<O VE A Ş K>
(Na't)
Efendim,size yapılan övgüler mülgadır, Kalemler kırılsa,diller kesilse sezadır…
Çok acıyan,Esirgeyen,Bağışlayan, En Güzel,Lütfedici,Kahredici, En Zengin,En Cömert,En Yüce, İlksiz ve Sonsuz olan, Sevilmeye,kutsanmaya,tapılmaya Tek ve en fazla layık olan, Sınırsız güç ve Kudret, Ululuk ve Azamet Ve cümle yaratılmışların Sahibi, Yerlerin,göklerin Nur’u, Darda kalan kullarının Yardımına koşan, Tevbeleri kabul eden, Dilediğini geri bırakan,alçaltan, Dilediğini ilerleten,yücelten, Kalem(l)e yazmayı öğreten, Kulları hakkında Dünyada/ahirette Hüküm veren,verecek olan Sevgililer Sevgilisi Yaratıcı’nın Kutlu,şanlı Adı’yla başlarım…
***
Elif,Lam,Mim, Ta-Ha, Ya-Sin, Sad, Ayn-Sin-Kaf, Ha-Mim, Rad, Kaf, Ta-Sin-Mim, Kaf-Ya,Ayn,Sad, Hamd olsun Alemlerin Rabbi’ne, Hamd olsun hamdolsun bizleri Sonsuz nimetleriyle Nimetlendiren’e… *** Şafak söküyor… Yakın ve uzak,, Yüksek ve alçak, İç ve dış Bütün ufuklarda, Bütün zamanlarda/mekanlarda Anlatılmaz bir çalkalanış İçin için bir yanış… Dağlar ve korular, Kuyular ve mağaralar, Geceler ve gündüzler, Doruklar ve kanyonlar, Geçmişler ve gelecekler, Kuşlar ve balıklar, Yerler ve gökler, Galaksilerin sema ettiği sineler İçin için ürperiyor… Dumansız ilahi yangınlarla Tepeden tırnağa tutuşuyor Evrenler,anti/evrenler… *** Susun ve dinleyin, Fikir ve duygu göklerinin Sonsuz parıltılı güneşi, Belagat ve mana vadilerinin Sonsuz debili ırmağı, Sonsuzluk cevherinin Sonsuz ışıklar saçan Sonsuz kıratlı elması, Sonsuz kadirli vahiy nurunu yansıtan Sonsuz yüzlü prizma, En yüksek buca diken İnsanlık sancağını…
Sonsuzluk dergahının Sonsuz himmetli Mürşidi Sonsuzluk Ağacı’nın Sonsuz yapraklı gölgesi, Sonsuzluk Bahçesi’nin Sonsuz tomurcuklu gülü, *** Sonsuzluk kafesinin Sonsuz ötüşlü bülbülü, Evrenler Evreni’nin Sonsuz kadirli Yıldızı, Sonsuzluk Burçları’nın Nur dokulu,misk kokulu Sonsuz hilalli sancağı…
Mutluluk Ülkesi’nin Huzur,esenlik kaynağı.. Sonsuz odaklı sinesinde Sonsuz şeenlerin kaynaştığı, Sonsuz güvercinin kanat çırptığı, Sonsuz galaksinin sema ettiği, Sonsuz pınarın fışkırdığı, Sonsuz şafakların gizlendiği Sonsuz gurubların, Sonsuz zamanların özlendiği, Sonsuz atlıların gözlendiği, Sonsuz umutların beslendiği Bir ulu insan Bir yenilmez kahraman…
Sonsuzluk denizlerinin Sonsuz çakışlı feneri, Sonsuzluk pınarının Sonsuz kuşaklar aşan, Saf gönüllere akan Sonsuzluk sıradağlarının Sonsuz yönlü,fetihsiz doruğu Hasretin,özgürlüğün,sevginin, Bire sonsuz veren toprağından Arş’a,Kürsi’ye kadar Dallar,budaklar saran Tuba,Hurma,İncir ve Zeytin… En lezizlerini veren cömertçe Kutsal yemişlerin Tekmil zamanlara/mekanlara… En kutlu,en bahtlı Ağaç’ın Sonsuz gölgesinden, Havuz’un serin,ışıklı kıyılarından Umut,merhamet,sonsuzluk,zafer Hoşgörü,sevgi,özgürlük dağıtan Sonsuzlukları parmaklarına dolayan Galaksi bakışlı er… *** Melekler korosunun En coşkun,en içli ilahisi, Öteler ötesinin Dosdoğru,güvenilir Haberci’si…
