da Yüce RAHMAN KATI’nda
Bir ayrıcalık sağlar,insanlar arasında
Saygı,güven duyulan,sözüne inanılan
Bir kişilik ortaya çıkmış olur böylece! (…açığa…)
Onunla dostluk kurmak,üstün kişiliğinden,
Derin bilgeliğinden yararlanmak isteyen
Benliklerin hayatı önem,değer kazanır.
O/onlar toplum(lar) için en güzel kazanımdır.
(Sağlam temel taşları,kirişler,kolonlardır.)
İşte,işte artık o rol/model bir insandır,
Zifir karanlıkları aydınlatan ışıktır.
Sorumluk bilinci,adanmışlık ruhuyla,
Aklıyla seçkinleşen gerçek bir müslümandır. (…zirveleşen…)
Onu her davranışı,her sözü,her bakışı,
Güzeldir,anlamlıdır,gerçeği haykırışı!
Onlar getirecekler yeryüzüne Barış’ı.
***
04 Şevval 1442//16 Mayıs 2021
_____________________________________________________
(*): FUSSİLET(41/33-34)
B A Y R AM
RAMAZAN buruk geçti,BAYRAM da buruk olur!
Gönüller huzurludur,ama yüzler mahzundur.
(Kutlu olsun diyelim içimiz yana,yana,
Nice yıllara,huzur,mutluluk umuduyla…)
Başımıza gelenler ibretlerle doludur.
RAHMAN’a saygı,güven has kulluğun ruhudur.
Kula kulluk en büyük utançtır,mutsuzluktur,
İnsanlık onurunun hükmen tuş oluşudur!(…resmen…)
(İnsanlık onuruna dar ağacı kurmaktır,
Giyotine tutmaktır,boynunu vurdurmaktır.)(…uçurmaktır!)
BAYRAM’a erişenler sonsuzluk yolcusudur. (BAYRAM’ı hak edenler…)
FİRDEVS’e varis olmak sonsuz bir mutluluktur,(*)
Ödüllerin ödülü RABB’in hoşnutluğudur.
BAYRAM yalnız sevinçtir,eğlencedir,coşkudur
Sananlar bilmezler mi özlediğimiz sondur.
Her günümüzün BAYRAM olması arzumuzdur
Bu bilinçle yaşamak boynumuzun borcudur. (Böyle bir ömür sürmek…)
(Susuz kalan AĞAÇ’ın kökleri kurumuştur,
Güneş batıdan doğmuş MAHKEME kurulmuştur.
En azından İNSAN’ın onuru korunmuştur.
Neyin ne zaman,nasıl olduğu sorulmuştur.
DURUŞMA sona ermiş,defterler okunmuştur!
*
Buruk da olsa bizler birlikteyiz BAYRAM’da
Hısım akrabamızla,eşimiz,dostumuzla,
Çoluk,çocuğumuzla,evimiz,barkımızla,
Yiyip,içtiklerimiz,giyim-kuşamımızla!
Ya o bir yudum suya,bir tas ılık çorbaya
Muhtaç kardeşlerimiz,savaş alanlarında
Yurdundan,yuvasından,tatlı canından olan
Horlanan,ötelenen,aç,açıkta brakılan
O mazlumlar düştükçe aklımıza,hüznümüz
Dönüşüyor acıya,duyulmuyor sözümüz,(…dinlenmiyor…)
Dinmiyor göz yaşımız,yürek ağrılarımız,
Bir türlü ışımıyor gönül ufuklarımız…
Rabbimiz!Bu dünyada haksızlığa uğrayan,
Yüzü gülmeyenleri Sen güldür ahirette!
Anlayışsız,doyumsuz,akılsız,megaloman,
Barıştan çok savaştan,gösterişten zevk duyan(!)
Zalimlere merhamet,akıl,fikir,hidayet!
Haddini bilmeyene haddini bildiriver,
Mazlumun,muztazafın gönlüne su serpiver
Diye yalvarıyoruz çaresizlik içinde!
Oysa gönül,gönüle,akıl akıla veren,
Kardeşlikle,sevgiyle,imanla kenetlenen,
EN ULU’nun bizimle olduğunu fark eden
RAHMAN’a daha layık kullar,Rasulallah’a
Daha layık,İNSAN’a hizmet eden bir ümmet,
Olabilseydik eğer samimiyetimizle,
Düşüremez(di) bizi hiçbir güç bu hallere!
Aymazlığımız sığmaz oldu yere,göklere!
Bu gururla,kibirle varamayız bir yere!
Kendini bilmezlikle,samimiyetsizlikle,
Tefekkürsüzlüğümüz,edebsizliğimizle,(**)
Özgüvensizliğimiz,ukalalığımızla!
***
30 Ramazan 1442//13 Mayıs 2021
_____________________________________________________________
(*): FİRDEVS :Cennetlerin en yücesi.
(**): Ahlaksızlıkla birlikte daha çok moral değerlere kayıtsızlık,saygısızlık
olarak algılanabilir.
(Bayramdan önce yayınlanması gereken şiiri,internet bağlantımızda
bir sorun oluştuğundan-özür dileyerek-ancak bugün yayınlayabiliyoruz.
Henüz devam eden bayramımız kutlu olsun!Herkese selamlar,sevgiler.
saygılar.)
TASAVVUF VE TARİKATLAR (*)
DİN’i daha derinden,daha güzel yaşamak (…içten-likle)
Sabırla yol alarak olguluğa ulaşmak
Olarak tanımlanan tasavvufla,tarikat
Arasında bağ kurmak,onları bağdaştırmak (…örtüştürmek,
Asla doğru değildir,biri dünyevileşme
Peşinde “kayıt dışı bir din” oluştururken,
Öteki Din’i halis kılarak yaşamayı
Öngören bir yapıdır kuşanarak takvayı.
Önceleri ”en yüce amaç için” buluşan, (…birleşen/toplanan,)
Birer ahlak,eğitim,hikmet yuvası olan,
Kısa/uzun vadede yoldan sapan,yozlaşan,
(Amaçları dışına çıkarak sapkınlaşan,)
Ekonomik sektörler ve siyasal aktörler
Rollerine soyunan tarikatlar,hizipler,
İSLAM’ fayda değil,zarar vermektedirler.
(Tepedekiler olan bitene göz yumarken,
Hatta malum kaygıyla kol/kanat geriyorken…)(…el bile uzatırken…)
İSLAM karşıtların(c)a sinsice kullanılan
Çok güzel(!) bir malzeme,fırsat sunulmaktadır.
Geleneksel sınırlar içinde kalamayan,
İSLAM’a uygun fikir/söylem üretemeyen,
Kerameti kendinden menkul şaşkın bağnazlar (…şaşkınlar/benlikler)
Sözde maddi saltanat,devlet hiyerarşisi
Karşısında bir tavır sergilediklerini
Sanarak/söyleyerek avami kitleleri (…saf halk kitlelerini)
Ahiret kurtuluşu için boş vaadlerle
Saflarına çektiler,edilgen,miskin,tembel,
Pasif,bağnaz,kolaycı kimlikler (t)ürettiler!
(Rahman’dan,Elçisi’nden uzaklaşan kitleler,
Kula kulluk etmenin onursuzluğu ile,
Dirliğin,düzenliğin bilinçsiz yıkıcısı,(**)
Güneş’in ışığına bulut/perde oldular.(Dolunay’ın şavkına…)
Bilerek,bilmeyerek FURKAN’la,HADİSLER’le
Çatışmaya girdiler,aklı küçümsediler,(…ötelediler,)
Duygusallıklarının oyununa geldiler.
Ayet ve hadislere kendilerinin haklı,
Belki herkesten daha kavrayışlı,akıllı (…anlayışlı…)
Çıkarmak için gizli anlamlar yüklediler! (…tuhaf…)
(Onlara bağlananlar gizli şirke düştüler!)
Apaçık-mübin-olan KİTAB’ı anlaşılmaz,
Gizemlerle ör(t)ülü,içinden çıkılamaz,
Yalnız kendilerinin anlayabileceği
Bir metin olduğunu,onlara danışmadan
Bir şey yapılmaması-itaat-gerektiği
Telkin edilenlerin içler acısı hali
Doğrusu içimize oturan bir ukdedir. (… zi kavuran bir ateştir.)
(Zakkum tohumu ekip,ondan buğday beklemek
Nasıl mümkün değilse,fitne,fücur ekerek
Huzur,birlik,kardeşlik,barış mümkün değildir.) (…çabası beyhudedir.)
Topluma zarardan çok zarar veriyorlarsa,
Islah edilmeleri gerekir kuşkusuz ki!
Bu mümkün olmuyorsa,susturulmaları da
Gündeme gelebilir,İSLAM’a daha fazla
Zarar vermelerinin önüne ancak böyle
Geçilebilirse de,o zaman yer altına
Geçme ihtimalleri düşünülebilir ki,
Daha kaygı verici yapı oluşabilir
Ve kaş yapayım derken göz çıkarılabilir!
Yapılacak en doğru şey örgün eğitimdir.
-Özellikle gençleri-doğru yönlendirmektir.
Bireylere,topluma gerçeği göstermektir.
(İlmi,ahlaki,sosyal,dini seferberliktir.)
Eğer gerçek alimler sesini yükseltmezse,
Doğru olan İSLAM’ı dile getirmiyorsa, (İndirilmiş…)
Ve hayatları ile temsil etmiyorlarsa,
(Peygamber ahlakıyla ahlaklanmamışlarsa)
Gelecek kuşakların yükü omuzlarına
Yüklenmiş olacaktır ki,bu ağır vebaldir!
Bu görev insan için saygınlıktır,onurdur,
Dünyada/ahirette sonsuz bir mutluluktur.
Yalnız din alimleri değil hiç kuşkusuz ki!
Her mü’minin bu kutlu misyonu üstlenmesi,
Hayatının en büyük amacı hissetmesi, (…var sayması,)
Elinden geldiğince,gücünün yettiğince,
Temsil edebilmesi,imrenilen,erdemli
Örnek/model bir hayat yaşayabilmesidir.
İSLAM,ekmel,kusursuz bir DİN’dir,bir SİSTEM’dir.
Müslümanların yanlış amelleri yüzünden(…tutumları/edimleri…)
İSLAM’ı suçlayanlar,onu karalamaya
Kalkanlar,uğraşanlar,ya onu bilmeyenler,
Ya önyargılarıyla yaklaşan,tavır koyan
İçinden pazarlıklı,kötü niyetlilerdir.
Hazımsızlık,kıskançlık,bağnazlık illetinden
Muzdarip zavallılar,tutsaklar,densizlerdir!
Dünyasız,ahiretsiz fuzuli şagillerdir!
İSLAM’a kafa tutmak,onu etkisiz kılmak,
Onunla aşık atmak,ona galebe çalmak,
Bu yolda kafa yormak,çabalamak,çırpınmak
Bir insan/bir kul için bağışlanmaz hatadır,
Kendisine yaptığı en büyük haksızlıktır!
Bir insanın,bir kulun yapacağı en doğru,
En aklıca tutum,davranış,onurunu
Dünyada/ahirette koruyabileceği
En güvenilir tercih,seçenek olduğunu
Fark ederek muhteşem/evrensel boyutunu,
Zaman/mekan içinde benzersiz konumunu,
Kendine buna göre çeki düzen vermesi,
Fıtratına dönmesi,giderek yitirdiği
Moral değerlerini,özgürlüğü,dengeyi
Yeniden kazanarak İnsanlık Ailesi
İçinde seçkin bir yer elde edebilmesi
Ancak böyle mümkündür insanlaşabilmesi!
Çağımız insanına-hele Müslümanlara-
Furkan ufuklarından bir göz attığımızda,
Buna ne kadar muhtaç olduğumuz ortada! (…aşikar!)
Başka yol deneyenler daha yolun başında
Sendeleyeceklerdir,tökezleneceklerdir,
Sönmeyen Alevler’e sürü(k)leneceklerdir!(…Alevler’le kucaklaşacaklardır.)
***
22-30 Ramazan 1442//04-13 Mayıs 2021
_______________________________________________________________
(*): Prof.Dr.Ali BARDAKOĞLU(İSLAM’I DOĞRU ANLIYOR MUYUZ?
Sh: 265-273) Katkılarımızla.
(**): EN’AM( 6/159),RUM(30/32)
NUSRET MAYIN (*)
DEV’in hastalığını fırsat bilen çılgınlar,
Olanca güçleriyle,gurur,kibirleriyle,
Ağızlarından taşan önlenmez kinleriyle,
Onu halletmek için kolları sıvadılar,
Gizli/açık oyunlar planlar kurguladılar!
Aç çakallar,sırtlanlar,kurtlarca çullandılar!
Ancak saldırdıkları kimdi,onun yanında
KİM vardı-işte bunu-hesaba katmadılar!
Nafile çabaları,bahtsız çırpınışları
Bir işe yaramadı,kursaklarında kaldı
Kusursuz sandıkları büyük ütopyaları!
Kel başlarına geçti planları,tuzakları!
Kesilen kuyrukları,kolları,bacakları
Apış aralarında yarılmış tabanlarla
Apar,topar kaçtılar geldikleri yerlere!
Kaçamayanlar-belki-kaçanlardan şanslıydı!
Tan yeri ağarırken BOĞAZ’ın sularına
Dökülen mayınlarla tarih sayfalarına
Emsalsiz bir zaferin satırları yazıldı!
Küçük,önemsiz silik,basit gibi görünen
Ama debiler üstü zaman ırmağının yönünü
Değiştirebilecek kadar büyük,önemli
Olağan üstü,yiğit,soylu,duru gönüllü
NUSRET’in çok değerli,yüce hatırasına
Saygı duymak zorunda olanlar nerdesiniz?
Sızlamıyor mu,taş mı kesildi kalpleriniz? (…vicdanınız?)
İs,pas içinde,gözden ırak,sıcak limanda
Günlerini sayarak boynu bükük inlerken,
Ağır acılarını,derin hüzünlerini
Görmeye,paylaşmaya yok mu hiç niyetiniz?
Onun yaralı,mahzun,imanlı yüreğiyle
Özlediği o şanlı,onurlu günlerini
Tekrar yaşamasını,candan mutlanmasını
Ününün,onurunun Çağlar’ı aşmasını (…ahret yansımasını)
İstemeyenin millet,tarih,yurt sevgisinden
Kuşku duyanlar,yerden,göğe haklı değil mi?
Zengin tarihimize,şanlı geçmişimize
Daha ne güne adar haksızlık edeceğiz?(…kayıtsız kalacağız?)
____________________________________________________
(*): Çanakkale Deniz Savaşları’nda Boğaz’a döktüğü mayınlarla,
savaşın kazanılmasında-belki de-en büyük rolü oynayan gemi.
(Kaptanı Yüzbaşı Hakkı Kaptan,savaşın sonucu göremeden aşırı
heyecandan kalp krizi geçirerek vefat etmiştir.(İnşaallah şehid
olmıuştur.Ona ve cümle aziz şehitlerimize Allah(CC)ta rahmet
diliyoruz.
İNSANLIĞIN YENİ DEĞERLERİ!
İnsanlık hiçbir çağda yaşamadığı kadar
-Belki de vardır daha fazla yaşanan çağlar!-
Hızlı bir değişimi yaşıyor her alanda…
(Siyasette,kültürde,sosyo-ekonomide,
Yüksek teknolojide,süper iletişimde…)
Ancak gerçek olan şu,acı gerçek yazık ki!
“İnsanlık”tan çıkaran ne kadar değer(!)varsa,
Hiç ayırım yapmadan,sahipleniyor insan
Bin elle sarılıyor onlara ihtirasla!
Bir şeyler mi çalıyor insanlığımdan yoksa
Bir şeyler katıyor mu ya da insanlığıma
Diye hiç düşünmeden,bir kez ölçüp biçmeden
-Doğru olan ölçüyü zaten bilmediğinden,
Kabullenemediğinden,hazmedemediğinden,
Dengesiz egosunu ilah edindiğinden-
Aklıselim,tevazu,itidal yetimidir.
Dünya ufuklarını aşamadığı için,
Olaylara ardından,Furkan ufuklarından
Can/gönül gözleriyle bakamadığı için
Asla kurtulamıyor mantık anomisinden!
Kuşku yok ki,değişim insanca,olumluysa,
Onu geliştirecek değerler katıyorsa (Ona…)
O zaman alkışlanır sevinçle,mutlulukla,
Moral değerlerini saklı tutmak kaydıyla-
İnsanı benliğine yabancılaştırıyor,
Özgürlüğü,onuru titreyen ellerinden
Usul,usul kayarak sele kapılıyorsa,
Rabbinden,benliğinden uzaklaştırıyorsa,
Yükseliyor sanırken,yere çakılıyorsa,
Değerleneyim derken değersizleşiyorsa,
Değerliyle,değersiz yer değiştiriyorsa,(…rol…)
(Kötülük,iyiliği tuşa getiriyorsa,)
Teknoloji devinin kolları arasında
Kendinden geçiyorsa,çılgına dönüyorsa,
Onun kulu,kölesi,kuklası oluyorsa,
(Serçe kartala uçma (dersi) öğretiyorsa(!),(*)(Deve kuşu..)
Karabatak martıyla yarışa kalkıyorsa…)
Yarardan çok zararı dokunur kendisine.
İç dış çevrenlerinde güneş doğacak diye
Beklemesin boşuna çipil bakışlarıyla!
***
01-02 Şevval 1442//13-14 Mayıs 2021
______________________________________________
(*): Bu tür benzetmeler çoğaltılabilir.
GÖZLER VE YÜREKLER
Gözü paradan/puldan,maldan/mülkten unvandan,
Arabadan,villadan,şatodan,rezidanstan,
Fiyakadan,cakadan,viskiden,şampanyadan,
Kahkahalar atmaktan,kadeh tokuşturmaktan,
Yapmacık kibarlıktan,bol,bol dedi-kodudan,
Rengarenk boncuklardan,bahçelerden,bağlardan
Gururda,gösterişte,israfta yarışmaktan,
Alımlı hanımlardan,baylardan,tıfıllardan,(!)
Başka bir şey görmeyen,nasıl görsün kanayan
Bir yarayı,inleyen bir yüreğin sesini
Nasıl duysun,vicdanı ürpersin kararmadan?
Bunlar,kendilerini elit/seçkin görerek,
Çok kültürlü,akıllı,yetenekli sayarak,
(Oysa ki,çoğunluğu tefekkür öksüzüdür!)(…özürlüdür/yetimidir!)
Gündemde kalmak için her şeyi yapabilir.
Ne bir eleştiriye tahammülleri vardır,
Ne önlerine başka birinin geçmesine,
Yağ gibi üste çıkan sulanmış beyinlerdir,
O kadar özgüvensiz,öylesine sığdırlar!
(Yanlış anlaşılmasın çoğunluğu diyoruz!
Tüm insanların çoğu böyledir görüyoruz.)
Post-modern,abur,cubur söylemler üreterek,
Genellikle KUR’AN’ı,İSLAM’ kastederek,
İnsanlık tarihinin en parlak çağlarından
Olan Orta Çağ’a da göndermeler yaparak
(Bu çağda kurulmuştur görkemli uygarlıklar,
Yetişmiştir en büyük bilgeler,sanatçılar…
Olumsuz yanları da vardır hiç kuşkusuz ki!
Ama karanlık bir çağ olduğunu kastetmek
Asla doğru değildir,haksızlıktır Zaman’a.(…onlara!)
Orta Çağ’ın karanlık labirentoslarında
Kalanlar-kuşkusuz ki-müslümanlar değildi.
Kurdukları devletler Çağ’ın ilersindeydi.
Batı,rönesansını onlardan aldıkları
İlimle,bilgelikle,argümanlarla yaptı.
Bilenler iyi bilir kimler olduklarını
Bu Çağ’da kalanlar kim,onların torunları!)
“Çağ dışı!” yaftasıyla yaftalarlar,horlarlar,
Kibirle kasılarak,şeytanca sırıtarak
Dudak büker geçerler bilerek,bilmeyerek!
(Sanki üstünmüş gibi Çağımız tüm çağlardan!
Ne kadar bilgimiz var bilinmeyen çağlardan?)
Aslında bir gerçeği dillendirmiş olurlar,
Kısa akıllarıyla farkına varamazlar!
Doğru,o çağdışıdır,çünkü çağlar üstüdür!
Yeryüzünün,evrenin Melik’inin sözüdür.
Sözlerin en güzeli ve en hikmetlisidir. (…ölümsüzüdür.)
Onların gözleri var görmezler,kalpleri var (**)
Hissetmez,ürpermezler,sağırdırlar duymazlar!
Dilsizdirler,kördürler,gerçekten uzaktırlar!
Müslümanlık O Çağ’da geldi mi sanıyorlar?
Hayır,hayır!Big-Bang’den beri Müslümanlık var!
Sırf Hz.Muhammed değil bütün elçiler
İSLAM Peygamberidir,söylemleri birebir
Aynıdır,TEK İLAH’a-ALLAH’a-kulluk edin,
Putlara/idollere,kula kulluk etmeyin!
(Ölümlü idollerin,kof ideolojilerin
Peşinde tüketilen bir ömür ne fecidir!) (…ömürler…)
Yeryüzünde/evrende/arasındakilerde
Görünen,görünmeyen,bilinen,bilinmeyen
Ne varsa müslümandır,atomdan,nebülöze,
Karıncaya,kartala,sineğe,dağa,taşa,
Yunusa,okyanusa,virüse,ota kadar…
Yani RABB’in evrensel/kozmik yasalarına
Uymayan,baş kaldıran-belki-insandan başka
Bir varlık,bir yaratık yoktur varlık içinde!
Ey sağırlar,dilsizler,amalar,yüreksizler! (***)(Siz…)
Açın gözlerinizi,görün evrenlerdeki,
RAHMAN’ın Katı’ndaki seçkin konumunuzu.
Lütfen,çar-çur etmeyin,özgürlüğünüz için
Boş emeller peşinde koşarak baştan kara
En üstün değer olan kulluk onurunuzu
Tüketmeyin-yazıktır-yerle yeksan etmeyin.
Düşünün,görün,duyun “insan” olduğunuzu!
Bu kriterlere göre süsleyin ruhunuzu (…yüceltin…)
***
30 Ramazan-01 Şevval 1442//13-14 Mayıs 2021
________________________________________________________
(*): Eyyübiler,Memlükler,Karahanlılar,Karluklar,Harzemşahlar v.b
(*): BAKARA (2/18) v.b.
(**): Manevi boyut olarak algılanmalıdır.
O VE HÜZÜN
Zamanların en güzel,en soylu çehresinde
Hüzün ancak bu kadar anlamlı olabilir.
Bu kadar doğal,içten belirir,imrenilir.
Güller sonsuz goncalar açmışça gülşenlerde…
Işıl,ışıl yüreği adalet,barış,sevgi,
İnsanlık için çarpan bir benliği dileği
Yerine gelmeyince,o mahzun olmasın da
Kimler olsun a canlar muhteşem hayatında…
Değil miydi olanca gücü,içtenliğiyle
Dünyada/ahirette İnsan’ın mutluluğu
İçin ortaya koyan o,varını yoğunu…
Yanlış anlaşılmanın gönül yorgunluğunu, (…yürek burkuntusunu,)
Anlaşılamanın hüznünü teselliye
Çeviren anlayanlar,bağlananlar belki de…
***
21-22 Ramazan 1442//03-04 Mayıs 2021
T E K N O L O J İ -II-
Olanca varlığımla,gücümle,inancımla
Yüksek teknolojinin(!)işte,karşısındayım!
İnsanı insanlıktan çıkaranların değil,
İnsanca yaşamanın,”insan”ın yanındayım!
Teknoloji değil mi insanı “insan” yapan
İç/dış dengelerini/moral değerlerini
Silmek,süpürmek için sinsi tuzaklar kuran?
İnsanı düşünmekten,duymaktan alıkoyan,
Androide,robota,biyoniğe çeviren,
Onu en uygun-doğal-dünyasından koparan,
Fıtratına-var oluş amacına-aykırı,
Huzurunu kaçıran kuşaklara fırlatan?(…boyutlara…)
Rabbine,Peygamber’e,kendine saygısını
Yitiren,tefekkürden,mantıktan uzaklaşan (…mahrum kalan)
Bozulan dengeleri/ayarları yüzünden
İnsanla bağdaşmayan edimler sergileyen,
Öznelikten çıkaran bir nesneye dönüşen… (…objeye…)
(İnsanlar öyle tuhaf işler yapıyor ki,
Doğrusu utanıyor insan,insanlığından!)
İnsan,olan bitenin,başına gelenlerin,
Yakın/uzak vadede neler geleceğinin
Farkında değil midir,bu kadar gafil midir? (…ilkel midir?)
Velhasıl Ademoğlu başına bela olan
Teknolojiyi(!)) kontrol altına alamazsa,
Kendine çeki düzen vermez,toparlanmazsa,
Kim ve ne olduğunun farkına varamazsa,
Biyonik elleriyle fişini çekecektir!
Bundan en çok zevk duyan kim,kimler olabilir?
***
20-21 Ramazan 1442//02-03 Mayıs 2021
HÜZÜN SONESİ-II-
Hazan mevsimi geldi olanca dinginliği,
Olanca coşkusuyla zamansız bahçelere…(…gönül bahçelerine…)
Hazanın hüznü vurdu aydınlık çehrelere,
Buydu tomurcukların nicedir beklediği…
Onlar çatırdayarak yarılırken usulca,
Dallar,budaklar,kökler ürperdi için,için
Başına güvercinler,kırlangıçlar konunca…
Buruk bir tebessümle burkulan yüreklerin
Çığlıklarını duyan ufukların,çöllerin,
Kıyısız enginlerin,sonsuz med-cezirlerin
Ötelerinden gelen hüzün tayfunlarıyla
Sarsılan sütunların,devrilen kulelerin
Parçalanarak yerle yeksan olduklarına
Oydu tanıklık eden mahzun bakışlarıyla!(…hüzünlü bakışlarla!)
***
20-21Ramazn 1442//02-03 Mayıs 2021
MEDENİYETİN ÖZNESİ OLMAK (*)
Medeniyetimizin geçmişi,geleceği
Üzerinde konuşmak,bugünkü halimizi
Gözden geçirmek,zengin birikimlerimizi
Ustaca kullanarak,tüm zaman/mekanlara
Örnek olabilecek aşk medeniyetini
İhya-yeniden inşa-etmemiz bize düşen,
Yüce Yaratıcı’nın bize vermiş olduğu
Kutlu görevimizi yerine getirmemiz,
Hem kendimiz için,hem İnsanlık Ailesi
İçin en büyük fırsat,kazanım olacaktır.
Geçmişin gümrah/coşkun pınarından beslenen
Zaman ovalarında gürül,gürül yol alan
Irmağın kıyısında usul,usul boy atan
Gülleri,nergisleri,fulleri,laleleri
Dererek demet,demet Çağ’a sunabiliriz.(…buket,buket…)
Rahman’ı tedavülden(!) kaldırması yüzünden,
Elçisi’ni en güzel örnek edinmemekten,(**)
Kitab’ından habersiz bir ömür sürdüğünden
Kendini kendisine unutturmuş olduğu(***)
Çağımız insanını aslına döndürecek,
Rabbiyle kopmuş olan bağlarını yeniden
Bağlayabilmesine yardım edebilecek,
Onu gönendirecek,yüzünü güldürecek,
Yitirdiği beşeri/manevi değerleri (…evrensel…)
Hatırlatabilecek,kazandırabilecek
Biz olmalıyız,işte bu bizim görevimiz.
Önce kendimize bir çeki düzen vermeli
Sonra bu kutlu güzel işe girişmeliyiz.
(Potansiyelimizin farkında değil miyiz?)
Akıl/gönül/düşünce/duygu birlikteliği,
Aklıselim,tefekkür,bilgi birikimiyle,
Analitik zekayla,çağdaş argümanlarla
Harmanlayarak vahyin evrensel potasında,
Tüm zaman/mekanlara model olabilecek
Vahiy uygarlığını inşa edebiliriz.
(Kerpiçten,mukavvadan,lastikten bir gökdelen
İnşa etmek,yükseltmek nasıl mümkün değilse,
Öyle mümkün değildir dünün malzemesiyle
Yarını inşa etmek,gönülleri fethetmek!)
Geçmişe yürüyerek,bir şeyler bekleyerek
Değil,gözlemleyerek,ibretle izleyerek
(O emeğe gereken saygıyı besleyerek)
Pasif iy’likten,aktif iyiliğe geçerek,
Çağlar üstü fikirler,duygular üreterek
Ve bunları özenle pratiğe geçirerek…
Medeniyetin böyle öznesi olabilir,
Adaletten,barıştan böyle söz edebilir,
Sözlerimizi duyan,dinleyen çıkabilir,
O zaman Mevlamız’a secdeler edebilir
Ve el uzatmasını umar,bekleyebilir,
Firdevs bahçelerine varis sayılabilir,
Her şeyin,her şeyin en üstünde,ötesinde
Ödüller ödülüne,nimetler nimetine
O’nun hoşnutluğuna nail olabiliriz.
Bundan büyük mutluluk,bir onur,bir başarı
Bir insan,bir kul için düşünülebilir mi?
Dünyanın/ahiretin güzel kazanımları…
Böyle güzel,anlamlı olmalı kaderimiz.
O zaman yüzümüz ak,alnımız pak olarak
Yürürüz çağlar üstü yolda(n) sonsuzluklara,
Beraat umuduyla Hakim’in Huzuru’na
Çıkabiliriz belki kutsal mesaimizi
Başardığımız için,affına sığınarak…
***
16-18 Ramazan 1442//28-30 Nisan 2021
___________________________________________
(*): Prof.Dr.Ali BARDAKOĞLU(İSLAM’I DOĞRU ANLI-
YOR MUYUZ?Sh:167-186))Katkılarımızla.
(**): AHZAB(33/21)
(***): HAŞR(59/19)
A N K E T !–II-
Bir Müslüman profesör öğrencileri ile, (Pakistanlı…)
Bir anket düzenlemiş,sorular hazırlamış.
Kur’an’dan,Hadisler’den altmış ilkeyi almış,
İnternet üzerinden araştırma yapılmış,
Bu ilkelere en çok uyan,en yakın olan
Toplumlar-tarafsızca-tek,tek araştırılmış…
Sosyal adalet,barış,paylaşma,dayanışma,
Sevgi,saygı,hoşgörü,dürüstlük,iyi niyet,
Özgürlük,dostluk,erinç,uyumluluk,nezaket,
İnsan hakları,sanat,bilim,tefekkür,emek,
Hukukun üstünlüğü,güven,akıl,özveri…
Velhasıl bireylere,toplumlara yön veren,
Onların düzeyini,değerini yükselten,
Bireysel ve toplumsal yaşam için gerekli
En temel ilkelerin saptanmasından sonra,
Alınan sonuçlara göre sıralamada
Dereceye grenler kimler tahmin ediniz!
İlk aklınıza gelen Müslümanlar şüphesiz!
Türkiye mi,Sudan mı,Çad mı,Arabistan mı,
Libya mı,Uganda mı,İran mı,Pakistan mı,
Fas mı,Endonezya mı,Zaire mi,Mısır mı…?
Hayır,hayır!Hiç biri değil,ah,ne yazık ki!
Hayal kırıklığına uğradınız değil mi?
Bu konuda ne kadar haklısınız acaba?
İlk sırada İrlanda,İsveç,Norveç,Hollanda,
Finlandiya,Benelüks,Fransa,Yeni Zelanda,
İsviçre,Amerika,Avusturya,Kanada…
Müslümanlıklarıyla(!)övünüp duranlara
Sormalı,ömürleri boyunca insanlara
(Yalnız onlara değil,cümle yaratılmışa,
Bir çiçeğe,bir,kuşa,bir ağaca,bir taşa…)
Ne kadar adaletle,şefkatle,zarafetle
Yaklaşmışlar sevgiyle,güvenle,hoş görüyle (…içtenlikle)
Davranmışlar,evrensel denge yasalarına
Uymuşlar yaratılış-fıtrat-amaçlarına?
Kaç düşküne kol,kanat germiş bir el uzatmış,
-Vermekten çok alan mı,almaktan çok veren mi?-
Olmuşlar,kalplerinden kaç sefer yaş damlamış
Boynu bükük bir yetim,mazlum gördüklerinde?
Benim söyleyecek bir sözüm yok bundan başka!
Sizin varsa söyleyin,Çalab,Yalvaç aşkına!
Halimizi gördükçe yanıyor yüreğimiz!
***
______________________________
14-17 Ramazan 1442//26-29 Nisan 2021
TAHTLAR VE TAÇLAR
SONESİ
Yakut,elmas,pırlanta işlemeli tahtlara
Kurulur kraliçeler,krallar asaletleri,
Şişmiş egolarıyla,kibir,gururlarıyla.
Pek parıltılı geçer günleri,geceleri!
*
Hizmetkarlar dört döner her an çevrelerinde,
Ilık sudan soğuğa sokmazlar ellerini,
Tutsaklar süklüm,püklüm eğilir önlerinde,
Tanklar,toplar,ordular haykırır güçlerini!
*
Hem nebi,hem hükümdar Hz.Süleyman’ın (*)
Asasını kemiren kurtçuk getirmedi mi
Sonunu kudretinin,sarayının,tahtının?
*
Bütün saraylar,taçlar ve tahtlar Yüce Arş’ın
Yanında söz etmeye değmez şeylerdir,mutlak
Hükümranlığın Aziz Melik’i O’dur ancak!
***
13-16 Ramazan 1442//25-28 Nisan 2021
___________________________________________
(*): SEBE (34/14)
NİÇİN BU HALDEYİZ?
Bugün neden böylesi perişan bir haldeyiz?
Maddi,manevi çöküş,çürüyüş halindeyiz!
RAHMAN ne buyuruyor Kitaplar Anası’nda,
(Sözlerin En Güzeli,ve en anlamlısında.)(…hikmetlisinde.)
“Eğer mü’minlerseniz en yüce sizlersiniz.” (a)
(Halis imanınızı içselleştirmişseniz,
Yılmayın,üzülmeyin en üstün sizlersiniz…)(…gevşemeyin…)
“Müslüman” olduğunu ısrarla söyleyenler,
Ne kadar Müslümanlar,ne kadar anlıyorlar,
Ne kadar biliyorlar,ne kadar yaşıyorlar?
(Ne kadar aklediyor,hissedebiliyorlar?)
Ne boyutta takvanız,bilginiz,güveniniz,
İçten bağlılığınız,tam teslimiyetiniz,
Rahman’a,Elçisi’ne-farzına/sünnetine-
Saygınız,bilinciniz,güzel örnekliğiniz?
İslam’ın tekelinde olduğunu sananlar
Kendi görüşlerinden farklı düşünenlere
Saygı duymayanların bağnazlığı yüzünden
Düşünce alanımız daralıyor gitgide.
Tefekkür olmayınca,anlayışlar,yorumlar
Çok yüzeysel,tekdüze,yetersiz oluyorlar! (...anlamsız…)
Düşüncesiz bir insan ne gerçekten bir insan
Olabilir,ne gerçek anlamda bir Müslüman!
Bizim zayıf halkamız aslında budur işte!
Düşünmeyi bilmeyen,akletmeyi sevmeyen
Günübirlik,sıradan bir hayatı yeğleyen
Bireyler ve toplumlar başkalarına tutsak
Olmaktan kurtulamaz ağzıyla kuş tutsa da!
Hele Müslümanlığı gurur,üstünlük,kibir
Aracı sayıyor da,ondan olmayanlara
Hor gözle bakıyorsa,görmezden geliyorsa, (…itiyor,kakıyorsa,)
O zaman daha büyük bir sorun var demektir.
Bizden olmayanları(!) küçümsemek,dışlamak,
-Allah’ın kullarının olduğunu unutmak.-
(Bir gün bizden ileri geçebilecekleri
İhtimalini her an göz önüne alarak…)(…göz ardı etmeyerek…)
Allah’ı,Elçis’ni kırmaktır incitmektir. (b)
Onları gücendirmek gaflettir,delalettir,
Onların ışığından uzak kalmak zulmettir.
Ya,kendi içimizde kliklerle,hiziplerle
Sık,sık birbirimize düşmeye ne demeli! (c)
Bu güç kaybı demektir,güçsüzlük hezimettir
İçte,dışta kurulan tuzaklar karşısında!
(Gavslar,şeyhler,kutuplar,efendiler,üstatlar,
Kula kullukta gözü kapalı yarışanlar!
Kendi kendilerinden utanmıyor mu bunlar,
Böyle onursuzluğa nasıl katlanıyorlar?) (…tahammül ediyorlar?)
Bir an önce bu çetin handikapı aşmazsak,
Kendimize gelmezsek,iç barış sağlamazsak,
Mevlamız’ın İpi’ne sımsıkı sarılmazsak, (d)
Bize verilmiş olan görevi savsaklarsak, (e)
Yarın Yüce Divan’da,Hakim’in Huzuru’nda
Ne yaparız söyleyin Allah,Rasül aşkı için,
Kitab,Beytullah,Ravza,Arafat hakkı için. (…Safa,Merve…)
***
13-15 Ramazan 1442//25-27 Nisan 2021
__________________________________________________
(a): AL-İ İMRAN (3/139)
(b): HUCURAT (49/1-2)
(c): RUM (30/32)
(d): AL-İ MRAN(3/103)
(e): AL-İ İMRAN (3/110)
O R U Ç
Oruç,
Tağut’un amansız saldırılarına karşı durmaktan öleyazan ruhu,doping yapılmışçasına güçlendiren,şahlandıran ilahi serum,(aşı)
Oruç,
Sabır atının kamçısı,iman kervanının kılavuzu,erdem peteğinin balı,
Oruç,
Sidretü’l Münteha müjdesi,Tuba meyvesi,Ravza kokusu,Kabe coşkusu,Kevser şarabı,
Oruç,
Melek gülümsemesi,peygamber bakışı,Allah hediyesi,
Oruç,
Ruhu zamanlar,mekanlar üstü boyutlara,kuşaklara sıçratacak kadar özgürlük bahşeden ışık-kanatlar,
Oruç,
Yedi iklim,yedi kuşaktaki “dünya,ahiret kardeşleri”ni birbirlerine daha bir
yaklaştıran,kaynaştıran kutsal bağ,
Oruç,
Ruhun izzeti,nefsin zilleti,bedenin atom,atom lezzetlenmesi,
Oruç,
Maddenin ruhu saran bukağılarının parçalanması,davranışların zaman/mekan üstünde daha bir genişlemesi,yumuşaması,güzelleşmesi,evrenselleşmesi,
Oruç,
Ruha karakışta,karda,tipide,fırtınada,yangında ebedi baharı getiren cennet iklimi,
Oruç,
En büyük düşmana karşı “en büyük savaş”ı kazanmak için ,”ebedi zafer”e ve mutlak barışa çıkan kapıyı açan en güzel el,
Oruç,
Kavganın,kargaşanın,savaşın,çölde kalan yolcunun,darda kalan borçlunun üzerine tü, tül inen serinlik,sekinet.,
Oruç,
Günbegün büyüyen,büyüdükçe ışıltısı gürleşen hilal gibi içimizdeki karanlıkları kovan ışık fırtınası,ruhun kararan ufuklarına doğan fecir aydınlığı,
Oruç,
Evrensel Mabed’in güvercin kubbesini tutan en önemli sütunlardan birisi,
Oruç,
Meleklerin kanat sesi,cihat hamurunun mayası,Fidevs’in,Adn’ın konuksever
ev sahibi,Reyyan kapısının karşılayıcısı,
Oruç,
İfrit ordularının önüne çekilen aşılmaz sed,
Oruç
Gönül bahçelerine düşen rahmetler üstü rahmet,
Oruç,
Aklın ve ruhun ufuklarını katmer,katmer açan,genişleten ,idrakin sınırlarını zorlayan olağan üstü kozmik enerji,
Oruç,
Toprağımızı bereketlendiren,bahçelerimizi çiçeklerinden,gönüllerimizi
ziynetlendiren,elmaslaştıran,kristalleştiren cennetlerden gelen ışık-su-alev ırmağı,
Oruç,
Beyni Allah düşüncesinden,ruhu Allah sevgisinden başka her türlü düşünceden arıtan imbik,bakışlara anlam,acılı yüzlere tebessüm,gönüllere safa,kaslara güç veren em,
Oruç,
Dağların,ufukların,kuşakların,yıldızların,galaksilerin ardından,ötelerin ötesinden gelen kutlu haber,
Oruç,
İman sofrasının tuzu,iftar çorbasının lezzeti,mü’min yüreğin sevinci,
övüncü,
Oruç,
Cennet kapısının tokmağı,cehennem kapısının kilidi,Kur’an bahçesinin mevsimler,iklimler üstü,sonsuz goncalı gülü,
Oruç,
Damlarımıza,sokaklarımıza,avlularımıza,omuzlarımıza konan kuzgunların
bembeyaz güvercin öbeklerinin çığlıklarıyla kovalanması,
Oruç,
Peygamber,güneş,gelin ….balıklarının yüzebildiği,köpek balıklarının,
piranhaların,baraküdaların…giremediği süt denizi,
Oruç,
Közlerin,aynaların üzerini örten kül,toz tabakalarını kaldıran,yollarımızın
üzerlerindeki çer-çöpü temizleyen,zaman okyanusunda yol alan teknenin yelkenlerini şişiren,
gözlerimizdeki,gönüllerimizdeki perdeleri aralayan meltem,
Oruç,
Evrensel Site’nin kapılarında,burçlarında geceli,gündüzlü nöbet tutan yiğit
nöbetçi,
Oruç,
Tağut’un boynuna,ayaklarına dolanan bukağı,sonsuz alev başlı nefis atının dizginlerine vurulan ipek gem,
Oruç,
Onulmaz sanılan yaraları onduran merhem,dilsizin dilini,sağırın kulaklarını açan kelime,kötürümü koşturan arzu,
Oruç,
İman kitabının fatihası,sevgi bahçesinin orkidesi,barış mabedinin mihrabı,
kalb gözünün merceği,ruhun mehdisi,
Oruç,
Sabır,barış,adalet,iman,”insanlık”,”kulluk” yarışında yüksek dereceler
ve Ölümsüz Sultan’ın hoşnudluğunu kazanmak için koşulan sonsuz yarış pisti…
_________________________________________________________________
Şiir uzun yıllar önce yazıldığı için tarihi belli değildir...
YETİM(LER) SONESİ
Yetim(ler) susuz kalmış gül fidesi gibidir.
Susuz kalmış bir fide nasıl boynunu büker
Serpilmezse,şefkatten yoksun kalan yetimler
Bunun gibidir,belki bundan bile beterdir.
El uzatan arsızlar yetimin haklarına
Karnını doldurmuştur ateşle tıka basa!(*)
İki dünyada düşen onların paylarına
Zillettir,meskenettir,utançtır olsa,olsa!
