FUZULİ'YE
İlkbahar rüzgarları bil ki eskisi gibi
Esmiyor artık ey can,Aşk’a yemin olsun ki!
Ne kapımızı çalan bir el,ne yüzümüze
Gülümseyen gül yüzlü,yağmur bakışlı biri
Uğramıyor hüzünler ülkesinin semtine…
İnsanlar bir gösteriş,bir kibir,bir bencillik
Hummasına tutulmuş,öyle esrimişler ki,
Nereden bilecekler,nereden görecekler
İçine düşen ateş toplarını özlemle…
Ömür defterlerinden çoktan silinmiş gibi
Onur,barış,kardeşlik,gönülsüzlük,iyilik,
Arap saçına dönmüş duygular,düşünceler,
Balıklar baştan kokmuş,sarmış yedi iklimi
Bir kaos,bir karmaşa,işlemiş iliklere
İçtensizlik,yüzsüzlük,arsızlık,sevgisizlik,
Pireler deve olmuş,pireleşmiş develer…
Aşk’a inanan tek bir kişi kalmasa bile,
Beldemde,vatanımda,yeryüzünde,evrende
Bir başıma kalsam da O’ndan vazgeçmem asla!
|