Server-i Enbiya, Hz.Muhammed Mustafa, Nur-i Hüda,-… Yani iyilik,yani güzellik Ahsenü’n nas, Ecvedü’n nas… Yani barış,kardeşlik,mertlik, Yani insanlık tepeden tırnağa, Yani iman baştan ayağa…
Bengi-suyun,ışığın,çiçeğin Evren gönüllü muştucusu, Sonsuzluk yollarında yürüyen -Ardından güvenle gidilen…- Sonsuz adımlı yolcu,Sonsuzluk göklerinde Sonsuz dolunayların otağı, Koordinatsız Samanyolu, Sonsuz kanatlı selva Sonsuzluk çöllerinde Sonsuz hurmalı vaha, Sonsuzluk kubbesinde Sonsuz kandilli şamdan… Ey en ilkten önceki, Sonuncudan sonraki En seçkin insan… Hz.Peygamber, Hz.Muhammed, Son Nebi, Son Elçi, Seyyidü’l Mürselin, Efendiler Efendisi… Yürekleri hop hop hoplatan, Ölü volkanları canlandıran, Kör kuyuları taşıran, Okyanusları kabartan, Kabukları çatlatan, Tomurları patlatan, Nabızları çıldırtan Sevgiler üstü sevgi… *** Kıyısız zaman okyanusunun En değerli incisi, Orduları kandıran Irmakların duru pınarı, Arınmışlar arınmışı, Allah’ın sırdaşı, Mutlular mutlusu, Soylular soylusu, İnsanların en onurlusu, En yumuşak,en güzel huylusu…
Sonsuz direkli çadır, Sonsuzluk kıyısında, Sonsuz periyodlu med-cezir, Sonsuzluk ormanında Sonsuz naralı arslan... -Ki bir sayhasıyla Galaksiler yön değiştirir, Mağrur kuleler yıkılır, En olgun yemişler devşirilir Evrensel Ağaç’ın dallarından…- En mukaddes Emanet’in En muteber Mutemet’i, Sonsuz ışıklı özgürlük meş’alesi… Öğretmenler öğretmeni, Şerefliler şereflisi, Sevgililer sevgilisi, Güzeller güzeli, Mütevekkiller mütevekkili, Öğüt verenlerin en bilgesi, Dahiler dahisi, Mukarrebler mukarrebi, Seçkinler seçkini, Mükerremler mükerremi, Muvahhidler muvahhidi, Mücahidler mücahidi, Adiller adili, Yiğitler yiğidi, Galipler galibi, Allah’ın kılıcı… Bekke’li zengin yetim, Dostluğu,arkadaşlığı,sohbeti Doyumsuz olan mütekellim… *** Efendimiz,,önderimiz,velinimetimiz, Rahatımız,huzurumuz,mutluluğumuz Dünya’da, Ümidimiz,şefaatçimiz,yardımcımız,güvencemiz Ukba’da, Sevgimiz,düşüncemiz,şerefimiz,vekilimiz Hayatımızda… Yeryüzü yörüngesinde Yaklaşıyor yeryüzünün yüreğine Olanca ılıklığı, Olanca sadeliği,içtenliği, Olanca gönülsüzlüğü,ihtişamı Olanca ışıltısıyla…
Hz.Peygamber, Son Nebi, Son Resul, İnsanlara ve cinlere şaşmaz rehber, En sevgili kul, En çok övülmüş,sevilmiş Beğenilmiş,seçilmiş, Cümle yaratılmışlara Elçilikle görevlendirilmiş, Rahmetlerle,nimetlerle bezenmiş, Masivadan yüz çevirmiş Zafer(ler)e kavuşturulmuş, İç ve dış,büyük ve küçük savaşlarda… En büyük mucizesini Haykırıyor bizlere -Susun ve dinleyin…!- İnanan,inanmayan yaratıklara, Tekmil zamanlara/mekanlara… Bakın,bakın işte Çağlarüstü bir Kürsü üzerinde Kurulmuş sade rahlesi, Açılmış sonsuz yapraklı, Sonsuz anlamlı Evren Kitabı Güzel gözlerinin önüne, Hakikat Nuru’nun gölgesi Düşmüş başının üzerine.. Her haliyle, Her tavrıyla Bir güzellik,bir yücelik simgesi… *** Hz.Peygamber, Muhammed Mustafa, Hatemü’l Enbiya, Seyyidü’l Murselin, Seyyidler Seyidi, Gözdeler gözdesi Cevamiü’l Kelim, Hatemü’l Nebiyyin…