Bir yetimin başını okşamak,gülşenlerden
Sonsuz goncalar açan mavi güller dermekten
Çok daha büyük erinç,mutluluk vericidir.
Dünyada/ahirette Rahman’dan Kitabı’ndan,
Elçsisi’nden yetimlik en acı yetimliktir.
Daha değerli ne var insan için onlardan?
***
12-13Ramazan 1442//24-25 Nisan 2021
________________________________________________
(*): NİSA (4/10),FECİR (89/17)v.b.
SÖZ SONESİ (*)
Söz,KERİM’in kuluna limitsiz keremiyle (**)
Lütfettiği en büyük nimetlerden biridir.
Zaman/mekan içinde mucizevi şekilde
İnsanın kendisini ifade etmesidir.
Bir insan kendisini ifade ediyorken,
Seçtiği kelimeler onun kişiliğidir.
Kimi dilin ucundan çıkar,kimi yürekten,
Kimi kırıcı,nobran,kimi ince,zariftir.
Yalnız insanın değil,her şeyin bir dili var.
Otlar,yıldızlar,dağlar,atomlar,nebulalar
Sunuyor Rablerine sonsuz minnetlerini.(…derin hürmetlerini.)
En Güzel’in sözüdür sözlerin en güzeli,
En doğru,en yararlı,en hikmetli olanı.
Onu duyan,dinleyen korur insanlığını.
***
12-13 Ramazan 1442//24-25 Nisan 2021
___________________________________________________
(*): RAHMAN (55/4) “İnsan,konuşan Kur’an’dır.”Hz.ALİ(r.a)
(**): KERİM(ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Keremi (ikramı/
cömertliği)pek çok olan.Erdemin eşsiz kaynağı.İkramında
sınır tanımayan.(Cömertliği öylesine sınırsız ki,Kendisini inkar
edenlere bile,sayısız nimetler bağışlayan.)
BİTCOİN-CİLER
Kalabalıklar korkunç ihtiras yarışında!
Bu çirkin bir yarıştır insana yakışmayan!
Bu gidişe ne Rahman,ne salih kullar razı
Kesilmiyor insanın bir türlü dünya hırsı!
Moral değerlerini savsaklayan,sollayan
İnsanoğlu kişilik erozyonuna uğrar,
Ne sağlıklı düşünür,ne doğru bakar,duyar.
Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığı,(*)
Bilmediği şeylerin peşinden gözü kara
Koşturur serap görmüş biri gibi sahrada.
Kalplerin,beyinlerin,gözlerin yaptığından
Sorumlu olduğuna bilmiyor olduğundan(!),
Daha yolun başında ya tökezlenir,ya da
Apışıp kalıverir,peşinden koşturduğu
Kurnazın tuzağına düştüğünü anlar da
İki dizini döver,yolar-varsa-saçını!
(Teknoloji insana üç,beş imkan verdiyse,
Onun bin bir katını almadı mı geriye?)
Sorar kendi kendine;”Ben mi suçluyum,yoksa
Beni soyup soğana çeviren soyguncu mu?”(…goygoycu mu?”)
Bu hale düşürmüştür doyumsuzluğu onu!
(Canına kıyan bile var bunlar arasında!)
Kendi düşen ağlamaz ama ağlıyor bunlar!
Hem suçlu,hem güçlüler bunlardır olsa,olsa!
***
13-14 Ramazan 1442//25-26 Nisan 2021
_________________________________________________
(*): İSRA (17/36)
TARİKAT/MEZHEP SONESİ
(ALEGORİK)
Belki art niyetleri yoktur ama bilmeden
“Tek hakikatçi biziz” havasına girerek
Diğer kardeşlerini dışlayan,öteleyen, (…küçümseyen)
Horlayanlar bir karar verseler düşünerek!(…insafa gelseler…)
Aynı yere,nesneye değişik açılardan (Bir ağaca,bir dağa…)
Bakınca aynı şeyi değişik biçimlerde
Görsek bile o cisim,o nesne olduğundan
Kuşkuya düşer miyiz zaman/mekan içinde?(Başka olabilir mi…)
Görünür diyorsanız,ya bakış açınızda (Düşeriz…)
Bir sorun var demektir,ya da mantığınızda!(…duruşunuzda!)
Her şeyi doğru görür doğru yerden bakanlar…
Bir şeye,bir tarafa aynı gözle bakanlar,
Birbirlerini niçin aynı gözle görmezler, (…ne …bakmazlar?)
Ağaç’ın köklerine kibrit suyu dökerler!?
***
10-11Ramazan 1442//22-23Nisan 2921
O ANLAR
Seni düşündüğün anlar,(O’nu...)
Avuçlarıma,omuzlarıma
Sonsuz ak güvercin konar...
Engin burçak tarlaları
Harelenir kozmik soluklarla.
Taylar,ceylanlar iner
Nazlı,nazlı
Su kenarlarına...
Başım yıldızlara değer,
Çiçek açar bütün doğa...
Yağmurlar,yağmurlar,yağmurlar,
Açılan,kapanan,pencereler,
Aydınlık odalar,gümrah bahçeler,
Altın saçlı,zümrüt gözlü çocuklar,
Ak köpüklü engin mavilikler,
Tepeden tırnağa
Aklar giyinmiş insanlar gelir
Aklıma,gözlerimin önüne
Seni düşündüğüm zamanlar... (O’nu...)
11 Ramazan 1442//23 Nisan 2021
S I R
Dinle,
Bu ses bir yıldızın sesidir
Gök gürültüsü gibi
Akan yüreğe…
Bak,
Bu evrenin şavkıdır
Saçak,saçak
Süzülen enginlere
Bulutları yararak…
Durdur
Ulu bir ağacın altında atları,
Gör,nasıl söndürüyor alevleri
Yağmur…
İn arabandan aşağı ilerle
Ağır,ağır
Yağmur altında sonsuz toprakta…
Bir şey görüyor musun,bir şey görüyor musun
Yankılanan bir Ses’ten başka
Yerden göklere,göklerden yere
Sır,sır,sır…
10 Ramazan 1442//22 Nisan 2021
İNSAN VE EVREN
Dönüyor atomlarım
Akıl almaz bir hızla,
Yanıyor şakaklarım
Alev-ışıklarıyla
Çılgın nebulaların.
Evren atomlar da
O hızla,o tempoyla
Dönüyor,dönüyorlar…
İlahi armoninin,
Esriten havasında
Raksediyor yıldızlar,
Güneşler,nebülözler…
İçimde o evrensel,
O kudsi Ses’in aksi .
Sarıyor çember,çember
Bir coşkunluk evreni.
Bir kanat vuruşuyla
Çıkar yüce katlara
İnanan,seven ruhlar,
Aşk’ın ızdırabıyla
Cayır,cayır yanarlar.
İçinden geçerlerken
Rengarenk kuşakların,
Barışır,savaşırlar
Kendi kendileriyle…
Sarsılır o Sayha’yla
Yerler de,evren(ler) de,
Vuslata erenler de…
Aydınlanır sonsuzluk
Şişek demetleriyle.
Ve akar oluk,oluk
Tükenmez kaynaklardan
(Debisiz pınarlardan)
Aydınlık gönüllere
Huzur,sükun,doygunluk…
Bir akın başlar gökten,
İner saf,saf melekler
Işık,ışık sevgiden….
Silinir zaman/mekan,
Her şey başlar yeniden…
Nova yürek,alev,kan,
Hayat,ölüm,can,volkan…
Çağlar üstü endaze,
Gerçek ihtişam,düzen…
İçimde sonsuz evren…
***
09-10 Ramazan 1442//21-22 Nisan 2021
VARLIK-YOKLUK
Bir başka olurum dalınca
Gök yüzünün sonsuz gözlerine…
Hiçbir şey veremez bu hazzı ruhuma
Hiçbir şey yeryüzünde…
Büyür,yayılır duman,duman ruhum,
Evren kesilirim adeta…
Anlatılamaz etkisi sonsuzluğun
Duygusuz bir ruha ne yapılsa da…
Dolarsa böyle dolar ancak
İçimdeki boşluk,
Bir büyülü anda parçalanarak
Erir Varlık’ta yokluk…
***
08-09 Ramazan 1442//20-21 Nisan 2021
S E R Z E N İ Ş V E…
Müslümanlar o kadar uzak ki birbirinden!
Uzak kaldıklarından Allah’tan,Peygamber’den
-Yani halis imandan,barıştan,adaletten,
İçtenlikten,bilimden,sanattan,tefekkürden,
İnsan’ı “insan” yapan evrensel değerlerden…-
İki yakaları bir araya gelemiyor, (…parmakları…)
Mutlu olamıyorlar-yazık(!)-işte bu yüzden!
Önlerine sürülen Çağlar üstü Nimet’ten
Habersizmişler gibi başka şeyler peşinden
Koşuşturup duruyor,havanda su dövüyor,
Bir arpa boyu bile yol almadan çılgınca!
Kardeşlerim!Ne olur kendimize gelelim,
Rabbimizin kadrini,kıymetini bilelim,
Bize vermiş olduğu değeri fark edelim,
Sözün En Güzeli’ni O söyler dinleyelim.
O’na layık olmanın yolunu deneyelim,
Nankörlüğe,tuğyana artık bir son verelim,
Dünyamız,ahretimiz aydınlansın,gönensin!
Bu gidişle havanda çok su döveriz daha,
Geri dönmeyeceğiz bu dünyaya bir daha!
Alemlere bir rahmet olarak gönderilen (*)
Elçisi’ni rol/model/kılavuz edinelim.(…olarak izleyelim.)
Bizlere ayet,ayet aktardığı Sözlerin
En Güzel Olanı’nı duyalım,dinleyelim., (…na uyalım.)
Hayatımızı ona göre düzenleyelim.
Yitirmiş olduğumuz değerleri yeniden
Kazanarak İnsanlık Ailesi içinde
İyiliği öneren,kötülüğü önleyen,(**)
Dinlenen,sözü geçen,sevilen,güvenilen,
Güçlü,onurlu,özgür,sayılan,önemsenen,
Bir topluluk olarak Barış/Sevgi Çağı’nın
-Vahiy uygarlığının-mimarları olalım.
Aydınlanmış ruhumuz,beynimiz,ufkumuzla,
Akleden yüreğimiz,halis imanımızla,
Görgümüz,bilgimizle,efendiliğimizle,
Kararlı duruşumuz,güzel ahlakımızla
En büyük ödül olan Allah’ın hoşnutluğu
İçin yarış edelim,ipi göğüsleyelim
Sonsuzluklara çıkan medeniyet pistinde.
Bilerek/bilmeyerek bizden bekliyor bunu
Mazlumlar,muztazaflar,tağut istemese de
Allah tamamlayacak bir kez daha nurunu.(***) (…onlar/şerler..)
***
08-09 Ramazan 1442//20-21Nisan 2921
___________________________________________________________
(*): ENBİYA (21/107)
(**): AL-İMRAN(3/104,110)
(***): SAF(61/8)
İNANÇ AŞK VE ŞİİR
İniyorlarken hüznün zümrüt doruklarından
Nişanlı alınları yıldız,yıldız tuğralı
Anlı,şanlı yiğitler yürekleri sevdalı,
Nebülöz hevenklerin eğdiği dallarında
Çiylerin tutuştuğu AĞAÇ’ın çığlığından
Ayrılık haberini iliklerinde duyan
Şakayıklar,nergisler,laleler,siyah güller
Kuytu,loş bahçelerde paylaşır sırlarını…
Vuslatın kavurucu ikliminde aşıklar
En derin acıların hazzıyla ürperirler…
Şairler sofrasında yer almak isteyenler,
İçinde zakkum,bal,süt,baldıran,lav kaynayan
İksiri bir dikişte içmekten çekinmezler.
Ruhların yalazıyla tutuşur buzul taşlar…
***
03,04 Ramazan 1442//15-16 Nisan 2021
(30.01.2001-04.09.2003)
Bir insanın Allah’ı,Kitab’ı,Peygamber’i,katıksız,(samimi)
imanı yoksa,katrilyonları olsa ne yazar!Onun yalnız hiçbir şeyi
değil,kendisi de yoktur!
Evren(ler)i bir”Ol!”buyruğuyla,bir “ak nokta”dan
(yoktan)var eden(yaratan),limitsiz bir güç,bilgi,irade ve külli akıl sahibi
olan Yüce Yaratıcı’nın,lütfedip Kendisine muhatap kabul ettiği İnsan’a
dünya/ahret mutluluğunu sağlayacak maddi/manevi ilkeleri içeren,
adalete,barışa,kardeşliğe,sevgiye,iyiliğe,hoşgörüye,güzelliğe,dayanışma-
ya,paylaşmaya,esenliğe-velhasıl ihtiyacı olan değerlere-davet eden
Evrensel Mesaj’ı,çağlar üstü kusursuz sistemi,olanca ihtişamı ve
tazeliğiyle duruyor,ölümsüz hakikati haykırıyor,gözler önüne
seriyorken;
O,-tercihini yanlış yönde yaparak-egosunu ilah edinmiş,
aciz,güçsüz,dengesiz idollerin,sınırlı/yetersiz insan aklının (cüzi akıl)
ürettiği,acıdan,mutsuzluktan,utançtan,kaostan…başka bir şey vermeyen
ideolojilerin,beşeri değerlerin büyük bir bölümünü iptal eden,insanı
androitleştiren,biyonikleştiren yüksek(!) teknolojinin sanal albenisine
kapılmış,iç ve dış dinamikleri allak/bullak olmuş,yürümesini,bakmasını
görmesini-ve en önemlisi-düşünmesini(tefekkürü)-yani yaşamasını-
ötelemiş,unutmuş,narsizmin ve doyumsuzluğun-ya da akılsızlığın-
doruklarına tırmanmaya çalışan,para,mal/mülk,ün,unvan,makam,
mansıp,kap,kacak,incik,boncuk,karizma peşinden koşuşturup
duran,ancak sürekli tökezlenen,fıtratından(yaratılış amacından)
uzaklaşan,öz benliğine yabancılaşan,Allah(CC)’ı unuttuğu için(*)
Allah(CC)’ın da kendisini (nefsinin hakikatini)kendisine unutturduğu
biri olup çıkan,bu yüzden insanlığını yitiren bir kadavradır.
Ve artık o,eşini,sevgilisini(!) 30 yerinden bıçaklayabilir,
mazlumların,mustazafların barınmaya/yaşamaya çabaladığı kampları
kundaklayabilir,imal ettiği tanklar,toplar,uçaklar,füzeler,savaş gemileri,
öldürdüğü inanların sayısıyla övünebilir,zafer çığlıklarıyla kendinden
geçebilir…insanlığa yakışmayacak her türlü davranış içine girebilir…
Bir de madalyonun öbür yüzü var!
Allah’a,Kitab’a,Peygamber’e inanan,inandığını söylediği
halde,içinden inanmayan,alçakların alçağı(münafıklar)vardır ki,
bunlar,onlardan beter,hem kendileri,hem başkaları için en tehlikeli,en
zararlı kimliklerdir!
Bunlara ne demeli?Bunlar kadavra bile değildir!
05-08 Ramazan 1442//17-20 Nisan 2021
________________________________________________________
(*): HAŞR(59/19)
NEFSİN MERTEBELERİ
İç/dış dengeleriyle-afakı/enfüsüyle-
İnsan,olağanüstü,gerekten bir mucize.
Rahman,ayetlerini-kozmik hüccetlerini-(…delillerini) (*)
Her an göstermektedir iç ve dış ufuklarda. (…alt ve üst…)
Can gözlerin açıksa görebilirsin sen de.
Önce içine doğru bir göz atmayı dene,
Sonra bakışlarını çevir sonsuzluklara.
Neler düşündüğünü,neler hissettiğini
Ölç,biç,sapta nefsinin o an mertebesini…
EMMARE,ilk basamak yaşam merdiveninde.
Nefsin hiçbir ilahi ölçü(ye)tanımaması.(…uymaması.)
Tökezlenmemek için adımların yerinde
Atılması gerekir,onun sorgulanması.
Bu nefis kibirlidir,şımarıktır,bencildir,
İnsan/kul olduğunun bilincinde değildir.
Doyumsuzdur,arsızdır,densizdir,edepsizdir,
Duygudan,düşünceden,sağduyudan beridir,
Emekleme çağında bile henüz değildir.
Yaşadığını sanan dengesizin tekidir.(…sürüngenin…)
LEVVAME,günahların farkına varılması,(b)
Onlardan korunacak yolların aranması.
Hakikate ters düşen-düştüğünü fark eden-
Nefsin pişmanlık duyup tövbeye baş vurması,
Kendiyle yüzleşerek,nefsini kınaması.
Uzun riyazetlerle,zikirlerle,ilimle,
Asıl Yüce Rahman’ın lutfuyla,keremiyle
Kötü huylardan uzak kalması,kurtulması,
Olgunlaşma,arınma yolunun açılması.
MÜLHİME,ilham alan,güzellikler üreten (c)
Duyguda,düşüncede,fikirde zirveleşen,
Kimseyi incitmeyen,kırmayan,hor görmeyen,
En sevdiği şeyleri seve,seve paylaşan,
İlim,tevazu,sabır,şükür,cömertlik,tövbe
Kanaat ve tahammül gibi sekiz ilkeye (…esasa)
Bağlı olan nefistir bütün içtenliğiyle.(…olanca inancıyla.)
MUTMAİNNE,iyiyle,kötü karşıtlıklardan (d)
Ders,ibret çıkararak doğru bir seçim yapan,
(Allah’ı ana,ana kalbini yatıştıran…) (e)
İkilikten,çokluktan,tutsaklıktan kurtulan
Nefsin Vahdet ufkuna doğru sıçramasıdır,
Ufuklar ötesinden hakkı haykırmasıdır.
RADİYYE,Rab’den gelen her şeye razı olan,(f)
Takva,ihlas sahibi,olgun,boş konuşmayan,
Dünyanın hay-huyuna kapılmayan,kanmayan,
Rabbine sonsuz,sevgi,saygı,güven besleyen
Bir benliğin nefsidir,fitne nedir bilmeyen…
MARDİYYE,Tek Ölümsüz Sevgili’ye kavuşmak, (g)
Hicranın sancısını iliklerinde duymak,
Canan’ın kendisinden,onun da Mevlası’ndan
Hoşnut,razı olduğu kullukla onurlanmak,
En seçkin,en onurlu kullarıyla birlikte
Ölümsüzlük Yurdu’na girmek varis olarak.
Bu nefisle mümkündür özgürlükle yarışmak…
Ey Müslüman,ey insan kardeşim yokla şimdi
Kendini,bak bakalım nerede duruyorsun,
Hangi renkte,kıvamda,ayarda huyun,suyun?
Rahman’a yakın mısın,uzak mı kalıyorsun?
Olgun bir insan olmak için ne yapıyorsun?
Kimi örnek alıyor,peşinden gidiyorsun?
Kendine nasıl bir yol,hedef belirliyorsun?
Yoksa ömür boyunca havanda su dövmeyi (…ömrün…)
Tercih mi ediyorsun,bir şey mi sanıyorsun?
İnsanlık yarışından kaçmak mı istiyorsun?
***
13 R.Ahir-02 Ramazan 1442//26 Ocak-14 Nisan2021
____________________________________________________
(a): YUSUF (12/105),FUSSİLET(41/53),
(b): KIYAME(T)(75/2)
(c): ŞEMS(91/7-8)
(d): FECR(89/27)
(e): RAD (13/28)
(f): FECR (89/28)
(g): FECR(89/29-30)
R A M A Z A N
RAMAZAN…ONBİR AYIN SULTANI KUTLU OLSUN,
RAHMETİ,BEREKETİ ÜZERİMİZE OLSUN!
BAŞLARIMIZA ÇÖKEN KARANLIKLAR DAĞILSIN,
KARANLIKTA KALANLAR AYDINLIĞA KAVUŞSUN!
SAVAŞLAR SONA ERSİN,AÇLAR,ÇIPLAKLAR DOYSUN,
ÇAĞLARÜSTÜ MESAJ’I İŞİTENLER ÇOĞALSIN,
DÜNYAMIZ,AHRETİMİZ GÖNENSİN,AYDINLANSIN…
ŞİRK SONESİ (*)
Nitelik ve nicelik olarak Tek’tir ALLAH!
Budur en büyük kanıt O’nun İlahlığına.
Yeryüzünde,evrende tapılacak Tek İlah,
Sonsuzluk ötesi Bir.varlık ancak O’nunla
Vardır,ayakta durur sınırsız kudretiyle.
Kendisine ne bir şey eklenebilir, ne de (**)
Ne kendisinden bir şey çıkabilir açığa,
Hiçbir şey denk olamaz Ölümsüz Varlığına.
Her şeye gücü yeter,bir “Ol!” buyruğu yeter
Bir şeyin var olması için hiç kuşkusuz ki!
O’na kulluk insana onur olarak yeter.
Bize can,akıl veren,sonsuz hayat vadeden
Böyle olağanüstü,yüce Bir Varlık varken,
Kula kulluk en büyük onursuzluk değil mi? (….nankörlik…)
***
29-30 Ramazan//11-12 Nisan 2021
_________________________________________________________
(*): NİSA (4/48),NAHL(16/73),ANKEBUT(29/25),EN’AM(6/14)
ZARİYAT(51/51) v.b.
(**): İHLAS (112/1-4)
K O L T U K !
Aman Allah’ım!Siz ne yaptınız centilmenler!
Böyle davranılır mı bir hanımefendiye,
Üstelik büyük bir ün,makam sahibesine?
En kısa bir zamanda kendisinden,tarihten
Af dilemelisiniz olay henüz tazeyken! (…hiç vakit geçirmeden!)
Onun oturtulması gerekir baş köşeye!
(Gerekirse ayakta durmalıydınız sizler!)(…hatta!)
Nasıl olur,yok muydu üçüncü koltuğunuz?
Koltuktan,koltukçudan bol ne var bizde oysa!
Devlet adamlarımız ne kadar centilmenler,
Ne kadar aklı selim,kibar beyefendiler,
Nasıl da uyuyorlar edep kurallarına,
Görüyorsunuz işte bayan,bay kaselisler!
Bu nasıl bir davranış,düşüncedir,kimliktir?
Her şeyi bir tarafa brakın,konuk olarak
Düşündüğümüz zaman,bize yaraşan nedir?
Davranışlarımızı gözden geçirmemizdir.
Bireysel ve ulusal tavrımız,onurumuz (Siyasal…)
Bunu gerektirmekte,bunu öngörmektedir.
(Dünyanın malumudur konukseverliğimiz.)
Sosyal medyada(!) mahcup olmak istemiyorsak,
Onların fitnesine karşı direnmeliyiz,
Aldırış,etmemeli meydan vermemeliyiz!
Gerçek kimliğimizi her an göstermeliyiz!
***
27-28 Şaban 1442//09-10 Nisan 2021
Ö M Ü R
Doğarken alınan bir,ölürken verilen bir
İki soluk arası yaşanan bir süreçtir.
Ömür,dünya hayatı,yaşam dediğin nedir?
Sonsuzluğun yanında “bir an” bile değildir.(…”bir an”dan ibarettir.)
Ey insanoğlu,alıp veremediğin nedir
Kimden ne bekliyorsun,kime verdiğin nedir?
Nazıyla,işvesiyle,sanal albenisiyle
Alçak dünya hayatı oyundur,eğlencedir!(*)
Paylaşamadıkların senin mi,değil midir?
Her şeyi yapabilmek senin elinde midir?
Anlamadığı bir şey var kaz kafalıların!
Hiçbir akıl çıkamaz üstüne külli aklın!
Kendini beğenmişlik,bilmezlik illetine
Tutulmuş benliklerin dünyada,ahirette
Paylarına düşenler zillettir,nedamettir!
(Hiçbir şey kimse için kolay değil,güç değil,
Kimine kolay gelen,kimine çok güç gelir!)
O,Kendi sisteminden,Dini’nden başka bir din
Asla kabul etmiyor,anlamıyor musunuz? (**)
Nasıl bu kadar anut olabiliyorsunuz?
Bağlı bulunduğunuz,övünüp durduğunuz
Sistemlerin,dinlerin,kliklerin,hiziplerin
Hiçbir değeri yoktur O’nun Yüce Katı’nda,
Size hiçbir yararı zarar,ziyandan başka!(…bir aldanıştan…)
Kafasızlığınızdan,ukalalığınızdan
Başkaları da zarar görüyor şarlatanlar!
Çekin ellerinizi mazlumlar,muztazaflar,
Üzerinden,ışısın bakışlar,loş ufuklar,
Kurtulsun tutsaklıktan gönüllü(!) prangalılar!
Bireysel ve toplumsal başarısızlıkların,
Bireysel ve toplumsal kaosun,kargaşanın,
Çekilen acıların,korkunç haksızlıkların
Temelinde işlerin ehil olmayanların
Elinde olmasından başka bir sebep var mı?
Dünyayı siyasetten bir de ekonomiden
İbaret sayan,iki boyuta indirgeyen
Yarım akıllıların görmediği çok şey var!
Aptalca savaşların,açlığın,cahilliğin,
Yoksulluk,doğal afet,salgınlar,işsizliğin
Pençesinde inleyen,alçakça sömürülen
Milyonlar için bir şey ifade ediyor mu
Uzun emelleriniz,uçuk projeleriniz?
Onların dertlerine derman,em oluyor mu,
Yoksa birilerinin-doyumsuz bencillerin-
İşine mi yarıyor,lütfen söyler misiniz?
Kuşkusuz,otoyollar,dev barajlar,plazalar
İnşa etmek,kanallar,tüneller açmak güzel
Tanklar,toplar,füzeler,uçaklar,destroyerler…
Büyük devlet,gelişmiş toplum böyle mi olur? (…buna denir mi?)
Yetiştirmiş olduğu düşünce,sanat,bilim,
Devlet adamlarının sayısı,ürettiği
Ürünlerin değeri,niteliği ile mi?
Halklarının kardeşlik,barış,huzur içinde
Yaşamalarıyla mı özgür ülkelerinde?
Yoksa,hınçla,inatla,kamplara,parçalara
Bölünerek gücünü,birliğini yitiren,
Bu yüzden için,için örselenen,çürüyen
Acınacak bir toplum haline gelmesi mi?(Kınanacak…)
(Bireysel ve toplumsal barış en doğru yoldur.
İlerlemek yürüyüş,gelişme(k) yükseliştir.)
Başkalarının değil,kendi sağduyusuyla
Düşünen,karar veren,projeler tasarlayan,
Onları yine kendi aklıyla uygulayan,
Güvenle,özveriyle,onurla pazarlayan
Güçlü,mutlu,medeni evrensel bir toplum mu?(…toplum olması mı?)
İnsanlar en pahalı,konforlu konutlarda
Otursalar,en ünlü marka arabalara
Binseler,en alımlı elbiseler giyseler,
En güzel okullarda eğitilmiş olsalar,
En geçerli,kazançlı meslekleri seçseler,(…meslekler edinseler,)
-Doktor,mimar,mühendis,avukat,eğitimci…-
Altından tabaklarda,mükellef sofralarda
En leziz yemekleri,meyveleri yeseler,
Neşeyle,mutlulukla(!) kadeh tokuştursalar,
En yüksek makamlara gelseler,yükselseler,
(Yükselmenin ölçüsü bu değildir aslında!)
Onlarda Çalab,Yalvaç,vatan,insan sevgisi
(Herkesin tercihine saygı duymak gerekir!)
Şefkat,merhamet,onur,iyi niyet,aşk yoksa,
Aile,çevre,toplum,insan ilişkileri
Aksıyor,düzelmiyor,sorunlar bitmiyorsa,
Kıskançlığı,fitneyi,kibri kanıksıyorsa,
Özgüvenden,onurdan,sağ duyudan,şefkatten,
Özveriden,iffetten,tefekkürden,dengeden
İnsanı “insan” yapan değerlerden yoksunsa,
Emaneti har vurup harman savuruyorsa,
Çalıyor,çırpıyorsa,saçıp savuruyorsa,
Korku,panik içinde çırpınıp duruyorsa,
Her şeyin üstesinden gelirim sanıyorsa,
Havanda su dövmekten.boşa kürek çekmekten,
Çürük tohum ekmekten,İfrit’e yüz vermekten,
Kendini bilmezlikten,kendine dönmezlikten
Başka ne yapmıştır ki,yapmış olabilir ki?
Düşünülmesi bile ruhu rahatsız eden
Şeyleri göz kırpmadan,kılları oynamadan
Yapıyorlar insanlar,nasıl,nasıl bu kadar
Kendi kendilerine yabancılaşıyorlar,
Akılsızlaşıyorlar,canavarlaşıyorlar,
İç,dış dengelerini yerle bir ediyorlar?
(Yarım akıllıların traji-komik halleri,
İncir çekirdeğiyle yarışan fikirleri(!),
Timsahları ağlatan ibretlik fiilleri!)
Herkes haddini bilse,hakkına razı olsa,
Her şeyi biliyorum illetinden kurtulsa,
Barışı,anlaşmayı kargaşaya yeğ tutsa,
Ne olur,olmayacak bir şey mi bu,çok zor mu?(…çok mu zor?)
İşte yanılgı burda,moral değerlerini
Bir kenara iterse,modern teknolojiyi
Tek kılavuz sayarsa,ona uydu olursa
Varacağı yer bugün varmış olduğu yerdir!
(Zaman/mekan içinde yeri,konumu nedir?)
Velhasıl,”erdemli bir insan” olamıyorsa,
Yaşıyor sayılır mı,ona “insan” denir mi?
***
17-28 Recep 1442//30 Mart-10 Nisan 2021
________________________________________________________
(*): ANKEBUT(29/64)
(**): AL-İ İMRAN (3/19,85)
ŞERİAT SONESİ
“Şeriat!”denilince tüyleri diken,diken
Olanlar bilmiyorlar ne demek olduğunu!
Ya da yenemeyenler kibrini,gururunu
Atıyor,tutuyorlar adap,erkan bilmeden…
Şeriat,bir kaynağa ulaştıran yol demek. (*)
Ondan fışkıran nehir mutlak bilgi,vahiydir.
Zaman ovalarında akarken köpürerek
Çevresine saçtığı hikmettir,berekettir.
O nehrin kıyısında eğleşenler,suyundan
İçenler,toprağını sulayanlar emindir
Alacağı ürünün güzel olacağından…
Hakimler Hakimi’nin,Adiller Adili’nin,
Yüce Mahkemesi’nde herkesin sicilinin
Yazıldığı Kitab’ın kozmik abecesidir.
***
27 Şaban 1442//09 Nisan 2021
_______________________________________________________
(*): Kelime anlamı,”insanı bir pınara/kaynağa çıkaran,ulaştıran
yol” demektir.
MAVİ SONE
Bir çift mavi bakışla karşılaştığınızda,
İçinizden ne geçer,sonsuz okyanuslar mı,
Gökler mi,ırmaklar mı,bir şebnem damlası mı?
Yüreğinizi yakan,kavuran ufuklarda
Kırmızıdan maviye dönüşen yalazlar mı?
Lavanta,tütün,burçak,lotus tarlaları mı,
Mavi güvercinler mi,güller mi,nergisler mi?
Babil’in,Elhamra’nın asma bahçeleri mi?
Kuzey ışıkları mı,mavi kanatlılar mı?
Vuslatın kollarında inim,inim inleyen,
Aşkın ne olduğundan habersiz aşıklar(!) mı?
Tan yeri ağarırken,ufukları bürüyen
Dupduru maviliğin içine girdiniz mi?
Cennet’in mavisini hiç merak ettiniz mi?
***
21-22 Şaban 1442//03-04 Nisan 2021
E L! (*)
İlk gençliğinden beri en büyük hayaliydi…
İyi bir cerrah olmak,kendisine çeşitli
Şikayetlerle gelen,başvuran hastaları
İyileştirmek için olanca çabasıyla,
Hünerini ortaya koyarak bilgisiyle
Onları sağlığına kavuşturmak,onlarla
Bir büyük mutluluğu yaşamak,paylaşmaktı.
Zaman su gibi aktı,okulunu,stajını
Üstün bir başarıyla,coşkuyla tamamladı.
Ünlü bir hastanenin müthiş bir ekibiyle
Birlikte çalışmaya başladı özveriyle.
Bir cerrahın olmazsa olmazı olan eli
-Sağ eli-bir kazaya uğradı,işlevini
Yitirerek bir işe yaramaz hale geldi
Günün birinde nasıl olduysa birdenbire!
Ekip arkadaşları üstün bir performansla,
Genç arkadaşlarının elini normal hale
Getirmeye çalıştı,olanca güçleriyle.
Ancak istenen sonuç elde edilemedi!
Doktorun mutluluğu kursağında kalmıştı.
Kendisinde bulunan bilgiyi,yeteneği
Özel çabalarıyla elde ettiğini mi
Aklından geçirerek bir gurura,kibre mi
Kapılmış,unutmuştu asıl hatırlanması,
Teşekkür edilmesi gerekeni acaba?
Bu korkunç yanılgının ağırdı faturası! (…ceremesi!)
(Böyle bir ihtimali insan düşünmek bile
İstemiyor doğrusu göz göre,bile,bile!)
İnsanların bir çoğu unutuş halindeler!
Nereden geliyorlar,nereye gidecekler? (…gidiyorlar?)
Hangi yolu yeğlerler,o yoldan giderlerse,
Kimi kılavuz seçer,onunla yürürlerse,
Dünyada,ahirette mutluluğa ererler?
Sahibi oldukları sandıkları şeylerin
Kendi bilgilerinin,kendi emeklerinin
Ürünü değil Yüce Yaratıcı kudretin
Bütün hazinelerin yegane Sahibi’nin
Onlara armağanı olduğunu görmezler, (…bilmezler,)
Ya da kabullenemez.,gururun,bencilliğin,
Önyargının,zilletin,densizliğin ve kibrin
Pençesine düşerler,nankör olur çıkarlar!
Ne mutlu olabilir,ne de edebilirler!
***
19-20 Şaban//01-02 Nisan 2021
________________________________________________
(*)Mucize Doktor adlı diziden etkilenerek.Katkılarımızla.
EYYAMCILAR
VE EYYAMCILIK!
Çağımızda her çağdan fazla eyyamcılık var!
Virüsler gibi sarmış her yanı eyyamcılar!
Ekranlar,sosyal medya bunlardan geçilmiyor!
Kimi artist,sanatçı(!),kimi politikacı,
Kimi bilim insanı,kimi yağcı,pudracı(!),
Kimi şak-şakçı,kimi has borazancıbaşı,
Komplo teorisyeni,felaket tellalları,
Kral’a taklalar atan maymun maskaraları…!
Ünlü(!) olmayı matah bir şey sanan bahtsızlar!(…alıklar!)
Siyasette,sanatta,kara edebiyatta,(…modern…)
Bireysel ve toplumsal yaşam alanlarında
Korkunç bir düzeysizlik,kirlilik,bilgisizlik,
Aymazlık,duyarsızlık,hadsizlik,dengesizlik
Kanıksanan davranış biçimi sayılınca,
Günübirlik yaşayan,yaşadığını sanan,
Güçsüz benliklerine yabancılaştırılan
Tefekkürsüz beyinler uyuşturuluyorlar
Ahmaklaştırılıyor,tutsak alınıyorlar!
Kimiler birbirine payeler biçiyorlar…
Kimini alçaltılıyor,yere batırıyorlar,
Kimini yüceltiyor göğe sığdıramıyor,
Aşağılık kompleksi ile şişiniyorlar!
Arsız egolarını doyurmak tutkusuyla
Birbirlerine bol,bol ödüller dağıtıyor,
Herkes biçilmiş olan rolünü üstleniyor! (…rolüne soyunuyor!)
Bunlar değersiz,sanal,geçici,aldatıcı
Yeryüzü hayatının iğreti süsleridir!
Kalıcı ve yararlı olan mutlak gerçektir,
Soyluluktur,onurdur,içtenliktir,sevgidir,
Merhamettir,emektir,bilgidir,bilgeliktir…
Ötesi laf ü güzaf kabilinden şeylerdir!
(Düşünmeden,sevmeden,inanmadan,bilmeden
Her şeyi bildiğini sanan aklı evveller,
Hiçbir şeyden haberi olmayan zır cahiller,
Hiçbir şey görmeyenler,hiçbir şey bilmeyenler!
Onların sözlerine inanıyor safdiller!
Allah’ın kullarını tepeden süzenlerin
Gözlerini kör eder bakışları Basir’in)
En büyük ödül nedir,neyin karşılığıdır?
“İyi insan” olana Allah’ın rızasıdır.
Yani sonsuz mutluluk,Sevgili’yle vuslattır.
Kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.(*)
O’nunla birliktelik onurlar üstü onur.
(Bunlar dosdoğru iman edenler,gönülleri
Allah’ın Zikr’i le-Kur’an-ı Kerim ile-
Ya da O’nu anmakla güzel isimleriyle
Yürekleri yatışıp,erince,sükunete
Kavuşan,erenlerdir,mutlu talihlilerdir.
Bu erinçten her zaman pay alabilenlerdir.
Haberiniz olsun ki-şunu iyi bilin ki-
Gözünüzü açın ki,kendinize gelin ki,
Kalpler ancak Allah’ı-Tek Ölümsüz İlah’ı-
(Aşk,huzur,güven,hikmet,adalet kaynağını…)
Anmakla yatışırlar,huzur,erinç bulurlar.
Allah’ın vahyi ile ancak tatmin olurlar.)
Ruhen,fikren,bedenen hep sağlıklı kalırlar,
Kahramanca.özgürce ve “insanca” yaşarlar.)
Ey Allah’ı anmakla-gerçeği yaşamakla-(**)
Huzura ermiş nefis/bilinç aşkla,coşkuyla,
Rabbine dön,O’nunla yaptığı andlaşmaya
Sadık kalan muhteşem kullarım arasın(d)a
Ölümsüzlük Yurdu’na-Cennetim’e giriver. (Özgürlükler…)
(Ey huzura eren can Rabbini ana,ana
Temizlenen Müslüman,O’na yakın olmakla!
Dön Rabbine sevinçle,razı olduğun halde
O’ndan,O senden razı,tat,yaşa o coşkuyu,
Erişilmez onuru,o sonsuz mutluluğu.
En seçkin kullarımın-en sadık olanların-
-Sözünde duranların-arasına gir,hakkın!
Ve onlarla birlikte giriver Cennet’ime!
(Başarman durumunda budur ikramım sana!)
Bundan büyük bir ikram var mıdır bizim için?
***
13-20 Şaban 1442//26 Mart-02Nisan 2021
_______________________________________________________
(*): RAD (13/28)
(**): FECR (89/27-30)
ÖLÇÜ (MİYAR)
Bizim için değerli,önemi olan bir şey
Rahman Katı’nda hiçbir değer,önem ifade
Etmiyor olabilir,üstünü çizebilir.
Bizim için değersiz,önemsiz olan bir şey
O’na göre değerli,önemli olabilir.
Hakkımızda olumsuz,yanlış karar vererek
Zarar görmemek için dünyada,ahirette,
“Doğru ölçü”yü bulmak,uygulamak gerekir.
Bu “ölçü” en üst düzey(mutlak) bilgi kaynağı
Kitapların Anası,”doğru bakış açısı”
Kazandıran kuşkusuz ki,Kur’an-ı Kerim’dir.
(Sözlerin en güzeli ve en hikmetlisidir.)
Doğru düşünmek,doğru kararlar alabilmek,
Bizim için en doğru sonuca varabilmek
O “bakış açısı”nı kazanmakla mümkündür.
(Bir yetimin başını okşamak,bir sadaka,
İçten bir tebessümle,bir gülle,karanfille,
Şefkatli bir bakışla,naif bir dokunuşla,
Olsun bir gönül alma cömertçe paylaşımla.
Yapılan haksızlığı,kemliği iyilikle (…kabalığı…)
Sabırla karşılamak,savmak barışla,afla.
Dertlilerin derdiyle için,için dertlenmek,
Bir şey yapamamanın utancıyla ürpermek!
(Bir şey yapamasak da açlara,çıplaklara,
Onları desteklemek has dualarımızla.)
Gösteriş olsun diye yapılan hayır(lar)dan(!),
Hanlardan,hamamlardan,ünlerden,unvanlardan,
Rengarenk tomarlardan,köşklerden,saraylardan
Çok daha değerlidir,çok daha önemlidir…)
Bugün yeryüzündeki kaosun,karmaşanın
İnsan’ın yüzyıllardır,çağlardır aradığı
Mutluluğa,huzura kavuşamamasının,
Temelinde bu bakış açısına herhalde
Yükselememesinin,ulaşamamasının
Yattığını söylemek doğru mu,yanlış mıdır? (…olmasa gerek!)
İnsan’ın mutluluğu yakın mı,uzak mıdır?
İnsan’ın “o günler”i görmesi mümkün müdür?
Pek mümkün görünmüyor bu kafayla giderse!
Aklına,bilgisine bu kadar güvenirse,
Kendisini bu kadar beğenirse,bilmezse,
Her aklına eseni doğru diye yaparsa!
Altı delik çizmeden yukarıya çıkmayı,
Gurur,kibir,bencillik göklerinde uçmayı,
Kantarın topuzunu sürekli kaçırmayı
Ve burnunun dikine gitmeyi sürdürürse…
***
15-18 Şaban 1442//28-31Mart 2021
İSLAM VE TOPLUM
İSLAM,nasıl bir toplum istiyor,öngörüyor?
Önce insanın mutlu olmasını diliyor.
Sağlam bir toplum inşa etmek için gerekli
Toplumun temel taşı olarak kuşkusuz ki!
İnsanın yaratılış amacına,fıtrata
En uygun ortam nedir,bunu saptamak gerek!
Herhalde gökdelenler,plazalar,avm’ler,
Korkunç trafik akışı içinde otoyollar,
-Aile,arkadaşlık,akrabalık,insanlık,
Bağlarının koptuğu hıncahınç,kalabalık!-
Boğucu,yıpratıcı kentler olmasa gerek!
Beşeri sistemlerin insana aradığı,
Huzuru,mutluluğu verdiğini söylemek
Mümkün müdür,böyle bir savı savunabilmek?
Sanayi toplumunu,yüksek teknolojiyi(!)
Savunanlar insanın bugünkü durumuna,
-İnsanlıktan çıkarak makineleşmesine,
Üretmeden tüketen,tükettikçe tüketen,
Duygudan,düşünceden,sevgiden,merhametten,
İnsanı “insan” eden evrensel değerlerden
Hızla uzaklaşarak androitleşmesine,
Doyumsuz,bencil,hoyrat bir hale gelmesine
Ne diyorlar acaba,ısrarlılar mı hala?
İNSANI İNSANLIKTAN ÇIKARMAK MI UYGARLIK?
İçini boşaltmak mı,canına okumak mı,
Kula kul olmasını-sinsice-dayatmak mı?
Sanayi toplumuymuş,yüksek teknolojiymiş!
Yapay zeka,androit,kovidmiş,bitkoinmiş…!
İnsan’ı insanlıktan bunlar çıkarmadı mı,
İnsanlığın canına bunlar okumadı mı?
İnsanları kardeşçe,insanca bir arada,
Fıtratına en uygun,elverişli ortamda
Yaşatabilecek şey bir ”insan” olduğuna
Önce inanmasıdır ve doğru tercihini
Yapabilmesidir ki,kanıtlasın kendini.
Sulak,gür ağaçlıklı,kırsal alanlardaki
Yaşam şekli en uygun olanıdır belki de,
Doğanın dengeleri ile uyum halinde!
Yalın,naif,üretken,paylaşımcı,yapıcı,
Ortak emek,güç,akıl,duygu birlikteliği,
Hırstan,tamahtan uzak dengeli,düşünceli… (…iffetli…)
Onların getirdiği özgürlük,saygı,sevgi…
İşte budur insana yaraşan yaşam şekli!
İnsan için önemli olan bu değil midir?
Şehirlilere sorun,hemen hepsi böyle bir
Ortamda yaşamayı hayal ettiklerini,
Arzuladıklarını dillendireceklerdir.
(Bahçesiz ev,bahçeli ev(ler)e özenmez mi?)
Teknolojiden kimler şikayetçi değildir?
İnsanı bu hallere düşüren kodamanlar,
Gözleri,gönülleri doymak bilmez varsıllar!
Kendi oturdukları evler,malikaneler,
Geniş bahçeli midir,yoksa bahçesiz midir?
RAHMAN’ın sözleri mi,sizin sözleriniz mi
Yeryüzünde,evrende,arasındakilerde
Doğrudur,geçerlidir,önemlidir,gerçektir,
Kendini bir şey sanan hiçbir şey olmayanlar,
Kendini bilmeyenler,nankörler,müstekbirler!
***
16 Şaban 1442//30 Mart 2021
H A Y A T L A R
Romanlar okuyoruz,diziler izliyoruz,
Tarih,coğrafya,anı,bilgi ediniyoruz!
Bazen kendimiz canlı,bire bir yaşıyoruz!
Yeryüzünde yaşayan,yaşadığını sanan
Öyle çok insan(!) var ki,habersiz insanlıktan!
Bazen olağanüstü hayatlar karşısında
Hayranlık,sevgi,saygı,özenti duyuyoruz,
Bazen ömürlerini incir çekirdeğini
Doldurmayan değersiz fikirler,eylemlerle
Tüketen bahtsızları görüp kahroluyoruz.
İnsan olarak yerin dibine geçiyoruz!
(Bir avuç paranoyak,megaloman yüzünden
İnsanların,doğanın iç,dış dinamikleri
Bozuluyor onların dengesizliklerinden,
Şefkatsizliklerinden,edepsizliklerinden,
Açgözlülüklerinden,bilgisizliklerinden…
Bunların arasında en tehlikelileri
Din’den uzak kalanlar,Din’i kullananlardır.
İçinden pazarlıklı münafıklar bunlardır!
Birbiriyle çılgınca yarışan dengesizler,
Namuslu namussuzlar,namussuz namuslular!)
Dünyanın en akılsız kafaları kimler mi?
Kendini en akıllı sananlar kuşkusuz ki!
Bir yanda meleklerden üstün duru benlikler,
Öte yanda Şeytan’a ters külah giydirenler!(…pabuç bırakmayanlar!)
Gözlerinin içine bakarak insanlara
Yalanlar söyleyenler,onları kandıranlar!
(En güzel bir yüz bile yalan söyle(n)diğinde
En çirkin bir yüz olur çıkar farkında bile
Olmadan yaptığının bilinçsizce belki de!) (…şımarıkça…)
Ağzından bal damlarken,içindeki zehiri
Sinsice başkasına içirmeye çalışan,
Bunun için her yola fütursuzca baş vuran
Sağır,bakarkör insan müsveddeleri de var,
İçindeki şefkati,merhameti,sevgiyi
Karşılık beklemeden paylaşan mutlular da!
Birbirinin gözüne girmek ,birbirlerine
Beğendirmek uğruna birbirini insanlar
Nice şeyleri,nice anlamsız nedenlerle
Gözden çıkarıyorlar,gözler çıkarıyorlar!
Diplomalar,kariyer,ünler,şanlar,makamlar
İleri sürüyorlar,şişinip duruyorlar,
Anlamsız bir yarışla ömür tüketiyorlar!
Oysa üzerlerinde iğreti duranları
Atarak doğal,yalın “insanlık” boyutunda
Yaşamayı yeğlese,deneseler olmaz mı?
Başarının ölçüsü çok para kazanmak mı,
Kula kulluk etmeden,güce boyun eğmeden
Özgürce,kahramanca “insan”ca yaşamak mı?
Bencillik,gurur,kibir,fitne virüslerinin
Kemirdiği bedenler,beyinler için,için!
(Meyve vermeyen ağaç kokusuz bir çiçektir,
Meyve veren bir ağaç,misk kokan bir çiçektir.)
Akıl,inanç,hoşgörü,hikmet virüslerinin
Büyüttüğü yürekler,beyinler için,için! (Beslediği…)
Biraz daha şişirmek için keselerini,
Biraz daha büyütmek için göbeklerini,
Biraz daha azdırmak için nefislerini
Dünyanın çivisini oynatan muhterisler,
Egolarını ilah edinen müstekbirler!
Taçlar,tahtlar altına gizlenemeyen sırlar,
Tepelerinden pul,pul dökülen dünyalıklar!
(Falan,filan makama layıktır safsatadır,
Allah’ın kulluğuna layık olmak esastır.
Herkesin bir fiyatı değil,değeri vardır,
Yani fiyatı değil,değeri olmalıdır.
Ancak o zaman ona“insan”diye bakılır.)
Bir çiçeği dermeye,çimenleri ezmeye
Kıyamayan,içleri ürperen canlar da var,
Milyonları kırarken kılı oynamayan da!
Boynu bükük bir nergis,krizantem gördüğünde
Uzun geceler boyu gözyaşı dökenler de,
Kahkahalar atarken gözleri yaşaran da!
Zakkum bahçelerinden güller derenler de var,
Gülşenleri çöplüğe çeviren hoyratlar da!
Dünya ufuklarını aşamadığı için
Ufuklar ötesini göremeyenler de var,
Ufuklar ötesinden çığlıklar atanlar da!
Deniz kıyılarında kavkı toplayan da var
Kıyısız ummanlara açılan kaptanlar da!
İncik,boncuk,kap,kacak biriktirenler de var,
Onlara bir kez olsun dönüp bakmayanlar da!
Ruhen,fikren,bedenen uyum sağlanamayan
Ortamlarda insanı yaşatmaya kalkışmak
Ona karşı yapılan en büyük haksızlıktır.
Onu kendi kendine yabancılaştırmaktır,
İç,dış dengelerini bozmaktır,dağıtmaktır,
Beynine,yüreğine bukağılar vurmaktır.
Kendi kendilerinden kaçan korkaklarda var,
Kendi kendileriyle yüzleşebilenler de!
Tilkiler,sırtlanlarla dostluk kuranlar da var,
Güneşli teraslardan güvercin uçuran da!
Kondularda mutluluk,özgürlük,onur da var,
Şatolarda tutsaklık,umutsuzluk,utanç da!
Çiğ aşa bir damla su katamayanlar da var,
İğnenin deliğinden deveyi geçiren de!
Yattığı kadınların,yıktığı yuvaların
Sayısıyla övünen-prensi karanlıkların!-
Uçkuruna bir düğüm atamayanlar da var,
İffetini aslanlar gibi koruyanlar da!
Başını Sayfalar’dan kaldırmayanlar da var,
Üç sayfa okumadan fırlatıp atanlar da!
Kantarının ayarı bozuk olanlar da var, (…topuzu kaçmış…)
Gözlerini ibreden ayırmayanlar da var!
İzmlere,idollere uydu olanlar da var,
Özgürlük göklerinde albatroslaşanlar da!
Şovmenlikte yarışan rezil şovmenler de var,
İnsanlıkta yarışan insan evlatları da!
Ün,makam,mansıp için takla atanlar da var,
Olduğu gibi,yalın,gönülsüz olanlar da!(…güzel yaşayanlar da!)
Ölümsüz Sevgli’yle aşk yaşayanlar da var,
Aşkın” a”sından bile habersiz aşıklar(!) da!
Hayatı bir eğlence,oyun sayanlar da var,
Ve bilenler(en)üstün(bir)sanat olduğunu da!
***
24 Recep-12Şaban 1442//08-25 Mart 2021
FAİZ SONESİ
Her düşünce,her eylem dünyada,ahirette
Karşılığını bulur ödül,ceza olarak.
Hiçbir şey karşılıksız kalmaz Hakim nezdinde.
Her kararı en doğru,en adildir muhakkak. (…som mutlak!)
Bizim dar görüşümüz,kararsız bakışımız
O’nun fillerinin gerçek nedenlerini (…mahiyetini)
Anlamamıza yetmez,yetersizdir aklımız.
Sınamaya kalkarsak limitsiz bilgisini
Çok gülünç bir duruma düşeriz hiç şüphesiz!
O neyi yasaklamış,neye izin vermişse
Bizim için en uygun olanıdır,emeksiz
Kazanç kapısı olan faiz işte bu yüzden
Yasaklanmış,emeğe saygı yüceltilmişse, (*)
Buna kim dudak büker,burun kıvırır,neden?
***
10-11 Recep 1442//22-24 Mart 2021
___________________________________________________________
(*):Bkz. BAKARA(2/275-281),AL-İ İMRAN(3/130),NİSA(4/160-161
RUM(30/39)
P A R A N O Y A!
Kitaplar Anası’ndan yirmi altı ayeti
Çıkarmak istiyorlar “ilerici” alıklar!
Rahman’ın sözlerini,kozmik ilkelerini
Külli iradesiyle,limitsiz bilgisiyle
Tenezzülen bizlere,dosdoğru Elçisi’yle
Ulaştırmış olduğu sözün en güzelini,
En doğru olanını ve en hikmetlisini
Beğenmiyor musunuz,siz kim oluyorsunuz,
Nasıl bu kadar gafil olabiliyorsunuz
Egolarına tutsak bahtsız paranoyaklar!
Değiştirin bakalım bir harfini sıkıysa,
Aklınız eriyorsa,gücünüz yetiyorsa!
( Bir tutam beyninizle,gücünüz bilginizle!)
Onu bugüne kadar titizlikle koruyan (*)
Kıyamet’e kadar da koruyacak güçtedir.
(Bir avuç paranoyak,megaloman yüzünden
İnsanların,doğanın iç,dış dinamikleri
Bozuluyor onların dengesizliklerinden.
Bunların arasında en tehlikelileri
Din’den uzak kalanlar,Din’i kullananlardır,
İçinden pazarlıklı münafıklar bunlardır…)
İSLAM’ı “gericilik” olarak algılayan,
Asıl gericiliğin RAHMAN’dan,Kelam’ından
(Aydınlıktan,barıştan,akıldan,özgürlükten,
Adaletten,bilimden,sevgiden,kardeşlikten,
İnsanı “insan” yapan evrensel değerlerden…)
Uzaklık olduğunu bir türlü anlamayan,
Gururun,bencilliğin burgacında çırpınan,
Kendini bir şey sanan hiçbir şey olmayanlar!
Böyle olağan üstü bir işin üstesinden
Geleceğini sanan komik bile değildir!
Hazır mısınız O Gün hesap vermek üzere
Arz edileceğiniz En Adil Mahkeme’ye?
***
04-06 Şaban 1442//17-19 Mart 2021
__________________________________________________
(*): HİCR(15/9)
PAPA HAZRETLERİ
GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN
UKDE YA DA BUMERANG
GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN
ELİT SNESİ
“Biz elitler!” diyorlar,kas,kas kasılıyorlar…(…elitiz!)
En lüks arabalara biniyor,en konforlu
Evlerde oturuyor,en ünlü,en onurlu
Markaları giyiyor,yiyorlar,içiyorlar…
Toplum,aile,eş,dost,insanlık bağlarını
Koparıp atıyorlar,kural tanımıyorlar…
Onlardan akıllısı,daha üstün olanı,
Kültürlüsü,kibarı bulunmaz sanıyorlar!
En büyük hedefleri,başarı kriterleri
Çok,daha çok kazanmak,övünmek,kibir,gurur…
Ya o evlere şenlik post-modern söylemleri!
Sorsanız “İHLAS”’ın ne anlama geldiğini,
Dudak bükmekten başka bir yanıtları yoktur!
İki dünyaları da boşluktur,mutsuzluktur!
***
03-04 Şaban 1442//16-17 Mart 2021
EMPATİ SONESİ
Kimseye önyargılı yaklaşmayın,bakmayın!
Hiç hoşlanmadığınız,anlaşamadığınız (*)
Biri güvendiğinizi,sevdiğiniz,en yakın
Dostunuz oluvermiş gün gelir bakarsınız!
Yüzünüzden tebessüm,yüreğinizden sevgi
Hiç eksik olmayınca,en abus yüzler bile
Sevimleşebilirler körpe bir çiçek gibi,
Yürekleri yüzleri kadar abus değilse!
Kendinizi onların dulların,mazlumların,
Şehid yakınlarının,ölümcül hastaların
Yerine koyduğunuz zaman tebessümünüz
Buruklaşır,kızarır,buz esilir yüzünüz!
Empatinin tedavi edemediği kimler?
Nadanlar,müstekbirler,benciller,beyinsizler…!
***
28 Recep-02 Şaban 1442//12-15 Mart 2021
_____________________________________________
(*): FUSSİLET (41/34)
EMEK SONESİ
İnsana çalıştığı kadar ücret verilir. (*) (…karşılık vardır.)
Zerre kadar iyilik yapan karşılığını (**)
Dünyada,ahirette eksiksiz görecektir
Zerre kadar kötülük yapan karşılığını…
Ömürleri boyunca iyilikte,sevgide,
Adalette,barışta,kardeşlikte,emekte
Yarışanlar,laf değil güzellik üretenler
Ne kadar onurludur,ne kadar yücedirler…
İnsan,üzerindeki emeği fark etseydi,
Daha iyi anlardı kulluğun değerini..
Kulluk bir insan için en yüksek derecedir.
İnsana emek veren O Yüce Yaratıcı,
En büyük emekçidir,her an bir şeendedir.(***) (…iş başındadır.)
Kıymetini bilene gönüllerin baş tacı…
***
29 Recep-03 Şaban 1442//13-16 Mart 2021
__________________________________________________
(*): NECM (53/39
(**): ZİLZAL (99/7-8)
(***): RAHMAN(55/29)
BİAT SONESİ
Biat,kayıtsız,şartsız teslimiyettir,doğru!
Ancak,körü körüne bir teslimiyet değil!
İnanlığın en büyük,en onurlu,en kutlu
Davası için gönül,akıl,aşk birliğidir.
İnsan’ın yitirdiği beşeri değerleri
Yeniden kazandırma,yaşatma projesidir.
Rahman’la,Elçisi’yle imzalanan görkemli
Dünyada ahirette geçerli bir ahittir.
Yarım akıllıların sandığı gibi değil!
Tefekkür,barış,şefkat,adalet,sevgi,onur
İnsanlığa armağan ettiği değerlerdir.
Çağlar üstü Mesaj’dan haberi olmayanın,
Onu okumayanın,onu anlamayanın (…yaşamayanın)
Nefsin tuzaklarından kurtulma şansı yoktur!(Aklın oyunlarından…)
(Gerçek bir insan olma(k) gibi bir….)
***
26-29 Şaban 1442//10-13 Mart 2021
K İ M B İ L İ R?
Çok bilmiş ukalalar,çiğ malumatfuruşlar,
Allameler,bilgeler,bilgiçler,gevezeler
Hiç soruyor musunuz,düşünüyor musunuz,
Aklediyor musunuz,sorguluyor musunuz,
Bir dal filiz sürerken,bir fide kök salarken
Kim bilir kaç galaksi ölüyor,diriliyor?
Bir gül sonsuz goncalar açarken,kaç krizantem
Soluyor,kaç çam,çınar,baobab devriliyor?
Kim bilir kaç göz akkor gözyaşları dökerken,
Örselenen kaç yürek yanarken,kavrulurken
Acıyla,kim çığlıklı kahkahalar atıyor?
Kim bilir kaç ağız bir yudum suya hasretken,
Kaç kişi can veriyor aşırı beslenmekten?
Kim bilir kaç gariban sokaklarda yatarken,
Kimler kaşanelerin sefasını sürüyor?
Kim bilir kaç ocağın bacaları sönerken,
Megaloman cüceler,benciller,müstekbirler
Havuç burunlarından tek kıl aldırmayanlar,
Keseleri şişkince,bol unvanlı ünlüler(!)
Kas,kas kasılıyorlar,gerinip,esniyorlar?
Bir adım atamadan,gözümüzü kırpmadan
Kaç dokumuz,hücremiz ölüyor,diriliyor?
İnsan’ın dertleriyle dertlenen odalarda,
Hastane,cezaevi,asker koğuşlarında
Kim bilir nasıl uzar,bitmek bilmez geceler?
Bir kuş havalanırken,bir bebek doğuyorken,
Kim bilir kaç gezegen,yıldız yörüngesinden
Çıkıyor,buz dağları için,için eriyor,
Kim bilir kaç yanardağ püskürüyor aniden?
Kaç lokma takılıyor kim bilir yutkunurken,
Şomine karşısında viski yudumluyorken?
Kıyısız okyanuslar,frekanssız haykırışlar
Uğultulu medlerle ufukları zorlarken,
Kim bilir kaç dev tekne alabora oluyor,
Temeller sarsılıyor,sütunlar çatırdıyor,
Meydanları dolduran ruhsuz kalabalıklar
Kuyularını bomboş elleriyle kazıyor?
Kim bilir kaç karanlık vicdan kuduruyorken,
Son Saat onları o haldeyken yakalıyor?
Bağrımdan nice beyaz güvercin püskürürken,
Km bilir kaç kel kartal yılanla sarmaşıyor?
Şu dünyada kim bilir yaşadığını sanan,
Kendini ulaşılmaz,üstün akıllı gören
Rabbinden,kendisinden habersiz,düşünmeyen
Kaç diri(!) var bin beter hali kadavralardan?
***
23-26 Recep 1442//07-10 Mart 2021
VİCDAN SONESİ –II-
Vicdan,ta içimizin içinden yankılanan
Frekanssız bir çığlıktır evrenleri ürperten!
İnsanı öbür bütün varlıklardan ayıran
Onu seçkin,onurlu bir yere yerleştiren.
Zorlu hayat yolunda kılavuz,ışık olan
Bu sesi duyamayan,ışığı yakamayan
Doğru dürüst bir adım atamaz,tökezlenir,
Ki o,artık soluksuz kalmış atlet gibidir…
Yanlış bakış açısı,yamuk düşüncelerdir
İnsana yanlış işler yaptıran fenomenler!
İnsanlıktan çıkaran sonu gelmez emeller
Rahman’a uzaklıktır,İblis’e yakınlıktır…
Doğru yolu vicdanın sesi,ışığı çizer…
Vicdansızlık,kalp gözü mühürlenmiş akıldır!
***
24-25 Recep 144// 08-09 Mart 2021
ŞAHADET SONESİ
Şahadet ederim ki,yeryüzünde,evrende
Allah’tan başka kulluk edilecek bir tanrı
İlah olmadığına,külli iradesiyle
Kendisine Son Elçi olarak atadığı
İnsan,üstün ahlaklı,temiz yaradılışlı
Hz.Muhammed’dir,Çağlar üstü Mesaj’ı
Özel donanımıyla,çağına,yüzyıllara
Tam,eksiksiz olarak bildirme misyonuyla
Görev verilmiş olan Rabbimiz tarafından.
Bu ilkeye inanan,onaylayanlar ancak
Şahittir,işte budur şahadet,şehit olmak!
Şahadet,mutluluktur,onurdur,özgürlüktür…
Vuslat ufuklarına doğru kanat açandan
Daha bahtlı kim vardır,ecri ölümsüzlüktür.
***
22-23 Recep 1442//06-07 Mart 2021
BEYİN SONESİ
Beyin evrenin mikro modeli hiç kuşkusuz
Beynin boyutlarını,koordinatlarını
Ölçmeye kalkışanlar boşa yorulursunuz!
Çizen çok büyük çizmiş onun sınırlarını.
Bir arının,sineğin sırtında evren(ler)i
Fethetmeye kalkışmak neyse,ondan imkansız
Beynin olağanüstü,derin gizemlerini
Çözmek,bu güce sahip değil henüz aklımız!
O gücü bir gün elde eder mi,edemez mi,
Müthiş gizemlerini çözer mi,çözemez mi,
Çözerse neler olur düşünüyor musunuz?
O zaman bu günkünden daha mı insanlaşır,
Daha mı özgürleşir,daha mı korkunçlaşır? (…çılgınlaşır,)
İnsan için bir umut var mı,ne diyorsunuz?
***
03 C.Ahir-22 Recep 1442//16 Ocak-06 Mart 2021
KAYGI (Anksiyete)BOZUKLUĞU
Çağımız insanının iç/dış dinamikleri (Günümüz…)
Bozulduğundan mı ne,davranışlarında da
Sapmalar,kırılmalar,aykırı fiilleri
Ortaya çıkmaktadır her zaman,her ortamda!
Kayıtsızlık,aymazlık,korku,panik,bıkkınlık,
An,an öz benliğinden,hayattan uzaklaşmak,
Aldatıcı yorgunluk,bitkinlik,kayıtsızlık,
Gerçek bir ”insan” gibi yaşamayı unutmak!
Bizi “biz” yapan temel evrensel değerleri (…beşeri..)
İçselleştirememek,doğru kullanamamak,
Kendimizden habersiz elimizden çıkarmak!
Duymuyor,görmüyorsan hayatına bir anlam,
Değer katan renkleri,ışıkları,sesleri,
Sakarlık şampiyonu olmayı düşlüyorsan,
Dürbünün ters yönünden bakmayı yeğliyorsan,
Bir kaş yapayım derken,on göz çıkarıyorsan,
Sana sunulmuş olan en büyük rızıklardan
Zamanı(nı) har vurup harman savuruyorsan,
Nerede durduğunu,durman gerektiğini
Nereye gittiğini,gitmen gerektiğini
İdrak edemiyorsan,belirleyemiyorsan,
En büyük zenginliğin,kendinde olduğunu,
Rahman’ın nezdindeki,yerdeki,evrendeki
Seçkin,onurlu,üstün tutulan konumunu
Bilmiyor,boş emeller peşinden koşuyorsan,
Karanlığı yeğliyor,ışıktan kaçıyorsan,
Başkalarından önce kendi kusurlarını
Göz ardı ediyorsan,burun kıvırıyorsan,
Umut yelkenlerini suya indiriyorsan,
Sevgi denizlerine yelken açamıyorsan,
Vaz geçmişsin demektir neredeyse kendinden,
Mavi bir yolculuğun müthiş serüveninden…
Tutsaklık prangasını parçalayamıyorsan,
Kendinle çok işin var demektir insanoğlu!
Bir an önce kendine çeki,düzen vermeli,
Benliğine dönmeli,yitirdiğin değerli
Şeyleri tekrar elde etmenin çaresini(…yollarını)
Ararken düşürülmüş olduğun tuzakları
Etkisiz kılmak için yardım isteyeceğin
Yeri doğru seçmeli,doğru belirlemeli
(En akıllı,en güçlü,en güvenli cepheyi)
Korkunç bir yenilginin,utancın,nedametin
Seni kuşatmasına fırsat vermemelisin!
Benliğine yaptığın haksızlığı görerek,
Bir “insan” olduğunun değerini bilerek
Hayatını “En Güzel Olan” la süsleyerek,
Adanmışlık ruhuyla gücüne güç katarak,
Çağlar üstü Mesaj’ı özümsemiş olarak,
Bir an önce kendine dönmelisin ey insan!
***
18-21Recep 1442//02-05 Mart 2021
EN GÜZEL MANZARA
(PANORAMA)
Acunda çok yer gezdim,çok şey gördüm,izledim…
Bazen mutlandım,bazen hüzünlendim,sevindim,
Bazen utandım,bazen düşündüm derin,derin,
Niçin canını yakar kimiler,kimilerin…
Yalnız bir yer,bir yerde tepemden tırnağıma
İliklerime kadar ürperdim,sendeledim…
Son Elçi’ye,ilk vahyin geldiği Nur Dağı’nda
-Ki olağanüstü bir panorama her yanda-
Tanık olduklarımla gündoğumu anında
Anlatamayacağım bir şeydi hissettiğim!
Gözlerimin önüne her gelişinde hala
Ürperirim ilk defa görüyormuşçasına.
Bakmasını bilmeyen,görmekten nefret eden,
Gözleri düşündüm de,bir şey koptu içimden.
Gözleri kamaştıran,ruhları tutuşturan
O duru aydınlığın herkesin yüreğine
Dolmasını dilerim her an dualarımda…
Çoğunluk karanlığı ışığa yeğlese de,
Her dem taze tuttuğum ümidimle,sevgimle…
***
20-21 Recep 1442//04-05 Mart 2921
ÜMMET SONESİ
Kavram karmaşasından payını bolca alan
Kavramlardan biri de-hiç kuşkusuz-“ümmet”tir.
Barış’a önyargılı yaklaşan,uzak olan
Kafalar onu yanlış değerlendirmektedir.
Oysa kökü “anne”den gelen,evrensel değer (*)
Taşıyan,”insanlığı şefkatle kucaklayan
Bir topluluk” demektir,içermiyorsa eğer
Bünyesinde art niyet,anlayışsızlık,yalan!(…adaletsizlik…)
Ey siz iman edenler!Siz toplumlar içinden
Beğenilmiş,seçilmiş,kutsal görev verilmiş,
İyiliği öneren,kötülükten men eden
Adaletten,barıştan,ışıktan yana olan,
Hayırlı,orta yolu,seçen,dengeler kuran
Bir topluluksunuzdur hedefi belirlenmiş…
***
14-18 Recep 1442//26 Şubat-02 2021
______________________________________________________
(*): Kökeni Arapça “umm!” Ümmü’l Kura (Başkent/Anakent- Mekke)
Ümmü’l Kitap (Kitapların Anası Kur’an-ı Kerim) v.b.
(**): AL-i İMRAN (3/110)
KUŞ SONESİ
Penceremin dibinde kuşun şafaktan beri
Olağanüstü güzel sesiyle ezgisini
Dinlerken kanat çırptım çocukluk günlerime
Katıldım serçelerin coşkun şölenlerine…
Düşündüm acımasız,ruhsuz metropollerde
Yaşayan,yaşamaya çalışan insanları,
Bir kuş sesine hasret,günlük telaş içinde
Çocukluktan nasibi olmayan çocukları!
İnsanın fıtratına uygun olamayan,sanal
Bir hayatı yaşamak ne kadar normal,doğal
Düşünmeden,duymadan,görmeden,inanmadan?
Yaşamanın ne demek olduğunu unutan,
Rabbiyle,kendisiyle bağlarını koparan
Ruhlar işte bu yüzden mutlu olamıyorlar…
***
14-18 Recep 1442//28 Şubat-02 Mart 2021
ALDANIŞ SONESİ
Korkunç bir aldanışın burgacında insanlar!
Ölümsüz güzelliği,sevgiyi,iyiliği
Göz ardı ediyorlar,görmezden geliyorlar.
Bencilliği,gururu,kibri,kini,nefreti
Baş tacı ediyorlar,içselleştiriyorlar.
Özgürlüğü aklına esen her şeyi yapmak
Olarak algılıyor,kural tanımayarak
Kendi kendilerine yabancılaşıyorlar!(…kendilerinin tutsağı oluyorlar!)
(…kendilerine haksızlık ediyorlar!)
Özgürlüğün,kibirden,nefretten sıyrılarak,
Sevgiyle,iyilikle,güzellikle donanmak
Olduğunu ne zaman anlayacak tutsaklar?
En Güzel,En İyi’ye,En Güçlü’ye kayıtsız,
Şartsız,has adanmışlık ruhuyla,önyargısız
Gücenen,bağlananlar gerçeğe ulaşırlar…
***
16-18 Recep 1442//28 Şubat-02Mart 2021
ALTIN ORAN
Yeryüzünde,evrende her tür yaratılışta
Altın oran en temel ilkelerden biridir.
En açık görüldüğü yer insan bedenidir.
Kuşun kanatlarında,çiçek yapraklarında,
(Papatyada,zambakta,lotusta,kamelyada,
Nergiste,krizantemde,lalede,karanfilde,
Hele günebakanın çekirdek düzeninde…)
Denizin dalgasında,ırmağın akışında,
DNA sarmalında,asmada,ormanlarda,
Sekoyada,çınarda,doruk,doruk dağlarda,
Sonsuz yörüngelerde yüzen gezegenlerde,
Ak,kara deliklerde,süper galaksilerde,
Atomda,atom altı ağır parçacıklarda,
Kollarda,bacaklarda,yüzün boyutlarında,
Arının peteğinde,sineğin gözlerinde,
Karın desenlerinde,sesin çemberlerinde,
Yunusun,balinanın,pirenin gövdesinde,
Yumurtada,kazanda,atta,bukalemunda,
Spiral basamaklarda,atılan adımlarda,
Salyangoz,istiridye,deniz kabuklarında,
Zürafada,zebrada,kuğuda,flamingoda…
Ressamlar,mühendisler,mimarlar,sanatçılar
Ortaya koydukları sanat ürünlerinde,
Gökdelenler,gemiler,uçaklar,tablolarda,
Dev kruvaziyerlerde,en küçük teknelerde (…transatlantiklerde,)
Hep bu altın orana özen göstermişlerdir.
Camiler,katedraller,piramitler,heykeller
Eğer altın orana uygun olmasalardı,
Gözlere hoş görünmez,rahatsız ederlerdi.
Bir şeye benzemeyen objeler olurlardı!
(Bir şey altın orana uygun değilse eğer,
Güzel olmadığından gözü rahatsız eder!)
Altın orana göre KABE arz’ın kalbidir.
Oradan pompalanır,barış,sevgi,adalet,
Hoşgörü,aklı selim,tefekkür,hikmet,rahmet
Dünyanın,evren(ler)in kılcal damarlarına,
En yakınındakiler fark etmeseler bile!
Estetiğin olmazsa olmazı olan yasa (…ilke,)
Yeryüzünün,evrenin nasıl hassas dengeler
Üzerinde kurulu olduğunu belgeler…(…kanıtlar.)
En Yüce Sanatkar’a hayranlık duymayanlar
Yaşadığını sanan kadavralar mıdır ne?
***
12-14 Recep 1442//24-26 Şubat 2021
EN ALÇAKLAR!
Şüphesiz ki,Allah’a ve Rasulü’ne karşı
Düşman olanlar var ya,onların koydukları (Tavır koyanlar…)
Sınırların dışında başka sınır koymaya
Kalkan hadsizler var ya,meydan okuyanlarla,
Kafa tutanlar var ya,zavallılıklarına
Bakmadan küstahlıkla,inatla,ahmaklıkla,
Onlar en aşağılık,en değersiz,en alçak
Kimseler arasında-dünyada ve ukbada-
Yer alacaklardır artık kaybedenler olarak!(Yer almış olacaktır…)
Allah şöyle diledi;”Ben galip geleceğim!(…buyurdu;)
Ben ve peygamberlerim mutlaka üstün,yengin
Geleceğiz Biz!”diye yüce iradesiyle.
(Ve Bizim yolumuzu izleyen has mü’minler…)
Yazmıştır and olsun ki!Allah hiç kuşkusuz ki
Galiptir,çok üstündür,güçlüdür,yenilmezdir.
(Tarifsiz güç sahibi olandır şüphe yok ki!)
Mutlak üstün ve ulu,Yüceler Yücesi’dir,
O’nu yenecek yoktur yeryüzünde,evrende.
(O’nunla yarışmaya,aşık atmaya kalkmak
İnsanın yapacağı en aptalca edimdir.)
Yetersiz beyninizle,gücünüz,bilginizle (Sınırlı…)
Koyduğunuz yasalar,kurduğunuz sistemler
İnsan’a hiçbir zaman mutluluk veremezler,
Temel sorunlarına çözüm getiremezler!
Kendini bir şey sanan benciller,müstekbirler, (..muktedirler(!))
Aklı evvel geçinen,tefekkürsüz beyinler,
Haddini bilmeyene haddini bildirirler!
***
09-11Recep 1442//21-23Şubat 2021
_________________________________________________________
MÜCADİLE(58/20-21)
DENGE(LER)
Yeryüzünü,evreni hassas dengeleriyle
En kusursuz biçimde dizayn eden,yöneten
Rahman,bu dengeleri bozmamamızı bizden(*)
İsterken,buyruğunu biziz göz ardı eden!
Ormanları kesiyor,denizi dolduruyor,
Dağları deliyoruz,şehirler kuruyoruz
Tarım alanlarını tarümar ediyoruz!
Akılsızlığımızı sürdürüp duruyoruz!(Dengesizliğimizi…)
“İnsan’ın elleriyle yaptıkları yüzünden (**)
Kargaşa,kaos çıktı karalarda,sularda.
Onlardan bir kısmının karşılığını size
Her an gösteriyoruz,ibret almıyorsunuz!”
Bu korkunç hatalardan,kendini bilmezlikten,
Bencillikten,gururdan,kibirden,bilgiçlikten
Vaz geçmemekte ısrar ettiğimiz sürece,
Kendimizi çok daha büyük felaketlere,
Sürüklediğimizi nasıl göremiyoruz?
Bir kaş yapayım derken,on göz çıkarıyoruz,
Taşkınlıktan olumlu bir sonuç bekliyoruz!
Yağma yok!Kozmik yasa mağduru oluyoruz!
(İç ve dış dengeleri bozulan insanoğlu
Ekolojik dengeyi allak,bullak ediyor!)
Ürkek adımlarımız,sesimiz,soluğumuz
Bizi dipsiz yarlara sürüyor görmüyoruz!
Nasıl bu kadar aymaz,duyarsız oluyoruz!
Kendimize bu kadar haksızlık ediyoruz!
Dengesizler,Rahman’ı gücendiriyorsunuz!
Nasıl bu kadar nankör olabiliyorsunuz?
Bunun sonuçlarını düşünmüyor musunuz?
(Allah,her düşüncenin,fiilin sonucunu(***)
Her an yarattığından,fiilleriniz güzel
Olursa başınıza güzel şeyler,değilse
Belalar,musibetler,hoşlanılmayan şeyler
Geleceğinden,böyle davranışlardan uzak
Kalarak,Arasat’ta-Mahşer’de-kurulacak (-Din Günü’nde-)
En Yüce Mahkeme’ye,hesap vermek üzere
Çağrıldığımız zaman beraat umudunu
Yitirmemiş olalım Hakim’in Huzuru’nda.)
***
08-11 Recep 1442//20-23 Şubat 2021
_________________________________________________
(*): RAHMAN(55/7-9),MÜLK (67/3-4) v.b
(**): RUM(30/41)
(***): AL-İ İMRAN(3/200)’ün yorumu Ahmed Hulusi.
GENÇLERİ ANLAMAK
Gençler birer gül,zeytin,nergis,çınar fidesi…
Onlar için oksijen,güneş,saf su gerekli.
Onların büyümesi,serpilip gelişmesi
Dal,budak sala,sala giderek güçlenmesi
İçin en büyük görev kimlere düşmektedir?
Önce ana,babalar,sonra eğitimciler…
(Bazen ana babadan yakındır öğretmenler.)
Onlar için oksijen şefkat,güneş bilgidir.
Su,bilgiyi taşıyan debiler üstü nehir…
Bu dupduru nehirden kana,kana içenler
Daha sağlıklı,daha güvenle gelişirler (…boy atarlar.)
Beslendikçe güçlenen,dallar,budaklar salar,
Rengarenk çiçeklerle,yaprakla donanırlar…
Günler,aylar,mevsimler su gibi akar geçer,
Olgunlaşır dallarda hevenk,hevenk meyveler…
Onları paylaştıkça seve,seve cömertçe,
Ağacın mutluluğu görülmeye değerdir!
(Susuz,ışıksız kalan fideler ne olurlar?)
İşte gençler şefkatle,bilgiyle,iyilikle
Donatılırsa eğer,en cömert ağaçlardan,
En münbit topraklardan,bahçelerden,bağlardan
Daha bol,daha güzel meyveler verebilir,
Artık ailesine,yurduna,insanlığa
Üstün değerler katar seçkinleşir,yücelir
Aşkıyla,onuruyla,erdemi,coşkusuyla…
Muhtaç olduklarını özenle belirlemek,
Coşkun egolarını incitmeden gidermek
Büyüklerine düşer sorunlarını çözmek.
Bir de kendilerini ifade etmeleri
İçin fırsat tanımak,olgunlukla dinlemek…
Bir ellerinde kağıt,bir ellerinde kalem,
Yüreklerinde iman,beyinlerinde ekstrem
Duygular,düşünceler,davranışlar üreten,
Gözleri ufukların ötelerini gören,
Çağ’ı,Çağlar’ı aşan üstün kimlikleriyle,
Kuşaklarına örnek olan “müslüman” gençler…
Yurduna,insanlığa,adalete,barışa
Adanmış,şahadete susamış has yiğitler,
Rahman’ın rızasından,yakınlığından başka,
Kimseden,hiçbir yerden bir ödül beklemeyen,(…hiçbir şey…)
Anlamsız sloganları,idolleri pas geçen,
Yurtsever,insan sever,barışsever benlikler,
ALTIN ÇAĞ’ı kuracak mimarlar,emekçiler
Sizler olacaksınız,bunu bekliyor sizden
Sizleri eğitenler,dünyaya getirenler…
Canından bezdirilen,horlanan,örselenen
Mazlumlar,mustazaflar,gün yüzü görmeyenler…
(Bu şiiri yazdıran gençler olduğu gibi,
Yazdığıma bin pişman edenler de yok değil!
Onlar değerlerinin-yazık-farkında değil!
Tercihlerine saygı duyularak yine de
Onlar için en doğru,en yararlı olanı
Eğer gösterebilir,anlatırsak şefkatle,
Açar,aydınlatırız kararsız yollarını…
***
07-11 Recep 1442//19-23 Şubat 2021
K A R İ Y E R!
(Karizma!)
Siz de biliyorsunuz,tanık oluyorsunuz,
Ne karizmatik baylar,bayanlar var acunda!
Bazen şaşıyorsunuz,bazen gülüyorsunuz!
Her konuda allame kesilen,ahkam kesen,
Aslında doğru,dürüst hiçbir şeyi bilmeyen,
Üretmeden tüketen,tükettikçe tükenen,
İşitmeyen,görmeyen,sevmeyen,düşünmeyen,
Tebessüm edemeyen,pis,pis sırıtıp duran,
Süslü diplomalarla,şişkince cüzdanlarla
Kendini bir şey sanan,eleştirilemeyen,
İnsanları kastlara ayırmaktan hoşlanan,
Onlara kör gözlerle tepelerinden bakan,
Kendini piramidin en tepesine koyan,(…oturtan,)
Alçakgönüllülüğü,onuru,empatiyi,
Özgürlüğü,şefkati,sevgiyi,zarafeti
Dışlayarak “insanlık” boyutundan anbean
Uzaklaşan, karanlık uçurumlara koşan,
Gururun,bencilliğin pençesinde kıvranan
Çakma post-modernliği kimselere brakmayan,
Karizmasını çizen olursa affetmeyen,
Çok para kazanmaktan,dedi-kodu yapmaktan,
Viski,şampanya,şarap,rakı,bira içmekten,
Kariyer,ün sahibi olmaktan,övünmekten,
Elde edemeyince,yitirince dövünen,
En ünlü markalardan giyinip,kuşanmaktan,
Süslenip,püslenmekten,esmekten,gürlemekten
Sosyal medya,bilmem ne fenomeni olmaktan,
Havyar,barbun yemekten başka bir şey bilmeyen,
Velhasıl,egosunu şişirdikçe,şişiren
-Ki bir toplu iğneyle havası gider yekten-
Karizmatik bayan,bay,zamanı geldiğinde
En Yüce Mahkeme’ye yargılanmak üzere
Çağırıldığı zaman,bunların hiçbirinin
Hiçbir değer,bir anlam taşımadıklarını,
Anlayacak vuracak taştan taşa başını, (…yolacak saçlarını…)
Gizleyecek imkanı olmayacak gözlerin
Belerdiği O Gün’ün dehşetli ortamında
Dünya hayatındaki çarpık fiillerini!
***
03-07 Recep 1442//15-19 Şubat 2021
Ş O K !
Soğuk bir şubat günü çıktım alış/verişe…
Çöp konteynerlerinin bulunduğu sokaktan
Geçerken üstü,başı perişan orta yaşlı
Bir yurttaşın çöplerde bir şey aradığını
Görünce donup kaldım,elimdeki poşette
İhtiyaç sahibine ulaştırmak üzere
Taşıdığım azığı hiç düşünmeden ona
Verdim,kaptığı gibi uzaklaştı koşarca!
Sevinmem gerekirken,milyonlar kırılırken
Şu anda onun gibi,yerin dibine geçtim!
Yemediği önünde,yediği arkasında
Bulunanlar adına,ne diyebilirim ki!
Rahman yüreklerime şefkat,merhamet versin!
Paylaşmanın ne kadar mutluluk,haz verici
Bir duygu olduğunu ah bir fark etselerdi,(…fark edebilselerdi,)
Yeryüzünde aç,çıplak tek kişi kalır mıydı?
Alış/verişi kısa kesip,eve dönerken,
Kayak merkezlerinde,sıcak döşeklerinde
Keyif çatar,felekten günler,yıllar çalarken(!),
Bu(z) gibi sokaklardan,evlerden habersizken,
Yaşadığını,hatta kendini “insan” sanan
Bahtsızları düşündüm,daha bir yandı içim!
Gözlerimi bağlamak yetmez dedim içimden!
Tutamadım yükselen çığlıkları sinemden!
***
03-04 Recep 1442//15-16 Şubat 2021
Ö Z G Ü V E N
Hayatları boyunca hiçbir şey yapamamış,
Bir fide dikememiş,gül yetiştirememiş,
Bir baltaya/kesere sap bile olamamış,
Elinin uzattığı her şey elinde kalmış,
Olanlar başkasının başarılarını,
(Gözleri yanıltıcı kof parıltılarını,
Kulaklara hoş gelen lafazanlıklarını…)
Kendi başarıları gibi algılayarak,
Onlara karşı derin bir hayranlık duyarak,
Alkışlarlar,severler bazen tapacak kadar…
Özgüvensizliklerini örtmeye çalışırlar…
Öngörüsüz,hedefsiz,hayal kurmaktan uzak,
Sürü içgüdüsüyle peşlerinden koşarlar!