Ey ateş küreler, Ey ufuksuz çöller,denizler, Ey geceler,gündüzler, Doruklar,mağaralar,kanyonlar, Gurublar ,fecirler ey, Gelmiş,geçmiş yüzyıllar… Ve ey gelecekler… Atomlar,galaksiler,evrenler, Kartallar,albatroslar,martılar, Çiçekler,ağaçlar,börtü böcekler, Susun ve dinleyin İnsanlar,melekler,cinler, Tekmil evrenliler Susun ve dinleyin Kendinize gelin… Sade kulak kesilsin Her atomunuz,her hücreniz -O frekansa girebilesiniz…- Ki O’nu duyabilesiniz
Bakın sus-pus kesilmiş nasıl Tekmil boyutlarıyla felekler, Sistem sistem,fasıl fasıl Bir araya gelmişler İçten bir saygıyla O’nu dinliyorlar… Her atomları can kulağı, O’nu duymaya çalışıyorlar… Adı güzel,kendi güzel, İşi güzel,şanı güzel Peygamber Kur’an okuyor… *** İnsanları ve cinleri Cümle evrenlileri Hakk’a davet ediyor… İniyor hevenk hevenk Gözlere,gönüllere,iliklere Nur üstüne nur Kuşak kuşak ve renk renk… Muradına eriyor Geçmiş,hal ve gelecek…
Çatır çatır patlıyor Mevsimsiz evren bahçelerinde Sonsuz tomur… Kur’an okuyor Hz.Peygamber… Son Resul Ve son Nebi… Güzel mi güzel, İyi mi iyi.. En değerli, En sevgili…
Işıklı temrenlerle Granitlerin bağrına Öyle yazılar kazınıyor ki, Şahittirler Çağ’a, Tekmil Çağlara, Cümle zamanlara/mekanlara…
Diriliş soluğunu Taşıyor çağ çağ Işık-alev kanatlar An an hızlanarak, İklim iklim,kuşak kuşak kuşak Tekmil zamanlara/mekanlara… Ürperiyor tepeden tırnağa Atomlar,dağlar,ağaçlar,nebulalar… Ve dev tutuşuyor dev yangınlarla İmanlı,mahzun bağırlar… *** Bir ses ki İliklere işliyor, Bir ses ki Maveradan yankılanıyor… Dereler ve nehirler, Göller ve okyanuslar, Kayalar ve pınarlar, Sonsuz burgaçlı yürekler, Daha bir derinleşiyor,durulaşıyor, Yıldızlar,galaksiler,evrenler Daha bir coşkuyla, Daha bir arzuyla Semaya kalkıyorlar O Nur’un cihetsiz çevresinde Dev ateş böceklerince… Dağlar,ırmaklar,kuşlar Çimenler,selvalar,bulutlar, Sonsuz yörüngelerinde atomlar Önü alınmaz bir hummanın -Aşklar üstü aşkın…- Hazzına kapılmışlar, Dönüyor,dönüyor,dönüyorlar… Diniyor kutsal ızdırab Sultan’ın şahane Nazar’ıyla. Takılıp kalıyor mızrab Sonsuzluk notasında…
Kur’an okuyor Hz.Peygamber… -Sonsuz anlamlı Kelam Sonsuzluk Kitabı’nda…- Kur’an okuyor,Kur’an… Firdevs pınarları gibi dökülüyor, İnci taneleri gibi saçılıyor, Elmas kristalleri gibi ışıldıyor Hakikat’i zamanlara/mekanlara haykıran Lal dudaklarından Ebedi sözler, İlahi hikmetler mucizeler…
Yürüyor Çağ’ın,Çağlar’ın Kalbine doğru Diriliş orduları, Özgürlük kervanları, Helezon helezon Zorluyorlar ufukları Sarsıyorlar zamanları… Gürül gürül akıyor Sevda ovalarında, Hicran kanyonlarında Coşkun gözyaşı ırmakları… Büyüdükçe gecenin sinesinde Kırık gönlü Rahman’a Açılmış kutsal meyve… -O ki gecenin ruhu Yarılıyor dilim dilim, Parça parça, Savruluyor sonsuzluğa…- Hangi yürek-hangi can-dayanır Hangi yürek-hangi can-ne kadar Böylesi bir yangına Hangi güçle karşı koyar…