Egoları şiştikçe,şişen sayın çobanlar(!),
Onları gütmek için güzel kaval çalarlar!
Özgüvensizlik kadar özgüven fazlası da
İnsanın dengesini bozabilir giderek…
Gurur,kibir moduna girme tehlikesiyle
Karşılaşır,insanlık değerleri aşınır,
İç ve dış ufukları karardıkça kararır,
İç ve dış dengeleri bozuldukça bozulur,
Hayatı kör kuyuya düşmüşten beter olur,
O artık silik,sönük uydu bir kişiliktir,
Ne kendisine,ne de ellere hayrı kalır, (…vardır,)
Dünyası/ahireti yıkılmış,kararmıştır,
En büyük ihaneti kendisine yapmıştır.
Egosunun tutsağı olmuş bir kadavradır!
Bu hale geldiğinin ne kadar farkındadır?(*)
Ona bu gerçeği kim nasıl söyleyecektir?(…itiraf ettirecektir?)
Asıl sorun,o bunu kabul edecek midir?
***
26 C.Ahir-04 Recep 1442//08-16 Şubat 2021
____________________________________________________________
(*): Cahilin cahilliğini kanıtlamak kolaydır.Fakat bunu ona kabul ettirmek zordur. Hz.ALİ (r.a)
Cahille yaptığım her tartışmada mağlup oldum.İmam-ı Gazali (r.a.)
YOLUN NERESİNDEYİZ?
Birey,toplum olarak yolun neresindeyiz?
Yolun sonunda mıyız,yoksa başında mıyız?
Yolun başı neresi,neresi yolun sonu?
Yolun başında mıyız,yoksa sonunda mıyız?
Sağlam mı,yerinde mi,doğru mu bastığımız
Adımlar,sağlıklı mı soluklar aldığımız?
Aklımız,yüreğimiz,duygumuz,düşüncemiz
Yeterli mi duymamız için En Güzel Ses’i?
(Güzeller Güzeli’nin en büyük mucizesi.)
Yoksa kulaklarımız,eller’miz,gözlerimiz
Dumura mı uğradı,önleri mi kesildi?
Aracımız uçak mi,küheylan mı,mekik mi?
Hedefimiz Satürn mü,Pluton mu,öteler mi?
Sendeleyecek miyiz,tökezlenecek miyiz
Yoksa uzun sürecek yolculuğun başında?
Bu dev yolculuk için nedir hazırlığımız?
Yeterli donanıma sahip mi ekibimiz?
Yolun başında kimler,kimler yolun sonunda?
Durduğu,gideceği yerin ne olduğunu
Kim ne kadar biliyor,kim ne kadar farkında?
Biz evrenden büyüğüz,içimizde evrenler,
En muhteşem yolcular içine yürüyenler…
Kimler ömrü boyunca havanda su dövenler,
Karanlık mağraları Güneş’e yeğleyenler?
***
14-30 C.Ahir 1442//27 Ocak-12 Şubat 2021
ÜNİVERSİTE (*)
Üniversite bilim,sanat,özgür düşünce…
Nezaketin,görgünün,kültürün,inceliğin,
İnsanı “insan” yapan erdemin,özgüvenin,
Vakarın,olgunluğun,bağımsız kişiliğin,(…onurlu…)
Evrensel değerlerin,bilginin,bilgeliğin
Ruhlara,yüreklere nakış,nakış güzelce,
Sevgiyle,en hünerli ellerce,beyinlerce
İşlendiği aydınlık,zaman üstü amfiler…
Tarihe not düşerken,izlerini sürenler
En iyi,en yararlı,en doğru,en güzelin…
(Böyle kaç tane okul var ki şu gezegende,
Üstün başarılara imza atan beyinler?) (…atabilenler)
***
25-27 C.Ahir//07-09 Şubat 2021
______________________________________________________
(*): Akrostiş
DÜN,BU GÜN VE YARIN
Yeryüzünde,evrende,geçmiş,hal,gelecekte
Bireysel ve toplumsal düşüncede,ölçekte,
Bilinen,bilinmeyen,anılan,anılmayan,
Düşünceler,duygular,katmanlar,dereceler
Yaşanan,yaşanmayan,asla unutulmayan,
(Zaman içinde mekan,mekan içinde zaman…)
Bazen ilerleyişler,bazen gerileyişler
Halinde geçirilen doğru,yanlış ömürler…
Dün,bir dilim salçalı,zeytinyağlı,şekerli,
Hurma zeytinli,kelle peynirli ev ekmeği,
Mis gibi ayran,pekmez,buz gibi kuyu suyu,
Tarhana,yoğurt,güveç,kavurma,tavuk,kuzu… (…eti…)
Bugün,kola,hamburger,dürüm,döner ve pizza!
Yarın belki bir,iki kapsül aile boyu!
Dün kırlarda,bağlarda,buğday tarlalarında
Yalın ayak koşturmak,avaz,avaz haykırmak,
Kör ebe,köşe kapma,çelik-çomak,kaydırak,
Harman dövmek,buğdayı tınaz,tınaz savurmak,
Hayal gücüne boyut kazandıran masallar…
Gazete kağıdından uçurtma(lar) uçurtmak,
Misket,saklambaç,beştaş,tombala,uzun eşek,
Muko,topaç,ağacın dallarında salıncak…
Buzağılar,taylarla,civcivler,kuzularla
Aynı zaman/mekanı paylaşarak yaşamak…
Güneşli teraslardan güvercinler uçurmak,
Dalından,kütünden derlen,devşirilen
Karanfiller,zambaklar.sümbüller,krizantemler…
Tadı,kokusu olan kavun,karpuz,sarımsak,
Sarı elma,razakı,kayısı,kadın parmak!
Bugün ayarı bozuk ellerce,beyinlerce
Rengi,tadı,kokusu yok edilen besinler!
Doğallığı sanala dönüştüren,verdiği
Huzuru mutsuzluğa çeviren muhterisler!
Bir incirin,zeytin,çitlembiğin altında
Olağanüstü anlar toprağın kollarında…
Ekicinin yüzünü güldüren değirmenler,
Emeğin tanıkları dev yel değirmenleri! (…ortakları…)
Dün,bir hırka,bir lokma olsa bile paylaşmak,
Güler yüz,tok gözlülük,cömertlik,saygı,sevgi,
Ilık gözyaşlarıyla ıslanan seccadeler…
Dün,az bir şeyle gelen mutluluk,sağlık,huzur,
Bugün,haset,kıskançlık,gösteriş,kibir,gurur,
Timsah gözyaşlarıyla sömürülen safdiller!
Dün,merkep,tay,at,koyun,horoz,güvercin,kedi,
Yayılan sürülerin gür çıngırak sesleri…
Bugün,oyun,yaşama alanları bir parka,
Balkona sığdırılan,bilgisayar,atari
Oyunlarıyla çocuk,nasıl çocuk olacak,
Dünün çocukluluğunu yaşayabilecek mi?
Bugün,opel,kadillak,merseles,fort,toyota,
Ruhları tırmalayan ekzoz,korna konseri!
Mağrur gökdelenlerin,trafiğin arasında
Koşturmak bir tarafa yürümeye çalışmak!
Yarın yürümek için ayaklar ne yapacak?
Dün,hüzzam,segah,neva,hicaz,saba,nihavent,
Evrensel senfoniyle bütünleşen notalar,
Notalara can veren olağanüstü sesler.
Bugün,havy metal,rap,müzikten başka her şey!
Evrensel senfoniye aykırı zırıltılar!(…cızırtılar!)
Dün,zarafet,nezaket,centilmenlik,letafet,
Ana,babaya hürmet,küçüklere merhamet,
Kardeşlik,dostluk,güven,yetime,dula hizmet…
Kavuşmaya yeğlenen hüzünlü ayrılıklar,
Karanfil,leylak,zambak,gül kokulu sayfalar,
Özleneni gözleyen pencereler,balkonlar…
Bugün,çiçek yerine geçen şiddet,hakaret,
Körpecik yüreklere saplanan küflü hançer!
Kadın kadınlığını,erkek erkekliğini
Sanki unutmuş gibi,iç ve dış dengeleri
Allak,bullak olunca,ortaya çıkan kara
Tabloyu oluşturan figürler öfke,nefret!
Toplumu içten içe çürüten dev virüsler,(…kemiren…)
Dijital bir dünyanın gözdeleri idoller!
Bugün,bir türlü doymak bilmeyen benliğiyle,
Kendin bilmezliği,bu gururu,kibriyle,
Bu aç gözlülüğüyle,düşüncesizliğiyle,
Rabbi’ne nankörlüğü,kadir bilmezliğiyle,
Bu korkunç bağnazlığı,terbiyesizliğiyle,
Bu sorumsuzluğuyla,vurdumduymazlığıyla,
Bu sevgisizliğiyle,özgüvensizliğiyle,
Bu karamsarlığıyla,bu umutsuzluğuyla,
Bu sabırsızlığıyla,kaba sabalığıyla,
Bu kararsızlığıyla,bu utanmazlığıyla,
Ciddiyetsizliğiyle,hafif meşrepliğiyle,
Nükleer ve dijital savaş(lar) özlemiyle (…beklentisiyle,)
Öfkesi,rehaveti,şımarıklıklarıyla,
Çılgınca koşusuyla uçurumlara doğru,
Beynini cahillikle çürüten İnsanoğlu,
Bozamazsa Şeytan’ın oynadığı oyunu,
Yarın olmadan heder edebilir soyunu!
***
12-24 C.Ahir1442//25 Ocak-06 Şubat 2021
BURUK (ACI) MUTLULUK!
Güneşli bir kış günü kahvemi yudumlarken,
Sonsuz maviliklerin buluştuğu kıyıda…
Mavi düşüncelere,hayallere dalmışken,
Gözlerim dolu,dolu oldu birden nedense!
Tipiler,yangınlardan,çılgın kasırgalardan,
Depremlerden,sellerden,savaşlardan,açlıktan,
Kamplarda,hapislerde,hastanelerde,evde
Zarar gören,kırılan,ezilen,aldatılan,
Zalimler tarafından horlanan,hırpalanan
Milyonlar düştü bir an aklıma,yüreğime…
Bir de cahillikleri,zaafları yüzünden
Hayatları zindana dönen zavallıları,
Sonra, benliklerini ilah edinenleri,
Rahman’ı unuttuğu içini,kendilerini(*)
Yine kendilerine-sapkın benliklerine-
Unutturmuş olduğu akılsız bahtsızları…
Dünyayı kan gölüne çeviren zalimleri,
İnsana kan kusturan mücrim,müstekbirleri,
Cebinde,kasasında milyonlar istiflerden,
Yoksulun lokmasını ağzından alanları,
(Açgözlü,bencil,mağrur,seçkin ahlaksızları!),
Rahman’a,Elçisi’ne kafa tutacak kadar
Kendinden geçenleri,kendini bilmezleri,
Kıyamet’i,Mahşer’i,Divan’ı,Mahkeme’yi
Sollayan,savsaklayan,hayatından çıkaran,
Yeni Dünya Düzeni kurma ütopyasıyla
Bin bir türlü düzenler,entrikalar kuranlar,
İnanlığın başına çoraplar örenleri…
Düşündüm,düşündükçe yerin dibine geçtim…
Beklesinler,yakında ördükleri çoraplar
Geçecek kapkaranlık,ışıksız başlarına…
Dünyanın çivisini bunlar oynatıyorsa,
Onların çivisini oynatan da bulunur!
Kim,nasıl,ne yapmışsa,dünyada/ahirette
Cezasız,armağansız kalan hiçbir şey yoktur!
(Onları yastığıma başımı koyunca da
Düşünüyor,yüreğim yanıyor,kavruluyor,
Gözlerim kızarıyor,elden bir şey gelmiyor
Dua etmekten başka onlar için o anda.
Sonra,olanakları olanların onlara
Yardım etmemesine akıl erdiremiyor,
Granit yüreklerini yumuşatması için (...yüreklerine şefkat yüklesin diye)
İçten yalvarıyorum Ölümsüz Meliki’ne(…Rahman’ına)
Yerlerin ve göklerin-arasındakilerin…)
Kahvenin rengi,tadı,ve kokusu değişti,
Yudumlar kursağıma takıldı,düğümlendi,
Mutluluğu tadayım,tam tadıyorum derken,
Mutsuzluğa dönüştü mutluluğum bir anda!
Hemen yanı başımda hayata dar açıdan
Bakan,dünya ufkunu bir türlü aşamayan
Dünyalılar bir yandan kıs,kıs sırıtıyorken, (…kıkırdıyorken,)
Öte yandan bana laf yetiştiriyorlardı!
(Sokuşturuyorlardı,dokunduruyorlardı!)
Esprileri düzeysiz,anlamsızdı,yavandı!
Rahman’ın Katı’ndaki,yerdeki,evrendeki
Onurlu yerlerinin farkında değillerdi!
Benliklerine an,an yabancılaşıyorlar,
Seçkin varlıklarını inkar ediyorlardı,
Aşağılıyorlardı,hiçe sayıyorlardı!
Akıllarınca beni ti’ye alıyorlardı!
Yitirmişler miydi ne moral değerlerini!
Onlar da-belki-böyle mutlu oluyorlardı!
Güneş çekildi birden bulutların ardına…
Ortalık bürününce alacakaranlığa,
Söndü yanan ateşler gönül ufuklarında.
Martılar tiz çığlıklar ata,ata kıyıdan
Açık sulara doğru hızla kanat çırptılar…
***
21-23 C.Ahir 1442//03-05 Şubat 2021
_____________________________________________________
(*): HAŞR(59/19)
Dear President,
JOE BİDEN!
Bay başkanlar değişti fırsatlar ülkesinde!
Bin bir türlü oyunlar,planlar,entrikalarla
Ulusalcılar gitti,küreselciler geldi!
Büyük bir zafer daha kazandı demokrasi!
(Bir hengamedir koptu Beyaz Ev’in önünde!
Amaç,büyük bir olay oluyor havasıyla
Bağnaz fanatikleri meydanlara dökmekti!(…çekmekti!)
Doğrusu başarılı(!) olmadılar da değil!
Dünya kamu oyu da heyecanla izledi
Dışı renkli,içi kof görkemli gösteriyi!(…şölenleri!)
Göklere çıkaranlar yanında kıs,kıs gülen (…pis,pis sırıtan)
Birileri de vardı ufuklar ötesinden! (…maskeleri ardından!)
Soluk dünyalarını,bakış açılarını (…alçak ufuklarını)
Parlak göstermek için,yüksek göstermek için,
Maskesiz yüzlerini gizleyebilmek için (Renksiz suratlarını…)
Ne yapsalar boşuna,her şey açık,ortada!
Gitti eteri,ondan bin bir beteri geldi!
(Yarım akıllı gitti,çeyrek akıllı geldi!
Kutsallığı kalmamış Kitab’a el basarak
And içiyor Tanrı’ya yürekten inanarak!)
Ne fark eder önceki geri gelse,gelmese!
Onu da görmedik mi yıllar,yıllar boyunca!
(Göz gözü görmez olur karanlık bastırınca.)
Çok şeyi gören gözler,akleden kalpler için
Pek parlak görünmüyor bay başkan geleceğin!
Bir kaş yapayım derken,bin bir göz çıkarmaya
Kalkışırsan İnsan’ın çok iş var demektir
Seninle yakın uzak geçmişte,gelecekte!
Birisinden kurtulduk diye sevinen varsa,
Yenisinden gelecek mesajları beklesin,
Alelacele karar vermesin,gözetlesin!
Birisi ötekinin izlerini silmeye
Kalkarken o nasıl izler bırakacak ardında?
(Her ikisinin ortak yanları da yok değil!
İkisinin de uçkur bağları sağlam değil!)
Hele biraz sabredin,bakın neler olacak!
Gövdede usul,usul oluşan gizli çatlak,
Gitgide büyüyerek,bir gün çatırdayarak
Dev ağacın çiçeksiz dalları,budakları
Yerlere serilecek sessiz gümbürtülerle!
Yellow Stone da en güçlü yardımcısı(!) olacak!
Kendi uluslarına ve insanlığa karşı
Eğer sürdürürlerse malum tutumlarını,
Devreye girebilir,ortaya çıkabilir
İlahi müdahale daha etkin olarak.
O zaman her şey daha açık görülecektir.(…görülebilir.)
Taşlar yerli yerine oturabilecektir,
Zalimin zulmün sonu dünyada,ahirette
Kuşkusuz rezilliktir,utançtır,yenilgidir.
***
09-10 C.Ahir 1442//22-23 Ocak 2021
SARAY(LI)LAR VE ÖTEKİLER
Saraylarda,köşklerde yaşamak ne güzeldir!
Ekmek elden,su gölden,oh ne ala memleket.!
Servet üstüne servet,devlet içinde devlet!
Saraylılar üşümez,terlemez,acıkmazlar!
Emre amadedirler hizmetçiler,uşaklar
Elleri ılık sudan,soğuk suya sokulmaz,
Bir dedikleri,iki edilmez,savsaklanmaz.
Keyifleri gıcırdır,keseleri şişkindir,(…göbekleri…)
Üretmeden tüketen hazır yiyicilerdir,
Tembellik,yeme,içme vaz geçilmezleridir.
Boş vakitleri boldur,dedi-kodu gözdedir!
Küpeleri pırlanta,kolyeleri incidir,
Yorganları atlastır,giysileri ipektir,
Tabakları porselen,kadehleri kristaldir.
Gönül oyunlarında üzerlerine yoktur.(…oldukça mahirdirler.)
Çoğunluğunun sonu hüzündür,mutsuzluktur,
Gerçek mutluluğun ne olduğunu bilmezler!
Velhasıl,bomboş geçer güzelim ömürleri,
Birbiriyle yarışır gençleri,geçkinleri
Kıskançlıkta,gururda,kibirde,entrikada!
İçecek bir tas çorba,bir yudum su,bir lokma
Ekmek,giyecek bir çift çorap bulamayanlar
Çöp konteynerlerini eşeleyip duranlar
Olduğuna inanmaz,inanmak istemezler!
Hep uzak kaldıkları,burun kıvırdıkları,
Umursamadıkları,ulaşamadıkları (…yabancı oldukları)
Gönülsüzlüktür,selim akıldır,empatidir,
Kendilerini bilmek,sorgulayabilmektir.
Kendileri birinci,ötekiler ikinci…
Hatta üçüncü sınıf bile saydıkları var!
Hangi ölçüye göre bunu belirliyorlar,
Ya zır cahiller,ya da art niyetliler bunlar!
Saraylarda,köşklerde,yalılarda oturmak,
Mal/mülk,ün,unvan,çoluk/çocuk sahibi olmak
Ayrıcalık değildir Ulu Rahman Katı’nda.
(Kuşkusuz istisnalar vardır aralarında
Hakkını yemememiz gerekir onların da.
Onların yeri belki oraları değildir.
Eh,bu kendilerinin bileceği bir şeydir!)
Beşeri kriterlerle en altta görünenler,
El üstünde tutulan övülen,övünenler,
(Hele kibre,gurura sebep oluyorlarsa,
Sırtta taşınan yükten başka bir şey olmazlar!)
İlahi ölçülerde en altta olabilir,
Dünyadayken yüzüne bakılmayan,horlanan,
Dışlanan adam/insan yerine konulmayan
Ahirette seçkin bir yere konulabilir.
Köşklerde,saraylarda yaşayamadığınız
İçin hiç üzülmeyin itilen,kakılanlar!
Sevgi dolu bir kalple çıkabiliyorsanız
Rahman’ın Huzuru’na,hiç tasalanmayınız,
Bunun karşılığını O size verecektir.
Bir yıldız kaymasından,bir şimşek çakışından
Kısa,geçici olan dünya hayatı ancak
Büyük bir aldanıştır,ona tapmak,bağlanmak,(…hazdır,oyalanmadır,)
Sanal albenisine hayran kalmak,kapılmak
Akıl karı değildir,olacak şey değildir.
Faniliği ölümsüz olana yeğlemektir!
***
07-09 C.Ahir 1442//20-21 Ocak 2021
NİÇİN MÜSLÜMANIM!
Kendi kendime sordum:”Ben niçin müslümanım?”
Böyle olağanüstü bir nimetle,rızıkla
Nimetlendirilmişim,rızıklandırılmışım,
İkramlandırılmışım,onurlandırılmışım,
Akıllandırılmışım,ışıklandırılmışım,
Özgürleştirilmişim,bilinçlendirilmişim,
Barışla,adaletle,aşkla donatılmışım,
Güvenle,içtenlikle içselleştirilmişim…
Buna layık görülmüş,yakınlaştırılmışım
Rahman’a,Kitabı’na,Elçisi’ne saygıyla…(…huşuyla…)
Tefekküre,hikmete,özgürlüğe,barışa,
Sevgiye,merhamete,şefkate,paylaşmaya,
Mazlumun,mustazafın yanında yer almaya,
Erdeme,cömertliğe,hayaya,selim akla,
Evrensel senfoniye coşkuyla katılmaya,
Aileye,vatana,insana adanmaya,
Yetimin saçlarını şefkatle okşamaya,
Allah için şahitlik etmeye can atmaya,
Affetmeye,hayıra,hoşgörüye,sabıra,
Barış,özgürlük için yiğitçe savaşmaya,
Hidayet dilemeye talihsiz sapkınlara,
Akıl,fikir,sağduyu yarım akıllılara…
Velhasıl “insan” olmak için çabalamaya,
Dünyada,ahirette Canan’a kavuşmaya…
***
06-07 C.Ahir 1442//19-20 Ocak 2021
EN GÜÇLÜ SİLAH!
Kuzey Kore dünyanın en güçlü silahını
Üretmiş olduğunu ilan etti gururla!
Kendisine “baş düşman” olarak var saydığı
ABD’ye göz dağı,bir gövde gösterisi
Yapmasının yanında,dünyanın da başına
Yeni bir bela açmak değil midir bir yerde?
Şunların övündüğü şeye bakar mısınız!
Bu nasıl bir kafadır Rabbim,nasıl bir vicdan?
Binlerce,yüz binlerce insanı öldürecek
Bir silah üretmeyi,bir o kadar insanı
Hayata döndürecek,eğitip,giydirecek
Kadar para harcayan,bununla gururlanan
Olsa,olsa kim olur,cüce bir megaloman!
(Tanktan da,füzeden de daha büyük kör nefsi!)(…kendisi!)
Bunlar,bunlar gibiler yüzünden yüzyıllarca
Nice nabızlar durmuş,nice can evsiz,barksız,
Yersiz,yurtsuz,anasız,babasız bırakılmış…
Bunlar egolarının tutsağı,patavatsız,
Düşüncesiz,şımarık,acımasız,vicdansız
Tiplerdir ki,geceden beterdir beyinleri,
Sarsılmış,bozulmuştur iç ve dış dengeleri!
Bu yüzden ekolojik dengeleri bozmada
Oldukça ustadırlar,ancak bunun farkında
Olup olmadıkları doğrusu kuşkuludur!
Onlar kadar onların peşinden gidenlerle,
Onlara inananlar onlar kadar suçludur.
Onların suçlarına bilerek,bilmeyerek
Ortak olmak apaçık bir insanlık suçudur.
İnsanoğlu Rahman’ın yüce buyruklarını,
Onları insanlara okuyan elçileri,
Elçilerin varisi olan has bilgeleri
Dinlemediği süre daha çok göreceği
Vardır böylelerinden daha çok çekeceği!
Bir de bilgilerini,üstün yetilerini
İnsanlığın hayrına değil,böylelerinin
Çılgın arzularını gerçekleştirmek için
Kullanan sözde bilim adamları onlardan
Daha erdemli,daha dengeliler mi sanki?
Asıl gerçek suçlular onlar olamazlar mı?
Fani hayatımızda yaptığımız her şeyin
Bir,bir sorulacağı En Yüce Mahkeme’de
Düşünün başlarına neler geleceğini
Akılsız zalimlerin,bencil müstekbirlerin!
Ah,bir an akılları başarına gelse de,
“İnsan” olduklarının farkına varsalar da,
Tagut’la yaptıkları ahdi iptal etseler,
Kendilerine çeki düzen verebilseler,
Sapkın benliklerine bir dönebilseler de,
Artık huzura erse İnsanlık da,onlar da!
Bundan beterleri de yok değil yeryüzünde!
Onların da defteri yakın bir gelecekte
Dürülecek,dünyadan sonra ahirette de
Layık olduklarını eksiksiz görecekler! (…alacaklar/bulacaklar!)
( Şişinip durdukları güçleri,servetleri
Bir avuç küle döner vahyin soluklarıyla,
Sel olur akar,gider dünyanın hay,huyuyla…)
En büyük düşünürü,şairi,bestekarı,
Mühendisi,doktoru,öğretmeni,yazarı,
Her branşta sanatçıyı,bilim insanlarını,
Barış,özgürlük,onur,aşk kahramanlarını,
Adil,bilge,vizyoner devlet adamlarını,
Velhasıl toplumların ufkunu,çitasını
Yükseltecek erdemli beyinleri,ruhları
(Onlardır ulusların,insanlığın yüz akı,
Silah üreticiler,ocak söndürücüler,
Kötülükte yarışan inanlık düşmanları
Onursuzlar,tutsaklar değil hiç kuşkusuz ki!)
Yetiştiren bir ulus,uluslar arasında,
Adaletle,şefkatle,akılla,bilgelikle,
Meşveretle,hikmetle,erdemle,iyilikle
Yönetilen,halkıyla barışık devletiyle,
-Halkının inandığı,saydığı,güvendiği-
Her zamanda/mekanda,her şartta,her alanda
(Sosyo-kültürel,sosyo-ekonomik,siyasal…)
Övülmeyi ve seçkin bir konumu hak eder.
Böyle bir devlet ancak ilahi ilkelere
Uyularak kurulan,yönetilen devlettir.
Maksat öldürmek değil insanı,diriltmektir.
Rabbine döndürmektir,murada erdirmektir.(…kendine getirmektir.)
Bunun tek çıkar yolu imandır,düşünmektir,
İnsanlığın,kulluğun değerini bilmektir.
Bir insan,bir kul gibi ömür sürebilmektir,
Kibre kapılmamaktır,nankörlük etmemektir.(Terbiyesizleşmemek…)
Kula kul olmayarak özgürleşebilmektir.
***
03-07 C.Ahir 1442//16-20 Ocak 2021
VARLIK/YOKLUK SONESİ
Sonsuz koordinatlı evren(ler)in içinde
Sonsuz ihtimallerin,sonsuz sebep sonuçlar
Doğurduğu,sınırsız külli iradenin de
Her an,her an ortaya çıktığı sonsuzluklar…
*
Şu anda kaç gezegen,kaç yıldız,kaç galaksi
Ölürken,yaratılan,diriltilen ne kadar?
Alimler Alimi’nin erişilmez bilgisi,
Yenilmez kudretiyle yapmayacağı ne var?
*
Kim varlık sahnesine çıkar,çıkarılırsa,
Yokluğa hazır olsun sünnetullah gereği.
Ölüm dirimin,dirim ölümün güvenliği!
*
Hasret içinde vuslat,vuslat içinde hasret,
Vahdet içinde kesret,kesret içinde vahdet.
Yokluk varlığa dönmez tohumlar yarılmazsa.
***
02-03 C.Ahir 1442//15-16 Ocak 2021
Y Ü Z (*)
Genç kızın güzel yüzü paramparça olmuştu,
Geçirdiği çok ağır trafik kazası sonu.
Kaldırılmış olduğu hastanenin onurlu,
Bilgili,merhametli,yürekli doktorları
Yüz nakli yapmak için sıvadılar kolları.
Bu en büyük olaydı hastane tarihinde.
Asistanlardan biri onu ikna etmeyi
-Ameliyata razı olmasını-başardı.
Yüz güzelliğinden çok,gönül güzelliğinin,
İnancın,özgüvenin,sevginin,merhametin
Daha önemli,daha değerli olduğunu
Anlatmayı denedi,moralini yükseltti!
Operasyon çok uzun,çok başarılı oldu.
Onların güzelliği,şefkati,iyiliği
Hünerli ellerine,süper beyinlerine
Destek olmuş,güç,güven vermişti kuşkusuz ki!
Yansımıştı genç kızın yüzüne,kalbine de…
Aynada yüzünü de gördü,yüreğini de!
Doktorların diyecek yoktu keyiflerine!
Bundan böyle yüzü de gönlü kadar güzeldi!
Ebeveynini yakan ateş de söndü,dindi!
***
01-02 .ahir 1442//14-15 Ocak 2021
________________________________________________________
(*): MUCİZE DOKTOR adlı dizinin bir bölümünden etkilenerek ve
esinlenerek.
ANA BABA/EVLAT HAKKI
Mutasyona uğrayan,uğratılan toplumda
Koparılan bağlardan,aile bağları da
Nasibini alınca,ana,babaların da
En zorlu günlerini yaşadığı ortamda
Tağut’un oynadığı oyunlara gelmeyin!(Şerlerin…)
Sözün En Güzeli’ni,doğrusunu dinleyin!
Kopan bağları tekrar bağlamayı deneyin!
Ebeveyne evlatlık görevinde yarışın,
RAHMAN’ın rızasını kazanabilmek için
Onların alkışını almaya çabalayın,
Dünyada/ahirette gönenin,özgürleşin!
“Ey insan(lar)!Rabbiniz sadece Kendisine (a)
Has kulluk etmenizi,güven beslemenizi,
Ana,babanıza da iyilik etmenizi,
Güzel davranmanızı emretti,hüküm verdi
Çok kesin bir şekilde külli iradesiyle.
Onlardan bir ya da ikisi yanınızda
Elden,ayaktan düşer,eğer yaşlanırlarsa,
“Öf!”bile demeyiniz sakın kendilerine.
Onlar kırılgandırlar,azarlamayınız da!(Yaşlılar kırılgandır…)
Ve her ikisine de-sevgiyle,güler yüzle-
Hep tatlı,iç açıcı,hoş,gönül okşayıcı-
Güzel söz söyle(yiniz)sakın incitmeyiniz!
Onlara merhametle,alçak gönüllülükle
Davranarak,kol kanat gerin(iz) hep şefkatle.
“Rabbim!Küçüklüğümde,güçsüz dönemlerimde
Onlar beni besleyip nasıl büyüttülerse,
Yedirmiş,giydirmişler,görüp gözettilerse,
Şimdi Sen de onlara rahmet eyle!”deyin(iz.)
İyilikleri için yalvarınız Allah’a.
(Allah’ın rızasına kavuşma yollarında
Onlar bize sunulan en büyük fırsatlardan
Biridir kuşku yok ki!Hayırlı evlat olmak,
Bilincine ulaşmak-bilincinde yaşamak-
Ne bulunmaz nimettir,rahmettir,berekettir,
Dünyada/ahirette şereftir,haysiyettir.
“Biz insana gerçekten ana ve babasına (b)
Güzel davranmasını,iyilik etmesini
Tavsiye etmişizdir,bunu önermişizdir.
Onu bin bir zahmetle güçlükle,sıkıntıyla
Taşıyan anacığı acıyla bu dünyaya
Getirmiştir,ardından çıkarmıştır candan can.
Rahimde taşınması ve sütten kesilmesi
Süresi otuz aydır-ki iki buçuk yıldır.-
Nihayet nankör,aymaz,şımarık,bencil insan
Güçlü,olgun çağına-kırk yaşına-varınca
(Yüreği durulup da kişilik kazanınca)
Der ki;”Rabbim!Sen bana ve anama,babama
Verdiğin-sevk ettiğin,sunduğun-nimetlerle
Şükretmeme ve razı olacağın yararlı
Amelde bulunmamı-iş yapmamı-nasip et!
(Güzel işler/hizmetler yapabilmeye yönelt!)
Soyum sopum için de,kendi nefsim için de
Sürdür iyiliğini lütfunu,keremini.
(Soyumu sopumu da iyi kimseler eyle!)
Yardımlarını kesme,gerçekleştir barışı,
Din’e bağlılık sağla!Şüphesiz ki ben Sana
Yüzümle,yüreğimle-olanca benliğimle-
Yönelip tövbe ettim,Seni tek dostum bildim!
Ve ben gerçekten Sana-Ölümsüz Varlığına-
Teslim olanlardanım,halis mü’minlerdenim.”
“İşte yaptıklarından-yapa geldiklerinden-
En güzel olanını seçip alacağımız,
Görmezlikten gelerek,kabul edeceğimiz,
İşlemiş oldukları suçları,günahları
Bağışlayacağımız,ayıklayacağımız
(Kudret kalemimizle çizip örteceğimiz)
Bu kimseler-mü’minler-ebedi cennetlikler (…evlatlar..)
Arasına girerler,mutluluğa ererler.
Bu onlara verilmiş-nezdimden lütfedilmiş
Olan,unutulmayan ve asla dönülmeyen
Şaşmaz bir sözdür işte!Ki yerini şüphesiz
Bulacaktır O Gün’de-En Yüce Mahkeme’de.-“
“O kimse ki kendine imanı telkin eden
Ana ve babasına;”Öf be!İkinize de!
Benden önce de nice-bilinen,bilinmeyen-
Kuşaklar iklim,iklim,nesiller dalga,dalga
Gelmişler geçmişlerken-gelip geçtiği halde-
Siz mi beni yeniden,yerden çıkarılmakla,
Yoksa dirilmekle mi tehdit ediyorsunuz?
Neler söylüyorsunuz,ne saçmalıyorsunuz?”
Diyen münkir kimseye,imansız bir evlada
Ana babası der ki:-Allah’ın yardımına
Sığınarak esefle-hüzünle,endişeyle-;
“Yazıklar olsun sana,senin gibi evlada!
İman et!Şüphesiz ki Allah’ın söz verdiği
Şey haktır bilmez misin,akıl yürütmez misin?”
Ama o küstahlıkla;”Hayır!Bu eskilerin
Uydurduğu şeylerden-masallar,mesellerden-
Başka bir şey değildir!”diye karşılık verir!
(Böyle bir evlat büyük utançtır,rezilliktir!)
“Bir ana,baba eğer evladını Allah’ın (c)
Yolundan alıkoymak niyetiyle telkinde
Bulunursa,zorlarsa,evladın bu konuda
Söz konusu olamaz onlara itaati!
Onları incitmeden,kırmadan güzellikle
Kabul etmemelidir yanlış tekliflerini!
Hatta gücü yeterse onları yanlış yoldan
Çevirebilmek için çaba harcamalıdır.
Ve düşmüş oldukları zifir karanlıkların
İçinden usul,usul çekip çıkarmalıdır,
Hiç güneş kavuşmayan vahiy ufuklarına.”
(Eğer onlar hakkında hiçbir bilgin olmayan,
Kanıtlanmamış olan,kanıtı bulunmayan-
İslam’ın kimliğine uymayan,yakışmayan
Şeyi körü körüne Bana ortak koşmaya
-Ya da dinden çıkmaya,sınırları aşmaya-
Seni zorlarlar ise,tartışıp bu konuda
Ağırlık koyarlarsa,boyu eğme onlara! (Baskı uygularlarsa,
İyi geçin dünyada örfe uygun onlarla.
Her şeye rağmen yine destek ol tüm gücünle.
Her türlü işlerinde yönelenlerin sen de
Uy yollarına Bana,dönüşünüz sonunda
Bana’dır unutmayın,hatırdan çıkarmayın.
Size haber veririm tam eksiksiz o zaman
Yaptığınız ne varsa hayatınız boyunca.
Hesabını sorarım,ey insanlar uyanın!)
Evlatların da ana baba üzerlerinde
Bazı hakları vardır kuşkusuz ömür boyu.
Sevgi,şefkat,anlayış,eğitim,giyim,kuşam,
Erdemli,hoşgörülü,doğru dürüst,onurlu,
Üretken,başarılı,soylu,akıllı,uslu
Bir ömür sürmeleri için çaba harcayan,
Ellerinden geleni atlarına koymayan,
Evlatlarına her an destek olan,kollayan,
Onların küçük,büyük bütün sorunlarına
Çözüm arayan,bulan,üreten,uygulayan,
Şefkatte,feragatte bir sınır tanımayan
Her türlü zorluklara dayanıklı,kararlı (…sabırlı)
Kimseler olmalıdır güvenilir,inançlı…
Bir ayetlere bakın bir de günümüzdeki
Ana/baba/aile yapısının geldiği
Noktaya,farklı değil o kadar olmasa da
Toplumların değişik çoğu kesimlerinde
İçten içe yaşanan çöküşe,çürüyüşe!
Bu kadar saygısızlık,kabalık,imansızlık,
İnsan’ı aşılması,çıkılması imkansız
Bilinmezliğe doğru sürükleyebilir ki,
Yolunun üzerine çıkıverir apansız
Her yanından kuşatan zifiri bir karanlık!
Bir kadavradan farksız hale gelmiştir artık!(…canavardan…)
Ondan her şey beklenir insanlığın dışında!
Horlar da,boğazlar da,bıçaklar da,yakar da!
Ne ana baba dinler,ne Allah ne Peygamber!
***
21 C.Evvel-02 C.Ahir1442//05-15 Ocak 2021
_____________________________________________________
(a): İSRA(17/23-24)
(b): AHKAF (46/15-17)
(c): LOKMAN(31/15)
A Ş I
Beklenen bir şey miydi,beklenmeyen bir şey mi
İnsanlığın başına gelen son zamanlarda?(…şu son günlerde?)
Korona denen illet sınav sebebi miydi,
Yoksa hiç bilinmeyen bambaşka bir şey miydi?
Her neyse!Ona karşı tavır koymak gerekti,
Yoksa İnsanoğlunun sonu gelebilirdi!
Kolları sıvadılar dev laboratuarlar…
Süper zekalı bilim insanları topluca
Birbiriyle yarışa başladılar coşkuyla,
Yürekleri insanlık aşkıyla çarpa,çarpa!
Türlü,türlü aşılar ürettiler ustaca!
Bu illetten kurtulmak için var güçleriyle,
Üstün yetenekleri,derin bilgileriyle(!)
Çalışıp duruyorlar durmadan özveriyle!
Öte yandan doluyor,taşıyor keseleri!
Gözleri kararmasın dert görmesin elleri,
Onlar insanlık için iyilik melekleri,
Kanatları altından,parmakları billurdan!
Belki de bekliyorlar gelecek virüsleri(!).
Aslına bakarsanız her zamanda/mekanda
İnsanlığın en büyük hastalığı cehalet!
Ve onun sonuçları kabalık,şiddet,nefret,
Sevgisizlik,bağnazlık,karanlık,ahlaksızlık,
Görgüsüzlük,kin,nefret,dengesizlik,atalet…
Rahman’dan,Elçisi’nden habersiz,uzak kalmak,
En büyük haksızlığı kendi kendine yapmak,
Yani insanlığının künhüne varamamak!
(Niçin vaz geçmiyorsun kibrinden,gururundan,
Ahmakça,inadından,nankörlüğünden İnsan?)
Onun tek aşısı var;aklıselim,aydınlık
Ve onun sonuçları erdem,yüksek ahlaktır…
Sevgi,saygı,kardeşlik,barış,erinç,adalet…
Bunun en güvenilir kaynağı saf imandır.
Ancak çakma bir inanç değil,gerçek olandır.
Bu korkunç hastalığın pençesinden kurtarmak,
İnsanlığın kararan ufkunu aydınlatmak,
Kullara,egosuna kulluktan azat etmek,
Nereden geldiğini,nereye gittiğini
Hatırlatmak,göstermek kendisine döndürmek
Yolu üzerindeki engelleri kaldırmak
İçin başka bir aşı,bir yol var mı söylesin
Bir bilen,duyan varsa Allah rızası için!
***
27 C.Evvel-02 C.Ahir 1442//11-15 Ocak 2021
TOPLUM PSİKOLOJİSİ
Aklı selim olanlar dehşetle irkiliyor
Olan bitene tanık oldukça toplumlarda!
Toplumlar gözlerinin içine baka,baka
Yalan söyleyenlerin peşlerinden koşuyor,
Onlara inanıyor,onları alkışlıyor!
(İçlerinden onları ilahlaştıranlar da var!)
Statlarda,sahnelerde,ekranlarda da öyle…
Gerçeği,doğruları dile getirenlere
Ya düşman kesiliyor,ya gülüp geçiyorlar!
(Toplum psikolojisi buymuş,öyle diyorlar!
Artık varın söyleyin,nasıl psikolojiyse!)
O kadar boş,değersiz şeylere inanıyor,
Ömürlerini öyle boşa harcıyorlar ki,
Rahman’ın Katındaki,yerdeki,evrendeki
Yüksek değerlerini fark edemiyorlar ki,
Bu kadar akılsızlık,aymazlık insanlıkla
Nasıl bağdaştırılır,insan donup kalıyor!
Mursil’in elçileri,adalete,barışa,(*)
Tefekküre,erince,gerçek medeniyete,
Sevgiye,kardeşliğe,erdeme,aydınlığa
Çağırırken,insanlar onları duymuyorlar!
Beşeri herzeleri,ilahi buyruklara
Yeğliyor,unutuşun pençesine düşüyor!
Nefsin tuzaklarına kapılıp çırpınıyor
Gurur,kibir,bencillik,cehil burgaçlarında…
Kıyamet’i,Mahşer’i,Divan’ı ıskalıyor…
Rahman’ı,elçileri Kitabı dışlayınca,
Kendi kendilerini unutmuş oluyorlar!
Artık insandan başka her şeye benziyorlar!
Kendi kendilerine ihanet ediyorlar!
***
25-26 C.Evvel 1442//09-10 Aralık 2021
_______________________________________________________
(*): MURSİL:ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Gönderen(irsal
eden).Eşsiz,benzersiz sevk edici.Vahiy gönderici.
KIYAMET/MAHŞER SONESİ
Her şeyin bir doğumu,hayatı,ölümü var.
Tek Ölümsüz Olan’ın dışında her şey fani!
Kaplumbağa beş yüz yıl,kelebek bir gün yaşar!
Daha dün gördüğümüz dostumuz nerde,hani?
*
İlkbahar,yaz,sonbahar,kış derken yıllar,çağlar
Üzerinden geçerken yaşlanır dünya,evren!
İnsanoğlu bugün var,yarın yok,karanlıklar
Yorgun düşer Işık’la yarışmaya kalkarken!
*
Güller solar,kayalar,okyanuslar tutuşur,
Yerler,gökler dürülür,tınaz,tınaz savrulur
Zaman üstü buyruk en yücelerden gelince.
*
“Son Saat” gelir çatar,Sur’a üfürülünce,
Bütün nabızlar durur,eğilir öne başlar,
Divan,Mizan kurulur,Yüce Duruşma başlar.
***
22 C.Evvel 1442//06 Ocak 2021
DÜNYA HAYATI
İyi bilin ki dünya hayatı bir eğlence, (*)
Bir oyundur,bir süstür,aranızda mallarla,
Evlatlarla çoğalma,övünme,büyüklenme
Yarışıdır yalnızca oyalanma,avunma!
Bir gösteriş yarışı ömür kulvarlarında!
Aşk,meşk,mutluluk,mal/mülk,para/pul,vesaire,
Okul,askerlik,ev/bark,eş,çoluk/çocuk derken,
(Her adım atışımız,soluk alışımızda
Ömür hazinemizden vermiyor muyuz fire?)
Beklenmedik bir anda kapımız çalınınca,
Elimiz,ayağımız burkulup dolanınca,
Yapılması gereken,yaşanması gereken
İşler yapılmıyorsa,hayat yaşanmıyorsa,
Yetersiz irademiz,sınırlı gücümüzle, (Kararsız…)
Eller,gözler,ayaklar,canlar,başlar,oyrumlar
Amaçları dışında yıprandırılmışlarsa,
Ahlak dışı huylarla huylandırılmışlarsa,
İlk bahar,yaz,sonbahar,kış gün gibi geçince,
Yapraklar dökülünce,gün geceye dönünce,
Bizi aşan olaylar ard arda üşüşünce
Kabullenmekten başka ne gelir elimizden?
Bir damla gözyaşını mazlumdan esirgerken,(**)
Mülteciden,yetimden,duldan,yiğit şehitten,
Zalimler için kucak dolusu alkış sayha,
Gözleri yaşartacak kadar coşkun kahkaha(!)
Reva mıdır,yakışan bir şey midir insana?
Dünyanın eften,püften,iğreti nesneleri
Değildir aldatmaktan başka şeyler bizleri!
Yatlar,katlar,villalar,saraylar,rezidanslar,
Renk,renk otolar,kürkler,elmaslar,pırlantalar,
Ünler,şanlar,makamlar,süslü,püslü koltuklar
(Gönülü doyurur mu gözleri doyursa da
Bu güç,onur verdiği sanılan değersizler?)
Allah için dökülen bir damla göz yaşından
Daha önemli daha,değerli değildiler!(…olamazlar!)
Bu şuna örnektir ki,yağmurun yeşerttiği
Ekinle mutlu olur,sonra bir bakarsın ki,
Sararır,kurur,toprak olur o yeşillikler,
Hiçbir işe yaramaz hale geliverirler!(…gelivermişler!)
Gelecek sonsuz yaşam içinde ya şiddetli
Bir azap vardır,ya da bir mağfiret Rahman’dan.
Onlara aldanmayan,kapılmayan,tapmayan,
İnanmış,özgürleşmiş,aklı selim benlikler
İçin hazırlanmıştır En Cömert tarafından
Dünyada bulunmayan sonsuz nimetler,rıdvan.
Öyleyse yol yakınken,fırsat elden gitmeden(Ne var ki…)
Rahman’a yönelenler,takvaya bürünenler,
En Büyük Armağan’ı bekler,umabilirler.
Ödüllerin ödülü O’nun hoşnutluğudur,
Bir insan/kul için en muhteşem zafer budur.
Dünyada/ahirette onurdur,mutluluktur. (…özgürlük…)
***
12-14 C.Evvel 1442//27-29 Aralık 2020
________________________________________________________
(*): HADİD(57/20),MUHAMMED (47/36)
(*): NECM (53/60-61)
SIRAT SONESİ
Sırat kıldan incedir,kılıçtan keskincedir.
Ondan-geçin insanı-bir karınca zor geçer!
Dünya bir sınav yeri,biz tembel öğrenciler!(…haylaz…)
Bu sınav sırattan da incedir,keskincedir.
*
Sınavdan yüksek puan,geçer not almak için
Dersimizi çok iyi çalışmamız gerekir.
Verilen ödevleri yapabilmemiz için
Aklımızın devreden çıkmaması gerekir.
*
Köprümüzü günahlar bu hale getirmiştir.
Günahlar azaldıkça,tövbeler çoğaldıkça,
Köprü aşılabilir duruma gelebilir.
*
Dünya,ahrete çıkan sırat köprüsü müdür,
Yorgun sırtımızdaki en taşınmaz yük müdür?
Yükümüz hafifler mi onursuz yaşadıkça? (…sorumsuz…)
***
19-20 C.Evvel 1442//03-04 Ocak 2021
GALİPLER &MAĞLUPLAR
Var olduğundan beri acunda insanoğlu,
Barıştan çok-nedense-savaştan yana oldu
RAHMAN’dan çok İfrit’in cephesinde yer aldı!
Savaşarak mı elde edeceğini sandı
Ya da-belki-gücünü kanıtlayacağını!
Hep yanıldığı halde sürdürdü inadını!
Yenince mutlu oldu,yenilince kudurdu!
Daha çok zarar verdi kendine,çevresine!
Bu akılsızlığını sürdürüyor bugün de!
Bir sınır tanımıyor egosunu tatminde!
O kadar ki,RAHMAN’la aşık atmaya bile
Kalkışıyor nefsinin sinsi dürtülerine
Kapılarak oyunlar düzenliyor aklınca!
Durmadan övündüğü süper yarım aklıyla!
Egosunu aklının önüne geçirenler
Barıştan yana değil,savaştan yanadırlar!
Devlet adamlarının(!) başarı ölçüleri
Büyüklükleri(!),yıkmış,söndürmüş oldukları
Ocaklarla,canlarla,tatlı yalanlarına
İnanan kitlelerin sayısıyla ölçülür!
Aklı tutulmuşların ölçüsü bu ölçüdür!
Kolay değil bu işler oysa sanıldığınca!
Bakın ne diyor ALİM Kitablar Anası’nda;
“O sapkın yalancılar,bahtsız üstü bahtsızlar (*)
(İnkarda,nankörlükte direnen umutsuzlar.)
Tek ALLAH’ın yolundan-kardeşlikten,barıştan,
Adaletten,sevgiden,onurlu yaşamaktan…-
Çevirip insanları-zayıf inançlıları-
Alıkoyanlar var ya,mahrum edenler var ya,
(Gösteriş olsun diye dünyada bir çıkara
Dayalı yaptıkları bütün iyilikleri)
ALLAH tümüyle boşa çıkarır kuşkusuz ki
Yargılama Günü’nde-En Yüce Mahkeme’de.”
(İyiliğin gizlisi,gösterişsiz olanı
Makbuldür,değerlidir,önemli,geçerlidir
Yüce ALLAH Katında,Ululuk Makamında.
Böyle iyiliklere ancak ödül verilir.
En güzel,en değerli,en büyük ödülleri
Sadece ALLAH verir,O en zengin,cömerttir.)
“Şüphesiz ki ALLAH’a ve Rasül’üne karşı (**)
Düşman olanlar var ya,ortaya koydukları
Sınırların dışında başka sınır koymaya
(Meydan okuyanlarla,kafa tutanlar var ya
Zavallılıklarına bakmadan küstahlıkla!)
Onlar en aşağılık,en değersiz,en alçak
Benliklerine tutsak,utançla kıvranacak
En onursuz,en sefil kimseler arasında
Yer alacaklardır artık dünyada/ahirette!”
ALLAH şöyle diledi;”Ben galip geleceğim,
Ben ve peygamberlerim mutlaka üstün,yengin
Geleceğiz biz!”diye,zamanı geldiğinde,
Yazmıştır and olsun ki!ALLAH hiç kuşkusuz ki
Galiptir,çok üstündür,güçlüdür,yenilmezdir.
(Tarifsiz güç sahibi,mutlak üstün ve yüce
Olandır şüphe yok ki,önüne geçilmezdir.)
Tek Ölümsüz ALLAH’a ve Ahiret Günü’ne
İnanan bir kitlenin,onların babaları,
Hısım/akrabaları-kardeş ve çocukları-
Veyahut soydaşları,yakın arkadaşları
Olsa bile isterse,ALLAH’a,Rasül’üne
Karşı gelenler ile,düşmanlık edenlerle,
Meydan okuyanlarla,karşı(t) kanun koymaya
Kalkışan kimselerle,bahtsız nasipsizlerle(...akılsız bencillerle)
Yürekten bir ilişki,dostluk kurduklarını
And olsun göremezsin,tanıklık edemezsin!
(İşte böyle olmalı has Müslüman dediğin.)
Ulu ALLAH onların kalplerine imanı
Nakşetmiş ve Katından manevi bir güç ile
-Bir ruh-ile onları desteklemiştir işte!
(İndirdiği manevi nimetle,inayetle.)
Onları içlerinde ebedi kalıcılar
Olarak altlarından sonsuz nehirler akan
Cennetlerine alır keremiyle,lutfuyla.
ALLAH onlardan hoşnut,onlar ALLAH’tan razı
Olmuş bir halde işte bu baht üstü bahtlılar
ALLAH taraftarları-erleri,orduları-
Olanlardır yenilmez ALLAH’ın cephesinde.
Dikkat edin,ALLAH’ın safında yer alanlar,
Felaha erenlerin ta kendileridirler!
Hep üstün gelenler de dünyada/ahirette,
Büyük bir başarıya ulaşan mutlular da!
(Gördünüz mü kim mağlup,kim galip sayılırmış,
Rahman’dan rol çalmaya kalkan komik aktörler?
Kahhar’ın erişilmez kudreti karşısında
Galip gelmek nasılmış,mağlup olmak nasılmış!
“Durmadan fena işler,kötülük tuzakları (***)
Düzenleyip kuranlar,entrikaya dayalı
Gizli,açık suçları,günahları,planları
Yapanlar,işleyenler Rabb’in kendilerini
Yere batırmasından-batırmayacağından-(-geçirmeyeceğinden-)
Ya da kendilerine bilemeyecekleri
Bir yerden azabının-acının,ızdırabın-
Hak edilen cezanın-ve başarısızlığın-
Ulaşmayacağından-dokunmayacağından-(-bulaşmayacağından-)
-Ulaşıvermesinden,erişivermesinden-
Emniyette midirler,bundan emin midirler?
Ya da o inançsızlar dönüp dolaşırlarken,
-Günlük telaş içinde pervasız gezinirken-
Rabbin kendilerini tutamayacağından,
Durdurmayacağından,kuşatmayacağından,
(Asla savuşturmaya güç yetirilemeyen
Bir belanın onları enseleme(me)sinden!)
Güvende mi oldular?Kuşkusuz olamazlar
Onlar buna engel de sınırlı güçleriyle.
Onlar Ulu ALLAH’ı aciz bırakacak da,
Atlatabilecek de değillerdir elbette!
Yeryüzünde,göklerde-geçmişte,gelecekte-
Yoksa Yüce ALLAH’ın-Tek Ölümsüz İlah’ın-
Bir süreç içersinde endişeyle,korkuyla,
Her türlü afatlarla,çözülme,çürümeyle
Tüketerek usulca yakalayacağından,
(Safha,safha ortadan kaldırmayacağından)
Entrikalarını alt,üst edemeyeceğinden
-Cezalandırmasından-etkisiz kılmasından-
Onlar emin midirler?Nasıl olabilirler,
Hangi güçle,bilgiyle,cesaretle,cüretle!
Siz iyi kullarsanız,hiç kuşkunuz Rabbiniz
İyidir,şefkatlidir ve pek merhametlidir.”
(Bundan olmasın asla en küçük endişeniz.)
“Şurası muhakkak ki-bunda hiç kuşku yok ki!-(****)
İman verip,inkarı-zifir karanlıkları-
(İman karşılığında küfrü satın alanlar)
Yeğleyenler,seçenler ALLAH’a hiçbir zarar
Veremezler and olsun,kulağa küpe olsun!
Onlar için elim bir azap vardır,bir bozgun!
(Bu acı ebedidir,işlemiş oldukları
Suçlar yüzünden onlar ateş yaranıdırlar.
Bunu hak etmişlerdir,yanlış yol seçmişlerdir.
ALLAH’ın adaleti yine gerçekleşmiştir.)
Hakkı inkar edenler-kibirliler,benciller-
Sakın sanmasınlar ki,ümitlenmesinler ki,
Kendilerine süre-cezayı erteleme-
Vermemiz onlar için daha bir hayırlıdır.
Ancak günahlarını arttırmaları için
Bir fırsat veriyoruz,-her şeyi yazıyoruz-
(Tövbe etmelerini bekliyor,umuyoruz.)
Onlara alçaltıcı,acı bir azap vardır.
Bir ALLAH,mü’minleri-gülşen yüreklileri-
Ey inkarcılar,sizin şu an bulunduğunuz
Utanç verici,elim,yaşamış olduğunuz
Hayat tarzı üzere,durumda bırakacak,
Onları unutacak değildir hiç kuşkusuz.
Sonunda O,murdarı temizden ayıracak.
Bununla beraber Hak-Alim,Müteal,Hallak.-
Size gizli olanı bildirecek değildir.
Gaybı-gizli olanı-yalnız O bilir ancak.
Fakat elçilerinden ALLAH dilediğini
Ayırt eder,belirler,belirtir,görev verir.
Bazen birbirlerinden seçer dilediğini.
O halde Tek ALLAH’a-Rahman,Rahim Olan’a.-
Ve peygamberlerine-kutlu elçilerine-
(Hakikat bilgisini size bildirenlere)
İnanın,iman edin,kurtarın kendinizi
Dünyada,ahirette.Eğer iman edip de
Takva sahipleri de olursanız sizlere
Çok büyük ecir vardır,sonsuz bir hayat vardır.(…mutluluk…)
(Sorumluluk bilinci kuşanmış olursanız,
İşte o zaman sizi muazzam bir karşılık
Ödül kucaklar asla ayrılmaksızın artık!
And olsun mallarınız,egolarınız ile
Sınava tutulurken,incitileceksiniz
Sizden önce hakikat bilgisi verilenler
(Akıl tutulmasından muzdarip Kitap Ehli!)
Ve RAHMAN’ın yanında başka rab edinenler
-Müşrikler-tarafından,ne kadar sefihtirler!
Direnebilirseniz,korunabilirseniz,
(Ki,bunu ancak içten imanınız,azminiz
Sayesinde-kuşkusuz-başarabilirsiniz!)
Dünyada/ahirette en karlı alış,veriş
Yapan siz olursunuz,en mutlular,özgürler!
Size zarar vereyim derken kendilerine
Neler yaptıklarının farkında değildirler!
Sözlerin en güzeli,en doğrusu,gerçeği
İşte böyle söylüyor duysunlar,duymayanlar!
Çeki,düzen versinler artık kendilerine,
Geçmişte,gelecekte,dünyada/ahirette-
Yüzüne bakılmayan bahtsızlar olmasınlar!(*****)
________________________________________________________
(*): MUHAMED(47/1)
(**): MÜCADİLE (58/20-22)
(***): NAHL(16/45-47)
(****): AL-İ İMRAN(3/177-178,186)
(*****): AL-İ İMRAN(3/77)
HİDAYET SONESİ
Tek bir kişiyi bile yola getiremeyen
En yakınları olan hısım/akrabasını-
Peygamberler gelmiştir,geçmiştir yeryüzünden,
Duyuramayan Kutlu Mesaj’ın çağrısını.
*
Rabbinden kendisine hidayet lütfedilen
Bir insan/kul evrenin en talihlilerindendir.
Horluktan,tutsaklıktan kurtarılmış,övülen
En hayırlı nimetle nimetlendirilmiştir.
*
Siz ne sanıyorsunuz,dünyanın en talihli
İnsanlarından biri olmuşsunuz demektir.
Bilirseniz ne ala kadrini,kıymetini!
*
Hidayet,HADİ’nin çok özel bir tercihidir.(*)
Layık gördüklerine ikramıdır,lutfudur.
Var mıdır insan için bundan büyük bir onur?
***
16-17 R.Evvel 1442//31 Aralık 2020-01 Ocak 2021
__________________________________________
(*): HADİ; ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Kullarını hidayete
(doğru yola) yönelten,eriştiren
UYANIKLAR &UYUYANLAR
İnsanlar uykudadır,ölünce uyanırlar.(*)
Uykuda olmasalar böyle mi davranırlar?
Onlardan bin beteri uyur gezenler de var!
Uyuyanlar kimlerdir,kimlerdir uyanıklar?
Gözleriyle görmeyen,kulakları duymayan,
En Büyük Hakikat’e uzak,kayıtsız,kalan,
Düşünmeyen,sevmeyen,bilmeyen,anlamayan,
Üretmeyen,hedefi,ideali olmayan,
Bencilliği,gururu kimselere brakmayan,
Kıskançlığı,riyayı,kini içselleştiren,
Yalanı,aldatmayı uyanıklıktan sayan,
Erdemli,özgür,insan gibi yaşamak varken,
Onursuz yaşamayı yeğleyen,kanıksayan,
Birisine uyanık demek yerinde midir?
İnsana yapılacak büyük bir haksızlıktır.
Uyanıklığı brakın ölü bile değildir!
Ölü/diri arası tuhaf bir yaratıktır!
(Ölmeyeceği için uyanması hayaldir,(…muhaldir!)
Gözünün açılması söz konusu değildir!)
Sözün özü:Uyanmak için ölmek gerekir.
Ölmeden önce ölmek sadıkların işidir!
***
18-19 C.Evvel 1442//02-03 Ocak 2021
____________________________________________________
(*): Hadis
YÜKSELENLER&ALÇALANLAR
Yüce Yaratıcı’nın yeryüzünde,evrende
Kurduğu,yönettiği kozmik düzen içinde
Sürekli yükselişler,sürekli alçalışlar,
Sonsuz iniş,çıkışlar,sonsuz dalgalanışlar
Hiç ara vermeksizin sonsuz yörüngelerde,
Her an,her an renkleri,şekilleri,sesleri,
Frekansları,çapları,yolları,hedefleri
Değişen,değiştikçe çoğalan yüzeylerde
Süre giden yaratma atomdan,novalara,
Ak,kara deliklerden,coşkun galaksilere…
Akıllara durgunluk veren mesafelerde
Sağlanan iletişim objeler arasında…
Her noktadan duyulan en cılız fısıltılar,
Karanlıklar içinden yükselen haykırışlar,
Kozmik organizmayı kuşatan hologramlar,
Hiç kaçırılmaksızın kayda geçen bilgiler
Birbirinden habersiz uzak,yakın komşular…
Evren içre evrenler,paraleller,antiler,
Olağanüstü güzel şeyler gören gezginler,
Kalıplarını kıran duygular,düşünceler…
Pozitif enerjiler,negatif enerjiler,
Esir denizlerinde durmayan med,cezirler…
Kaos gibi görünen mükemmellik içinde
Yerleri,zamanları dengeleyen dengeler…
Birbiriyle yarışan ışıklar,karanlıklar,
Genişleyen,durmadan genişleyen çeperler,
Çeperleri zorlayan sonsuz koordinatlar…
İlahi saltanatın,sanatın karşısında
Mest olan,çılgınlaşan,özgürleşen benlikler!
Kıyamlar,rukularla,sessiz hıçkırıklarla,
Bitmesi istenmeyen secdeler,dualarla
Evrensel senfoniye katılanlar coşkuyla!
Kozmik düzene uyum sağlayamayanların,
İlahi buruklara burun kıvıranların,
Kendini bir şey sanan,bir şey olmayanların,
Evrenle bağlarını koparan beyinlerin,
Ruhların,nabızların,kulakların,kalplerin,
En büyük haksızlığı kendine yapanların,
Söyleyecek bir sözü kalmış olmayanların,
Yaşadıkları derin utancın,pişmanlığın
Yüzlerine vurduğu zifir karanlıkların
Kuşattığı mühürlü canlar,başlar,yürekler!
Dünyada,ahirette insanlar arasında
Yükselenler de vardır,alçalanlar da vardır.
Evrensel armoniye uyanlar yükselirler,
Dünyada/ahirette mutlu,özgür olurlar,
Uymayanlar utancın gayyasına düşerler,
Dünyada,ahirette kaybedenler olurlar…
Evrenin bir ucundan,öte ucuna kadar
Yolculuklar yapsak da,başarılıyız diye
Kendimizle övünme,bencilce kibirlenme
Payı çıkarmamızın Rahman’ın Huzurunda
Hiçbir değeri yoktur.O izin vermedikçe,
Oynatamayız bir an parmağımızı bile!
O.bizden önce insan,sonra kul olmamızı,
Adaleti,sevgiyi,kardeşliği,barışı
Yücelterek her zaman ayakta tutmamızı,
İstiyor,dünyamızı yaşanır kılmamızı,
Koyduğu yasaları,sınırları aşmadan,
Egomuzu evrenin merkezine koymadan…
***
15-19 C.Evvel 1442//30 Aralık 2020-03 Ocak 2021
SU KASİDESİ
Ahunun kirpiğinden damlayan bir damla su,
Güllerin yaprağında ışıldayan kristal su.
*
Dağların yamacından gürül,gürül çağlayan
Pınarları coşturan,nehirleşen coşkun su.
*
Nice yerler,zamanlar aşa,aşa koşturan
Sonsuzluk sularına kavuşmayı uman su.
*
Bir damlası çölleri,ormanları kandıran
Debisi ölçülerin üzerinde olan su.
*
Yeryüzünü,evreni kucaklayan,kuşatan
Bereket,rahmet.hasret,vuslat,hicran yüklü su.
*
Köklerden usul,usul damarlara ulaşan
Tomurları çatlatan,hayat veren canlı su.
*
Ufuksuz okyanusun kıyısında kavuşan
Nehirlerin yolunu değiştiren taşkın su.
*
Müşfik bağrını ilkyaz sağnaklarına açan
İstiridye ruhunda incileşen arı su.
*
Çağlar üstü Gülşen’e vardığı an tutuşan
Nebülöz gönüllere alev,alev akan su.
***
15-16 C.Evvel 1442//30-31 Aralık 2020
DUA SONESİ
“Dua ibadetlerin ruhudur,iliğidir.”(*)
En varlıklı,en cömert,en güçlüden dilemek,
O’ndan bir başkasından bir şey istememektedir.
Sonsuz güven beslemek,saymak,gücendirmemek…
En sinsi düşman olan nefsin tuzaklarına
Karşı O’na sığınmak,inanmak,emin olmak
En güç anlarımızda gelen yardımlarına.
O zaman daha kolay,güzel olur yaşamak,
Daha verimli,daha az problemli,dengeli…
O zaman daha sağlam adımlar atabilir
Daha onurlu,özgür yürür,yol alabilir,
Hayat yolculuğunda en büyük hedef olan
Özgürlükler Yurdu’nun kapılarını bulan
Bahtı açık bir yolcu olabiliriz belki!
***
10-11 C.Evvel 1442//25-26 Aralık 2020
___________________________________________________
(*): Hadis
GÜL KASİDESİ
Gül yüzlü,gül yürekli bir çocuk,elinde gül
Firdevs’ten mi derilmiş öylesine canlı gül.
*
Eşeliyor toprağı minik avuçlarıyla,
Daha bir ürperiyor toprakla buluşan gül.
*
Çocuğun gözyaşları işliyor iliğine,
İçiyor kana,kana kor gözyaşlarını gül.
*
İçin,için yanarken,çocuğun korku dolu
Bakışları önünde birden tutuşuyor gül.
*
Gözyaşı ırmağının kıyısından geçenler,
Dona kalmışken sonsuz goncalar açıyor gül.
*
Alevler gürleştikçe çığlıklar yükseliyor
Öteler ötesinden,afakı sarıyor gül.
*
Zamansız mekanlarda,mekansız zamanlarda
Murada eriyorlar bülbüller,çocuk ve gül…
***
11-12 C.Evvel 1442//26-27 Aralık 2020
CENNET SONESİ
Cennet bir tebessümdür,ilahi bir tebessüm!
Şefkattir,merhamettir,rahmettir,esenliktir…
Yüzü gülmeyenlerin mahzun yüzleri gülsün
Diye Rahman’dan gelen sevgidir,inayettir.
Cennet,sonsuz goncalar açan solmayan güldür ,
Mevsimsiz Bahçeler’e düşen çiy sağanağı...
Hüzünlü gönüllere can veren özgürlüktür,
Aydınlık beyinlerin,ruhların barınağı…
Cennet,sonsuz mutluluk,sevinç gözyaşlarıdır,
Hicranın pınarından kana,kana içiştir,
Zakkum bahçelerinden gonca güller deriştir…
Özgürlüğü,erinci,aşkı iliklerinde
Kesiksiz hissediştir,özlenene eriştir
Ölümsüz Sevgili’nin güzellik şöleninde…
***
05-07 C.Evvel 1442//20-22 Aralık 2020
CEHENNEM SONESİ
Cehennem bir zalimdir,zalim bin Cehennemdir!
Adaletten,sevgiden,rahmetten,merhametten,
Hoşgörüden,iffetten,onurdan,tefekkürden
Yoksun kalmış bir vicdan,mühürlenmiş yürektir…
Cehennem,bağnazlıktır,bağnazlık tutsaklıktır,
Nefsin oyunlarına gelmektir,aldanmaktır.
Bencilliktir,gururdur,kibirdir,eblehliktir,
Rahman yerine kula kulluğu yeğlemektir.
Karanlık,karamsarlık,kıskançlık,cehalettir.
Kurşunlanmış kulaklar,perdelenmiş gözlerdir,
Arsızlık,güvensizlik,yalnızlık,sapkınlıktır.
Nereden geldiğini,nereye gittiğini
Bilmemektir,yerdeki,evrendeki yerini!
Sözün özü:Cehennem,insanlık dışılıktır!
***
07-11 C.Evvel 1442//22-26 Aralık 2020
M U T A S Y O N (*)
Korona mutasyona uğradı diye,diye
Ortalığı ayağa kaldırıyorlar yine!
Zaten canından bezmiş,bezdirilmiş kitleler
Bu gidişle endişe,karamsarlık,panikle,
Daha derin bir korku moduna girecekler!
(Nasırsız ellerine kına yaksın mücrimler,
Aklı evvel geçinen karanlık beyinliler!)
Mutasyon bir değişim,sırf virüs için değil!
Uzun,kısa vadede her ruh,her beyin için
Geçerli bir olgudur,oluşumdur aslında!(…aslına bakılırsa!)
İşte,işte bu yüzden ruhen,fikren,bedenen
Eğer uğramamışsa pozitif mutasyona
İnsan kokuşmuşluğa,karanlığa,kaosa,
Çöküşe,çürüyüşe,giderek tükenişe
Doğru yol alacaktır negatif mutasyonla!
Nereye bastığının,nereye baktığının,
Nereye gittiğinin,nerde duracağının
Farkında olmadığı,başına gelenlerden
İbret/ders almadığı,uyanmadığı için…
Bu dertten kurtulması,pozitif mutasyona
Dönebilmesi,akıl,ruh,beden sağlığına
Kavuşabilmesinin en kalıcı,en etkin
Aşısı yitirdiği beşeri değerleri
-Adalet,sevgiyi,barışı,kardeşliği,
Tefekkürü,dostluğu,iç/dış dengelerini…-
Yeniden kazanmaya olanca inancıyla
Mümkündür hiç kuşkusuz çaba harcamasıyla!
Tefekkürden,mantıktan uzak brakıldığından,
Attığı her adımı uçurumlara çıkan,
Sosyal adaleti de hayatından çıkaran,
Yaptığı hatalardan bir türlü vaz geçmeyen,(…utanmayan/usanmayan)
Neoliberalizmin çirkin oyunlarıyla,
Neokapitalizmin sinsi tuzaklarıyla
Ve dijidal faşizmin acımasızlığıyla
Gözleri yıldırılan,evlere kapatılan
Varlığı örselenen yine aynı insanken,
Bağlanan elleriyle kazdığı kör kuyuya
Tepetaklak düşmesi işten bile değildir
Bu çarpık tutumunu sürdürmesi halinde!
“O-Rahman-Kendisine kulluk etmeyenlerin(**)
Ve O’na saygısızlık,nankörlük edenlerin,
Kendini bir şey sanan mağrur,kibirlilerin,
Sapkın egolarını ilah edinenlerin (***)
Yerine Kendisine kulluk edecek olan,
Sizden daha hayırlı,aklı selim,erdemli,
İyiliği öneren,kötülükten men eden,
Dengeli,özgüvenli,uslu,iyi niyetli
Topluluklar yaratır,bu O’na güç değildir.”
Nankörlüğü,gururu,kibri,zulmü,nefreti
Sevgi,hoşgörü,şefkat,erdem mutasyonuna
Uğramadığı süre,çok su döver havanda
Daha insan,bir adım bile ilerleyemez,
Yüzünü güldürecek güzel günler göremez
Zulümden merhamete,kaostan dinginliğe,
Arsızlıktan,hayaya,cahillikten bilgiye,
Karanlıktan ışığa,savaşlardan barışa,
Ölümden yaşamaya,uykudan uyanmaya
Mutasyon geçirmezse insan insanlaşamaz,
İnsanlık onuruna yeniden kavuşamaz,
(İnsanlık dışılıktan ne yapsa kurtulamaz!)
***
07-10 C.Evvel 1442//22-25 Aralık 2020
____________________________________________________
(*): Gizli akrostiş.
(**): İBRAHİM(14/19-20),HUD(11/57),ENBİYA(21/11),FATIR(35/16-17),
MEARİC(70(40-41) v.b.
(***): FURKAN(25/43),CASİYE(45/23)
GERÇEK Mİ,SANAL MI?
Gerçek bir dünyada mı yaşıyoruz,sanal mı?
Sanal bir dünya için kolları sıvayanlar
Bunu bilmiyorlar mı,yoksa biliyorlar mı?
Sanalın sanalını üretmek nasıl bir şey?!
Neyi amaçlıyorlar,neyi hedefliyorlar?
Ne kadardır planların başarı oranları?
Önlerine bir engel çıkmaz mı sanıyorlar?
Çıkabilecek olan aksaklıkları nasıl
Etkisizleştirecek,bertaraf edecekler,
Aşabilecekler mi,geçebilecekler mi?
Bunların hesabını herhalde yapmışlardır.
Ya evdeki hesaplar çarşıya uymayıp da,
Hesapta hiç olmayan şeyler karşılarına
Çıkarsa,kurdukları planlar alt,üst olursa,
Her zamanda,mekanda,her işte,her oluşta
Hesaba katılması gereken dışlanırsa,
Uçarı başlarına gelebilecekleri
Nasıl düşünmüyorlar,niçin anlamıyorlar?
Bir de kendilerini akıllı sanıyorlar!
Bir problem var bunların akıl sağlıklarında,
Davranış bozukluğu düşünce tarzlarında!
Olmayınca fazla bir duran karşılarında,
Artık gemi iyice azıya alıyorlar!
Bunlar sevgisiz,mutsuz,doyumsuz olduğundan,
Mutluluğu,sevgiyi,şefkati,kardeşliği
Ortadan kaldırmayı,dünyayı cehenneme
Çevirmek istiyorlar,benzetmek istiyorlar
İdeal saydıkları rezil dünyalarına!
Akıl hocalarının onlardan kalır yanı
Olmadığı ortaya koyduklarından belli!
Tağut’un veletleri Yeni Dünya Düzeni
Kurmak size mi kaldı,etiniz,budunuz ne?
Dolaşmaktan vaz geçin karanlık vadilerde!
Bir sıkımlık aklınız,yamuk bakışınızla
Suyun yolunu siz mi değiştireceksiniz,
Akışına yeni bir yön mü vereceksiniz?
Heyhat!Daha çok ekmek yemeniz gerekiyor!
Gerçi siz ekmek değil,havyar,badem yersiniz,
Su yerine şampanya,viski,cin içersiniz!
Onun için mi böyle cin çarpmış gibisiniz?
Ne olur,siz siz olun vaz geçin bu sevdadan!
Daha hayırlı,daha akıllıca işlere
El atın,el atın ki,adınız gelecekte
İyilerle anılsın onurlu insanlarla.
Sizin insan yerine koymadıklarınız da,
İçecek bir tas çorba,yudum su bulamıyor!
Büyük projeleriniz içinde onlar nerde?
(Zaten çoğunluk değil daha işin farkında!)
En Yüce İrade’nin önüne geçmek gibi,
Üstüne çıkmak gibi,etkisiz kılmak gibi
Akla zarar bir eylem yapma yiğitliğini(!)
Kimden alıyorsunuz,kime satıyorsunuz?
Bir kendinize gelin artık ne olursunuz!
İnsanlığın başına gelebilecek olan
Her türlü felaketin tetikleyeni değil,
Önleyicisi olun,budur sizden umulan!(…size yaraşan/beklenen!)
Yapmış olduklarınız yanınıza kar kalır
Sanıyorsanız eğer,akıl tutulmasına
Yakalanmışsınızdır,hastalanmışsınızdır,
Aldatılmışsınızdır,tutuklanmışsınızdır
İfrit’in yardakçısı egonuz tarafından!(Deccal’ın uşakları...)
Oturun uslu,uslu oturduğunuz yerde,
Çıkmaya çalışmayın çizmeden yukarıya,
Yalnız siz mi varsınız yeryüzünde,evrende?
“Yüce Allah’ın sana verdikleri içinde (*)
Bunca hazinelerden,zenginlikten,varlıktan
O’nun doğru yolunda harcayarak ahiret
Yurdunu iste,ara,ama bu dünyadan da
Nasibini unutma!Her an mücadele et
Kurmak için ikisi arasında (bir) denge(yi).
Cömert Rezzak’ın sana ihsan ettiği gibi
Sen de o insanlara-eli daralanlara-
Hayır yap,kol kanat ger,cömertçe iyilik et,
Bol,bol ihsanda bulun ihtiyaç fazlasından.
Bir de sakın ola ki,-aklında bulunsun ki-
Yeryüzünde kargaşa,bozgunculuk çıkarma,
Böyle şeylere sakın heveslenme,özenme
Sana verilmiş olan gücünü kullanırken.
Çünkü gerçekten Allah-tapılacak Tek İlah
-Kullarına sayısız ufuklar açan Fettah.-(…kapılar…)
Bozguncuları sevmez,fesat çıkaranları,
(Fitne peşinden koşan yarasa ruhluları!)
Bazen bilerek,bazen bilmeden,istemeden
Barış için gerekli evrensel dengeleri
Bozan bağımlıları,ucuz kahramanları,
Çarpık niyetlileri,dengesiz benlikleri!”
“Allah yaşam gıdanız/rızkının konusunda (**)
Kimini,kiminizden üstün,varlıklı yaptı.
Üstün olan-tutulan-yaşam gıdalarını
Sorumlu oldukları,payları,rızıkları
Yetersiz olanlarla-varlıksız yoksullarla-
Paylaşmıyor,onları hor görüyor,dışlıyor!
Ben çalıştım,didindim,yeteneğim,çabamla
Kazandım diye,diye hatta egolarıyla
Eş koşarak Allah’a,Tek Ölümsüz İlah’a,
İnkar mı ediyorlar verilen nimetleri,
Rezzak’ın lütfettiği rahmeti,bereketi.
Nankörlük yarışına girmişler besbelli ki!
Oysa herkes eşittir Rahman’ın nazarında.”(…onlar…)
(Üstünlük takvadadır,parada,pulda değil,
Sevgide,merhamette,kibir,gururda değil!)
Sen de uy bu Çağrı’ya hayatını karartma,
Dünyada,ahirette kaybedenlerden olma!
Has mü’min ol(a)mayan Müslümanlar sizler de!
(Kuru inanmak yetmez yaşamanız gerekir!)
***
30 R.Ahir-08 C.Evvel 1442//15-23 Aralık 2020
______________________________________________________________
(*): KASAS (28/77)
(**): NAHL (16/71)
K A S İ D E
Çölün derinlerinde ığıl,ığıl akan su
Aniden fışkırıyor içinde aşk coşkusu...
*
Usul,usul oluşan pınarın çevresinde
İlk önce boy atıyor iri bir gül,kokusu
*
Yayılıyor yeşeren çölün sonsuzluğunda.
Anbean gürleşiyor kökü,rengi,tutkusu.
*
Gül ağacı haline geldiğinde altında
Eğleşenler yerlerin,göklerin uğurlusu.
*
Pınarın gözyaşları gürleştikçe dereler
Oluşuyor bereket,umut,özlem dolusu.
*
Dereler birleşerek dönüşüyor bir nehre.
İçlerinde nehirin ürperten uğultusu
*
Yürüyor gül yürekli,gül yüzlüler inançla,
Bakışlarında sonsuz gonca gülün buğusu.
Gülleri dermek değil,yolmak için gelenler
Öyle donakalıyor gözleri köz tortusu!
*
Zaman ovalarında gürül,gürül akarken
Debiler üstü nehir,-var mıydı bir kuşkusu?-
*
Nice stepler,mevsimler,vadiler aşa,aşa
Gönülden özleyerek ufuksuz okyanusu...
*
Nehirin okyanusa kavuştuğu deltada
Bekliyor zamanların en güzel,en kutlusu.
*
Yaratılmışların en seçkini,erdemlisi,
En akıllı,uslusu,yiğidi,onurlusu.
*
İnanlığa rol/model/örnek/rehber olarak
Son Evrensel Mesaj’ın dosdoğru sunucusu.
*
Dünyayı,evren(ler)i kucaklayacak kadar
Açılan kollarında sevginin en durusu.
Ufuksuz okyanusun gizli çevrenlerinden
Sonsuz güneş doğmaya başlıyor gül kurusu.
*
Onların ışığıyla aydınlanan yollardan
Yayılıyor evrene barış,iman ordusu.
*
Onlarla dost olanlar,safında yer alanlar
Dünyanın,ahiretin en özgür,en mutlusu.
*
Onlardan ayrı düşen,yolları ayrılanlar
Dünyaya,ahirete çıkmaz yolun yolcusu!
***
04-05 C.Evvel 1442//19-20 Aralık 2020
GÖZ(LER) SONESİ
Gözler ruhun aynası,onlar ne görüyorsa
Odur hiç kuşkusuz ki ruhta olan biten de!
Gözler bir okyanusa,bir ufka bakıyorsa
Sonsuz medler oluşur sevda denizlerinde.
Gözler mahzun,duru bir yüzle karşılaşınca,
Sonsuz alev güvercin püskürür sinelerden.
Gözler gün batımına dalar da yaşarınca,
Çığlıklar yankılanır öteler ötesinden.
Göz alıcı objeler,perdelerle gözlerin
Önleri kesilmiştir,kat,kat perdelenmiştir.
Onlar gördüklerini sanan bakar körlerdir.
Görülmesi gereken gerçeği görmek için
Ufkun en yükseğinden bakan gözler gerekir
Gördükleriyle yanan bir yürek için,için…
***
30 R.Ahir-01 C.Evvel 1442//15-16 Aralık 2020
MUTLULUK SONESİ
Niçin bir türlü mutlu olamıyor insanlar?
Baskın bir çoğunluğu nefsin arzularına
Gelerek eğlencede,oynaşta sanıyorlar
Kapılarak iğreti dünyanın hazlarına! (…hay/huyuna!)
Eğlencelerini din,dinlerini eğlence(*)
Haline getirenler mutlu olabilir mi?
Haz,hız,para/pul,makam tutkusu depreşince,
Yaygarayı basarlar,çılgına dönmezler mi?
Mutlu,onurlu,özgür yaşamak isteyenler
Aklıselim olsunlar,düşünmeyi bilsinler.
Düşüncesiz bir ömür yaşanmış mıdır sizce?
Yaşanmamış bir hayat ölümden ne bekler ki?
Erdemsizlik,arsızlık,doyumsuzluk sürdükçe,(**)
Mutsuzluk kaçınılmaz olur hiç kuşkusuz ki!
***
30 R.Ahir 1442//15 Aralık 2020
____________________________________________________________
(*): EN’AM(6/70)
(**): Erdemli ol ki mutlu olasın.SOKRATES
T E F R İ K A
Din anlayışlarını parça,parça edip de(*)
Hizipler,cemaatler oluşturanlar var ya,
Ey Rasül’üm-Allah’ı birleyen muvahhidler-
Hiçbir işin(iz)olmaz senin/sizin onlarla!
Onların işi ancak kalsa,kalsa Allah’a
Kalmıştır ki,-zamanı geldiğinde-onlara
Bildirecektir yapmış,yapmakta oldukları
Şeylerin içyüzünü Büyük Yargılama’da!(…Sorgulama’da!)
Din’e,kendilerine verdikleri zararı
O Gün göreceklerdir gözleri açılınca!
Ancak iş,işten geçmiş olacaktır şüphesiz.
Övünüp durmaktadır her hizip kendisiyle!(**)
Bunlar kendilerinden başka herkesi dinsiz,
İmansız,cehennemlik,kafir sayıyorlar ya,
Korkunç günahlarını fark edemiyorlar mı?
Gırtlaklarına kadar şirke batmışlar oysa!
Canına okuyorlar ayrımcılıklarıyla
Birliğin,kardeşliğin,kul olmanın Vahid’e! (***)
Tağutun ekmeğine yağ/bal sürmüyorlar mı?
Dipsiz uçurumlara doğru koşmuyorlar mı,
Kendi kendilerini sorgulamıyorlar mı?
***
30 C.Ahir 1442//15 Aralık 2020
_______________________________________________________
(*): EN’AM (6/159)
(**): RUM(30/32)
(***): VAHİD.(ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Bir/Tek,Eşsiz,
benzersiz Tek.Mutlak ve (nitelik/nicelik bakımından)sonsuz(luk)
ötesi Bir.
ZAMAN SONESİ
Zaman bir boyut mudur,yoksa bir yaratık mı
Evren(ler)in bilinmez boyutları içinde?
Zaman mekansızlık mı,mekansızlık zaman mı?
Sonsuzluk diz çöker mi faniliğin önünde?
Geçmiş,hal,gelecekler “an”dan kısa değil mi?
Zamanı çember,çember saran zamansızlık mı?
Zamanı yaratanı zaman aşabilir mi?
Zaman bir okyanus mu,aydınlık,karanlık mı?
Zaman ne zaman hızlı,ne zaman yavaş akar,
Aynı hızla mı çarpar nabızlarla,pulsarlar?
Zaman durunca en çok sevinenler kimlerdir?
Zamanı aşabilmek,zamansızlık ufkuna,
Zamansız kuşaklara Özgürlükler Yurdu’na
Yükselebilmek için aşık olmak gerekir.
(……………ancak aşıkların işidir.)
***
26-27 R.Ahir 1442//13-14 Aralık 2020
VATAN SONESİ
“Vatan/toprak sevgisi imandandır!”buyrulmuş. (*)
Buyuran inanlığın en imanlı ruhuymuş.
Sıla hasreti hüzün,acı verir her zaman.
Kimse ayrı düşmesin yurdundan,sılasından!
Vatan toprağı için can vermek şahadettir.
Şahadet özgürlüktür,onurdur,mutluluktur.
Dünyayı,ahireti aydınlatan güneştir.
Rabbin hoşnutluğunu kazanmanın yoludur.
Dahası Ölümsüzlük/Özgürlükler yurdunun
Mutlu yurttaşlarından biri olabilmektir.
Belki komşusu olmak en seçkin konuğunun.(...mensubunun.)
Keşke yurdumuz için bir kez ölsek,dirilsek,
Ölümsüzlük Yurdu’nda seçkin bir yer edinsek.