Mıhlanıp kalıyor(lar) rampalarında Alev kuyruklu füzeler, Uçsuz bucaksız çöllerde Boy atıyor orkideler, Gonca gonca güller, Katmer katmer nergisler, Alev alev laleler,lotüsler… Gümrah çimler fışkırıyor Doruklara çıkan patikalarda, Sonsuz ney üfleniyor Alev soluklu kamışlıklarda, Vuslat kapılarında Kucaklaşıyor sevgililer Hicran’la… Füzeler,mekikler,mermiler,güller Donup kalıyor(lar)havada Boğum boğum kelimeler Morarmış dudaklarda… Kur’an okuyor,Kur’an Hz.Peygamber… Elif-Ram-Ra, Ya-Sin, Ta-Ha, Ha-Mim… Muhammed Mustafa, Hak Peygamber, Resul’ü Kibriya… Birer birer çözülüyor şifreler Yer ve gök kapılarında/katlarında Kalmıyor söylenmedik konu Kitablar Anası’nda… İçi,dışı temiz, İçi,dışı aydınlık, İçi,dışı pırlanta, H.Muhammed Mustafa… Alçakgönüllü,uysal,aziz, Çağları kucaklayan ışık-çığlık… Dünyada,ukbada Efendimiz,önderimiz, Saydığımız,sevdiğimiz…
Parçalanıyor gönüllerdeki bukağılar, Göz/gönül kamaştıran ışıltılarla Yıkanan zindanlarda Kalmıyor aydınlanmadık nokta, Sonsuz labirentli mağaralarda… Ne kadar,ne kadar Tutsak kuş varsa Parçalayıp kafeslerini Fırlıyorlar sonsuzluğa Alevli çığlıklarla… Özgürlüğün tadına varıyorlar Aşk oduna atarak benliklerini…
Dağılan dumanların,sislerin, Alevlerin,islerin içinden Saçılıyor gonca gonca güllerin -İri siyah güllerin…- Rahu kavuran,kanatlandıran Rayihası damla damla, Boyut boyut,dalga dalga…
Lale ağızlı yanardağlar Karanfiller,güller,orkideler Püskürte püskürte bağırlarından İnfilak ediyorlar…
Bütün yıldızlar,nebulalar, Baykuşlar,kartallar ve yarasalar Demet demek zambak oluyor, Zakkumlar tomur tomur gül… Gül yağıyor göklerden Lapa lapa gül… Nur üstüne nur… Oluk oluk selsebil akıyor Sevgi imbiklerinden…
Kapaklanıyor yüzükoyun yer(ler)e Paldır küldür tekmil putlar -Lat’lar,Menat’lar,Uzza’lar…- Secde ediyorlar secde İster istemez Onlara secde edenlerle birlikte Boyun eğiyorlar Tek Yasa Koyucu’nun buyruğuna, Bel büküyor,diz kırıyorlar Evrenlerin En Yüce Kudreti önünde…
Kuşaklar aşa aşa atlılar Ufukların ardından, Sonsuz nal geliyor, Soluklanıyorlar Bir Ulu Ağaç’ın altında… Sonsuzluğun izleri okunuyor Yorgun bakışlarında, Tozlu şakaklarında, Nişanlı alınlarında…
Cümle köleler Özgür, Bütün denizler, Irmaklar ve göller Kevser, Ağular bal, Zakkumlar zambak, Ayaklar el, Eller ayak…
Evrenleri fırdolayı arşınlayan Işıklı kanat sesleriyle Sarılıyor yedi kat gökler, Yedi kat yerler, Sonsuz boyutlu sineler… İlahi affa uğruyor Cümle mücrimler… Yerle bir ediliyor Darağaçları,giyotinler, Parçalanıyor Yanlış tartan teraziler…
Kur’an okuyor,Kur’an Hz.Peygamber… Taşıyor yataklarından Göller,ırmaklar,okyanuslar Gürül gürül…
KİTABIN DEVAMINI GÖRMEK İÇİN [TIKLAYINIZ] |
Sitenin Telif Hakkı(C) ahmed kanyilmaz'a aittir.www.kanyilmaz.com 2006-2009-desing by sErgun