İmansızlık vatana ihanet değil midir?
(İmansız nerden bilsin vatan sevgisi nedir?)
***
26-27 R.Ahir 1442//12-13 Aralık 2020
________________________________________________________
(*): Vatan sevgisi imandandır.- Hadis
FURKAN SONESİ
Sözün En Güzeli’ni okumak,ibret almak,
Onun derin,hikmetli,güzel öğütlerini
Dinlemek,ömrümüze özenle uygulamak
İnsanı “insan” yapan bengi ilkelerini…
Evrenle bütünleşmek,ilahi senfoniye
Olanca coşkunuzla,aşkınızla katılmak
İstiyorsanız eğer iyi bir insan olmak
Aydınlanmış aklınız,duru yüreğinizle…
Nefsin prangalarından kurtulmak,özgürleşmek,
Vuslatın pınarından hicran ağısı içmek
Çağlar üstü Mesaj’ı zamanlara haykırmak…
Mavera iklimine yaklaştıkça yaklaşmak,
Adalete,barışa,kardeşliğe,erince…
Neler olur bilseniz can murada erince!
***
26-27 R.Ahir 1442//12-13 Aralık 2020
TİYATRO VE OYUNCULAR
Yeryüzü bir tiyatro,senaristler yazıyor
Her türlü senaryoyu,oyuncular oynuyor!
Salon hıncahınç dolmuş,perdeler açılıyor…
Kuliste birbirinden pek farkları olmayan
Oyuncular sahnede bir,bir boy gösteriyor,
Verilen rollerini ustalıkla oynuyor!
Seyirciler ilk andan itibaren başlayan
Merakla,heyecanla onları seyrediyor!
Kimisi alkışlıyor,kimisi düşünüyor,
Kimisi uyukluyor,kimi sohbet ediyor,
Kimi nohut,çekirdek,fındık,fıstık,leblebi
Bazısı patlamamış darı tıkırdatıyor!
Adap,erkan bilmeden,bir kural tanımadan
Kimi elinde kalem bir şeyler karalıyor…
Kimi kıs,kıs gülüyor,kimisi somurtuyor,
Kimisi esniyordu,kimi kaşınıyordu!
Perdeler indiğinde alkış tufanı koptu!
Bu alkışlar acaba ne anlam taşıyordu?
Oyun hiç beklenmedik bir şekilde bitiyor,
Şaşkınlık,merak,neşe öfkeye dönüyordu!
Birkaç kişi dışında herkes yanılıyordu!
Bir köşede bir çocuk yüzü avuçlarında
Saçları darmadağın gözyaşı döküyordu!
Bu hengame içinde onu gören yok muydu?
Boşalan koltukların rengi,kokusu,şekli
Değişiyor,bir başka hale bürünüyordu!
Kulisi hiç sormayın,aynı şey onların da
-Büyük oyuncuların(!) başına geliyordu!
***
27-28 R.Ahir 1442//13-14 Aralık 2020
İNSANLAR UYANIN!
İnsanların yaptığı her şeyin sonucunu (*)
-MUKTEDİR’in nelere muktedir olduğunu-(**)
Elçisi’yle ne kadar haklı olduklarını,
Görecekleri “an”ın süreci yaklaşmıştır.
Onlar ise karanlık kozaları içinde
Yaklaşan “hadise”ye aldırmaz bir haldeler!
Rablerinden gelen her uyarıyı alaya,
Alarak dinliyorlar,ciddiye almıyorlar!
Dengesiz akılları,bağnazca fikirleri
Oyunda oynaştalar,çılgınca eğlencede!
Gülüyor,kahkahalar,çığlıklar atıyorlar-
Ağlanacak acıklı,pespaye hallerine!
Eğlencelerini din,dinlerini eğlence (***)
Haline getirmişler,rab,ilah edinmişler
Çılgın nefislerini,putları,idolleri!
Rahman’ı unutmuşlar,O da kendilerini(****)
Unutturmuş onlara,insanlıktan çıkmışlar!
Şeytan’ın pabucunu çoktan dama atmışlar!
Sevgi,saygı,kardeşlik,barış,din,bağlarını
Koparmışlar,ksmişlerr,adeta çıldırmışlar!
Önlerine çıkan ne varsa yakıp yıkmışlar!
Bencillik,kin,gösteriş,gurur,kibir,övünme
Yarışına girmişler,tükenmiş,tüketmişler!
Yoksa o hastalıklı düşünce sahipleri (*****)
Gizlemiş oldukları şeytanca planlarını,
Derin nefretlerini,amansız kinlerini
ALLAH asla ortaya çıkar(a)mayacak mı
Sandılar zavallılar,o yamuk akıllılar,
Kendini bir şey sanan cüce megalomanlar?
Ey insanlar uyanın!Sözün En Güzeli’ne
İnsanı “insan” yapan derin öğütlerine
Kulak verin.kavuşmak istiyorsanız eğer
Özgürlüğe,erince dünyada ahirette…
***
26-29 C.Ahir 1442//11-14 Aralık 2020
_________________________________________________________
(*): ENBİYA(21/1-3)
(**): MUKTEDİR:(ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Mutlak iktidar
sahibi.Her iktidara boyun eğdiren.hiçbir iktidara boyun eğmeyen.
(***): EN’AM( 6/70)
(****): HAŞR(59/19)
(*****): MUHAMED(47/29)
NA’T ( SONESİ)
Yalnız dünyaya değil,alemlere/evrene
Bir rahmet,bir kılavuz olarak gönderilen,(*)
Muhteşem ahlakıyla,üstün kişiliğiyle (**)
İnsanlara rol/model olarak önerilen,
Nebülözleşmiş beyni,güvercin yüreğiyle
Analitik zekası,ulvi bakış açısı,
Allah,adalet,barış,insanlık sevgisiyle
Yoğrulmuş varlığıyla insanlığın son şansı!
Çağlar’a haykırdığı çağlar üstü Mesaj’ı
Duyanlar,izleyenler iki dünya bahtlısı.
Medeniyet Yurdu’nun gönenmiş varisleri.(Özgürlükler...)
Yanılmaz kılavuzun şaşmaz yol haritası,
İnsanlığın ebedi kurtuluş reçetesi,
Evrensel Anayasa.Medine Sözleşmesi.
***
26-27 R.Ahir 1442//12-13 Aralık 2020
_____________________________________________________________
(*): ENBİYA (21/107)
(**): KALEM (68/4)
(***): AHZAB (33/21)
AYDIN SONESİ
Aydın,aydınlık demek,olanca inancıyla
Gerçeği dillendirmek,düşünmek,sorgulamak…
Pervasızca,çağları aşan coşkunluğuyla
Uyandırmak uykuya dalanları sarsarak…
Paraya,pula,üne,göz dağına,tehdide
Boyun eğmeyen nova yürekli bir yiğittir.
İnandığı değerler için yaşar ömrünce.(…can verir.)
Onurun,özgüvenin ödünsüz simgesidir.
Geleceği varsıllar,mağrur küreselciler,
Bir anı,bir anına uymayan politikler
Değil,gerçek aydınlar,bilgeler yükseltecek
Tefekkür,barış,sevgi,kardeşlik,hak,adalet
Temelleri üstün(d)e selim akıllarıyla,
Korkusuzluklarıyla,bağımsızlıklarıyla…
***
24-25 R.Ahir 1442//09-10Aralık 2020
ÜN SONESİ
Kendini kanıtlamış olmak,başkalarından
Sevgi,saygınlık görmek için çabalar insan!
Diploma,ödül,alkış,karizma,ün peşinden
Koşarken düşlediği çok şey vardır gerçekten!
Güzel bir eş,iş,yuva,çoluk,çocuk,aşk,unvan
Derken beller bükülür,saçlar ağarıverir...
Bir de ne görsün elde etmiş olduklarından
Çoğu çer çöpe dönmüş,balon sönüvermiştir!(…efsane olmuş…)
Beklenmedik anlarda,şartlarda,ortamlarda
Başına umulmadık aksilikler gelince,
Panikler,yaygarayı koparır ulu orta!
Hiç mi aklına gelmez Kim’in inayetiyle
Sahip olduklarını-öyle sandıklarını-
O’nun dilediği an geri alacağını!
***
23-24 R.Ahir 1442//08-09 Aralık 2020
HAYAT SONESİ
Hayat dediğin nedir?Atılan birkaç adım,
Alınan birkaç nefes,bilekte atan nabız!
Hesabını yaparken projelerin,planların,
Ecel gelir dayanır kapınıza apansız!
Kursağınızda kalır yıllar,yıllar boyunca
Kısa,uzun vadede elde edeceğiniz
Başarılar,dünyalık hevesler yorulunca
Ayağınız,eliniz,yüreğiniz,beyniniz!
Geçici ömrünüzce istediğiniz kadar
Büyük,uzun vadeli projeler,tasarı(m)lar
Üretin,uygulayın mutlu olamazsınız!
Doyumsuzluğunuzun çünkü tutsağınız!
İnancın potasında erimezse tutkular,
Özgürlükler Yurdu’na kanat açamazsınız!(…adım atamazsınız!)
***
22-23 R.Ahir 1442//07-08 Arlık 2020
ÖLÜM SONESİ
Ölüm bir son,toprakta yok olup gideceğiz,
Diyenlere en güzel cevap Kutsal Kitab’da.(*)
Bir kemik yığınına dönüştükten sonra da
Can mı verileceğiz,diriltilecek miyiz?
Bu dünyada yaşanan hayat Rahman Katı’nda
Bir insan,bir kul için bir sınavdır aslında.
Kim çalışkan,akıllı,uslu bir öğrenciyse,
Yüksek puanlar notlar elde edebilirse,
Başarılı,erdemli bir öğrenci olarak
Bu hayat okulundan mezun olabilirse,
Onu en büyük ödül beklemektedir ancak!
Allah!ın hoşnutluğu,meveddeti,rahmeti
Mutluluğun,erincin sona eren hasreti.
İşte muhteşem zafer bu olabilir ancak!
***
22-23 R.Ahir 1442//07-08 Aralık 2020
______________________________________________________________
(*): Bkz:EN’AM( 6/29,36,60),TEVBE(9/116),YUNUS(10/56),NAHL(16/38),
MÜ’MİNUN(23/16/82) v.b.
TEKNOLOJİ VE İNSAN(LIK) (*)
İnsanoğlunun büyük bir başarısı olan
Teknoloji hayatı daha kolaylaştırmak,
Daha yüksek bir yaşam standardı sunmak için
Değil de,insanların sırtından nemalanmak,
Duygu sömürüsüyle gündem oluşturarak
Kullanıldığı zaman kese doldurmak için
Acımasız bir zalim haline gelebilir!
(Zulümden zevk almanı adı ne olabilir?
Zulmet mi,meskenet mi,kin,öfke mi,nefret mi?)
İnsan’ı doğal/yalın yaşam alanlarından
Koparan,sanal/yapay yaşam alanlarına
İterek fıtratını bozmakla ellerine
Ne geçecek,anlayan,bilen varsa söylesin!
(Bunlar istemiyor mu “insan” gibi yaşamak,
“İnsan” gibi yaşamak isteyeni yaşatmak?)
(Bir çınarın altında,okyanus kıyısında,
Bir pınarın başında,bir çavlanın altında,
Bir ekin tarlasından,bir dağın doruğundan
Gün batımına, ya da gün doğumuna dalmak,
Kuşların cıvıl,cıvıl öttüğü bir bahçede,
Bir ak atın sırtında ufukların ardına
Doğru koşturmak,uçmak özgürleşmiş bir ruhla,
Bir deniz kıyısında kavkılar toplamak mı,
Bir kumsalda yürümek,koşturmak yalın ayak,
Bir narı,bir elmayı,bir dutu,portakalı,
Bir ayvayı,inciri dalından koparmak mı,
Gönül penceresini güvercinlere açmak,
Özgürlük göklerinde şahinler uçurmak mı,(Mavera…)
Yüreğe,beyne huzur,mutluluk verir,yoksa
Çılgın festivallerde,çelik gökdelenlerde,
Futbol sahalarında,miting alanlarında,
Diskolarda,barlarda,kumar masalarında,
Loş kahvehanelerde,kat,kat AVM’lerde
Balo salonlarında,hıncahınç metrolarda
Yoğun otoban(lar)da,v.b ortamlarda
Bulunmak,yaşamak mı,hayatı bu sanmak mi?)
Akıllı(!) telefonlar,aşılar,uydularla,
Mezbahalardan beter laboratuarlarla
Sentetik insan gibi bir obje yaratmaya(!)
Soyunana aklı evvel,bencil küreselciler!
Şifa(!) dağıtanların tüplerini doldurmak
İçin çirkin düzenler,sahte pozitif testler
Tertipleyen paragöz,dünyaperest zalimler!
Rahman’la aşık atmak,boy ölçüşmeye kalkmak
Densizliğine düşen dengesizler,ifritler!
Allah’ı tedavülden(!) kaldırmak isteyenler!!!
(Bu iş nasıl olacak,kaldırın da görelim!
Güneşin,yerkürenin,ay’ın,gezegenlerin,
Ak,kara,deliklerin,boy,boy galaksilerin,
Yıldızların,evrenin yönünü değiştirin!
Geceleri gündüze,gündüzleri geceye,
Gurubları şafağa,şafakları guruba
Çevirin,akışını durdurun nehirlerin,
Değiştirin rengini göklerin,denizlerin,
İnsanı “insan” yapan ilahi cevherini,
Şeklini,kokusunu güllerin,nergislerin,
Su serpin mazlumların yanan yüreklerine!
İçinizi kemiren nefreti,kini,kibri
Dönüştürün sevgiye,barışa,kardeşliğe…)
İşte asıl başarı budur anlasanız a!
Artık farkına varın insan olduğunuzun,
Yerdeki,evrendeki Rahman’ın nezdindeki
Seçkin konumuzun,saygın onurunuzun..
Sizler onursuzluğu,zulmü yeğliyorsunuz,
Nasıl bu kadar aymaz olabiliyorsunuz?
Yaptık diye övünüp durduğunuz şeylerin
Tümünü bir anda yok edebilecek olan
Sonsuz kudret sahibi Kahhar’a boyun eğin!
(Furkan’ı Biz indirdik,koruyacak olan da(**)
Mahşer Günü’ne değin Biziz hiç kuşkusuz ki!
Ve aktaracak olan geleceğe taptaze…
Onu değiştirmeye,etkisizleştirmeye
Kalkanlar,yeltenenler ancak kendilerini
Aldatmış,inkar etmiş,tüketmiş olurlar ki,
Kursaklarında kalır dünyalık hevesleri!
Zindandan beter olur iki dünyaları da!
Dinleyin avanaklar ilahi uyarıyı!
Yeryüzünde/evrende-arasındakilerde-
Onun bir sayfasını,ayetini,harfini
Değiştirecek gücü,bilgisi,birikimi
Olan varsa göstersin,görelim kendisini!)
Sınırlı akılları,yetersiz güçleriyle
Bir kaş yapayım derken,bin bir göz çıkaranlar!
Ahlaksızlık,art niyet,akılsızlık,bağnazlık
Akılla,sağ duyuyla yer değiştiriyorsa,
Kendini bilmezlerden beklenir her şer artık!
Onları kurdukları tuzaklar kuşatacak,
Ne bir adım atacak,ne bir soluk alacak
Halleri kalmayacak,düşerek tepetaklak
Apışıp kalacaklar,bozulacak oyunlar
En güzel tuzak/oyun bozucu tarafından.
Olmayan akılları gidecek başlarından!
Ne çelik kasaları,ne süper(!) zekaları
İşe yaramayacak,derman olamayacak
Dertlerine dert katan dinmez kaprislerine!
(Geçici bir başarı elde edebilseler
Bile uzun vadede tökezleneceklerdir.)
Belki girişecekler her şeye yeni baştan,
Ancak kısır döngüden kurtulamayacaklar!
Başaramayacaklar,asla başaramazlar!
Bunlar mı getirecek insanlığın sonunu,
Bunlar mı yön verecek tarihe sözüm ona?
Hayır!Kimse kalkmasın paylaşmaya kozunu
Yerlerin ve göklerin-arasındakilerin-
Gözlerin,gönüllerin-zamanların,yerlerin-
Mutlak Malik’i olan,her işinde,hükmünde
Tam isabet kaydeden Hakimler Hakimi’yle.
O’nun belirlediği Son Saat geldiğinde,
Yerler,gökler başka bir hale büründüğünde,
Divan kurulduğunda,celse açıldığında,
Bunların hallerini görenler utanacak!
(Onların hesabına-Mü’minler kahrolacak!)
Onlar bildiklerini-belki de-okuyacak!
Belki hala gözleri açılmış olmayacak!
Ya da haşrolacaklar belki de kör olarak!(***)
Edepsizliklerinin,dengesizliklerinin
Ödülü(!) hiç solmayan alev güller olacak!
Yapmış olduklarının karşılığı olarak
Başka ne bekliyorlar,ne umuyorlardı ki!(****)
***
10-16 R.Ahir 1442//25 Kasım-01 Aralık 2020
________________________________________________________
(*): BEYAZ TV’nin HER AÇIDAN adlı proğramından.Katkılarımızla
(**): HİCR (15/9)
(***): TAHA (20/124)
(****): CASİYE(45/21-22)
PARA SONESİ
İnsanın hayatında en önemli şeylerden
Biri kabul edilen paradır ne yazık ki!
Tek hedef belirlenen,uğrunda can verilen,
Hısımı,akrabayı,eşi,dostu,kardeşi
Birbirine düşüren,düşman eden,küstüren,
Devletler arasında savaşlar çıkmasına
Sebep olan,canları,ocakları söndüren
Değil midir insanın ot tıkayan çanına!
Bir insanın onuru,özgürlüğü,imanı,
Mutluluğu,erinci parayla alınır mı?
Siz bunlardan birini satabilir misiniz?
Biz değer verdiğimiz için değerli(!) olan,
Silik kişilikleri kolayca satın alan, (…tuzağıyla avlayan,)
Para nasıl değerli olur söyler misiniz?
***
17-19 R.Ahir 1442//02-04 Aralık 2020
KULLUK SONESİ
Kulluk dediğin nedir?Özgürlüğünden olmak!
Diye düşünen akıl,özgürlük nedir sence?
Hiç sınır tanımadan saldırmak,yakmak,yıkmak,
İnsanların canına okumak mı zalimce?
Özgür geçinen nice tutsaklar var ömrünce!
Kimi üne,unvana,kimi paraya/pula,
Kimi makam,mansıba,kimi kul olmuş kula,
Kimileri takılmış idollerin peşine…
Rahman’a kul olmadan,yüce buyruklarına
İnanmadan,uymadan özgürleşemez insan!
İnsanı insanlıktan çıkaran duygulardan
-Kinden,sevgisizlikten,öfkeden,bencillikten...-
Kurtulan ruh onların alev zincirlerinden,
Kavuşur özgürlüğün onurlu coşkusuna!
***
19-20 R.Ahir 1442//04-05 Aralık 2020
DÜNYA SONESİ
Cıvıl,cıvıl kuşları,gümrah çağlayanları,
Rengarenk çiçekleri,bağları,bahçeleri,
Çiçek yüklü dalları,dağları,ormanları,
Gül yüzlü bebe(k)leri,şefkatli anneleri,
Hüzünlü bakışları,mübarek yaşlıları,
Zambak tebessümleri,şahit muvahhidleri,
Soluyan şafakları,tutuşan gurubları,
Cananlar Cananı’na adanmış benlikleri,
Dünyada,ahirette bizi mutlu edecek
İlahi buyrukları elimizin tersiyle
İterek,görmeyerek,duymazlıktan gelerek
Canlar,biz değil miyiz gönül bahçelerine
İnançsızlık,kin,nefret,tohumları ekerek
Cennet gibi dünyayı çeviren cehenneme!
***
21-22 R.Ahir 1442//06-07 Aralık 2020
KORKU VE PANİK!
Sevgili kardeşlerim,yeryüzü sakinleri!
Korkmayın,inanmayın,paniklemeyin sakın!
Varsıl küreselciler başta olmak üzere,
Onların sırtlarından nemalanmak isteyen
Fırsatçıların çirkin/sinsi düzenlerine,
Korkunç yalanlarına,iğrenç oyunlarına (Aldatmacalarına...)
Gelmeyin,doğruları dile getirenleri
Dinleyin,yalancılar güruhuna kanmayın!
Sağlık(!) adı altında,zorunlu aşılarla,
Yamuk akıllarıyla bizi kontrollerine
Almak isteyenlere direnelim birlikte,
Kötü niyetlerini yıkalım başlarına,
Onlara bu fırsatı,hazzı tattırmayalım!
(Kendi oyunlarına gelme ihtimali de
Gelmeyecek şey değil,belki de çok yakında!)
Kese doldurmak içim her şeyi yapar bunlar!
Aç kalmış sırtlanlardan bile doyumsuzdurlar!
Baş edemezsek eğer bir avuç şarlatanla,
Yazıklar olsun bize,ettiğimiz yemine!
Onların alçaklığı,açgözlülüğü varsa,
Bizim de onurumuz,korkusuzluğumuz var!
Yapacağımız tek şey göründükleri kadar
Yetenekli,akıllı,güçlü olduklarına
İnanmamak,el,ele vererek korkusuzca
Tavır koyabilmektir,stratej geliştirmektir,
Birbirimizi sevmek,inanmak,güvenmektir.
O zaman faşistlerle belki baş edebilir,
Doğduklarına bile pişman edebiliriz.
Yolumuzda güvenle ilerleyebiliriz.
Ecel ne bir an geri,ne bir an ileriye
Alınabilir,her şey/olay gibi onun da
Belirlenmiş sebebi,yeri,zamanı vardır.
Her işinde,hükmünde tam isabet kaydeden
Yerlerin ve göklerin Melik’i tarafından.
Kimsenin gücü yetmez bunu değiştirmeye,
Hem,korkunun ecele bir faydası var mıdır?
Yoksullar daha yoksul,varsıllar daha varsıl,
Oluyor uygulanan küresel oyunlarla!
İnanmayın,korkmayın,paniklemeyin sakın!
Her şeyi/her oluşu denetimi altında
Tutan Yüce Rahman’ın,En Kudretli Olan’ın
Hiçbir şey vuku bulmaz iradesi dışında.
O’na sığının,sonsuz saygı,güven besleyin!
O’nun her an sizinle birlikte,sizden yana
Olduğuna inanın,o zaman size kimse
Asla zarar veremez hayatınız boyunca.
İçiniz ferah olsun başaramayacaklar!
Ne kadar uğraşsalar,ne kadar çırpınsalar
Allah’ın iradesi üstüne çıkamazlar!
Mezarları olacak kazdıkları kuyular!
Doymaz kursaklarında kalacak hevesleri!
***
17-19 R.Ahir 1442//02-04 Aralık 2020
BURJUVAZİ
Bayanların,bayların eline su dökemez
Umurlarında bile olmayan ötekiler!
Rahatlarından asla fedakarlık edemez
Jakobenlik çalımı atarlar podyumlarda!
(…………..yarışı yaparlar boş kulvarda!)
Uzun emellerini gerçekleştirmek için
Var güçleriyle çaba harcarlar,didinirler!
Avurtları bir türlü dolmaz ne yapsalar da!(Avuçları...)
Zifir karanlıkları aydınlığa yeğlerler,
İhtiras ateşiyle yanarlar için,için…
***
11-16 R.Ahir 1442//26 Kasım-01 Aralık 2020
______________________________________________
(*): Akroştiş
AYET SONESİ
Yeryüzünde,evrende-arasındakilerde-
Rahman’ın varlığına kanıt olan sayısız
Ayet serilmektedir gören gözler önüne.
Nebülöz,kara delik,ak delik,planet,yıldız…
Olağanüstü denge,uyum yasalarıyla
Belirlenen,çizilen sonsuz yörüngelerde
İlahi senfoninin esriten coşkusuyla
Dalgalanan,bükülen,dürülen yüzeylerde
Zamanda mekansızlık,mekanda zamansızlık,
Varlık içinde yokluk,yokluk içinde varlık…
Değişen,renkler sesler,koordinatlar her an.
Ve ayetler içinde en büyük ayet insan…
Yani baş eğiş,iman,nankörlük,nisyan,tuğyan...
Bir yanı pırıl,pırıl,bir yanı kapkaranlık…
***
13-17 R.Ahir 1442//28 Kasım-02Aralık 2020
ÖNCE ADALET
Ey siz iman edenler Bir Allah için hakkı(*)
En sağlam ölçülerle-inanma bilinciyle-
Ayakta tutan,iyi-adaletin timsali-
Adaletle şahitlik-adaletli şahitler-
Dürüst kimseler olun-doğruluktan haz duyun.-
Bir topluluğa karşı duyduğunuz kin sizi
Adil davranmamaya,bir haksızlık yapmaya ,
Adaletten sapmaya-yalancı tanıklığa-
İtmesin,götürmesin,adil hareket edin.
Hep adaletli olun,temeli sağlam tutun.
Bu,Allah korkusuna,takvaya daha fazla
Yakışan,yakın olan bir davranıştır,insan
İnanan,özgür ruhlu,kul olan herkes için.
(Allah’ın denetimi,güvenli gözetimi
Altına girmenin de en kestirme yoludur.
Sultan’ın buyruğudur,yasası,metodudur.
Tek Allah’a isyandan sakının,uzak durun.
-Takva üzere olun,günahlardan korunun,
Sorumluluğunuzun tam bilincinde olun.)
O yaptıklarınızı-her davranışınızı-
Hakkıyla bilmektedir,duymakta,görmektedir,
Değerlendirmektedir,kayda geçirmektedir.
Ey devlet adamları,hakkimler,hukukçular!
Devletleri yönetir,insanları yargılar,
Onlar hakkında karar verirken siz ne kadar
Doğru,adil,yerinde,tarafsızca kararlar
Verebiliyorsunuz,alabiliyorsunuz?
Kendinize ne kadar güven duyuyorsunuz,
Başkasına ne kadar güven veriyorsunuz?
Haksız yere,taraflı,kayırıcı kararlar
Verdiğinizde neler olur biliyorsunuz!
(Kendinize,ellere verdiğiniz zararlar…)
Daha ne kadar sürer bu çılgın tutumunuz?
Sizin duruşmanıza benzemeyen en yüce,
En Adil Duruşma’yı düşünmüyor musunuz?
***
09-12 R.Ahir 1442//24-27 Kasım 2020
_________________________________________________________
(*):Bir topluluğa-ya da bireye-karşı duyduğunuz kin ve nefret,sizi
ona/onlara karşı adil davranmaktan alıkoymasın.(MAİDE(5/8)
AHTAPOT SONESİ
Ahtapot yaratıklar içinde birçok yönden
Üstün özellikleri,yetenekleri olan,
Bulunduğu ortam(d)a kamufle olabilen,
Böylece yakın,uzak düşmanından korunan,
Gerektiğinde şekil,renk değiştirebilen,
En karanlık sularda korkusuzca yaşayan,
Kıvrak manevralarla hareket edebilen,
Avını ustalıkla/akıllıca avlayan,
Ancak insanın kurnaz,sinsi tuzaklarından
Bütün çabalarına rağmen kurtulamayan,
Son nefesini veren zalim parmaklarında!
En çok andıran kimdir,hangi insan tipidir
Ahtapotu yaşayan canlılar arasında?
Hiç benzemeyen kimdir,en çok benzeyen kimdir?
***
12-16 R.Ahir 1442//27 Kasım-01 Aralık 2020
ALLAH’I UNUTMAK! (*)
Allah’ı unutmanın ne demek olduğunu
Ne zaman anlayacak şu nankör insanoğlu?
Hala mı anlamıyor,görmüyor,duymuyor mu?
Başına gelen bunca musibetin sebebi
Rabbinden,kendisinden uzaklaşmasındandır.
O’nu unutmasından savsaklamasındandır,
Şımarıklılığındandır,ahlaksızlığındandır,
Doyumsuzluğundandır,sorumsuzluğundandır,
İçtensizliğindendir,güvensizliğindendir,
Dengesizliğindendir,bilinçsizliğindendir,
Onursuzluğundandır,utanmazlığındandır,
Görgüsüzlüğündendir,bilgisizliğindendir,
Savurganlığındandır,saygısızlığındandır,
Düşüncesizliğinden,ukalalılığındandır,
Taşkınlıklarındadır,sapkınlıklarındandır
Rahman’ı rahmetini üzerinden çekmesi…
Yeryüzünde yaşanan ne kadar olumsuzluk,
Yıkım,acı,pişmanlık,onursuzluk,mutsuzluk
Getiren olay varsa,O’nu unutmaktandır,
Yüce buyruklarına kayıtsız kalmaktandır.
(Önemsenmemektendir,yüz/sırt çevirmektendir.)
Kavgayı,kıskançlığı,kini,nefreti,kibri,
Bencilliği,kaprisi,riyayı,gösterişi
Barışa,kardeşliğe,adalete,sevgiye,
Huzura,anlayışa,aşka yeğlemektendir.
Sakın ha,kendileri ölümsüz,Bir Allah’ı (**)
Unutmuş olduğundan,Allah’ın da onlara
-Kendi kendilerine-sapkın benliklerine-
Bizzat kendilerini unutturmuş olduğu
Bahtsız insanlar gibi olmayın köle ruhlu!
Onlar,yozan,sapıtan,ilahi sınırları
Aşarak yoldan çıkan,sorumsuzca davranan
Rabbinden uzaklaşan,bu yüzden kendinden de
Uzak kalan,aldanan,unutan,unutulan
(Hem O’na,hem kendine yabancılaşmış olan)
Kimselerdir yazık ki bomboş hayatlarında!
(Evet onlardır,onlar işte yoldan sapanlar,
Dünyada ahirette en zararlı çıkanlar.)
Rahman’dan uzak kalan zalim de olabilir,
Katil de olabilir,cani de olabilir,
En büyük haksızlığı kendine yapabilir.
Çünkü o,adaletten,barıştan,kardeşlikten,
Şefkatten,merhametten,sevgiden,iyilikten,
Tefekkürken,kendini bilmekten,faziletten
Mahrum/yetim kalmış,sırt/yüz çevirmiş demektir.
Onun kime,ne kadar hayrı dokunabilir?
Hiç kimse,”ben mutsuzum!”diye hayıflanmasın!
Allah’ı unutmanın,O’na kul olmamanın
Neye mal olduğunu artık görsün,anlasın,
Dünyada,ahirette,geçmişte,gelecekte
Utancı,mutsuzluğu,nedameti tatmasın!
***
10-12 R.Ahir 1442//25-27 Kasım 2020
____________________________________________________________
(*): Allah(CC)’ı unuttukları için Allah’ın da kendilerini kendilerine
unutturduğu insanlar gibi olmayın.
(**). (HAŞR(59/19)
ZEYTİN SONESİ
Ufukları zorlayan okyanus kıyısında
Oldukça yaşlı,başlı bereketli,verimli
Bir zeytin ağacının kanatları altında
Ondan çok daha yaşlı,çok daha deneyimli
Oturan biri vardı,saçları,sakalları
Birbirine karışmış,bıyıkları terlemiş,
Denizlerden,göklerden renk almış bakışları
Yorgun,buğulu,sanki çok uzaklardan gelmiş!(...çok şey görmüş,geçirmiş...)
Tanık olduklarını zeytinle paylaşmayı
Düşündüğü anda bir martı çığlık,çığlığa
İndi yanı başına ıslak kanatlarıyla…
Dinlerken birdenbire başladı tutuşmaya…
Zeytin daha dengeli,daha bilinçli çıktı,
Kırıldı çiçek yüklü dalları,budakları…
***
09 R.Ahir 1442//24 Kasım 2020
ORUÇ SONESİ
Nefis vahşi bir attan,bir sırtlandan,yılandan(Ego...)
Rahman’a asi gelen kendini beğenmişten.
Sinsi planlar,tuzaklar tasarlayan çılgından
Daha tehlikelidir,kat,kat beter onlardan...
Onu bir güvercine,bir güle,bir bülbüle,
Çiçek yüklü bir dala,bir yağmur damlasına
Buruk bir tebessüme,aydınlık bir çehreye
Velhasıl iyi huylu,yararlı bir benliğe
Nasıl çevirebilir,yararlanabiliriz,
Sevgiyle,iyilikle,güzellikle,hikmetle
Ziynetlendirebilir,barıştırabiliriz?
Koyu bağnazlığından,zifir karanlığından
Düşünceyle,imanla,aşkla aydınlanmadan
Nasıl kurtulabilir,özgürleşebiliriz?
***
09-10 R.Evvel 1442//24-25 Kasım 2020
HAC SONESİ
Dünyanın,evren(ler)in nabız atışlarını
Bağırlarında duyan nasipliler,bahtlılar
Masiva tutkusuna dönerek sırtlarını,
Mavera iklimine doğru yol arıyorlar…
Gökten kalbe inen nur sütunu çevresinde
Dönüyor gezegenler,yıldızlar,galaksiler
Her biri belirlenmiş olan yörüngesinde,
Her birinde değişik frekanslar,renkler,sesler…
Kimisi birbirinden,bazısı kendisinden
Habersiz,kimileri attığı adımların
Nereden geldiğinden,nereye gittiğinden…
Tümünün gelmişinden,geçmişinden,halinden
Haberdar,mutlak bilgi sahibi külli aklın
Varlığından ne kadar haberi var onların?
***
09-10 R.Ahir 1442//24-25 Kasım 2020
ZEKAT SONESİ
Düşün!Çadır kentlerde,kamplarda,mağralarda,
Zindanlarda,yurtlarda,karanlık sokaklarda
Onurunu yitiren,insanlığından çıkan
Yaşamaya çalışan,yaşadığını sanan
Bahtsızların derdine,bahtına,dileğine (…özlemine)
Hem maddi,hem manevi olanaklarımızla
Kol,kanat germeliyiz sevgiyle,merhametle,
Paylaşmanın tadına varmalıyız imanla.
İhtiyaçlarımızdan fazla neyimiz varsa,
Paylaşabilmeliyiz seve,seve onlarla.
Onların mutluluğu bizi mutlu etmeli!
Özellikle varsıllar emanet nimetleri
Paylaşma,dayanışma yarışına girmeli,
Sonsuz bir mutluluğu tatmak istiyorlarsa.
***
09-10 R.Ahir 1442//24-25 Kasım 2020
NAMAZ SONESİ
“Namaz Din’in direği!” buyurmuş Kutlu Elçi.
Din de yerin,evrenin direği,eksenidir.
Odur ayakta tutan gizli,açık her şeyi.
Dinsizlik,dengesizlik,samimiyetsizliktir.
Bağnazlık,güvensizlik,tutsaklık,cahilliktir.
İnsanı “insan” yapan evrensel değerlerin
-Adaletin,sevginin,barışın,kardeşliğin…-
Yitirilmiş olması,zillettir,meskenettir.
İnsanı kendisinden,Rabbinden,zamanından
Uzaklaştıran,onu insanlıktan çıkaran
Dinsizlik,imansızlık,bağnazlık değil midir?
İnsan’ı kendisine,Rabbine döndürecek
Kendisini Rahman’a kabul ettirmesidir.
İşte ancak namazla gerçekleşir bu dilek!(*)
***
08-09 R.Ahir 1442//23-24 Kasım 2020
______________________________________________________________
(*): Ancak hakkını vere,vere kılınan(Rahman’a olan sonsuz güven,sevgi,
ve kayıtsız şartsız imanın nişanesi/ritüeli olan)bir namaz,insanı
her türlü taşkınlıklardan,ahlaksızlıklardan koruyan ALLAH(CC)’a
yaklaştıran namazdır.
R A V Z A (*)
(Sone)
Es-Selam Kapısı’ndan girilir esenlikle
Yerler/zamanlar/çağlar üstü gül bahçesine…
Ta iliklere işler Sevgili’nin nefesi,
Dağılır,paramparça olur gönül kafesi.
Ufuklar ötesinden gelen sonsuz güvercin
İner çığlık çığlığa som aydınlık avluya.
Sarar her bir yanını güzel yeşil Kubbe’nin…
Kaideler,kıyamlar,secdeler,rukularla
Doygunluğa erişmiş,mutlanmış,özgürleşmiş,
Aydınlanmış,esrimiş,kanatlanmış ruhlarla…
Ve Cibril Kapısı’ndan çıkılır kucaklarda
Hiç bir mevsim solmayan gülşenlerden derilmiş
Güllerle,hıçkırıklar,frekanssız çığlıklarla…(…hüzünlü bakışlarla…)
_________________________________________________________
(*): RAVZA:Hz.Muhammed(AS)’in kabrinin bulunduğu kutlu
mekan-ki bizzat kendileri tarafından”Cennet bahçelerinden bir
bahçe” olarak betimlenmiştir.
B E Y T U L L A H
(S o n e )
Rahmet sağanakları gönül bahçelerine (Vahiy…)
İniyor gümbür,gümbür,şimşek çakışlarıyla
Tutuşuyor ufuklar,ışık demetleriyle
Sarılıyor yıldızlar,coşkun nebulalarla…
ALİM’in evrenlere sığmayan düşüncesi(*) (…evrenleri kuşatan…)
Yansıyor sonsuz yüzlü Küp’ten sonsuzluklara.
İnsanlığın kurtuluş reçetesi,projesi
Çağırıyor sevgiye,barışa,kardeşliğe...
Bu Çağrı’yı duyanlar koşuyor öbek,öbek
Kökleri gökte olan Sonsuz Dallı Ağaç’ın
En büyük arzuları devşirmek hevenk,hevenk
Olgun meyvelerini seve,seve paylaşmak
Yüzyıl’ın,Yüzyıllar’ın,yerlerin/zamanların
Bahtsız yüreklerine su serpmek,mutlandırmak…(Yanan…)
***
07-09 R.Ahir 1442//22-24 Kasım 2020
_________________________________________________________
(*):ALİM:ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Her şeyi en ince
ayrıntılarına/detaylarına(iç ve dış boyutlarıyla-enfüsü/afakıyla
sebep/sonuçlarıyla)bilen,değerlendiren.En yüce düşüncelerin,
fikirlerin,mutlak bilginin sahibi.
A K S A
(Sone)
Zaman durdu,açıldı bütün yollar,kapılar…
Gökler’den davet geldi mahzun ruha teselli.
Yerler,gökler dürüldü,renkler,sesler,ışıklar
Kutlu konuğu yolcu etmek için birleşti…(…sözleşti.)
Ufuksuz,zamansızlık okyanusu çalkandı,
Dalga boyu ölçülmez medlerle/cezirlerle…
Kuru dallar canlandı,salkım saçak donandı
Taptaze yemişlerle,solmayan çiçeklerle…
Bir Ses geldi derinden,bir sayha ötelerden…
Yörüngeler değişti yüreklerde,evrende,
Silindi gam,kasavet gözlerden,gönüllerden.
Mahzun Mabed’in hüznü çok sürmedi,coşkuya
Dönüştü o silinmez,unutulmaz,muhteşem
Anıyla Mahşer’e dek yaşayacak onurla…(O Gün’e dek duracak ayakta.)
***
07-09 R.Ahir 1442//22-24 Kasım 2020
TÜRKİYE VE YENİ DÜNYA DÜZENİ
“Yeni Dünya Düzeni” gündemden hiç düşmüyor!
Ağızlara pelesenk oldu bu tuhaf slogan!(Şom dillere...)
“Küreselciler” denen çok bilmişlere göre,
Bu onların işidir,onlardan başka kimse
Bu işin üstesinden gelemez,başaramaz!
Sokaklara dökülen kitleler ne yapıyor?
İçlerinden kaçı ne yaptığını biliyor?(…yaptığının farkında?)
Onları meydanlara çekenlerin niyeti
Birbirlerine karşı gövde gösterisinde
Bulunan şer güçlerin kışkırtmaları mıdır?
İnsanları kullanma konusunda ne kadar
Hünerli,başarılı,usta olduklarını
Birbirler’ne göstermek,kanıtlamak için mi
Yoksa düzenliyorlar bu çirkin oyunları?
Kin, gurur burgacında çırpınıp duruyorlar!
Yüzyıllardır bu korkunç yarış sürdürülüyor,
Olan yarım akıllı kitlelere oluyor!
(Komplo teorileri üreten komplocular,
Yeter!İnsanlar bıktı lafazanlığınızdan!)
Türkiye’siz Yeni Bir Dünya Düzeni olmaz!
Bunu kabullenmeyen ciddiye alınamaz!
Böyle düşünenlerle bir adım atılamaz...
Ankara’yı saf dışı bırakmak isteyenler
Boşuna çırpınmasın başaramayacaklar.
Kurulacak “düzen”de çok önemli bir görev
Üstlenecek günbegün etkinleşen Türkiye
İnancıyla,aklıyla,soyluluğu,aşkıyla…
Sanatta,siyasette,bilimde,bilgelikte
Barışta,kardeşlikte,güçlü ekonomide
Bizim kadar deneyim,birikim,söz sahibi
Olan kaç ulus vardır,kaç devlet gezegende?
Bütün girişimlerin,tahminlerin üstünde
Yüceler Yücesi’nin sonsuz iradesi var.
Hiçbir şey gerçekleşmez O’nun izni olmadan.(...izin vermiyorsa.)
Her şey O’nun gözetim,denetimi altında.
Ve bir hikmeti vardır müdahil olmuyorsa,
Müdahil olmuyormuş gibi görünüyorsa (…sanılıyorsa da)
Dahil olmadığı bir olay yoktur aslında.
(Zamanı gelmemiştir böyle gerekmektedir.)
O Alimler Alimi,Hakimler Hakimi’dir,
Her işinde,hükmünde tam isabet edendir.
O’nu göz ardı etmek en büyük aldanıştır,
O’ndan habersiz yaprak bile düşmez dalından.(*)
Onlar Mahşer Günü’ne,Büyük Hesap Günü’ne
Ertelenmektedirler,gözetlenmektedirler…
Ummadıkları anda,beklenmedik şekilde
Korkunç bir akıbetle,acılı bir sürprizle
Karşılaşacaklardır,çuvallayacaklardır!
Yaptıklarıyla er-geç kuşatılacaklardır.. (…O Gün…)
Utanacaklar mıdır,şaşıracaklar mıdır,
Yoksa hala uyanmış olmayacaklar mıdır?
Saçma inatlarını sürdürecekler midir?
Ateş’in konukları onlar mı olacaktır?
Rahman’ın verdiği söz yerine gelecektir.
***
03-06 R.Ahir 1442//18-21Kasım 2020
________________________________________________
(*): EN’AM (6/59)
S A Y G I N L I K !
Bir insan makam,mansıp,şöhret,varlık sahibi
Olduğundan gurura,kibre kapılıyorsa,
Bunların kendisinin güzel kazanımları
Olduğunu sanıyor,REZZAK’ı unutarak (*)
O’na olan borcunu ödemeye çalışmak
-Zekatla,sadakayla,infakla,paylaşımla-
Ve yürekten teşekkür etmek gerekiyorken,
Beylik,krallık,ağalık,liderlik taslıyorsa,
Başkalarından saygı/saygınlık bekliyorsa,
Bu yüzden kendisine saygı duyuluyorsa, (başkaları saygı duyuyorlarsa,)
Her iki tarafın da özgüven sorunları
Olduğu,tedaviye ihtiyaç duydukları
Kuşkusuzdur,tez elden görünsünler doktora!
(Bazen onlara bakan doktorlar da hastadır,
Onların tedavisi(!)hastalığı arttırır.
Onların tedaviye ihtiyaçları vardır.)
Bunlar şöhret,mal,mansıp tutkunu olduğundan (..tutkunudurlar ya,)
Kullanılabilirler şer güçler tarafından
Birer maşa olarak ömürleri boyunca,
Bir yana itilirler miadları dolunca!
Gerçek kimliklerini,maskesiz yüzlerini
Tanımadan,onlara güvenmek,saygı duymak
Gözlerde büyüterek,matah bir şey sayarak (hint kumaşı sanarak)
Peşlerinden koşturan alıklar da böylece
-Ki bu toplumların en acı yanılgısıdır,
Çok utanç vericidir,onur inciticidir.-
Şaşkınlıkla apışıp kalıverir ortada
Bomboş bakışlarıyla,düş kırıklıklarıyla...(...aldanmışlıklarıyla!)
Bir insan düşünceden,inançtan,merhametten
Yoksun olursa ondan her şer beklenebilir.
Onlar için iyilik-belki-enayiliktir.
Dünyada,ahirette onur,saygınlık,güven
Kazanmak isteyenler,onun,bunun peşinden
Değil Tek Mutlak olan,aldatmayan,kollayan,
Yüceler Yücesi’ne kulluk etsinler ancak!
Onur da,saygınlık da bütünüyle O’ndadır.(**)
En büyük onursuzluk olan kula kulluktan, (...kulluktur.)
Sinsi tuzaklar kuran nefsin tutsaklığından (...esaretinden)
Kurtulur,özgürlüğe kavuşurlar vesselam!(...o zaman.)
_______________________________________________________________
(*): REZZAK,(ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Her çeşit(maddi,
manevi)rızkı daima veren.Yarattığı rızıkları yaratıklarına her daim
dağıtan.
(**): NİSA(4/138-139),FATIR(35/10),MÜNAFİKUN(63/8)
İSTİKLAL MARŞI
Biz,bağımsızlığımız,özgürlüğümüz için
Gözümüzü kırpmadan,kılımız oynamadan
Canımızı verecek bir milletiz her zaman.
Bunu bilmeyen varsa,ya da görmezden gelen,
İSTİKLAL MARŞIMIZ’ı dinlesin,düşünmeden
Bilmeden,anlamadan,gücümüz ölçmeden(!)
Bize karşı tuzaklar,oyunlar düzenleyen
Tağutlar başlarına gelecek olanlardan (Şer güçler...)
Habersiz görünüyor yapacaklarımızdan,
İnsanlığa rol/model olduğumuz günlerden...
(Nasıl kurtulacaklar,nasıl sıyrılacaklar,
Sıyrılabilmek için,kurtulabilmek için
Ne yapacaklar,kimden güç,akıl alacaklar?)
Kendini bir şey sanan cüce megalomanlar,
Kıskançlık,gurur,fesat kumkuması bağnazlar!?)
İSTİKLAL MARŞIMIZ’ı söyleyelim birlikte
Haykıralım olanca coşkumuz,aşkımızla,
Ta içimizden kopan yurt,insan sevgisiyle
Çarpan,ürperen duru ruhumuzdan yükselen,
Zamanlar/yerler/çağlar/frekanslar üstü Ses’le.
Yürüyelim kararlı,sağlam,dev adımlarla
İnsanlığa önderlik,kılavuzluk yolunda,
Barış kardeşlik,huzur,sevgi ufuklarına,
Şımarmadan,gurura,kibire kapılmadan.
Kim,ne olduğumuzu görsün dostlar,düşmanlar...
Bizimle yürüyenler nefsini sultasından
Kurtulsun,mutluluğu özgürlüğü tatsınlar,
“İnsan” olmalarının onuruna varsınlar...
***
28-29 R.Evvel 1442//14-15 Kasım 2020
ROMANTİZM
(SONE)
Dolaştım yorgun,argın,mahzun,umutlu,dingin...
Zamanlar/yerler üstü evren bahçelerinde...
Hiçbir mevsim solmayan çiçeklerinden derdim
Dönerken kimi görsem yolumun üzerinde...
Cümle ailesini son savaşta yitirmiş,
Ağlamaktan gözleri kan çanağına dönmüş,
Frekanssız çığlıkları Arş’a kadar yükselmiş,
Bir güzeller güzeli acılara bürünmüş...
Yaklaşmayı denedim önce bir tebessümle,
Ardından çiçekleri uzattım içtenlikle...
Tarifsiz bir hüzünle ışıdı bakışları!
Hissettim ellerinin hala titreyişini.
Yürüdük ardımızda brakarak acıları...
Bekleyenler beklesin bir süre daha beni.
***
03-04 R.Evvel 1442//20-21 Ekim 2020
F I K R A
Malum,Hoca merkebe bazen ters binermiş ya,
Sormuşlar muhtereme;”Eşeğine ne diye
Tersine biniyorsun,nedir bunun hikmeti?”
O hoş tebessümüyle gülümsemiş,demiş ki;
“Ardımdan bir tehlike yaklaşacak olursa,
Görebileyim diye onu hiç kuşkusuz ki!”
“Ya önünden gelecek olan tehlikeleri
Nasıl göreceksin ki?”diye sorduklarında;
“Onları eşek bile görebilir değil mi?” (...görsün artık öyle,..)
Diye bir cevap vermiş,o kadar manidar ki!
İnsanların bir çoğu,brakın arkasındaki
Tehlikeleri görmek,önlerindekileri
Bile görmediğinden gidiyor baştan kara!
Ne yol yordam biliyor,ne hedef belirlemiş,
Ne dosdoğru bir rehber,bir kılavuz edinmiş,
Duymazlıktan geldiği için uyaranları,
Önünde arkasında bir ışık yakanları.
Daha ilk adımlarda-yolunun başlarında-
İşten bile değildir tökezlenivermesi!
***
10-11 R.Evvel 1442//27-28 Ekim 2020
SONBAHARDA İLKBAHAR!
Sonbaharda ilkbahar,ilkyazı yaşıyoruz,
Çeşme’de oturmanın keyfini(!)sürüyoruz!
Kasırgalar,depremler,savaşlar,hastalıklar (...sağanaklar)
Yüzünden evlerinden,barklarından,canından
Olanları ne adar görüyor,duyuyoruz?
Kamplarda,çadırlarda,kontenyer konutlarda(!)
İnlerde,mağralarda,karanlık sokaklarda
Kalanların halini hiç düşünüyor muyuz?
Kaderlerine ortak olabiliyor muyuz?
Hiçbir şey yapamasak bile yürekten,candan
Onları bir duayla anabiliyor muyuz,
Yüceler Yücesi’nden yardım diliyor muyuz?
Ilık yatağımıza uzandığımız zaman
Onlar için gözyaşı dökebiliyor muyuz?
(Yatlarda,villalarda,plazalar,saraylarda
Yaşayanların sonu nedir biliyor muyuz?)
Başımıza gelenler yoksa bizim suçumuz
O’na,birbirimize,tüm insanlığa karşı
Sorumsuzluğumuzdan,yabancılaşmamızdan
Olmasın,bunu hiç mi hesaba katmıyoruz?
Her olayın ardında maddi oldu kadar,
Manevi nedenler de olduğunu göz ardı
Ediyoruz,duymazdan,görmezden geliyoruz!
Suçu-haşa-Allah’a atıp sıyrılıyoruz
İşin içinden kısa,yetersiz aklımızla!
O,asla zulmedici değildir kullarına.(*)
Biz kendi kendimize haksızlık ediyoruz,
İnsanlık onuruna,aklına,inancına
Yakışmayan eylemler sergilemiyor muyuz?
Her şeyi baştan savma,günübirlik yapınca,
Her işte aklımızı devreye sokmayınca
Onun faturasını çok ağır ödüyoruz!
Bunu niçin bir türlü kabullenemiyoruz?
***
02-03 R.Ahir 1442//17-18 Kasım 2020
_____________________________________________________
(*): ENFAL(8/51),HUD(11/101),KAF(50/29) v.b.
CHARLİE HEBDO (*)
Charlie Hebdo denilen haysiyetsizin teki(...akrep yürekli biri,)
Hazreti Muhammed’e,”alemlere rahmet”e (**)
ALLAH’ın beğendiği,seçtiği Elçisi’ne
Ruhumu alt,üst eden kinini,nefretini
(“LA İLAHE İLLALLAH” gerçeğinden habersiz,
İnsanlıktan,onurdan,terbiyeden nasipsiz...)
Evrenlerin en seçkin,en güzel,en değerli,
Hayatını İnsanlık sevgisine vakfetmiş,
En yiğit,en onurlu,en üstün kimliğine (***)
Bilinçsizce yapılan hakaretin suçlusu,
Duruşma’da Hakim’in başlayınca sorgusu
O Gün başına neler gelecek bilmiyor mu?
(....................nasıl bir cevap verecek biliyor mu?)
***
12-13 R.Evvel 1442//29-30 Ekim 2020
_______________________________________________________________
(*): Akrostiş
(**): ENBİYA (21/107)
(***): KALEM (68/4)
İNSANLIK SARSILIYOR! (*)
İnsanlık sarsılıyor manevi bir depremle!(...lerle!)
ALLAH’a gerektiği gibi inanmadığı
(Gerçekten inandığı gibi yaşamadığı)
Aradığı huzuru,mutluluğu,barışı
Bulabilmenin ancak O’na teslimiyetle
(Nasıl gerekiyorsa O’na öyle inanmak,
Yani kayıtsız ,şartsız sonsuz güven duyarak.)
Kulluktan geçtiğini bir türlü anlamayı(ya)
İstemediği için tüketiyor kendini (Yanaşmadığı...)
Bencillik,gurur,kibir,cehalet sarmalında!
Temeli “Rabbe iman!” olan hayat,kainat
Mimarisini sağlam temellere oturtmak,
İnsanlığı bu bina içersinde toplamak, (...çatı altında...)
Nereden geldiğini,nereye gittiğini,
Nerede olduğunu,nerede durduğunu,
“İnsan” olabilmenin yordamını,yolunu (...ne demek olduğunu,)
Rabbinin Katındaki kadrini,kıymetini,
Yeryüzündeki asıl,işini,görevini,
Eğlence,oyun,oynaş yeri olmadığını,
Anlayacağı dille,güzellikle anlatmak,
“Yaratılış”ın hedef,niyet ve gayesini,
Unuttuğu şeyleri-sarsarak-hatırlatmak...
Velhasıl,kendisine gelmesini Rabbine
Dönerek sorumluluk bilinciyle donatmak...
Ancak böyle mümkündür sarsıntıyı durdurmak,
(İçindeki)Fayları (kırılmadan)kontrol altına almak!
Ya da kırıldığında yapılması gerekli
İşleri,bilgileri öğretmek,uygula(t)mak!
***
11-12 R.Evvel 1442//28-29 Ekim 2020
_____________________________________________________
(*): ÖLÜMSÜZ GERÇEK (Mustafa YAZGAN) Sh:93 v.d.
Katkılarımızla.
MUHTEŞEM ZAFER!
Ne dünyanın en yüksek,en uzun köprüsünü,
Ne en hızlı trenini,en ağır gemisini
-Dev kruvaziyerleri-ve transatlantikleri-
Şilepleri,yatları,savaş gemilerini,
Ne en zarif,en güzel,en akıllı evini,
En şık,en pahalı,en frapan elbisesini
Konforlu uçağını,sağlam gökdelenini,
Ne kilometrelerce tüneller,otoyollar,
Nice haltlar işlenen dev laboratuarlar,
Bacalarından mdrmi püsküren fabrikalar,
İnşa etmek en büyük barajını,gölünü,
Ne dokuz saniyede kat etmek yüz metreyi,
Ne dünya şampiyonu olmak farklı dallarda,
Ne nükleer santraller,ne lazer bombaları,
Ne gizemli şatolar,ne başkan sarayları,
En gelişmiş tankları,uçakları,topları,
Ülkeleri,kentleri yerle bir edebilen
Nötron,atom,hidrojen,nükleer bombaları...
Ne en zorlu savaştan kesin zaferle çıkmak,
Ne sınırsız bir servet,soy,sop sahibi olmak,
Ne büyük başarılar elde etmek,ünlenmek,
Ne dünyanın en zeki,akıllı,yetenekli
İnsanı,sanatçısı,devlet adamı olmak,
En uzak yıldızlara geziler düzenlemek,
Ne altın,elmas,petrol,uranyum,bor üretmek,
Ne uzayda kurulan kolonilere göçmek,
Ne insanlardan farksız(!) androitler düşünmek,
Ne bilmek kaç kıratlık elması satın almak,
Ne cafcaflı sözlerle safdilleri kandırmak,
Ne zavallı,çaresiz insanları sömürmek,
Ne zamanda yolculuk serüvenine kalkmak,
Ne topraktan bire bin ürün devşirebilmek,
İnsan’ın yitirdiği beşeri değerleri (...moral değerlerini)
-Adaleti,sevgiyi,barışı,kardeşliği,
Şefkati,merhameti,dostluğu,düşünmeyi,
Dirliği,düzenliği,huzuru,güvenceyi...-
Geri getiremiyor,kazandıramıyorsa,
Savaşlar,hastalıklar,suçlar azalmıyorsa,
Kopan bağlar yeniden bağlanamıyorlarsa,
Havanda su dövmekten başka bir şey olur mu
Bu muazzam(!) zaferler,başarılar ki,ruhu
Arka plana atmanın kaçınılmaz sonucu (...ürkütücü...)
İnsanın insanlıktan çıkmasıdır kuşkusuz!
Tutsaklığı özgürlük sanmasıdır ki,mutsuz
Olmasının en açık,seçik sebebi budur!
Kendini bir şey sanma,beğenme sendromuyla
Baş edemeyeceği illete tutulmuştur.
İşin garip tarafı,hak etmiş olduğunu
Sanmakta,böylelikle iyileşme umudu
Giderek azalmakta,ölümcül bir hedefe (...yankısız kanyonlara)
Doğru koşturmaktadır gözlerinde bandajla!
Bütün başarıları kendisiden sanmakta, (...bilmekte,)
Yüce Yaratıcı’ya nankörlük etmektedir.
(İnsanı “insan” yapan evrensel kriterleri
Elinizin tersiyle itebiliyorsanız,
Eblehlikten de öte bu haliniz tavrınız!
Nasıl bu kadar aymaz olabiliyorsunuz?
Maskeleri yırtıyor riyakarlıklarınız!
Her iki dünyanızı kanlı ellerinizle
Nasıl bu kadar alt,üst edebiliyorsunuz?
Doğrusu övülmeye değer bu başarınız!
Milyonlarca masuma kan kusturuyorsunuz,
Sonumuz nedir diye düşünmüyor musunuz?
İpliğiniz pazara çıktı diye mi yoksa,
Bu hırçınlıklarınız,çamur atmalarınız?
Rahman’ı gücendirmek nedir bilmiyorsunuz!
Allah’ı tedavülden(!) kaldıracakmışsınız!
Bir insanın Kahhar’ı karşısına alması ,(*)
Egosuna kanarak O’na karşı koyması, (...çıkması,kafa tutması,)
O’nunla bilgi,kudret yarışına kalkması,
Beğendiği,seçtiği Elçisi’ni kırması,
Akıl tutulmasıdır,çılgınlık,ahmaklıktır,
Rahman’la imzalanan ahdin bozulmasıdır.
Muhteşem(!)bir utançtır,zillettir,yenilgidir.
Burnumuzun dikine gideriz diyorsanız,
Müstekbirler,kalır mı Şeytan’dan bir yanınız?
Belki pabucunu ters giydirebilirsiniz!
Görünen,görünmeyen şeytanlar iş başında,
Yoksa siz de onlarla iş birlikçi misiniz?
(Böyle şeyler yapamaz gerçekten inananlar!)
Siz inanmasanız da,Arasat Meydanı’nda
Kurulacak Divan’da-En Adil Duruşma’da-
Yargılanacaksınız,sorgulanacaksınız!
Allah’a kul,Elçi’ye ümmet olmamışsanız,
Tavrınızı onlardan yana koymamışsanız,
Duruşma’da beraat edebilme şansınız
Ne kadar olabilir,sorguluyor musunuz?(...düşünüyor musunuz?)
Bir insan için “asıl muhteşem zafer” nedir?
“İnanan erkeklerle,inanan kadınları (**)
Ön ve sağ yönlerinden-duru yüreklerinden-
Yaptıkları hayırlı işlerinin nurları
Parıldayıp giderken,coşkuyla koşarlarken,
Gördüğün Gün onlara,-o mutlu insanlara:-
-Sırat’ın üzerinde-Bu Gün müjdeler size!
Altlarından ırmaklar,pınarlar,gümrah sular
Çağlayan,içlerinde-mevsimsiz bahçelerde-
Sonsuz kalacağınız,mutlu olacağınız
Cennetler işte!”denir,gerçekler bildirilir,
Apaçık gösterilir,sunulur,arz edilir.
İşte büyük kurtuluş-gerçeği buluş-budur.
Gerçek başarının da-evet-ta kendisidir.
Muhteşem bir zaferdir,zafer üstü zaferdir,
Zaferler zaferidir,yengiler yengisidir.
(Böyle bir zafer elde etmek isteyenlere)
Dünya büyük,çetin bir sınav,savaş yeridir.)
İşte Yüce Mevla’nı değer ölçüsü budur!
Bu muhteşem zaferin ecri de muhteşemdir.
Bu zaferin ödülü O’nun hoşnutluğudur.
O’nun hoşnutluğunu,rızasını kazanmak
Bir insan,bir kul için en büyük mutluluktur.
Dünyada,ahrette onurlar üstü onur...
Dünyanın,ahiretin muvahhid varisleri,
İnsanlığın umudu,kılavuzu olmaktır.
İster inanırsınız,ister inanmazsınız!
Eğer inanırsanız siz karlı çıkarsınız,
Eğer inanmazsanız,dareyn zarardasınız.
Hesap Günü gelince apışıp kalırsınız
Gözleriniz açılmış halde fal taşı gibi!
“Allah,sizlerden iman edip iyiliklere, (***)
Barışa,kardeşliğe,sevgiye,adalete
Yönelik davranışlar,çabalar,arayışlar,
İçine girenlere,kendilerinden önce
Gelen toplulukları sahip/hakim kıldığı
Gibi şu yeryüzünde-şu mavi gezegende-
-İnkarcı sapkınların-putperest müşriklerin-
Yerine,getirdiği-hükümranlık verdiği-
Gibi sonsuz gücüyle,yüce iradesiyle
Onları oraya-dünya coğrafyasına-
Varis kılacağını-hakim kılacağını-
Onlar için beğenip,razı olduğu Din’i
-Seçtiği dinlerini-yani İslamiyet’i
Yine kendilerine güç kaynağı yaparak,
Onların iyiliği,mutluluğu,dileği
İçin sarsılmaz,sağlam temele oturtarak,
Güzelce yerleştirip,tam koruyacağını (na)
Güvensiz,kargaşalı,korkulu,orantılı
Bir dönemin ardından mutlaka bir güvene
(Huzurlu,çalkantısız,huzurlu bir döneme)
Ulaştıracağını(na)kavuşturacağını (na)
-Korkuları güvene dönüştüreceğini (ne)
Vad etmiştir yeminle-şaşmaz adaletiyle-(Söz vermiştir...)
Çünkü onlar yalnızca kulluk ederek Bana,
Hiçbir şeyi eş,ortak koşmaz,kibirlenmezler.
Artık kim bundan sonra inkar ederse,işte
İşte onlar ilahi sınırı aşanların
Ve yoldan sapanların-küfre saplananların-
Ta kendileridirler,o benciller,münkirler!
(Haktan ayrılmışlardır,büyük günahkarlardır.)
Bilerek,bilmeyerek İslam’la uğraşanlar
Şunu bilmelidir ki,barışla,adaletle,
Sevgiyle,kardeşlikle,iyilik,güzellikle
Problemleri olanlar onlardır,işte onlar
Dünyada,ahirette perişan olacaklar!
Başka çıkış yolu yok,anlamıyor musunuz?
İdeolojilerim modası geldi,geçti!
Sizleri parmağında oynatıyor egonuz,
Bu yüzden kendiniz bir şey sanıyorsunuz!
Marazi bir tutkuyla peşinden koştuğunuz,
Allah’ın,Peygamber’in önüne koyduğunuz,
Toz kondurmadığınız,kul,köle olduğunuz (...müptela...)
İdoller ne verdiler/vermişler İnsanlığa
Kargaşadan,kaostan,boş vaatlerden başka?
Kula kulluk,bu sizin büyük handikapınız!
Büyük bir ihtimalle şirke bulaşmışsınız,
Affedilmesi mümkün olmayan bir günaha...
Bir türlü barışmıyor gönlünüzle,aklınız,
Karabasana dönmek üzere hayatınız...
Çepçevre kuşatacak sizi bağnazlığınız, (...yalnızlığınız,)
Göremeyeceksiniz,duyamayacaksınız
Barış’ın evren(ler)i sarsan haykırışını!
(Ne kadar yalnızsınız,ne kadar bahtsızsınız!)
O zaman da yaşamış sayılmayacaksınız!
***
05-11 R.Evvel 1442//22-28 Ekim 2020
_____________________________________________________________
(*): KAHHAR;ALLAH’ın kutlu isimlerinden.Daima yenen.Hiçbir
zaman ve şartta mağlup edilmesi mümkün olmayan.Hep boyun
eğdiren.Kendisine direnene haddini bildiren.
(**): HADİD( 57/12),MAİDE(5/119),ŞURA(42/22),TEVBE(9/72) v.b.
(***): NUR(24/55),KASAS(28/5)
UMUTSUZ AŞK!
Umutsuzluk,umutsuz aşk diye bir şey yoktur!
Umudun ışığı hep yanacağına göre, (...sönmeyeceği için,)
Umut yok olmadıkça,umutsuz aşk da yoktur!
Ayrılık çoğu zaman kavuşmaktan iyidir, (...evladır,)
Ruhu pişiricidir,hatta yücelticidir...
Yalnız aşk değil,ömrün bütün evrelerinde
Umut,umutsuzluktan öndedir,etkilidir,
Hedef belirleyici,moral yükselticidir,
Umutsuzluğa düşmek güçsüzlük,acizliktir,
Umudunu yitiren kendini yitirmiştir,
En büyük haksızlığı yapmıştır kendisine.
İçindeki ışığı söndürmüş,karartmıştır
Onu sonsuzluklara çıkaracak yolunu,(...başarılara götürecek...)
Hiç hesaba katmadan onurunu,sonunu,
Gözlerini yumarak koşmaya kalkışmıştır.
Daha ilk adımında ayağı takılınca
Önündeki tümseğe tökezlenivermiştir.
Kanayan ellerinden tutacak birisini
Boşuna beklemiştir,bitmiştir,tükenmiştir!
Ve ayağa kalkıp da gözlerini açınca,
Kör kuyunun dibinde bulmuştur kendisini!
Karşılıksız aşk yoktur,vuslata gerek yoktur!
Ayrılık,zaman,mekan gönüller arasında
Hiçbir önem taşımaz,özgürlük frekansında
Gönüller birliktedir,kır güller dermektedir
Zakkum bahçelerinden meleklerle birlikte.(...kanatsız meleklerle!
Hiçbir aman umutsuz olmayan,karşılıksız
Kalmayan aşkı tatmak isteyenler kayıtsız,(...eğer istiyorsanız,)
En Güzel Sevgili’ye bağlanmalıdır şartsız,
(Ölümsüz Sevgili’ye aşık olmalısınız.)
Gücünüz yetiyorsa,gözünüz kesiyorsa,
Dayanabilirseniz,kaldırabilirseniz,
O’nun lütfu da hoştur,kahrı da,acısı da!
O zaman gerçek aşkı öğrenebilirsiniz,
Yaşayabilirsiniz,ilahileşirsiniz,
Zakkum bahçelerinden gül derebilirsiniz!
Dünyayı elinizin tersiyle itebilir (Akılı...)
Gönül ufuklarına yürüyebilirsiniz.
Her şeyiniz feda edebileceğiniz
Uğrunda göz kırpmadan ölebileceğiniz,
“Aşk” sandığınız şeyden kurtulabilirsiniz,
Tutsaklık uykusundan uyanabilirsiniz,
Ve özgürleşebilir,dirilebilirsiniz,
Vuslat bukağısından kurtulabilirsiniz,
Hicran sarmaşığına sarılabilirsiniz...
Zaman doruklarından haykırabilirsiniz;
“Ben artık biliyorum aşk nedir,ne değildir!”
Aşkınızı alemle paylaşabilirsiniz!
Sevilenler,sevenler hala yaşıyorlarsa,
Aşkın ne olduğunu eğer bilmiyorlarsa,
Hala tensel hazlarla oyalanmıyorlarsa!(...oyalanıyorlarsa!)
***
23 R.Evvel-02 R.Ahir 1442//9-17 Kasım 2020
GERÇEKLER VE YALANLAR (*)
(Işıklar Ve Gölgeler)
Gerçekler gizleniyor deniyor,öyle değil!
Birey,toplum olarak bakmasını bilmezsek,
Yalanlar gerçek diye yutturulabilirler.
(İşin sosyo-politik yanını bir tarafa
Bırakacak olursak,çirkin yalanlarıyla)
Bizi peşleri sıra sürükleyebilirler,
Bizi kandırabilir,inandırabilirler,
Uzun emellerine,parlak vaadlerine
Gözlerini kırpmadan alet edebilirler,
Her iki dünyamızı zindana çevirirler
Yalanı yaşam tarzı haline getirenler!
Onlara bel bağlamak akıl karı değildir,
İpleriyle kuyuya inmek tam bir gaflettir.
Biz önce kendimize,dünyamıza,evrene
Bakmayı öğrenelim gönül gözlerimizle.
Her şey titreşimlerden,dalgalardan ibaret!
Evren olağanüstü bir düşünce,bir hikmet,
Ona her bakışımız hayretler üstü hayret.
Evren içre evrenler,paraleller,antiler,
Dürüm,dürüm dürülen,durmadan genişleyen,
Bilinen,bilinmeyen,görünen görünmeyen
Gizli,açık boyutlar,sonsuz koordinatlar,
Ebed içinde ezel,ezel içinde ebed,
Her an sonsuz renk,şekil değiştiren yüzeyler,
Dirilmeden ölenler,ölmeden dirilenler,
Gerçekleşen yalanlar,yalanlaşan gerçekler,
Melekleşen şeytanlar,şeytanlaşan melekler...
Birbirinin içinden geçiyorken esriyen
Galaksiler,yıldızlar,kara,beyaz delikler!
Hiçbir şey göründüğü,olduğu gibi değil
Yeryüzünde,evrende-arasındakilerde!-
“İnsanlar uykudadır,ölünce uyanırlar! (**)
Beden kafesinden çık,ölmeden önce öl ki,
Daha yeryüzündeyken göresin gerçekleri.
Ölüm bir son değildir,boyut değiştiriştir,
Masiva ikliminden maveraya geçiştir.
Hayat içinde ölüm,ölüm içinde hayat,
Vuslat içinde hicran,hicran içinde vuslat...
Zamanda zamansızlık,zamansızlıkta zaman,
Mekanda mekansızlık,mekansızlıkta mekan,
Tutsaklıkta özgürlük,özgürlükte tutsaklık,
Çokluk içinde Birlik,Birlik içinde çokluk,
Yokluk içinde varlık,varlık içinde yokluk...
Karanlık mı ışıkta,ışık mı karanlıkta,
Geçmiş mi gelecekte,gelecek mi geçmişte?
“Rabbim!Göster eşyanın hakikatini bana!”(***)
Dokunuyor,duyuyor,görüyormuşuz gibi,
Aslında görmüyoruz işitmiyoruz bir şey!
Birer hologram,sanal,birer görüntü her şey!
Uyuyormuşuz gibi,uyanıkmışız gibi,
Konuşuyor,susuyor,yürüyormuşuz gibi,
Yazıyor,düşünüyor,okuyormuşuz gibi,
Korkuyor,seviniyor,seviyormuşuz gibi...
Biz onların içinde yüzüyormuşuz gibi...
Renkler,sesler,kokular gerçek frekanslarıyla,
Gerçek boyutlarıyla-enfüsü/afakıyla-
Ahirette ortaya çıkacak kuşkusuz ki!
Gerçek kimliğimizde,düşüncelerimiz de,
Ömür boyu özlemle beklediklerimiz de!
O Gün için nasıl bir hazırlık yapıyoruz?
Ne kadar inanıyor,nerede duruyoruz?
***
04-10 R.Evvel 1442//21-27 Ekim 2020
_________________________________________________________
(*): BEYAZ TV’nin NE VAR NE YOK isimli proğramından.
Katkılarımızla.
(**): Hadis
(***): Hadis
UMUTSUZ AŞK!
Umutsuzluk,umutsuz aşk diye bir şey yoktur!
Umudun ışığı hep yanacağına göre, (...sönmeyeceği için,)
Umut yok olmadıkça,umutsuz aşk da yoktur!
Ayrılık çoğu zaman kavuşmaktan iyidir, (...evladır,)
Ruhu pişiricidir,hatta yücelticidir...
Yalnız aşk değil,ömrün bütün evrelerinde
Umut,umutsuzluktan öndedir,etkilidir,
Hedef belirleyici,moral yükselticidir,
Umutsuzluğa düşmek güçsüzlük,acizliktir,
Umudunu yitiren kendini yitirmiştir,
En büyük haksızlığı yapmıştır kendisine.
İçindeki ışığı söndürmüş,karartmıştır
Onu sonsuzluklara çıkaracak yolunu,(...başarılara götürecek...)
Hiç hesaba katmadan onurunu,sonunu,
Gözlerini yumarak koşmaya kalkışmıştır.
Daha ilk adımında ayağı takılınca
Önündeki tümseğe tökezlenivermiştir.
Kanayan ellerinden tutacak birisini
Boşuna beklemiştir,bitmiştir,tükenmiştir!
Ve ayağa kalkıp da gözlerini açınca,
Kör kuyunun dibinde bulmuştur kendisini!
***
23-25 R.Evvel 1442//9-11 Kasım 2020
ÖZGÜRLÜK VE ÖLÜM (*)
Sokrates’e ( **)
Devleti en güçlüler değil,en akıllılar
Kurmalı,yönetmeli,en erdemli olanlar
Diyordu bilgeliği,aklıyla,inancıyla.
(İnsanı hayvanlardan ayıran düşüncedir.)
Bilginin,bilgeliğin,adaletin,şefkatin...
(Adaletten,sevgiden,şefkatten uzak kalan
Nedir,ne olabilir,böcek bile değildir,
Kendini kartal sanan sivrisinek gibidir!)
Gururun,gösterişin,kibrin,kaba kuvvetin,
Bağnazlığın,her türlü ahlaksızlığın değil! (...akılsızlığın...)
Gençleri,aklı selim,sorgulayan gençlerin
Bireysel ve toplumsal etkin görevler için
İyi yetişmeleri gereklidir diyordu.
Bu yolda her şeyini-aklını,bilgisini-
Toplumsal konumunu ortaya koyuyordu.
İşte bu,kendisine atfedilen suç oldu. (...bir suçtu!)
(Genç uyanış kimlerin işine gelmiyordu?)
Dahası serbest/özgür düşündüğü,düzenin
Çürük temellerini sarsabildiği için...
Baldıran zehirini içerken bakır tastan, (...altın/bronz...)
Ne kılı kıpırdadı,ne korktu,rengi arttı.
Çevresinde ağlayan,sızlayan,başkaldıran
Dostlarına dönerek sitemkar bir bakışla;
“Bilmiyor musunuz siz benim kim olduğumu,
Tanımıyor musunuz,ölümden korktuğumu
Sanıyorsanız eğer yazıklar olsun size!
Ben ölüyorum diye böyle konuşulur mu?”
İçtendi söyleminde aslına bakılırsa!
Eşinin;”Bu büyük bir haksızlık!”sözlerini
“Ya haklı olsalardı!”diye yanıtlıyordu!
Sonra gülümseyerek sürdürdü sözlerini;
“Elinizden kurtulmuş,kaçmış olacağım ki,
Tutamayacaksınız artık ölünce beni!”
Özgürlüğün tadına vardığı andı o an! (...an o andı!)
Unutulmaz bir isim brakıyordu ardında...
***
21-24 R.Evvel 1442//07-10 Kasım 2020
___________________________________________________
(*): EFLATUN(DEVLET)Çev:S.EYÜBOĞLU;M.Ali CİMCOZ,
Sh:11-13
(**): SOKRATES:Antik Çağ Yunan Filozofu.MÖ:470-399
İNSAN(LAR) VE MEVSİMLER
İLK BAHAR’da bir tohum düştü mümbit toprağa...
Toprak onu şefkatle bastı ılık bağrına.
Göklerin bereketi yürüdü köklerine,
İnce,ince dal,budak saldı körpecik fide
Mutluluk gözyaşları hareli gözlerinde.
Usare dolaştıkça kılcal damarlarında,
Diyecek ne olsundu fideciğin keyfine.(Diyecek mi olurdu...)
YAZ güneşiyle dallar,budaklar güçlendiler.
Tomurcuklar,yapraklar coşkuyla çoğaldıkça, (...gürleştikçe,)
İçi içine sığmaz oluyordu fidenin,
Gövde kalınlaştıkça,fide ağaçlaştıkça,
Yapraklar sıklaştıkça,çiçekle donandıkça,
Gitgide koyulaşan,büyüyen gölgesinin
Altında eğleşenler,buluşanlar arttıkça...
SONBAHAR rüzgarları esmeye başlayınca,
Gövdesini böcekler,sarmaşıklar sardıkça,
Coşkusu,mutluluğu dönüşüyordu hüzne.
Serinleyen gölgesi altında buluşanlar
Günbegün azaldıkça,an,an yalnızlaştıkça,
Nabız atışlarında teklemeler arttıkça
Direniyordu güzel bir sabırla,inançla.
KIŞ,bütün ağırlığı,öfkesiyle gelince,(...gücüyle bastırınca,)
Olanca inancına,sabrına,direncine
Rağmen sağlam dalları,budakları kırıldı,
Yapraklı döküldü,depreşti yaraları!
Olgun meyvelerinden bahtlıydı devşirenler.
Baharı beklemeye başladı sonsuz gözle!
Bir insan hayatının ağaçtan ne farkı var?(...(İnsanların ömrünün...)
***
25-27 R.Evvel 1442//11-13 Kasım 2020
G A Z E L
Kuruldu mey meclisi bir hazan akşamında,
Sakiler dört dönüyor rindlerin arasında...
Bakışlar buğulandı,nabızlar çılgınlaştı
Sohbet koyulaşanda,sağraklar boşalanda...
Anlatmak istiyordu herkes hikayesini,
Kimi övünme,kimi tevazu yarışında.
Kimi,benim sevgilim herkesinkinden güzel
Derken suskunluğunu vardı koruyanlar da.
Udinin mızrabından saçılan nağmelerle
Kendiden geçenlerin solgun dudaklarında
Anlaşılmayan,belli,belirsiz mırıltılar
Eriyordu mekanın soğuk duvarlarında!(...kasvetli havasında!)
Son söz alan mestane buruk bir tebessümle;
Sordu;”Canan’a candan vurgun kim aramızda?”
***
18-26 R.Evvel 1442//04-12 Kasım 2020
DÖRT MUM (*)
Yanıyordu sessizce dört mum loş bir odada.
Birinci mum;”Barışım ben!” dedi endişeyle,
Ancak kimse sürekli böyle yanık kalıp da
Çevreme ışık saçmam için yardım etmiyor!!
Savaşı,dalaşmayı bana tercih ediyor,
Tükenmek üzereyim!”diyerek sönüverdi!
İkinci mum;”Ben akıl ve bilimim!”diyorken,
Esefle ekliyordu;”Ama artık gerekli
Olduğuma-ne yazık-inanamıyorum ben!
İnsanlar karanlığı ışığa yeğliyorlar!
Kimsenin ihtiyacı kalmamış gibi bana.
Böyle yanık kalmamın kalmadı bir kıymeti!”(...önemi!” )
Diye,diye kahrından kavruldu,söndü gitti! (...sönüverdi!)
“Ben sevgiyim!”diyordu üçüncü mum esefle!(...hayretle!)
Ama çevreme ışık verecek hiçbir gücüm
Kalmadı,çok mutsuzum,umutsuzum,üzgünüm!
İnsanlar sevgiye de bir gerek görmüyorlar!
Sevgisizlik daha çok egemen ve yeğlenen!”(...bir şey oldu!)
İnce boynu büküldü,sarsıldı,sendeledi,
Cılızlaştı,nihayet sessizce sönüverdi!
Bir çocuk üç mumun da söndüğünü görünce,
Ağlamaya başladı o anda mutsuzlukla!
Dördüncü mum çocuğu yatıştırıcı sesi,
Ilık bakışlarıyla susturmayı denedi.
“Ağlama,korkma!”dedi,”Ben yandığım sürece
Diğer mumları benim sönmeyen alevimle
Yeniden yakabilir,tutuşturabilirsin,
Onlar da tekrar ışık saçar hale gelirler!
Çocuk,adım umuttur,sönmez ışığım benim!”
Çocuk,umut mumunu alıp diğerlerini
Tutuşturarak yaktı,yeniden aydınlandı
Kararmış olan oda umudun ışığıyla...
Yüreğinin her zaman aydınlık kalmasını (...olmasını)
İsteyen umudunu-ne olur-yitirmesin!
Onu gücendirmesin,kırmasın,küstürmesin,
Her iki dünyasını zindana çevirmesin!
***
23-25 R.Evvel 1442//09-11 Kasım 2020
__________________________________________________________
(*): Merhum B.Coşkun’un bir makalesinden
B A Y R A K
İçimde sonsuz bayrak dalgalanıp duruyor!
Kahraman şehidlerin al kanıyla boyanmış,
Özgürlük,bağımsızlık simgeleri ay-yıldız,
Üstün güzelliğine daha bir anlam katmış!
Gökyüzünün masmavi sonsuzlu altında
Çağlar’ı en onurlu,en soylu ulusu ki,
Her zaman muztazafı kollamış,arka çıkmış,
Haksızlıklara arşı haykırmış,hiç susmamış,
Adaleti,barışı,sevgiyi,kardeşliği
Acunun yedi iklim/kuşağına taşımış,
İyiliği önermiş,kötülükten caydırmış,
Bazen düşmanın bile saygısını kazanmış,
Şımarmamış,gurura,kibire kapılmamış,
Önderinin dosdoğru yolundan ayrılmamış (...Rehberinin...)
(O’ndan yüz çevirirsek,zalime meyledersek,(*)
Keser üzerimizden rahmetini giderek,
Bulunmaz O’ndan başka bir yardım da edecek...)
Bugün her zamankinden daha hınçla,öfkeyle
Kurdukları tuzaklar,oyunlar,düzenlerle
Varlığına musallat olan iç,dış yağılar,
Hakkından gelmek için çabalayıp duruyor! (Tarihten silmek.)
Bugün her zamankinden daha fazla birliğe,
Dostluğa,kardeşliğe o kadar muhtacız ki!
Hır,gürü,dalaşmayı,kısır çekişmeleri,
Düşmanın ekmeğine ballı yağ sürmeleri
Bırakmanın zamanı hala gelmeyecek mi?
Yeniden insanlığın onurunu kurtarmak,
Önderlik,kılavuzluk edelim istiyorsak,
Önümüzde duruyor nice güçler,fırsatlar.
Kullanmayı bilelim akıllıca yeter ki!
***
27-28 R.Evvel 1442//13-14 Kasım 2020
_____________________________________________________
(*): HUD (11/113)
TRUMP MI,BİDEN Mİ?
Birleşik Devletler’de-nasıl birleşiklerse!-
Başkanlık seçimleri sona ermek üzere!
(Birbirler’ni yiyorlar hele şu son günlerde!(Sözde yarışıyorlar...)
Doğrusu rollerini çok güzel oynuyorlar!)
Su gibi harcanıyor milyon,milyar dolarlar,
Birbirine giriyor,diş biliyor öfkeyle
Ustaca(!) kışkırtılan bağnaz kalabalıklar!
(Nasıl bu kadar silik,kimliksiz oluyorlar?)
Kişisel kaprisleri yüzünden kitleleri
Birbirine düşüren cüce megalomanlar,
Şımarıklık,kin,gurur,fesat fenomenleri,
Aferin budalası,gösteriş objeleri,
Bir kaş yapayım derken,bin bir göz çıkaranlar,
“Dünyaya çeki düzen verme” projeleriyle,
Barış,insan hakları,özgürlük,demokrasi
Ayaklarıyla nice cana kan kusturanlar (...zulmedenler,)
Kendini kartal,puma sanan topal ördekler,
Çarpık mantıklarıyla,kısa akıllarıyla
Dünyanın tek hakimi,kabadayılığına
Soyunan mütekebbir,şımarık talihsizler, (...zavallılar)
Koltuk,tac,taht uğruna ellerinden geleni
Artlarına koymayan muhterisler,zalimler (...tutsaklar,)
(Kaderini onlara bağlayan kimliksizler!)
Başkan olsa ne olur,sultan olsa ne yazar!
Yeryüzüne barışı,kardeşliği,sevgiyi
Onlar değil bilgeler,sanatçılar,bilginler. (...alimler,(
Yürekleri insanlık aşkıyla ürperenler,
Aklı selim,erdemli,kirlenmemiş benlikler,
Sevgide,iyilikte yarışan seçilmişler (...sevgiye,iyiliğe adanmış...)
Getirecek and olsun her çağ olduğu gibi....
Onlar yaptıklarıyla yüz yüze geldiğinde
Gerçeklerin ortaya serileceği Gün’de,
Ne yapacaklarını düşünsünler ilk önce!
***
21-24 R.Evvel 1442//07-10 Kasım 2020
PERVANE(LER) SONESİ
Sonsuz mumun yandığı şamdanın çevresinde
Sonsuz pervane,sonsuz semazenler misali
Dönüyor,çırpınıyor,mahzun yüreklerinde
En büyük emelleri tatmak sonsuz visali!
Pervaneler döndükçe alevler gürleşiyor,
Alevler gürleştikçe pervaneler daha bir
Coşuyor-sınırları aşıyor-çıldırıyor...
Allah’ım!Bu nasıl bir tutkudur,yiğitliktir!
Bir an bir pervanenin kanadı tutuşuyor...
O yanarken çılgınca ötekiler ardından
Alevlere gözünü kırpmadan atılıyor...
Hicran alevlerinde yanmadan,kavrulmadan,
Zakkum bahçelerinden gül dermeyi umanlar (Vuslat...sananlar)
Havanda su dövmekten başka bir şey yapmazlar!
***
21-23 R.Evvel 1442//07-09 Kasım 2020
GÜL SONESİ
Gönül Çalab’ın tahtı,iki cihan bedbahtı(*)
Güzeli aramayan,bu yolda yorulmayan...
Gülşen ufuklarına çöken sisler dağıldı
Sonsuz alev bülbülün kanat çırpışlarından...
Sevgili’yle birlikte olduktan sonra her yer
Gül bahçesidir canlar “elest bezmi”nden beri.
Sözlerinden dönenler,O’ndan ayrı düşenler
Ne kadar nasipsizdir,ne kemdir talihleri!(...ne kem talihlilerdir!)
Yanlış tercihlerinin neye mal olduğunu
Anladıkları zaman iş işten geçecektir.
(Sonsuz)Gül bahçesinden (tek)gül derememektir.(..deremeyeceklerdir.)
Hiç mi ürpermiyorlar,nedamet duymuyorlar,
Hiç mi akletmiyorlar,hiç mi anlamıyorlar
Bir gül derememenin ne demek olduğunu?
***
17-ı9 R.Evvel 1442//03-05 Kasım 2020
______________________________________________________________
(*): Yunus Emre
YABANCILAŞMA SONESİ
İnsanı kendisine yabancılaştıran ne,
Egosuna,eşyaya tapar hale getiren?
Düşüncesi gönlüne,gönlü düşüncesine
Kayıtsız,çevresinden tiksinen,bencilleşen
Tükettikçe tükenen,sevgiden,merhametten
Korkarca uzaklaşan,kurtlaşan,maymunlaşan
Dostluğa,insanlığa önem,değer vermeyen,
Konforun,gösterişin kulu,kölesi olan...
İnsanları Rahman’dan uzaklaştırmak için
Bin bir türlü melanet sergileyen tagutlar!(...şer güçler!)
Ki bu tam kendisidir en büyük felaketin!
Yalanı,bağnazlığı,her tür ahlaksızlığı
Kanıksayan insanın kendine yapacağı
Kötülüğün çapını bilen varsa söylesin!(...varın siz tahmin edin!)
***
17-18 R.Evvel 1442//03-04 Kasım 2020
A Ş K S O N E S İ (*)
Her şey ilk “bakışlarla” başlar,kader,kazaya
Dönüşür,o an nabız atışları çıldırır...
Düşer hicran tohumu kor gönül toprağına
Alevler arasından vuslat gülü fışkırır...
Tutuşur yerler,gökler Aşk’ın bakışlarıyla,(...soluklarıyla,)
Pervaneler yanacak alev bulduklarından,
Coşkuyla üşüşürler dumansız yalazlarla,
Bilirler ki vuslata erişilmez yanmadan!
Bu yangın öyle büyük,öyle coşkuludur ki,
Aşığın gözyaşları söndürebilir ancak.
Şakayıklar fışkırır boy atar tutuşarak (...kucak,kucak)
Akkor gözyaşlarıyla canlanan bayırlarda
Gelincik dermek için buluşan aşıklarda
Birbirini görecek hal kalmış gibi sanki!
***
16-17 R.Evvel 1442//02-03 Kasım 2020
_______________________________________________________
(*):İskender PALA’nın KİTAB-I Aşk isimli çalışmasından
esinlenerek.
D E P R E M
(SONE)
Diplerden,derinlerden gelen bir uğultuyla
Önceden usul,usul başlayan titreşimler,
Dönüştü aynı anda korkunç bir sarsıntıya,
Oynadı yerlerinden sesler,ışıklar,renkler...(Renk,boyut değiştirdi...)
Çığlıklar,haykırışlar heder olan hayatlar
Çürük kolanlar,ağır beton bloklar altında!
Acılar,ızdırablar alır başını gider,
Nice yürek kavrulur kader ocaklarında!
(Ateş düştüğü yeri yakmış olur sonunda!)
İşler ehil olmayan ellere verilirse,
Her önüne gelen,her işe heveslenirse,
Hiçbir şey düzgün gitmez,bozulur,alt üst olur!
Yoksulluk,bilgisizlik,ahlaksızlığın sonu,(Yolsuzluk,akılsızlık...)
Tüketiyor kendini giderek insanoğlu!
Bu gidiş ancak selim akılla durdurulur!
***
15-16 R.Evvel 1442/01-02 Kasım 2020
PEYGAMBER VE ÇOCUKLAR (*)
Peygamber ve çocuklar,çocuklar ve Peygamber,
Etle,tırnak gibidir,ayla,dünya gibidir,
Yağmurla,bulut gibi,ırmakla,deniz gibi,
Gözle,ışık gibidir,bülbülle,gül gibidir,
Ağaçla,dal gibidir,toprakla,su gibidir,
Merve,safa gibidir,zemzem,hurma gibidir,
Balla,arı gibidir,petekle,bal gibidir,
Evle,çatı gibidir,elle,parmak gibidir,
Ruhla,beden gibidir,kalple,nabız gibidir,
Varlığıyla onurlu geçmişler,gelecekler,
En akıllı,en adil,en kahraman Peygamber...
Çocuklar Peygamber’in dava arkadaşları...
Ona bağlılıkları,aşkları,saygıları
Candan,riyasız,arı,duru ruhları gibi...
Uyumlu,sıcak,yalın,hoş arkadaşlıkları
Kayalar arasından fışkıran pınar gibi,
Lalezarlara düşen çiy sağnakları gibi...
Ana/babalarından bile duyarlı gibi,
Rahmetle,merhametle kucaklıyor onları...
***
14 R.Evvel 1442//31 Ekim 2020
______________________________________________________
(*): Akrostiş
BÜYÜK SIFIRLAMA
(The Great Reset) (*)
Kolları sıvamışlar bizim aklı evveller!
Dünyanın düzenini beğenmediklerinden(!)
Yeni Dünya Düzeni kurma özlemlerini,
(Üretmiş oldukları planları,projeleri!)
Her şeyi yeni baştan başla(t)ma düşlerini
Gerçekleştirmek için ellerinden geleni
Artlarına koymadan yarım akıllarıyla,
Olanca güçleriyle,tüm olanaklarıyla,
İşbirliği yaparak candan çabalıyorlar!
Efendim,buna “Büyük Sıfırlama” diyorlar!
Kaş yapayım derlerken göz çıkarmasınlar da,
Kendi kendilerini sıfırlamasınlar da,
Kurdukları düzenler geçmesin başlarına!
Yeryüzünü,evreni-arasındakileri-
Yöneten külli aklı bile,bile görmezden
Gelen küreselciler,hiç heveslenmesinler!
Her şeyi kontrolünde,denetimde tutan,
Gücü,mutlak bilgisi,aklı limitsiz olan
Hakimler Hakimi var megaloman cüceler!(...cüce megalomanlar!)
Neyin,ne zaman,nasıl gerçekleşeceğine
En yerinde kararı ancak O verebilir,
Sonsuz iradesiyle O uygulayabilir.
Sizin cesaretiniz,aklınız,gücünüz ne ?
Nasıl bu kadar aymaz olabiliyorsunuz?
Oturun paşa,paşa oturduğunuz yerde,
Çıkmaya kalkışmayın çizmeden yukarıya!
Muktedirler(!),iş işten geçmeden,yol yakınken
Tercihinizi yapın,bırakın boş düşleri!
Bir iş açacaksınız akılsız başınıza!
Övündüğümüz şeyler yitirdiklerinizdir,
Kibriniz,gururunuz tiksinti vericidir.
Hayırlarda yarışın,kötülüklerde değil,
Kuşkusuz sizin için bu çok daha iyidir.
Kulluğunuzu bilin,boyun eğin Kahhar’a(**)
Dünyanız,ahretiniz zindana döner yoksa!
***
13-14 R.Evvel 1442//30-31 Ekim 2020
_____________________________________________________________
(*): Küreselcilerin Covid-19 sonrası Yeni Dünya Düzeni için kullandıkları ifade.
(**); KAHHAR: ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Daima yenen.
Hiçbir zaman ve şartta mağlup edilmesi mümkün olmayan.Hep
boyun eğdiren.Kendisine diklenene haddini bi
ÖLÜMSÜZ GERÇEK
Tek Ölümsüz Gerçek var,ötesi lafü güzaf!
Sözün en güzelinin,hikmetin,adaletin
“Kün!”emrinin sahibi,evren(ler)in Melik’i(*),(**)
Merhameti,şefkati,ilmi limitsiz Rauf. (***)
O’nun yüceliğine,gücüne,bilgisine
Saygı duymayanların veyl olsun hallerine!
Kendini bir şey sanan,kasıldıkça kasılan,
Nankörlükte,kibirde nice destanlar(!) yazan,
Cüzi insan aklının üretti fikirler
Ne kadar zavallıdır külli aklın yanında,
Tek Ölümsüz Gerçeğin ulaşılmaz Katı’nda.
Nefsinin oyuncağı,tutsağı olmuşsun da,
Farkına varmıyorsun,kabullenemiyorsun
Hadi bilmeyenleri hoş görmek şöyle dursun,
Hidayetleri için içten dua edelim.
ALLAH’a bile,bile ortak koşanlar için
Ne yapılabilir ki,gülüp geçmekten başka!
(Düşecekleri hali En Yüce Duruşma’da,
Bilince,düşününce haşyetle ürperince...)
Ey Ademoğlu!Korkunç bir gaflet burgacında (...aldanış...)
Çırpınıp duruyorsun,mutluyum sanıyorsun
(Sen ki gerçek mutluluk nedir biliyor musun?)
İdolleri RAHMAN’ın ,Peygamber’in önüne
Geçiriyor,onlara uyuyor,tapıyorsun!
İşte bu yüzden asla mutlu olamıyorsun!
Bu inadın yüzünden dünyanı/ahretini
Zifiri karanlığa çevirmiş oluyorsun,
En büyük haksızlığı kendine yapıyorsun!
Ey insan kardeşlerim!İşitmiyor musunuz,
CELİL’in evren(ler)i ürperten sözlerini?(****)
Akletmiyor musunuz,düşünmüyor musunuz,
Nasıl bu kadar mağrur olabiliyorsunuz,
Kendinizden bu kadar uzaklaşıyorsunuz?
RAHMAN’In rahmetinden mahrum kalıyorsunuz!
Yüce RAHMAN,ilahi düzeninden başka bir
Sistem kabul etmiyor,anlamıyor musunuz?
Bu nasıl bir inattır,nasıl bir eblehliktir,
Gurur,kibir,bağnazlık,kendini bilmezliktir? (...bencillik...)
Siz,hala aklı,gücü,bilgisi sınırlı bir
İnsanın/insanların/kulların ürettiği
İdeolojileri ALLAH’ın nizamından (...sisteminden)
Üstün tutuyorsunuz,ya da sanıyorsunuz!
O Ses’i duyanların,göremiyor musunuz
Uzanan ellerini,yaşarak gözlerini?
Gelin,koşun,yaklaşın kim olursanız olun,
Karamsarlığa küsün,mutsuzlar,umutsuzlar,
Size açılmış kollar,yürekler,kucaklar var!
İSLAM’ın yaşandığı,özümsendiği çağlar
İnsan’ın en görkemli,en uygar çağlarıydı. (...medeni...)
Özümsetebilirsek gerçek,doğru İSLAM’ı,
Çağımız insanına bütün boyutlarıyla,
İnandırabilirsek onları kendimize,
Örnek hayatımızla,güzel ahlakımızla,
Yerler/zamanlar üstü,temellerinin harcı
Akıl,barış,adalet,özgürlük,yüksek ahlak,
Bilim,sanat merhamet olan bir uygarlığı
(BARIŞ/BİLGİ/AYDINLIK/SEVGİ/ERİNÇ ÇAĞI’nı)
İnşa edebiliriz has insanlar olarak!
Soluğumuzu kesmek,susturabilmek için
Ellerinden geleni artlarına koymayan
Benciller,müstekbirler,zalimlerle,nankörler
Kanlı tırnaklarını kemirseler,yeseler
Bile öfkelerinden.çaresizliklerinden!
***
01-03 R.Evvel 1442//18-20 Ekim 2020
________________________________________________________
(*): Evren(ler,ALLAH(CC)’ın ”Kün!”(Ol!)emriyle yaratılmıştır.
(**): MELİK; ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Eşsiz yönetici. Mülkünde mutlak otorite sahibi.
(***): RAUF: ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Çok şefkatli, Şefkati sonsuz ve benzersiz olan.
(****): CELİL:ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Büyüklüğü ve
ululuğu pek yüce olan,Azamet ve ululuk sahibi olan.
F UT B O L
(M A Ç )
Biletler karaborsa olmuş ne fark eder ki,
Dev stadyumda bir koltuk bulabilsin yeter ki!
Ailesinin birkaç günlük nafakasını
Kılını oynatmadan yatırır bu merete!
Bulamazsa ayakta durmaya da razıdır...
Tribünler yere iğne atılsa düşmeyecek
Kadar hıncahınç dolu coşkun taraftarlarca!
Genç,yaşlı,çoluk,çocuk,er,dişi kıpır,kıpır...
Bu nasıl bir tutkudur,nasıl bir heyecandır!
Ellerinde flamalar,kıyafetler rengarenk,
Dillerinde sloganlar,marşlar,ahenksiz ahenk!
Maç başlama saati,yaklaştıkça coşku da
Dozunu arttırıyor,çığırından çıkıyor!
İlk hakemler sahaya-kontrol için-çıkıyor!
Bir kısmı alkışlıyor,kimisi küfrediyor!
(Daha ortada fol yok,yumurta yok oysa ki,
Önceki maçlardan mı bazı anıları var?)(...kuyruk acıları...)
İşte,işte takımlar olanca görkemleri,
Olanca çalımları,performansları ile,
Yerlerini alıyor,stadyumu selamlıyor!
İstiklal Marşı,saygı duruşunun ardından
Çekilen kura,santra,ilk vuruş yapılıyor!
Tribünler dalga,dalga bir şölen havasında!
Amigolar coşkuya renk,hava katıyorlar...
İlk gol kırmızılardan,beyazlar çıldırıyor! (...kanaryalardan/kartallar...)
Direkler arasından süzülen meşin küre
Onlara “nasıl bir şey” olarak görünüyor?
O anda ne oluyor,neler hissediliyor
Mümkün değil anlamak,izah etmek,anlatmak!
(Şu an yiyebilirler kırmızıları aklar!)
Hakemlere en güzel iltifatlar(!) yağıyor!
Beraberlik golünü attığı an beyazlar,
Tutuşmuş bir ormana dönüyor kırmızılar!
Ağlayan mı ararsın,bağıran,çağıran mı,
En okkalı,aynalı küfürler savuran mı!
İkinci gol aklardan,kırmızılar perişan!
Bütün çabalarına,ataklarına rağmen,
Beraberlik golünü atamıyor kızıllar!
Birbirine giriyor ateşli taraftarlar!
Tekme ,tokat,kaf,akol,yumruk gırla gidiyor...
(Ellerinde ne varsa onlar kullanılıyor!(...onu kullanıyorlar,)
Doğrusu bu alanda epey başarılılar!)
Hakemler de payını alıyor ziyafetten!
Bir hiç yüzünden ana/baba evlatlarına,
Arkadaşlar,hısımlar,komşular birbirine
Kırgın,küskün,öfkeli ayrılıyorlar stattan!
Ağaçların dalları eğiliyor utançtan,
Güvercinlerin kolu,kanadı kırılıyor,
Serçelerin gözleri yaşarıyor korkudan...
***
01-03 R.Evvel/1442//18-20 Ekim 2020
İNSANLARIN,MÜSLÜMANLARIN
İSLAM’LA SINAVI
İnsanlar,Müslümanlar İslam’la sınanıyor.
Bu en ciddi,en büyük,en anlamlı sınavdır.
İnsanların baskın bir çoğunluğu bilmiyor
Öyle başına buyruk”yaşıyorum”sanıyor!
Her insanın ömrünün bütün evrelerinde (...dönemlerinde)
Karşılaşmış,yaşamış olduğu neler varsa,
Onlardan sorgulanmak üzere Gün gelince
Arasat Meydanı’nda kurulacak Divan’da
Duruşmaya çıkacak,vekilsiz bir başına!
O sorulara cevap verebilmemiz için
Dersimizi çok iyi çalışmak zorundayız.
(Akıllı,uslu birer öğrenci olmalıyız.)
Tarih,fizik,coğrafya,cebir kimyadan önce
Bu ders metafiziktir,insanlıktır,erdemdir,
Kitaplar Anası’nın başat konularıdır.
Barıştır,adalettir,sevgidir,kardeşliktir,
Şefaattir,merhamettir,zarafettir,edeptir.
Tefekkürdür,sanattır,bilimdir,bilgeliktir,
Katıksız bir inançtır,içtenliktir,güvendir,
Allah’a,Peygamber’e sonsuz güven duymaktır,
Onurlu yaşamaktır,kula kul olmamaktır,
“İnsan” olma yolunda uğraşmak,didinmektir.
Yitirmiş olduğumuz beşeri değerleri
Tekrar kazanabilmek,yerine koymak için...
Karanlıklar içinde çırpınan inanlığı
Bizler kurtaracağız sevgili gençler,bizler,
İçimizi ürperten imanın aydınlığı
Olacak insanlığın yol azığı,ışığı...
***
02-03 R.Evvel 1442//19-20 Ekim 2020
ASKIDA EKMEK!
Siyasilerden bir zat bir proje başlatmış ki,
Doğrusu övülmeye,takdire şayan bir şey!
Proje “askıda ekmek” olarak sunuluyor.
Neymiş efendim ekmek alamayan yurttaşlar,
Yardım için askıya konulan ekmeklerden
Alabilsinler diye ihtiyaçları kadar.
(Ya da üç ekmek alan,hali,vakti yerinde
Bir yurttaş dört/beş ekmek bedeli ödeyerek...)
Unutulan,horlanan,günbegün yoksullaşan,
Halkın sesine kulak versinler bir ne olur!
Yoksul ama onurlu olan yurttaşlar buna
İtibar ederler mi,razı olurlar mı ki?
(Mesela bizim küçük mahalle marketinde (...bakkalında)
Uygulanan bir şey bu epey zamandan beri.
Yılda bilmem kaç milyon ekmek çöpe giderken,
Bu müsrif yurttaşlara yok mu durun diyecek?)
Hadi ekmek neyse de,akıl,ahlak,adalet,
Sevgi,saygı,nezaket,dostluk,kardeşlik,edep,
Pahalılık,özgürlük,işsizlik,güven,zamlar
Askıya asılmaya kalkışılsa ne olur?
Bir ülkede kimlere milyonlar sunulurken,
Yurttaşına bir ekmek bedelini çok gören(!)
Varsıl beyefendiler böyle diyeceğine
Artık bir son versinler gövde gösterisine,
Yurttaşının karnını doyursunlar ilk önce!
***
02-03 R.Evvel 1442//19-20 Ekim 2020
EY İNSAN FARKINDA MISIN?
İnsan,insan kardeşim!Sen ki,farkında mısın,
Kimsin,neyin nesisin,ak mısın,kara mısın,
Gurub mu şafak mısın,bahar mısın,kış mısın?
Peşinden koşturduğun şeylere bakar mısın!
Yakıştırıyor musun şanına,onuruna?
O ölümlü idoller ne kazandırır sana?
Sen yüce idealler peşinde koşmalısın!
Üç,beş değersiz obje değerli hayatına
Ne katabilir,soluk bir renk,bir koku belki!
Evrenin göz bebeği,yaratılış gayesi
Olduğunun farkında değilsen neredesin?
Allah,peygamber,vatan,insanlık sevgisiyle
Ürperen bir yüreğin olmalı,yanmalısın!
Açlar,mazlumlar için gözyaşı dökmelisin,
Onların üzerine kol,kanat germelisin,
Onlar için elinden geleni yapmalısın.
Yeryüzünde barışın,adaletin,sevginin,
Kardeşliği,erincin hakim olması için
Karşılık beklemeden çaba harcamalısın!
Düşünen,sorgulayan,üreten kimliğinle
Yüzyıl’a,Yüzyıllara rol/model olmalısın!
Yüreğinin anbean güçlenen aleviyle
Zifir karanlıklarda bir ışık yakmalısın
O zaman “insan”lığın doruğuna çıkarsın,
(Ancak o zaman “insan” olduğunu anlarsın!)
***
29-30 Safer 1442//17-18 Ekim 2020
GÖLGELER TEORİSİ(NAZARİYESİ) (*)
Maverada tecelli eden sonsuz gölgeler,
Oradan masivaya yansıyan görüntüler. (...figürler.)
Zahirin içindeki batın,mutlak hakikat
(Varlık içinde yokluk,yokluk içinde varlık.)
Batın içre yedi kat,zahir içre yedi kat.
Katmanlar arasında sonsuz geliş,gidişler...
Yedi nefis,yedi kat gökler,yedi kat toprak...
İlahileşmiş ruhlar,çift kutuplu benlikler,
Önlenmez alçalışlar,önlenmez yükselişler...
Işık içinde gölge,gölge içinde ışık,
Işık ile kavgalı,gölge ile barışık (...can,ciğer)
Benliklerin vardığı yer mutsuzluk,bağnazlık!
Kendisiyle yüzleşen gölgenin gizemleri,
İlkel niteliklerin yoğun çelişkileri!
Patlamayı bekleyen gizli potansiyeller,
Alt üst olan bilinçler,duygular,düşünceler...
Gölgenin pençesinde debelenen liderler(!),
Acunu cehenneme çeviren delilikler! (...çılgınlıklar!)
Birbirini yansıtan aynalarla çehreler!
Gölgelerin içinden çıkamayan ışıklar,
Işıkların içinden çıkamayan gölgeler,
Gölgeler gölgesinden kutulamayan canlar,
Işıklar ışığından püsküren galaksiler...
Negatifler içinde(n) haykıran pozitifler,
Pozitifler içinden fışkıran negatifler...
(İyilikler içinde gizlenen kötülükler,
Kötülükler içinde gizlenen iyilikler!)
Her an savaş halinde olan ışık,karanlık,
Bir görünen,bir yiten uzun,kısa gölgeler!
Gölgelerle örtülen öfkeler,bencillikler,
Kıskançlıklar,nefretler,zulümler,bağnazlıklar,
İç ve dış dengelerde ters,yüz,alt,üst oluşlar...
Bir türlü barışmayan,bir türlü savaşmayan
Gölgelerle gölgeler,ışıklarla ışıklar,
Işıklarla gölgeler,gölgelerle ışıklar!
Gölgelerin bağrından,ışıkların ruhundan
Çember,çember yükselen haykırışlar,çığlıklar!
***
29-30 Safer 1442//16-17 Ekim 2020
_________________________________________________________
(*):GÖLGELER TEORİSİ(NAZARİYESİ):Prof.Ali AVCI.
Katkılarımızla.
ÖNCEKİLER VE ŞİMDİKİLER
Öncekiler,sevecen,sıcak kanlı,sevimli (...cana yakın...)
Alçakgönüllü,cömert,samimi,güler yüzlü,
Ağırbaşlı,uyumlu,diğergam/özverili,
Aklıselim,duyarlı,soylu,ince fikirli,
Yardımsever,iyimser,tok gözlü,hoşgörülü,
Onurlu,dost canlısı,yiğit,sözünün eri,
RAHMAN’a,Peygamber’e,kendine,çevresine,
Yurduna,insanlığa karşı saygısı olan,
Sorumluluk bilinci kuşanmış can taşıyan,
Barışçıl,insan sever,akıllı,açık sözlü,
Dünya/ahret dengesi kurabilen,yaşayan
Merhametli,şefkatli,yufka yüreklilerdi(r)! (...nova...)
Velhasıl,insandılar,gerçek müslümandılar...
Şimdikiler,kibirli,bencil,asık suratlı
Kaba,saba,duyarsız,içinden pazarlıklı,
Doyumsuz,nobran,cahil,dünyaperest,sorumsuz,
Nekes,uyumsuz,korkak,kötümser,soğuk kanlı,
Dengesiz,hırçın,arsız,şımarık,bön,karamsar,
Merhametsiz,şefkatsiz,öfkeli,cin fikirli,
İlkesiz,patavatsız,yüreksiz,kaypak,sinsi,
Egosunun tutsağı,haz,hız,şehvet düşkünü (...kurbanı/manyağı,)
Hoşgörüsüz,aç gözlü,özgüvensiz,onursuz,
Barıştan çok savaştan,kaostan yana olan,
Arılarla değil de sineklerle yarışan(!),
Acımasız,kararsız,taş kafalı,dik başlı,
Bir türlü dünya/ahret dengesi kuramayan,
RAHMAN’a,Peygamber’e,kendine,çevresine,
Yurduna,insanlığa karşı sağır,konumsuz...(...vurdumduymaz...)
(Bunlar asla hakaret değil,acı gerçekler,
İsteyen kabul etmez,dileyen kabul eder...)
Velhasıl ne insanlar bunlar,ne Müslümanlar!
Her şeye rağmen yine İnsan’dan ümit kesmek,
Doğru değil,özlenen mutlu günler gelecek!
***
26-27 Safer 1442//13-14 Ekim 2020
KAYIP ÇOCUKLAR (a)
Baskın bir çoğunluğu İslam coğrafyasından
Dünyaları yıkılan,çalınan,karartılan,
Yeryüzünde kaybolan milyonlarca çocuk var!(b)
Kimi ana,babasız bırakılan,kimisi
Mülteci,bazıları ne oldukları belli
Olmayan yavruların başlarına gelenler
Diken,diken ediyor insanın tüylerini!
Yaşlanmamak-genç kalmak-için o sabilerin
Bedeninden alınan organik adrenalin (...doğal adrenalini)
(İşkence edilerek korkutulan çocuklar
Büyüklerden daha çok adrenalin salgılar!)
Onlara işkenceler ederek/korkutarak
Elde edilmiş olan,göz altında oluşan
Morlukları gideren,dozu elli bin dolar
Doğal adrenalini-ölmezlik(!) iksirini-
Kullanan,elit diye geçinen zalimlerin
Birdenbire çöküşü,dünyalık rezilliği
Ahirette sürecek bin bir beter olarak!
Labirentler,gizemli yer altı tünelleri
İçinde sergilenen arsızlık sahneleri!
Pedofili manyağı alçaklar,ahlaksızlar,
İçi geçmiş varsıllar,rahipler,kardinaller!
Kilisenin altından çıkan masum bedenler.(c)
Organ ticaretinin ahlaksız tacirleri!
Ne oldukları belli olmayan çocuklardan,
İdam mahkumlarından canlı,canlı alınan
Organlarla hayata tutunmayan çalışan
Kocamış varsılların iğrenç yaşantıları,
İnsanı insanlıktan çıkaran tutkuları!
Gizlenen,gizlemeye çalışılan gerçekler, (...dehşetler,)
Artık yüzlerde durmaz hale gelen maskeler!
“Yardım” adı altında zulmeden kuruluşlar,
Göstermelik törenler,gizlenen art niyetler,
Hayrı zulme çeviren vicdansızlar,kansızlar!
Çocukları kaçıran kullanan talancılar,(...kaltabanlar!)
Varsıl müşterilere(!) pazarlayan caniler,
Şeytan’a pabucunu ters giydiren densizler!
(Bunlar her şeyi yapar,bu hastalıklı ruhlar,
Servetlerine servet,ünlerine ün katmak,
Kendi(lerin)den söz ettirmek ,gündemde kalmak
Doymaz egolarını doyurabilmek için.
Biz yeryüzünü ıslah edicileriz derler,
Özgürlük,demokrasi,barış getirmek için(!)
Kentleri beldeleri yerle yeksan ederler,
Kaosun,anominin mühendisleridirler!)
Uygar(!) Batı’nın korkunç/vahşi cinayetleri,
Akla,hayale gelmez şeytani düzenleri,(...projeleri.,)
Başlarına geçecek Bir Gün hiç kuşkusuz ki!
Asimile edilen damızlık(!) genç olarak
Kullanılmak üzere büyütülen ergenler!
Bu en büyük ahmaklık,akılsızlık,bağnazlık,
Ulu RAHMAN’ın kozmik,yüce yasalarına
Karşı umursamazlık,saygısızlık,alçaklık
Kendi kendini inkar,som bir insan dışılık!
Küresel sermayenin vicdansız varsılları!
Egonuzu ilah,put edineceğinize (d)
ALLAH’a tapsaydınız,candan inansaydınız,
O’na kul olsaydınız,şimdi yaşadığınız
Boş hayattan sonsuz kez daha güzel,görkemli
Hayatın beklemekte olduğu bilinciyle
Bu korkunç günahları işlemeyecektiniz!
Eğlenceye,fitneye harcadıklarınızı
Açlara,çıplaklara harcamış olsaydınız,
Bunun karşılığını kat,kat göreceğiniz
Özgürlükler Yurdu’na varis olacaktınız.
(Nerede olursanız olun sizi bulacak (e)
Ölüm en büyük gerçek insanın hayatında.
O ki,kaçınılmaz son,her nefis tadacaktır.
MUMİT’in verdiği söz yerini bulacaktır.) (f)
İki parmağınızla iki gözünüzü de
Çıkardığınız için kör diriltileceksiniz. (g)
Haşrolunacaksınız,sorgulanacaksınız
Hakimler Hakimi’nin Yüce Mahkemesi’nde.
Fitil,fitil gelecek burnunuzdan vampirce
Yiyip,içtikleriniz,korkunç zulümleriniz!
Yeryüzü bundan daha acımasız karanlık (Dünyamız...)
Bir çağ yaşamış mıdır,siz karar verin artık!
Kali-Yuga Çağı’na mı giriyor insanlık?
***
20-23 Safer 1442//07-10 Ekim 2020
_______________________________________________________________
(a): BEYAZ TV’nin HER AÇIDAN adlı proğramından,Katkılarımızla.
(b): Yılda 1.200.000(Bir milyon iki yüz bin)
(c): Yapılan kazıda bir kilisenin altından 4000 çocuk cesedi çıkmıştır.
(d): FURKAN (25/43-44)
(e): ANKEBUT(29/57),AHZAB(33/16),CUMA(62/8) v.b.
(f): MÜMİT:ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Öldüren,can alan,
ölümü tattıran,hayatı ölüme dönüştüren.
(g): İSRA(17/72,49-51)
(h): KALİ-YUGA:Karanlık Çağ
GEÇMİŞ Mİ GELECEK Mİ?
Bireysel ve toplumsal ilerleme,gelişme,
Başarı elde etmek için ne yapmalıyız?
İlk yapılacak olan geçmişi “okumak”tır.
Geçmişi yanlış okur,doğru anlamazsanız,(...ders,ibret almazsanız,)
Ağlarına takılır gafil avlanırsanız,
Daha ilk adımınız sağlam basmadığından,(...tökezleneceğinden)
Sonra atacağınız adımlar hedefsizdir,
Varmak istediğiniz yer/zaman belirsizdir!
Özeleştiri yapmaz,serkeş benliğinizi
Kibirden,gösterişten uzak tutamazsanız,
Bugünü,geleceği inşa edemezsiniz!
“Her şeyi ben bilirim” moduna girerseniz,
Tefekkürden,hikmetten,bilgiden,bilgelikten,
Adaletten,barıştan,imandan,zarafetten (...liyakatten)
Aklı selimden,aşktan mahrum,nasipsizseniz,
Kaş yapayım derken göz çıkarabilirsiniz!
Ataları sayayım derken hatalarını,
Yolunuz üzerine çıkan duruşlarını
Görmezden gelirseniz,göz ardı ederseniz,
Sineye çekerseniz,siz de sürdürürseniz
Onların gizli,açık bazı yanlışlarını,
Geçmişin etkinliği geçmiş değerlerine
Saplanıp kalırsanız,atılım yapmazsanız,
Yaşadığınız yerin/zamanın şartlarını
Kullanmazsanız arpa boyu ilerlemeniz
Asla mümkün olamaz,uygarlık yarışında
Dereceye girmeniz,ipi göğüslemeniz!
Daha ilk adımlarda koştuğunuz kulvarda
Soluksuz kalırsınız,kalem bacaklarınız
Birbirine dolanır,yığılıverirsiniz!(...yere serilirsiniz!)
Ve baka kalırsınız,çipil bakışlarınız
Birer fal taşı olmuş halde arkalarından
Yarışa katılanlar geçerken yanınızdan!
***
19-23 Safer 1442//6-10 Ekim 2020
A Z E R B A Y C A N
Azerbaycan can,can Azerbaycan!
Zalimler musallat mı oldular yine sana?
Ermeni çeteleri tetikleyen,kışkırtan
Rahman’dan,merhametten,şefkatten mahrum olan
Barış,kardeşlik varken savaşmayı yeğleyen
Azerbaycan can,can Azerbaycan!
Yardakçılara karşı (öz)yurdunu savunurken (...korurken,)
Can yoldaşların senin yanındadır unutma!(...bilirsen!)
Azerbaycan can,can Azerbaycan!
Nice güzel günleri göreceğiz yakında.(...günlere yürüyoruz birlikte.)
İçin ferah tut sen,eğer inanıyorsan
Çalab yalnız bırakmaz,seninledir her zaman.
İncinen yüreğini O’na aç içtenlikle.
Narsistlerin sonuna tanık olacak dünya!
***
22-23 Safer 1442//09-10 Ekim 2020
VAROLUŞ SONESİ (*)
Kimler “var” sayılırlar,varoluş ne demektir?
Var olmanın ilk şartı riyasız bir imandır.(...katıksız...)
Düşünmek,çok boyutlu,kapsamlı düşünmektir.
Yüksek,doğru bir bakış açısı kazanmaktır.(...aramaktır.)
Kendinden çok ellerin dertleriyle dertlenmek,
Her olayın,oluşun ardındaki nedeni(...gerçeği)
Araştırmak,anlamak,yüzleşmek,irdelemek!
Sorgulamak geçmişi,geleceği,kendini...
Bir “insan” olduğunun künhüne varabilmek,
Nereden geldiğini,nereye gittiğini
Bilerek her adımda,her solukta dinlenmek!(...ürpermek!)
Sevginin,iyiliğin,güzelliğin peşinden
Ömür boyu koşturmak,onurlu benliğini (...hüzünlü yüreğini)
Adamak insanlığın hayrına öykünmeden!
***
17-18 Safer 1442//04-05 Ekim 2020
_________________________________________________________
(*): Egzistansiyalizme nazire!
YEMEN DRAMI!
Saba Melikesi’nin görkemli memleketi,
Bir zamanlar parmakla gösterilen beldesi,
Veysel Karani’mizin sevgisinin tanığı,
Kahvenin o dillere destan mutlu vatanı!
Bugün zalimin zulmü altında eziliyor,
Açlıktan kırılıyor,darmadağın oluyor!(...tarumar ediliyor!)
Hem bu zalimler kimler-Allah’ım!-dindaşları!
Bu nasıl bir nefrettir,bağnazlık,kindarlıktır?
Alıp,verilemeyen nedir bu yoksullardan,
Açlıktan,hastalıktan kırılan yavrulardan?
Belki de bilinmeyen suçları,günahları
Yüzünden başlarına musallat edilmiştir
Bu zalimler,bu zulüm olanca karanlığı,
Olanca ağırlığı,acımasızlığıyla!
Zamanı geldiğinde Arasat Meydanı’nda
Kurulacak Divan’da sorgu başladığında,
Her şey belli olacak akıyla,karasıyla,
Kim karlı,kim zararlı çıkacak bu dalaştan,
Kim yüzünün akıyla gülerek bu sınavdan...
***
___________________________________________
16-18 Safer 1442//03-05 Ekim 2020
H Ü S R A N!
İnsanlar bir aldanış,bir hüsran içindeler!
İşin acıklı yanı bu bilinçte değiller!
Çoğu kendine buyruk,gurur,kibir içinde,
Tefekkür edemeyen,fikir üretemeyen,
Rahman’ı,Peygamber’i,Kitab’ı beğenmeyen(!),
Ya da onlar hakkında hiçbir fikri olmayan,
İdolleri yeğleyen,önlerine geçiren,
Adaletsiz,dengesiz,yetersiz,özgüvensiz,
Şefkatsiz,merhametsiz,şımarık,terbiyesiz,
Nereden geldiğinden,nereye gittiğinden
Yaşamaktan,ölmekten,ahiretten habersiz,
Gülmekten ağlamaya fırsat bulamayanlar,
Yaşadığını sanan kadavralar,tutsaklar.(...mutsuzlar.)
Barıştan çok kaosa,savaşa taraf olan,
Mutluluğu bunlarda arayan müptezeller,
Haz,hız,şehvet tutkunu çılgın dünyaperestler!
Onurlu yaşamaya ölümü tercih eden,
Toplu intihar gibi bir işe soyunanlar!
Tuğyanı yaşayanlar,tufanı arayanlar! (...bekleyenler/hak edenler!)
Ancak hakkı,barışı,sabrı birbirlerine (*)
Önerenler kuşkusuz müstesnadır bunlardan!
***
15-20 Safer 1442//02-07 Ekim 2020
______________________________________________________
(*): ASR (103/1-3)
A T E İ S T L E R
Ateistler acayip sorular soruyorlar,
Kısa akıllarıyla atıyor,tutuyorlar!
O kadar saçma,sapan,o kadar anlamsız ki,
Çoğunun yanıtını onlar da bilmiyorlar!
Yanıt vermeye değmez,incir çekirdeğini
Doldurmayan bu tuhaf hezeyanlar,herzeler!
En büyük nimet olan aklı kullanmazsanız,
Nefsin tuzaklarının farkına varmazsanız,
Şeytan’ın oyuncağı,kuklası olursunuz!
(Nefis Şeytan’dan bile yaman aldatıcıdır!)
BASİR’in “bak” dediği yerden bakamazsınız,(*)
Hikmetli sözlerini ciddiye almazsanız,
FURKAN’ı can gözüyle görmez,okumazsanız,
Her şey bu kadar kesin,apaçıkken bu kadar
Ne kazandırır size bu inadı sürdürmek?
Ön yargılarınızdan kurtulamıyorsanız,
Korkunç bir yanılgının burgaçlarına düşer,
Çırpınır,çırpındıkça gömülür,batarsınız!
O’nun sınırlarının dışına çıkabilmek
(Her şeyi kuşatmıştır ilmiyle,kudretiyle)
Çıkacağını sanmak,özgürlüğe(!) kavuşmak,
Varlığını yok saymak,en hafif tabiriyle
Nankörlüktür,kendini bilmezlik,bahtsızlıktır!
RAHMAN’ın kutlu adı anılınca yüzleri (**)
Simsiyah kesilenler yoksa sizler misiniz?(Şekil değiştirenler...)
Oysa kalpler ALLAH’ı anmakla huzur bulur,(***)
RAHMAN’a yakın olmak en büyük mutluluktur.
Nasıl,nasıl bu kadar yanılabilirsiniz,
Bu muhteşem fırsatı kaçırabilirsiniz?
Siz ki,yüksek kültürlü,akıllı,eğitimli
Seçkin kimselersiniz,üstün benliklersiniz!
Yoksa,yoksa sizleri bu hallere düşüren,
İnsanı “insan” yapan başat değerler olan
Özgürlük,onur,kulluk doruğundan indiren,
Tutsaklık,onursuzluk kanyonuna savuran
Kibriniz,gururunuz,vaz geçemediğiniz
Alışkanlıklarınız,güvensizliğiniz mi,
Ön yargılarınız mı,bilgisizliğiniz mi?
En küçük bir yorgunluk,güçsüzlük hissetmeden
Evrenleri yaratan,dizayn eden,yöneten,
Her işinde,hükmünde tam isabet kaydeden,
O’nun külli aklıyla,sonsuz iradesini
Sınırlı aklımızı,cüzi irademizi
Kıyaslamaya kalkmak abesle iştigaldir.(Yarıştırmaya...)
Hikmet yüklü,gizemli,özgür fiillerini
Anlamaya çalışmak yerine sorgulamak,
Suçlamaya varacak kadar edepsizleşmek,
Nefsin kışkırtmasına kanarak yüzsüzleşmek
Akılsızlıktan başka nedir,ne olabilir?
Sakar ellerimizle yaptığımız hatalar,(,..işlediğimiz suçlar)(****)
Yeryüzünde yaşanan kaos,alt,üst oluşlar
Yüzünden,başımıza gelenlerle suçlamak
Ne kadar mantıklıdır,haksızlık değil midir? (...yerindedir,)
Ki,O’nun kullarına bir haksızlık etmesi (*****)
-Zulmetmesi-kuşkusuz söz konusu değildir.
(İnsana kendisinden büyük düşman mı vardır?)
Her şeyimizi borçlu-bir ömür-olduğumuz
Yüceler Yücesi’ne karşı bu tutumunuz
Sürse de,sürmese de O’na çıkar yolumuz.
(O zaman nice olur haliniz,ahvaliniz,
Hiç mi düşünmesiniz,hiç akletmez misiniz?)
Güzelim ömrümüzü,bu kutlu emaneti
Boşu,boşuna heder etmeye hakkımız yok!
Kimsenin O’ndan başka tutunacak dalı yok,
Kendimizden başka bir alternatifimiz yok,
Gönderdiklerimizden gayrısından hayır yok!
Velhasıl zaman varken,yol yakınken dönseniz
Ölümsüz Rabbiniz’e,kendinize gelseniz,
Kendinizi bilseniz,sevseniz,sevilseniz,
Düştüğünüz durumu ah,fark edebilseniz,
İnanmanın ne büyük,ne değerli bir nimet
Mutluluk ve özgürlük olduğunu görseniz.
***
17-19 Safer 14412/04-06 Ekim 2020
________________________________________________________
(*): BASİR:ALLAH’(CC)’ın kutlu isimlerinden.Her şeyi gören.
Her şeyi,her durumda bütün detayları/koordinatlarıyla
(enfüsü/afakıyla)en kusursuz bir biçimde gören
(**): HAC(22/72)
(***): RA’D (13/28)
(****): RUM(30/41)
(*****): ENFAL(8/51),NİSA(4/40),YUNUS(10/449,RUM(30/9)
KEHF(18/48/49),AL-İ İMRAN(3/182)
KALPLERİN KEŞFİ
(MUKAŞEFETÜ'L KULÜB)
GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN
DÜNYA LİDERLERİNE AÇIK MEKTUP
GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN
BM GENEL SEKRETERLİĞİNE AÇIK MEKTUP
GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN
EVANGELİSTLER'E
GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN
YORUMSUZ
GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN
DENGELER
GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN
MÜTREF(LER) VE MELE(LER)
GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN
VİRÜS VE
GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN
GÜNCEL DEVAMINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN